Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/916 E. 2022/981 K. 22.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/916 Esas
KARAR NO : 2022/981
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/12/2021
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 11/01/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; mülkiyeti müvekkiline ait … plakalı aracı ile 15.08.2021 tarihinde seyir halindeyken … plakalı araç sürücüsü …’ın … Sk istikametine kontrolsüz şekilde çıkması nedeniyle çarptığı, çarpma neticesinde maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği, bu kazada müvekkiline ait olan … plakalı aracın hasar aldığı, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü …’ın asli kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiği, davalı sigorta şirketinin, kazada kusurlu olan … plakalı aracın ZMMS poliçesini tanzim eden şirket olup müvekkiline ait olan araçta meydana gelen değer kaybından poliçe limiti ile sorumlu olduğu, müvekkilinin aracında oluşan hasar nedeniyle araçta oluşan değer kaybının ödenmesi için …’ın maliki olduğu … plakalı aracın ZMMS yapan … Sigorta Anonim Şirketi’ne 28.09.2021 tarihinde başvurulduğu, sigorta şirketinin, değer kaybı olarak müvekkili adına değer kaybı bedeli olarak ödeme yapmadığı ancak müvekkilinin aracı yeni model olup kaza tarihinde km’sinin düşük olduğu, hasar sebebiyle müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı daha fazla olup karşılanmadığından karşılanmayan değer kaybı bedelinin davalıdan tahsilinin gerektiği, müvekkiline ait aracın hasarlanması sebebiyle aracın tamiri için araç tamir servisinde uzun süre tamirde kalmış olup müvekkilinin aracını kullanmaktan mahrum kalması nedeniyle ikame araç bedelinin davalılar … ve …’dan faiziyle beraber istenmesinin gerektiği, dava HMK 107 maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açılmış olup yapılan yargılama ve alınacak bilirkişi raporlarına göre tazminat alacakları belirli hale geldiğinde dava değerini arttıracakları, değer kaybının hesaplanması için atanacak bilirkişinin Borçlar Kanunu haksız fiil hükümlerine göre hesaplanması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşik kararında araç değer kaybı hesabının “aracın kaza olmadan önceki halinin 2. El piyasa rayiç değeri ile kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonra 2. El piyasa rayiç değeri arasındaki farkın” gözetilerek yapılması gerektiği yönünde olduğu, açıklanan sebeplere göre müvekkilinin aracında oluşan hasara bağlı olarak değer kaybı ve ikame araç bedeli alacağının tahsili için işbu davanın ikamesinin zorunlu olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle dava konusu kazadaki kusur durumuna göre isabet eden talep edilebilir tazminat tutarının yargılama sırasında toplanan delillerle (özellikle bilirkişi incelemesi ile) aydınlanacağı dikkate alınarak HMK m. 107 kapsamı dikkate alınarak fazlaya ilişkin talep ve davaya ilişkin saklı kalmak kaydıyla şimdilik müvekkiline ait araçta oluşan bakiye değer kaybı zararına mahsuben 50,00 TL’nin davalılar … ve …’dan kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketinden temerrüt tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50,00 TL ikame araç bedelinin kaza tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte … ve …’dan müştereken ve mütelsilen faiziyle tahsiline, işbu dava nedeniyle sarf edilen yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın, müvekkil şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 43.000,00 TL olduğu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiği, karşı yanın aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için karşı yana 23.09.2021 tarihinde 9.659,66 TL, … (İzmir) … Otom. San. ve Tic. A.Ş.’ye 28.09.2021 tarihinde 141,6 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiği, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu’nun 22/17. maddesi gereğince delil niteliğinde olan eksper raporu kapsamında ödemelerini gerçekleştiren sigorta şirketinin tüm sorumluluğunu yerine getirdiği, değer kaybı tazminatı tespit edilirken dayanağını doğrudan 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’ ndan alan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nda belirtilen hesaplama yöntemine göre zarar tespiti yapılması gerektiği, davaya konu edilen aracın, davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini talep ettikleri, davaya konu edilen aracın aynı yerde birden fazla hasarının olmasının, araç geçmişinde 3 ve daha fazla hasar olması ve araç kilometresinin 165.000 km’den fazla olması hallerinde değer kaybı oluşmayacağı için belirtilen hususların tespitini ve netice olarak davanın reddini talep ettikleri, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, mağdur aracın müvekkili şirket ile arasındaki ilişki ticari bir nitelik arz etmemekte ve tazminat talebinin de haksız fiilden kaynaklandığı, KTK’nın tazminatın biçimi ile ilgili borçlar kanunun haksız fiil hükümlerine yollama yaptığı ve borçlar kanununda düzenlenen haksız fiil sorumluluğunda uygulanacak faizin yasal faiz olduğu, ayrıca müvekkili şirketin işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiş olduğu dikkate alındığında davacı vekilinin avans faizi isteminin haksızlığının ortaya çıkacağı belirtilerek açıklanan nedenlerle talebin cevap dilekçesinde belirtilen ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, davacı yanın tüm zararı daha önce karşılandığı için davanın reddine, aksi halde, ödeme tarihinden itibaren faizi güncellenmek suretiyle tazminattan mahsubuna, davacının zararın müşterek sorumlularından ödeme alıp almadığının sorulmasına, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya konu talepler yönünden yukarıda belirttikleri gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Davalı … ve Davalı … tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davanın adı geçen davalılarca inkar çerçevesinde savunulduğu, Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Noterler birliğine, davalı sigorta şirketine, SBGM’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, kusur ve otomotiv bilirkişisi tarafından hazırlanan raporun dosyaya kazandırıldığı ve davacı tarafından değer artırım dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 22/03/2022 tarihli duruşmada verilen ara karara yönelik kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 31/05/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara usulüne uygun tebliğ yapıldığı, davalı sigorta şirketince rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu ve ancak davacı tarafça itiraz yahut beyanda bulunulmadığı, diğer davalılar tarafından beyan ve itirazda bulunulmadığı görülmüştür. Raporda özetle; “15/08/2021 tarihli kazanın oluşumuna davalı taraflardan …’ye ait araç sürücüsü davalı …’un davranışlarının etken olduğu, davacı tarafın kazanın oluşumuna etken niteliğinde davranışının olmadığı, davacı aracında bu kaza nedeniyle 10.000,00 TL değer kaybı meydana geldiği, aracın hasarı dikkate alındığında düzenli ve sistemli çalışma ile aracın 10 iş günü içerisinde tamir edileceğinin ve günlük kiralama bedelinin 250,00 TL olduğu ve dolayısıyla davacıya ikame araç bedel zararının 2.500,00 TL olduğu” hususlarında kanaatin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından 50,00 TL’lik değer kaybı bedelinin 10.000,00 TL’ye, 50,00 TL’lik ikame araç bedelinin ise 2.500,00 TL’ye yükseltildiği ve değer kaybının tüm davalılardan müşterek ve müteselsil olarak ikame araç bedelinin ise sigorta şirketi haricindeki taraflardan talep edildiği, değer artırım dilekçesinin davalı vekiline 11/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı vekili tarafından davacı vekilince yapıldığı belirtilen ıslaha ilişkin 31/10/2022 tarihli dilekçe ile beyanlarda bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; 15/08/2021 tarihinde davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, davacı tarafından sevk ve idare edilen aracın davacıya ait olduğu, … plaka sayılı aracın ise diğer davalı …’a ait olmakla birlikte kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, kazadan sonra araç sürücülerince kaza tespit tutanağının tutulduğu, kazadan sonra davacı vekilince KTK 97 uyarınca istem konusu edilen değer kaybı zararının tazmini bakımından davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, bu başvurunun davalı yana 28/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı yanca açılan hasar dosyası üzerinden davacıya 9.659,66 TL tutarında hasar tazminat ödemesi ile … A.Ş’ye 141,60 TL tutarında ödeme yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kazadan kaynaklı davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde değer kaybı miktarının tespiti ile belirlenen tutarda davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk tutarlarının belirlenmesi, yine bu kazadan kaynaklı davacının ikame araç yönünden bir zararının oluşup oluşmadığı, oluştuğunun anlaşılması halinde ikame araç zararının tespiti ile davalılar … ve …’ın ikame araç bedelinden kaynaklı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, sorumlu iseler sorumluluk tutarlarının belirlenmesine yönelik değer kaybı ve ikame araç bedelinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı vekili tarafından davacı vekiline 4.193,92 TL değer kaybı tazminatı ile 4.501,17 TL ek ödeme yapıldığının belirtilmiş ise de 4.193,92 TL’lik ödemenin değer kaybına ilişkin değil sigorta tahkim komisyonu kararından anlaşıldığı göz önüne alındığında bunun hasara yönelik ödeme olduğu gibi 4.501,17 TL’lik ödemenin ise yine bahse konu sigorta tahkim komisyonu kararı neticesinde masraflar ve ilam vekalet ücreti toplamına yönelik olduğu anlaşılmakla birlikte davacı vekiline 29/06/2022 tarihinde yapılan 4.193,92 TL’lik ödemenin bakiye hasara yönelik olduğu gibi 4.501,17 TL’lik ödemenin ise yine hasara yönelik ödemenin ferisi niteliğinde olan masraflar ve vekalet ücretine yönelik olduğu anlaşılarak değer kaybına yönelik davalı yanın herhangi bir ödeme yapmadığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davalı sigortanın kendisine ZMMS’li araç olan … plaka sayılı araca yönelik ZMMS teminat limitinin 43.000,00 TL olduğu, 15/08/2021 tarihinde meydana gelen bu kaza sebebiyle davalı yana 28/09/2021 tebliğ tarihli KTK 97 başvurusunda bulunulması üzerine açılan hasar dosyası kapsamında davacıya 9.659,66 TL tutarında ve dava dışı … AŞ’ye 141,60 TL tutarında ödeme yapıldığı gibi davacı vekilinden alınan beyandan da anlaşılacağı üzere hasara yönelik 8.695,09 TL ödeme yapıldığı, yani toplam davalı sigorta tarafından hasara yönelik 18.496,35 TL ödeme yapılmakla birlikte poliçeden davalı yanın 24.503,65 TL’lik bakiyesinin kaldığı ve dava konusu değer kaybına yönelik davalı sigorta tarafından herhangi bir ödemenin yapılmadığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan rapora yönelik davalı sigorta tarafından itiraz edildiği görülmekle bu husus kapsamında yapılan inceleme neticesinde; itirazların bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmakla birlikte raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, bu kapsamda kusur durumuna yönelik değerlendirme hariç olmak üzere her ne kadar davalı yanca yapılan itirazda değer kaybı hesaplamasının genel şartlar uyarınca yapılması gerektiği belirtilmiş ise de davaya konu kazadaki uygulanan poliçenin Anayasa Mahkemesinin iptal kararının yürürlüğe girmesinden sonra yapılan yasal mevzuat değişikliği (değer kaybı hesaplamasında kullanılacak olan yöntemin genel şartlar göz önüne alınarak yapılması gerektiği)’nden önce yürürlüğe girmesi nedeniyle bu yöndeki savunmanın yerinde olmadığı, davacı aracının geçmiş hasar kaydına yönelik yazı cevabı, kazanın oluş şekli ve araçtaki hasar miktarı göz önüne alındığında davacı aracının kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 235.000,00 TL, kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 225.000,00 TL olduğu dolayısı ile gerçek değer kaybının her iki tutar arası fark tutarı olan 10.000,00 TL olduğu yönündeki değer kaybının belirlenmesine esas alınan hesaplama yönteminin yerinde ve isabetli olduğu gibi gerçek zarar miktarı açısından da makul olduğu, ayrıca ikame araç bedelinin belirlenmesine esas olan 10 iş günlük tamir süresi ve bu süreye karşılık gelen günlük 250,00 TL’lik ikame araç bedeline yönelik meblağın da yerinde ve kabul edilebilir olduğu anlaşılmakla davalı sigortanın bu yönlerden yaptığı savunma yerinde görülmemiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı değer kaybı zararı ile bu kaza nedeniyle uğranılan ikame araç bedelinden kaynaklı zararın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 15/08/2021 tarihinde davalı …’un … plaka sayılı araç ile İzmir İli Buca İlçesi … Mah. … Sokak istikametinden seyri ile … Sokak T Kavşağına geldiği esnada kavşağa giriş yaptığı ve aracın sol ön kısımları ile davacı tarafından sevk ve idare edilen … plakalı aracın … Sokak üzerinde seyir halinde olduğu sırada sağ ön kısımlarına çarpması şeklinde oluşan trafik kazasında …’un aracının hızını yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadan, görüş alanını yeterince kontrol etmeden ve kavşağa geldiği esnada durup sol taraftan gelen araçlara ilk geçiş hakkı vermeden ve bu şekilde dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne vermeksizin dikkat ve zön yükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılmakla …’un eyleminin 2918 sayılı yasanın 57/1-a bendini ihlal ettiği, davacının ise geçiş önceliği hakkına sahip olduğu, herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı önlemek adına alabileceği bir önleminin de bulunmaması nedeniyle bu kazanın oluşumunda …’un tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracının 10.000,00 TL değer kaybına uğramakla birlikte davalı yanca değer kaybına yönelik herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmakla bu talebe ilişkin zararın karşılanmadığı, yine bu kaza nedeniyle davacı aracının on iş günü süre ile tamirde kalacağı ve günlük 250,00 TL’den toplam 2.500,00 TL tutarda ikame araç bedelinden kaynaklı zararının oluşacağı ve buna dair davalılar … ve … tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, söz konusu değer kaybı ve ikame araç zararı ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı …’un davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının sağ ön kısımlarında, gövdesinde ve sökülebilir takılabilir parçalarda hasar olacak şekilde darbe aldığı ve bu kapsamda hasarlandığı, araçta oluşan ve dosya kapsamında bulunan ekspertiz incelemeleri neticesi aracın daha önceden kısmi veya ağır hasar kaydının bulunmadığı anlaşılmakla davacı aracının gerçek değer kaybı tutarının toplam 10.000,00 TL olduğu, davacı aracındaki oluşan bu hasarın kaza ile uyumlu olduğu, davalı sigorta tarafından her ne kadar genel şartlar gereği değer kaybı hesaplaması yapılması talep edilmiş ise de yukarıda da belirtildiği gibi bu savunmanın yerinde görülmediği, yine davacı aracının bu kaza nedeniyle mevcut hasarı dikkate alındığında düzenli ve sistemli bir çalışma ile makul tamir süresinin 10 iş günü ve günlük 250,00 TL ikame araç bedeli zarar tutarının belirlenmesine yönelik bilirkişi görüşünün yerinde ve isabetli görüldüğü, bu kapsamda davacının bu kazadan kaynaklı toplamda 2.500,00 TL tutarda oluşan ikame araç zararının karşılanmadığı, kusur durumuna yukarıda belirtildiği şekilde kanaat getirildiği anlaşılmakla birlikte değer kaybı tutarı talebi açısından davalı sigortanın 2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca, gerek karşılanmamış değer kaybı zarar tutarı ile gerekse ikame araç bedelinden kaynaklı zarar tutarından davalı …’nin aynı yasanın 85. maddesi gereği ve diğer davalı …’un ise 6098 sayılı BK’nın 52 vd maddeleri gereği sorumluğunun bulunduğu, davalı sigortaya yapılan 28/09/2021 tebliğ tarihli başvuruya 2918 sayılı yasa gereği 8 iş günü eklenmekle davalı sigortanın 09/10/2021 tarihi itibariyle temerrüte düşeceği, diğer tarafların ise olay tarihi itibariyle temerrüt durumlarının oluşacağı anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 10.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı sigortanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 09/10/2021 tarihinden, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 15/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, 2.500,00 TL ikama araç bedelinin olay tarihi olan 15/08/2021 tarihinden itibaren davalılar … ve …’tan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dava konusu toplam tutar her ne kadar 12.500,00 TL ise de değer kaybı ve ikame araç zararından davalıların yukarıda belirtildiği şekilde sorumluluklarına hükmedildiğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretine de bu şekilde sorumluluk miktarına göre oranlama yapılması suretiyle aşağıda belirlenen tutarlar uyarınca hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı;
– 10.000,00 TL değer kaybı bedelinin davalı sigortanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 09/10/2021 tarihinden diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 15/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 2.500,00 TL ikama araç bedelinin olay tarihi olan 15/08/2021 tarihinden itibaren DAVALILAR … ve …’TAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 853,88 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan peşin alınan 271,06 TL (59,30 TL peşin harç ile 211,76 TL tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 582,82 TL karar ve ilam harcının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN (davalı sigortanın bu tutarın 466,25 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutarlar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 330,36 TL (59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru ve 211,76 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.057,55 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.387,91 TL’nin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN (davalı sigortanın bu tutarın 1.110,32 TL’sinden sorumlu olmak kaydıyla) TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 322,45 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu … ‘e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında söz konusu dava şartının davalı sigorta yönünden zorunlu olduğu anlaşılmakla 6325 sayılı yasa göz önüne alınmakla DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.22/12/2022

Katip
¸

Hakim
¸