Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/975 E. 2022/65 K. 25.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/975 Esas
KARAR NO : 2022/65

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/12/2021
KARAR TARİHİ : 25/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan 27/1/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında endüstriyel kimya ürünlerinin üretim ve satışına yönelik ticari ilişki kurulduğu, davacı tarafça gönderilen sipariş formlar doğrultusunda davalı aleyhine 15.576,00 TL, 13.629 TL ve 19.470,00 TL bedelli faturalar düzenlendiği, davalı tarafça toplamda 7.500,00 TL ödeme yapıldığı, toplam fatura alacağından bakiye 41.175,00 TL cari hesap borcunun ödenmediği, davalı tarafça 30.438,10 TL bedelli iade faturası kesilmiş ise de faturanın müvekkili tarafından kabul edilmeyerek davalıya iade edildiği, borcun ödenmemesi üzerine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe davalı tarafça borcun 10.736,90 TL’lik kısmı kabul edilerek bakiye 30.438,10 TL tutara itiraz edildiği, ürünlerin davalıya teslim edildiği, davalının ayıba ilişkin süreleri doldurduğu gibi ürünü iadesini yapmadığı, gizli bir ayıbın da bulunmadığı, davalının borca itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu, davalı yan yönünden arabuluculuk görüşmesine başvurulmuş ise de sonuç alınamadığı belirtilerek İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile belirtilen faiz oranı uygulanmak suretiyle devamının, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet icra inkar tazminatına hükmedilmesine gerektiğinin ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 29/12/2021 tarihli tensip tutanağı ile arabulucuk son tutanak aslının yada arabulucu tarafından onaylanmış suretinin dosyada bulunmadığı anlaşılmakla 6313 SAYILI yasaının 18/A-2 maddesi gereği davacı vekiline ihtaratlı tebligat çıkarıldığı, bu tebligatın 14/01/2022 tarihinde davacı vekiline tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından ihtarata tebligata ikmalen cevap verilmediği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın tespitine ve açılı davanın somut olay bakımından incelenmesine geçmeden evvel talebin dava şartları yönünden incelenmesi gerekmiştir.
7155 sayılı yasanın 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.maddesiyle eklenen 6102 sayılı TTK’nın 5/A maddesinde “(1)Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır” hükmüne yer verilmiştir.
7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesinde “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2)Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir…” düzenlemesi getirilmiştir.
Davamızın konusunun itirazın iptali olduğu dolayısı ile dolayısıyla bir miktar paranın ödenmesine ilişkin olduğu, değişik 6102 sayılı yasanın 5/A maddesi uyarınca dava şartı olarak arabuluculuğa tabi olduğu dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmasının dava şartı olduğu kanaatine varılmıştır.
6325 sayılı yasanın değişik 18/A-2 maddesine göre dava şartı olarak arabuluculuğa tabi davada, davanın açılmasından evvel arabulucuya başvurulmuş, ancak anlaşmaya varılamamış olması halinde son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğinin dava dilekçesine eklenmek zorunda olduğu, başvuru şartının sağlanmış ancak anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanağın aslının yada arabulucu tarafından onaylı örneğinin dilekçe ekinde mahkemeye sunmaması halinde davacıya son tutanağın ibrazı için 1 haftalık kesin mehil verilmesi gerektiği, buna rağmen sunulmazsa davanın usulden reddi gerektiği ancak arabulucuya başvurulmadan dava açılması halinde davanın herhangi bir işlem yapılmadan ve bu konuda davacıya süre verilmeden dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği değerlendirilmiştir.
Davamızda yapılan inceleme neticesinde dava dilekçesi ekinde fotokopi olarak sunulan ve taraflarca ıslak imzalı olarak imzalandığı anlaşılan son tutanağın sunulmasına yönelik yukarıda belirtilen yasal mevzuat kapsamında davacı vekiline ihtaratlı davetiye tebliğ edilmiş ise de ihtarat gereğinin yerine getirilmediği, kanaatine varılarak yukarıdaki yasa maddesi göz önüne alındığında davanın 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle 6100 sayılı HMK’nın 115/2 gereği USULDEN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70 TL harçtan evvelce alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 21,40 TL DAVACIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harç ve gider avansının kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince davacıya iadesine,
4- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır