Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/996 E. 2022/950 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/996 Esas
KARAR NO : 2022/950

DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 08/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında davalının alacaklı olarak yer aldığı Karşıyaka 4 .İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, müvekkilinin süresi içerisinde itiraz edememiş olması nedeniyle takibin kesinleştiği, işbu takibe konu ödeme emrinde belirtilen senet 16/02/2018 düzenleme 18/12/2019 vade tarihli 40.000,00 TL bedelli senet üzerinden icra takibi başlatılmış olup esasen müvekkili ile davalının aralarında ticari veya alacaklı/borçlu olunması gereken hiçbir alışverişin olmadığı, hatta müvekkilinin davalıyı tanımadığı, müvekkilinin zar zor geçinen bir emekli maaşı olan birisi olduğu, davalının, müvekkilini korkutarak iş bu senedi imzalattığı, müvekkilinin çevresi tarafından faiz ile nakit borç para verdiğini öğrendiği, davalıya yönlendirildiği, maddi sıkıntı içinde olan müvekkilinin yaşadığı sıkıntıları bir nebze hafifletmek adına davalıdan 5.000,00 TL (beşbin) borç para almak istediği, davalının buna karşılık müvekkilinden 8.000,00 TL (sekizbin) para istediği, müvekkilinin istemiş olduğu para da verilmeden baskı altına alınarak ve korkutularak hiç tanımadığı birisinin zoruyla müvekkiline boş senet imzalatıldığı, hile ile alınan boş senedin doldurularak müvekkilinin büyük bir borç altına sokulduğu ardından icra takibi başlatıldığı, boş senedin doldurularak müvekkilinden alınan geçersiz muvafakatname ile müvekkilinin bütün emekli maaşına el konulduğu, müvekkilinin emekli maaşından her ay tamamının bloke edilmesiyle maddi anlamda büyük mağduriyet yaşadığı, bu maddi mağduriyet sebebi ile demoralize olduğu ve manevi açıdan da zarar gördüğü, icra takibinin 21/02/2020 tarihinde açıldığı, 26/02/2020 tarihinde ödeme icra PTT Tebligat sorgulamasından görüleceği üzere müvekkiline 26/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği yine aynı gün müvekkilinin icra müdürlüğüne götürülerek emekli maaşının tamamının dosyaya aktarımı için muvafakat alındığı, alınan muvafakatin geçersiz olduğu, 26/02/2020 tarihinde müvekkiline 10 örnek ödeme emri tebliğ edildiği, henüz icra takibi kesinleşmeden senede dayalı 10 örnek ödeme emrinde “İİK.’na göre 5 günlük süre içerisinde itiraz edilmediği takdirde ve 10 gün içerisinde borcun ödenmediği zaman takip kesinleşecektir.” görüldüğü üzere muvafakatin takip kesinleşmeden alınmış olup geçersiz olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle,davanın kabulü ile müvekkilinin borçlu olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı 41.658,82 TL nin ödeme tarihi olan 08/10/2021 tarihinden itibaren yasal faizi ile istirdatına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … tarafından davaya süresinde cevap verilmediğinden davalının işbu davayı inkar çerçevesinde savunduğu ve böylelikle dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının Uyap örneği dosyamız arasındadır.
Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davalısı tarafından davacı aleyhine 40.000,00 TL alacağın tahsili bakımından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağının “16/02/2018 tanzim, 18/12/2019 vade tarihli ve 40.000,00 TL bedelli senet” olarak belirtildiği, davacı-borçlu tarafından icra müdürlüğüne borca ilişkin muvafakate dair yazılı beyan ile almakta olduğu emekli maaşından kesinti yapılmasına dair beyanda bulunulduğu ve icra müdürlüğünce bu anlamda kesintiler yapıldığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; davalı tarafından davacı aleyhine Karşıyaka 4. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus icra yolu ile takip başlatıldığı ve davacı tarafından icra dosyasına ödemelerde bulunulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davacının davalıya icra takibinden kaynaklı borçlu olup olmadığı ve bu kapsamda davalı taraftan tahsil edilen tutarın davacıdan istirdadının talep edilmesine yönelik talebin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas istirdat davası olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılı söz konusu davaya ilişkin borçlu olunmadığı yönündeki iddiasının söz konusu dosyaya konu senede yönelik davacı ile davalının aralarında ticari veya alacaklı- borçlu olunması gereken hiçbir alışveriş olmadığının belirtilmesinin yanı sıra davacı tarafça senedin korkutularak imzalatıldığı, davacının davalıdan 5.000,00 TL borç istemesine karşılık davalının 8.000,00 TL para istediği ve davacının istediği para verilmeden baskı altına alınarak ve korkutularak boş senet imzalatıldığı ayrıca boş senedin doldurularak davacıdan alınan geçersiz muvafakatname ile maaşına el konulduğu belirtilerek ve korkutularak baskı altına alınan geçersiz muvafakatname olduğu belirtildiğinden öncelikle korkutma halinin mevcut dava dosyası üzerinden değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
İrade bozukluğu hallerinden olan korkutma haline yönelik düzenlemenin 6098 sayılı yasanın 37. maddesi ile düzenlendiği, söz konusu maddede aynen “Taraflardan biri, diğerinin veya üçüncü bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa, sözleşmeyle bağlı değildir. Korkutan bir üçüncü kişi olup da diğer taraf korkutmayı bilmiyorsa veya bilecek durumda değilse, sözleşmeyle bağlı kalmak istemeyen korkutulan, hakkaniyet gerektiriyorsa, diğer tarafa tazminat ödemekle yükümlüdür.” şeklinde hüküm bulunduğu görülmüştür. Ayrıca aynı yasanın 39. maddesi ile aynen “Yanılma veya aldatma sebebiyle ya da korkutulma sonucunda sözleşme yapan taraf, yanılma veya aldatmayı öğrendiği ya da korkutmanın etkisinin ortadan kalktığı andan başlayarak bir yıl içinde sözleşme ile bağlı olmadığını bildirmez veya verdiği şeyi geri istemezse, sözleşmeyi onamış sayılır. ” şeklinde hüküm bulunduğu da anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen husus kapsamında dosyanın değerlendirilmesi sonucu davacı vekiline yöneltilen soru üzerine dosyaya kazandırılan 28/09/2022 tarihli dilekçeye göre korkutma halinin en geç muvafakatnamenin imzalandığı tarihten sonra son bulduğunun belirtilmesi karşısında muvafakatin 26/02/2020 tarihinde imzalatıldığı göz önüne alındığında bahse konu yasanın 39/1 maddesi gereği korkutmanın bu tarihten itibaren 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmesi gerekmesine rağmen ileri sürülmediği anlaşılmakla muvafakatin korkutma ile imzalandığına yönelik beyan kapsamında muvafakat sözleşmesinin davacı tarafça onamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı tarafça yukarıda belirtilen gerekçeler ile Karşıyaka 4. İcra Müdürülüğü’nün … esas sayılı dosyasına ödenen tutarın istirdatı talep edilmiş ise de yukarıda açıklanan husus ve iş bu davanın 30/12/2021 tarihinde açıldığı göz önüne alındığında davacı tarafça korkutma halinin son son bulduğu 26/02/2020 tarihinden itibaren belirlenen hak düşürücü süre içinde korkutma ile imzalandığı belirtilen muvafakatname ile bağlı olmadığını davalıya bildirmediği gibi verdiği şeyi de geri istemediği göz önüne alındığında iş bu davaya dayanak iddianın 39/1 maddesinde belirtilen hak düşürücü süreden sonra ileri sürdüğünden onanan muvafakatname kapsamındaki iddiaların sübut bulmadığı anlaşılmakla iş bu dava yolu ile ileri sürülen bu iddianın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde ileri sürülmediğinden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın yasal 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığından REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması 80,70 TL harcın evvel alınan 711,43 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 630,73 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harç ve gider avansından kullanılan yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından arta kalan 261,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Dair davacı vekilinin ve davalı asilin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 08/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır