Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/997 E. 2022/1019 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/66 Esas
KARAR NO : 2023/44
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; İzmir 14 İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyasıyla borçlu aleyhine davacının mevcut alacağı sebebiyle icra takibi başlatıldığı, borçlunun haksız ve mesnetsiz olarak icra takibine itiraz ettiğini, taraflar arasında ticari ilişkinin … tarihinden başlayarak … tarihine kadar devam ettiğini, dava konusu icra takibine geçilme tarihi olan … tarihinden yaklaşık 2 hafta sonra yani … tarihinde dahi borçlu tarafından borca mahsuben ödeme yapıldığını, her ne kadar borçlunun, müvekkil şirkete herhangi bir borcu olduğunu iddia etmişse de bu iddiaların mesnetsiz iddialar olup, davacı şirketin sağlamış olduğu ürünleri aldıktan sonra borcu olmadığını iddia ederek haksız kazanç elde etme niteliğinde olduğunu belirterek borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptaline, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen %9 yasal faiziyle ödemeye ve takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının UYAP çıktısı, Bornova ve Gaziemir Vergi Dairesi yazı cevabı, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı dosyamız arasındadır.
İzmir 14. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 73.330,00 TL’nin tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının ” cari ekstre ve buna bağlı faturalardan kaynaklı alacak olarak belirtildiği, davalı yanca borca yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine yukarıda belirtildiği şekilde 14 İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe davalı yanca icra müdürlüğü borca geniş anlamda itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davacının takibe ilişkin cari hesap ve bu hesabı oluşturan faturalardan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda davalı yanın icra dosyasına yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ile yine davacı yanca istenilen faizin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik istemin yanı sıra talep konusu icra inkar tazminatının yerinde olup olmadığının değerlendirilmesine ilişkin açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun yukarıdaki şekilde oluştuğu anlaşılmış ise de uyuşmazlık tespitine geçmeden ticaret sicile yazılan cevabında kaydın olmadığı ve Bornova vergi dairesine yazılan yazı cevabında ise mükellefliğin … tarihi itibari ile işini terk etmesi ile sonladığı anlaşılmakla dava tarihi itibariyle geçerli olan dava şartları bakımından dosyanın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir. Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Yukarıdaki belirilen husus kapsamında somut uyuşmazlığın değerlendirilmesi neticesinde her ne kadar davacı yanca mahkememiz nezdinde iş bu dava açılmış ise de öncelikle dava şartları bakımından dosya ele alınmış bu kapsamda Mahkememiz davacısının dava tarihi itibari ile tacir olmadığı anlaşılmış, dava şartlarının da dava tarihi itibari ile bulunması gerektiği göz önüne alınmak sureti ile yapılan değerlendirme sonucunda ortada mutlak nitelikte bir ticari dava bulunmadığı gibi Mahkememiz davacısının tacir olmadığı göz önüne alındığında nispi nitelikte bir ticari davanın da olmadığı anlaşılmakla uyuşmazlığın dava konusu husus göz önüne alındığında Asliye Hukuk Mahkemeleri nezdinde görülüp sonuçlandırılması gerektiği kanaatine varılarak davanın görevsizlik nedeni ile usulden reddi ile karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde karar kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İZMİR NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. …

Katip …

Hakim …