Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/897 E. 2022/359 K. 28.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/897
KARAR NO : 2022/359

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
KARAR TARİHİ : 28/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesinde hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir. Yine Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde zorunlu sorumluluk sigortaları düzenlenmiştir. Bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemeleri iş bu davada görevli olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 110. Maddesine göre; Motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davalar sigortacının merkez veya Şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentenin bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, 11.08.2021 tarihinde …’e ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkile ait … no’lu yabancı plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir. Müvekkil aracı ile Bursa ili, İnegöl ilçesi, bağlantı yolundan esenler caddesi istikametine seyir halinde iken, karşı yönden yani esenler caddesinden bağlantı yoluna keskin viraja hızlı girmesi sonucu kendi şeridinden çıkıp karşı şeride kayıp müvekkil aracın üzerine doğru gelmiş ve her ne kadar müvekkil sağa doğru kırıp çarpışmayı engellemek istese de, kaza meydana gelmiş ve neticede müvekkil aracının sol ön kısımları hasara uğramıştır. Kaza sonrası, taraflarca tanzim edilen kaza tespit tutanağına, taraf beyanları ve olay yeri fotoğraflarına göre davalı şirkette sigortalı araç sürücüsü, 2918 sayılı KTK’nun ilgili maddesi gereği kazanın meydana gelmesinde %100 kusurlu olduğunu, müvekkili kazadan kısa bir zaman sonra daimi ikamet ettiği ülkeye dönmüştür. Almanya’ya döndükten sonra aracını … isimli yetkili ekspertiz firmasına inceletmiş ve toplam maliyetin; düzenlenen 30.09.2021 tarihli Onarım Maliyet Hesaplama’sına göre, KDV dahil 6.033,61- EURO hasar miktarı tespit edilmiştir. Bu rapor için KDV dahil 947,72 EURO ücret ödenmiştir. Her ne kadar davalı şirket ile arabuluculuk safhasında anlaşmaya varılamamış ise de davalı şirket daha sonra 26.11.2021 tarihinde müvekkil adına hesaplarına 43.000,00 TL ödeme yapmıştır. 26.11.2021 tarihli Merkez Bankası Efektif satış kuru’na göre 1 Euro 13,6420 TL’ye karşılık gelmekte olup yapılan ödeme 3.152,03 Euro’dur. Ancak, kaza tarihi olan 1.08.2021 tarihindeki kur listesine göre 43.000,00 TL olan teminat limitleri 4.242,84 Euro’dur. Şirketin sadece 3.152,03 Euro ödeme yaptığından teminat limitlerinde kalan miktar 1.090,81Euro’dur. yukarıda izah edilen sebeplerle, davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve netice-i talebimizi Islah hakkımız saklı kalmak kaydıyla, her ne kadar ekte sunulu raporlarla belirlenmiş 6.033,61 EURO hasar tazminatından 26.11.2021 tarihinde ödeme yapıldığından, kalan miktar olan 1.090,81 Euro’dan şimdilik 100,00 EURO’nun yine kaza tarihi itibarı ile davalı si ortanın teminat miktarının EURO kuru’na göre belirlenip, teminat limitleri içinde, temerrüt tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası EURO Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, Arabuluculuk faaliyeti anlaşmazlık ile sonuçlandığından AAÜT”’nin 16/2-c maddesine göre avukatlık maktu ücretin davalıdan alınıp tarafımıza ödenmesine karar verilmesini, Taraflarınca ödenmiş ekspertiz rapor ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına, diğer yargılama giderleri ile yasal avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle;Davacı davasını T.C. İzmir Asliye Ticaret Mahkemesinde açtığını, Hâlbuki davaya bakmaya müvekkil şirketin yargı çevresinde bulunduğu İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetkili olduğunu, davacı tarafa araç hasarı sebebiyle poliçe teminatının tamamı olan 43.000,00-tl ödenmiştir, bakiye poliçe limiti kalmamıştır. aleyhlerine açılan davanın reddi gerektiğini, poliçe teminatının tamamı ödenmiş olduğunu, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, aleyhlerine açılan davanın reddi gerekmekte olduğunu, poliçe teminatının tamamı ödendiğinden bakiye sorumluluğumuz kalmadığını, davanın kabülü anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirket faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, teminatın tek, hasar görenlerin birden fazla olması durumunda karayolları trafik kanunu 96. madde gereğince teminatın paylaştırılması gerekmekte olduğunu, Yukarıda izah edildiği üzere trafik kazası nedeni ile uğranılan zararda; Araç hasarları sebebiyle şahısların zararı, Araç hasarları sebebiyle kasko sigorta şirketlerinin zararı olmak üzere 2 ayrı zarar gören vardır. Ancak tüm zarar görenler için poliçede tek bir ‘kaza başına maddi tazminat’ teminat bulunmaktadır. Bu durumda Karayolları Trafik Kanunu’nun 96.maddesi uyarınca ‘’bir teminat için birden fazla zarar görenin olması durumunda, teminatın zarar görenler arasında hasarları oranında paylaştırılması gerekir’’,hükmü uyarınca ‘’proporsiyon’’yapılarak teminatın paylaştırılması gerekli olduğunu, Yetki itirazının kabul edilerek dosyanın yetki yönünden reddini, …-… sayılı hasar dosyasının celbine ve haksız olarak açılan davanın poliçe teminatının tamamı ödendiğinden reddini, Davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı bakiye poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Davalı … Sigorta Şirketi Müdürlüğü’ne müzekkere yazıldığı, 11/08/2021 tarihli trafik kazası nedeniyle açılmış olan … poliçe nolu ZMMS poliçesinin, hasar dosyası örneğinin ve ödeme yapıldı ise ödemeye dair bilgi ve belgelerinin mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
11/08/2021 tarihli taraflarca düzenlenen kaza tespit tutanağı, olay yeri fotoğrafları, Almanya’dan 30/09/2021 tarihli
… isimli firma tarafından düzenlenen Ekspertiz raporu ve Türkçe tercümesi ile rapor, davalı şirketin yapmış olduğu 26/11/2021 tarihli ödeme dekontu dosyamız arasında bulunmaktadır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava maddi tazminat davasıdır.
Taraflar arasında; davacıya ait davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalanan aracın karıştığı trafik kazasında tarafların kusur durumu ve oranı ile davacının aracında oluşan hasardan davalının sorumlu olup olmadığı, sorumlu ise miktarı, davalı tarafından dava açılmadan evvel poliçe limiti kapsamında davacıya 43.000-TL ödeme yapılıp yapılmadığı noktalarında uyuşmazlık bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi teminat limiti olan 43.000-TL’nin davacı tarafa dava tarihinden önce ödendiğini belirtmiş ve davacı vekili 28/04/2022 tarihinde davacının kazadan dolayı 43.000-TL ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden aldığını beyan etmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; kaza tarihi itibariyle poliçe teminat limiti olan 43.000-TL’nin dava açılmadan önce davacıya ödendiği, bu sebeple poliçe nedeniyle dava konusu trafik kazasından kaynaklı olarak davacının, davalıdan hasar bedeline yönelik maddi tazminat alacağının bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin alınan 59,30-TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 21,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı sigorta şirketi bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince belirlenen davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan 1.560,17-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin davacıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
6-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.28/04/2022

Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.