Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/944 E. 2021/1018 K. 23.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/944 Esas
KARAR NO : 2021/1018

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 23/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasına sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında 10/01/2020 tarihinde … plaka sayılı aracın alım satımı nedeniyle borç ilişkisinin oluştuğunu, araç fiyatının 26.000,00.-TL olarak belirlendiğini, aracın teslim edilmesinden önce tarafların yaptıkları görüşmede davalının alacağını garanti altına almak için davacıdan senet istediğini, davacının da 17.000,00.-TL bedelli senedi keşide edip, babası …’i de kefil olarak gösterdikten sonra senedi davalıya verdiğini, senet içerisindeki düzenleme tarihi, vade ve ödeme tarihinin davalı tarafından sonradan eklendiğini ve davalının noterde satış işlemi yapıldıktan sonra senedi iade edeceğini beyan ettiğini, davacının araç bedelini tamamen ödediğini, aracı resmi olarak devraldığını, ancak, davalı tarafın düzenlenen senedi davacıya iade etmediğini ve İstanbul … icra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takibe geçtiğini, davacının icra takibine de kendisine (ve diğer borçlu babasına) tebligat yapılmadığından haricen öğrendiğini, 07/12/2020 tarihinde yaptığı itirazın da yanlış mercie yapılan itiraz olduğundan reddedildiğini, buna göre davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden adı geçen Mahkemece 06/04/2021 tarih, … esas … karar sayılı ilam ile görevsizlik kararı verilmiş, yapılan istinaf başvurusu üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesince 07/10/2021 tarih, … esas ve … karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve dosya tevzi edilmekle Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılmıştır.
Her ne kadar dava dilekçesi kendisine tebliğ edilmemiş ise de İzmir … Asliye Hukuk Mahkemesine karar tarihinden sonra davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle davacı aleyhine başlatılan takip İstanbul İcra … icra Müdürlüğü … Esas numaralı kambiyo senedinden kaynaklı olduğu, borçlu tarafça bu takibe karşı yetki itirazında bulunulmadığı ve takibin kesinleştiği bu nedenle de İstanbul Mahkemelerini kesin yetkili hale geldiğinden davanın usulden redinin gerektiği, taleplerin zamanaşımına uğradığı, huzurdaki davaya konu icra takibinin dayanağının araç satım sözleşmesi değil 15.09.2020 vade 10.01.2020 tanzim tarihli 17.000,00 TL’lik kambiyo senedi olduğu, davacı tarafça ileri sürülen iddiaların senede karşı senetle ispat kuralları çerçevesinde ileri sürebileceğinin belirtildiği, her ay davacı borçlunun maaşından düzenli kesinti yapılmaktayken borçlunun menfi tespit davası açmasında hiçbir hukuki yarar olmadığının belirtildiği, davacı yanca bahsedilen dekontların müvekkili ile bağlantısının bulunmadığı belirtilerek davanın hem usulden hem de esastan reddinin talep edildiği ve ayrıca yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydı yapılan taraflara arası iş bu uyuşmazlık yönünden tensip tutanağının düzenlenmesi akabinde davacı vekili tarafından Mahkememize ibraz edilen 23/12/2021 tarihli dilekçe ile davadan koşulsuz ve şartsız olarak feragat ettiklerini, uyuşmazlık konusunun 05/11/2021 tarihinde tanzim edilen protokol uyarınca tarafların birbirlerinden vekalet ücreti talebi olmadığını ve ayrıca davalı tarafın da vekalet ücreti talebi olmadığını bu nedenlerle feragat beyanı doğrultusunda hüküm kurulmasının talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili tarafından sunulan beyan dilekçesinde ise davacı tarafla sulh olunduğu, huzurdaki dava kapsamında karşı vekalet ücreti talebinin bulunmadığı ve feragat doğrultusunda karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca taraf vekil beyanlarına göre davalı yanca vekalet ücret talebi olmadığından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ile davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 59,30 TL harcın evvelce alınan 296,05 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 236,75 TL harcın talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan 70,50 TL’lik gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı taraf her ne kadar vekil ile temsil edilmiş ise de sunulan talep göz önüne alınmakla DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/12/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸