Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/935 E. 2022/501 K. 16.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/935 Esas
KARAR NO : 2022/501

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 16/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; davalı borçlu ile müvekkili arasında bir satış sözleşmesi akdettikleri, müvekkili …’ın ekte faturasını sundukları …Klimayı 4.300,00 TL bedelle davalı şirkete sattıkları ve teslim ettikleri, ayrıca klimanın kurulumunun da bizzat müvekkili tarafından yapıldığı, müvekkilinin, satımla birlikte ekte sundukları 20.05.2020 tarihli ……. numaralı 4.300,00 TL bedelli faturayı tanzim ettiği ancak davalı borçlunun, müvekkili tarafından yüklenilen iş yerine getirilmiş olmasına rağmen, 20.05.2020 tarihli fatura gereği müvekkiline ödemesi gereken 4.300,00 TL klima bedelini ödemediği, ayrıca davalı taraf tacir sıfatına haiz olup davalı yanca fatura içeriğine süresi içerisinde yapılmış herhangi bir itirazın da bulunmadığı, ödenmeyen bu alacağın tahsili için yapılan İzmir ……İcra Müdürlüğü… E. Sayılı dosyaya davalının 10.08.2021 tarihinde itiraz ettiği, davalı tarafın itirazında müvekkili şirkete hiçbir borcu olmadığını, borca ve ferilerine itiraz ettiğini beyan ettiği, davalı-borçlunun takibe yaptığı itirazın kötüniyetli olduğu, takip dayanağı alacağın açıkça ortada olduğu, tarafların ticari defterleri de incelendiğinde takip konusu alacağın haklı bir nedenle talep edildiğinin ortaya çıkacağı, dava açılmadan önce dava konusu itirazın iptali için TTK 5/A maddesi gereğince dava şartı arabuluculuk uyuşmazlık çözüm yoluna başvurulduğu, yapılan toplantılar sonuca taraflar arasında anlaşma sağlanamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle fazlaya ve faize ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davalı – borçlunun takibe yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli tüm itirazların iptali ile hukuka uygun olan takibin devamına, davalının takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirketin, dava dilekçesine konu klimayı hiçbir şekilde satın almadığı, satın alma yönünde hiçbir teklif, görüşme vb hiçbir durumun içerisinde yer almadığı, müvekkili şirketin, tekstil alanında uluslararası faaliyet gösteren ve bu alanda İzmir’in sayılı şirketlerinden biri olup müvekkili şirketin, satın alacağı 4.300,00 TL bedelli klimanın bedelini ödememesini gerektiren ve devam eden süreçte şirket aleyhine dava açılmasını göze aldıracak hiçbir ekonomik veya sosyal bir neden olmadığı, nitekim müvekkilinin gerçekleştirmiş olduğu ticari faaliyetler karşısında dava konusu tutarın, müvekkilinin dava aşamasına gelmesini arzu edeceği bir tutar dahi olmadığı, işbu uyuşmazlığı Mahkeme nezdine taşıyan durumun ise; davacı kişinin, geçmiş tarihte müvekkili şirket bünyesinde çalışması bulunan eski çalışan …’e, kişinin kendi şirketi olan …Ticaret A.Ş.’de kullanılmak üzere faturaya konu ettiği marka ve modelde bir klima sattığı, bunun akabinde, geçmiş tarihlerde müvekkilinin şirket bünyesinde çalışan kişi ile davacı arasında anlaşmazlık yaşandığı ve davacının ilgili bedeli tahsil edemediği, devam eden süreçte ise, fatura konusu bedelin tahsili aracıyla muhatap arayan davacının, eski çalışan kişinin geçmiş tarihte müvekkili şirkette çalışması olduğunu bilerek müvekkiline fatura düzenlediği ve ilgili tutarı tahsil etme gayreti içerisine girdiği, (…’in müvekkili şirket bünyesinde çalışması bulunup bulunmadığı ile ilgili Sayın Mahkemece gerek görüldüğü takdirde SGK’ya müzekkere yazılmasının talep edildiği), davacının, yukarıda bahsi geçen şirketin eski çalışanına satmış olduğu klima ile ilgili, şirketin eski çalışanının sahibi olduğu …Ticaret A.Ş.’ye de aynı marka ve modeldeki bir klimayı aynı bedelle fatura ettiği, aynı davacının, fatura bedelinin tahsil edilememesi sebebiyle de bahse konu şirkete karşı da dava yoluna gittiğinin bilindiği, bu konuda …Ticaret A.Ş. çalışanı Abdullah Bayburt’un tanık olarak dinlenmesini talep ettikleri, davacının, kötü niyetli bir şekilde, müvekkilinin kısa çalışma ödeneğine tabi olduğu ve neredeyse tüm işçilerin evde olduğu pandemi döneminde, herhangi bir satım ilişkisi bulunmamasına rağmen ilgili faturayı düzenlediği, fatura düzenlenme tarihi incelendiğinde de faturanın 20.05.2020 tarihinde düzenlenmiş olduğunun görüleceği, fatura kesim tarihinde müvekkili şirketin kısa çalışma ödeneğine tabi olduğunu ve çalışma yapılmadığını kanıtlayan hizmet dökümü ve tahakkuk fişinin dilekçe ekinde sunulduğu, gerçekten de, müvekkili ile davacı arasında, 2020 yılında hiçbir ticari ilişki bulunmamakta olup ani bir şekilde düzenlenen faturanın alacağın varlığını kanıtlamasının mümkün olmadığı, davacının, kötü niyetli bir şekilde, fatura konusu bedeli tahsil edebilmek adına, pandemi sürecinden ve müvekkilinin aktif olarak çalışma yapmamasından faydalanarak satım ilişkisi içerisinde bulunmadığı bir şirkete, ifa etmediği bir hizmet ile ilgili fatura düzenlediği, nitekim, bilindiği gibi faturaların, Vergi Usul Kanunu madde ……… uyarınca hizmet veya malın tesliminden itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmekte olup yukarıdaki ilgili belgeler uyarınca belirtildiği üzere, faturanın düzenlendiği tarihte şirket bünyesinde çalışma yapılmadığı, kısa çalışma ödeneğine tabi olunduğu, pandemi sürecinin hemen başında insanların dışarı çıkma konusunda dahi tereddüt ettiği bir dönem olan Mayıs 2020’de, klima taktırıldığının düşünülmesinin hayatın olağan akışına da aykırı olduğu, davacının, dava dilekçesinde, fatura konusu klimanın müvekkili şirkete satılmamış olmasına rağmen müvekkilinin iş yerine teslim ettiğini ve kurulumunu bizzat kendisinin yaptığını iddia ettiği, ancak davacının bu konuda teslime ilişkin herhangi bir tutanak, form veya irsaliye ibraz etmediği, gelinen aşamada, bu konudaki tüm açıklamaları tekrarla, müvekkili şirket merkezine keşif icra edilerek, şirket bünyesinde faturaya konu marka ve modelde herhangi bir klima bulunup bulunmadığının da tespitini talep ettiği belirtilerek açıklanan sebeplerle usule ve yasaya aykırı olarak açılan davanın reddine, müvekkili aleyhine haksız ve kötü niyet ile icra takibi başlatan davacı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir ….. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası’nın UYAP sistemi üzerinden alınan örneği, Bornova Vergi Dairesi Müdürlüğüne ve Gaziemir Vergi Dairesi Müdürlüğü’ne, İzmir Ticaret Sicil İl Müdürlüğü’ne yazılan yazı cevapları ile taraf kayıtlarının tetkik edildiği 09/05/2022 tarihli bilirkişi raporu dosyamız içerisindedir.
İzmir …… İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyasının UYAP sistemi üzerinden yapılan incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 4.300,00 TL asıl alacak ve 789,35 TL olmak üzere toplam 5.089,35 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız icra takibi başlatıldığı, takip dayanağının 20/05/2020 tarihli fatura bedelinin tahsili 4.300,00 TL olarak belirtildiği, davalı yanca icra dosya borcuna geniş anlamda yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu gömrülmüştür.
Mahkememizce 29/03/2019 tarihli duruşmada dosya taraflarının ticari defter ve kayıtların ibrazına yönelik verilen kesin süre içerisinde ibrazın sağlandığı, bu kapsamda yine aynı tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın taraf kayıtlarının Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti kapsamında incelenerek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi üzerine SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 09/05/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle; taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunmadığı, ticari bir sözleşmenin de olmadığı, tarafların 2020 yılı ticari defter ve kayıtlarının sahipleri lehine delil teşkil ettiği, davacı kayıtlarına göre davacı tarafça düzenlendiği belirtilen faturanın davacı kayıtlarında bulunmadığı gibi davalı ile ilgili olarak herhangi bir kayıtta yer almadığı, davalı kayıtlarına göre ise davacı tarafça düzenlendiği belirtilen faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı gibi davacı ile ilgili olarak herhangi bir kayıtta yer almadığı, takibe konu faturanın her iki taraf yönünden BA-BS’lere de konu edilmediği dolayısıyla davacının davalıdan talep edebileceği alacak bedelinin olmadığı şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davalı vekili tarafından rapora beyan, davacı vekili tarafından rapora itiraz ile yeni bir bilirkişiden rapor alınmasının talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; davacı tarafından davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı dosyası üzerinden faturaya dayalı başlatılan ilamsız takibe davalı yanca yapılan geniş anlamda borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında; uyuşmazlığın takibe dayanak alacağın esasını teşkil eden …..No’lu ve 4.300,00 TL bedelli faturaya konu …..markalı klimanın davacı tarafça davalıya satılıp satılmadığı, taraflar arasında bu nitelikte bir ticari ilişki kurulup kurulmadığı, kurulduğunun anlaşılması halinde klimanın davalıya teslim edilip edilmediği, edildiğinin anlaşılması halinde davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, bu kapsamda davalı yanca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve ayrıca ileri sürülen iddia göz önüne alındığında klima satışına ilişkin asıl ilişkinin davacı ile dava dışı …’e ait olduğu belirtilen …Tic. A.Ş arasında kurulup kurulmadığı, bu kapsamda davacının gerek asıl alacak gerek işlemiş faiz yönünden davalıdan talepte bulunup bulunamayacağı ve davacı yanca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun değerlendirilmesine fayda vardır; her ne kadar davacı vekilince bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde dava konusu klimanın davalı şirkete satılıp teslim edildiğine yönelik tanık dinletilmek istenilmiş ise de gerek mal tesliminin tanıkla ispatlanamayacağı gerekse delil ihtaratına yönelik kesin süreyi bildirir tebligatın tebliği üzerine davacı yanca tanık isim ve adresinin bildirilmemesi sebebi ile ihtarat gereği davacının tanık delilinden vazgeçmiş sayılmasına daha evvelden karar verildiğinden ve verilen bu kararın yerinde olduğu anlaşılarak davacının söz konusu husus bakımından tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan bilirkişi raporunun davacı tarafça itirazlarda bulunularak itirazları karşılar mahiyette yeni bir rapor aldırılması talep edilmiş ise de dosyaya kazandırılan raporun dosya kapsamı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde dosya tarafları yönünden takibe konu edilen faturaya dair her iki taraf nezdinde de herhangi bir kayıt olmamakla birlikte başkaca bir ticari ilişkiye yönelik bir kaydın da bulunmadığı bu anlamda davacı tarafça ticari defter ve belgeler ile teslime dair belgelerin İzmir’de meydana gelen depremde enkaz altında kaldığı belirtilmiş ise de davanın başlangıç aşamasında bu hususun delillerde dayanılmasına rağmen sonradan belirtilmediği gibi üzerinden geçen zaman dilimi gözönüne alındığında davacı yanca defterlerin zayisi sebebi ile herhangi bir şekilde başvuru yapıldığına yönelik de bir hususun beyan edilmediği, vergi dairesine sunulan elektronik yoklama sistem fişinin uyuşmazlık dönemi bakımından davacının alacağının varlığının ispatına herhangi bir etkisi olmayacağı, genel anlamda raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve raporun alanında uzman bir bilirkişi tarafından düzenlendiği ve bilirkişi tarafından takibe konu faturanın davalı kayıtları üzerinde de gerektiği gibi kontrol edilerek raporun tanzim edildiği göz önüne alındığında raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu ve yeni bir bilirkişiden rapor alınmasını gerektirir bir durumun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar davacı tarafça davalı aleyhine davaya dayanak icra dosyası aracılığıyla 4.300,00 TL bedelli faturadan kaynaklı ilamsız takip başlatmış ise de faturanın her iki taraf ticari defter ve kayıtlarında da bulunmadığı gibi tarafların BA ve BS formlarında da yer almadığının anlaşıldığı, takibe konu faturaya yönelik irsaliyesinin de bulunmadığı gibi irsaliyenin varlığının da iddia edilmediği bu anlamda davalı tarafça gerek fatura gerekse fatura içeriği ürünün kendisine teslimi inkar edildiğinden ve faturanın alım satıma konu bir mal yönünden düzenlendiği belirtildiğinden fatura yahut içeriği ürünün davalı yana tesliminin davacı tarafça kanıtlanması gerektiği anlaşılmış bu kapsamda yapılan inceleme ve değerlendirme neticesinde davacının söz konusu faturayı davalı yana teslim yahut tebliğine yönelik herhangi bir belge ibraz edemediği gibi bu hususa dair kabul edilebilir bir delil de bildirmediği gibi fatura içeriği ürünün de davalı tarafa teslimine dair yine kabul edilebilir bir delil de bildirmediği göz önüne alındığında davacının takibe konu ettiği faturayı yahut fatura konusu ürünü davalıya teslim iddiasının davacı tarafça kanıtlanamadığı kanaatine varılmakla birlikte davacının mal teslimine dair iddiasının tanıkla ispatlamak istemesine rağmen az yukarıda da belirtildiği üzere davacının bu iddiasının tanıkla ispatlayamayacağı kanaatine varıldığı ayrıca davacı tarafça yemin deliline de dayanılmadığı göz önüne alınarak davalı tarafın esasında ticari ilişkinin davacı ile bir başka şirket arasında olduğu yönündeki iddianın incelemesine geçmeden davacının takibe konu faturası yönünden alacaklı olduğunu ispatlayamaması nedeni ile başka bir inceleme yapılmaksızın açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı tarafından davacıdan kötü niyet tazminat talebinde bulunulmadığından İİK 67/2 uyarınca davalı lehine tazminata hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcının evvelce alınan 86,92 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 6,22 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, peşin harçtan mahsubuna karar verilen harç ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 266,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.089,35 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Ozan Karakaya’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibair ile kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.16/06/2022

Katip …..
e-imza
¸

Hakim…
e-imza
¸