Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/895 E. 2022/546 K. 29.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/895 Esas
KARAR NO : 2022/546

DAVA : Maddi Tazminat (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 07/12/2021
İŞLEMDEN KALDIRILMA
TARİHİ : 15/03/2022
KARAR TARİHİ : 29/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasında dosyanın işlemden kaldırılmasına dair verilen 15/03/2022 tarihli karar neticesi dosyanın yenilenmediği anlaşılması sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vektili tarafından sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili arsa sahibi … ile Yükleniciler … ve … arasında imzalanan inşaat sözleşmesi gereğince yüklenicilerin müvekkiline ait, tapunun İzmir Konak İlçesi ……. pafta,….. Ada ……. parselinde kayıtlı, …………….. İzmir adresindeki arsasına inşaat yapmayı taahhüt ettiği, taraflar arasındaki inşaat sözleşmesi gereğince, yükleniciler … ve …’ın, sigortalısı müvekkili … olan 4 bodrum kat + zemin kat + 5 katlı inşaat ile ilgili olarak Sigortacı … Sigorta A.Ş.’den ………. poliçe nolu İnşaat … sigortası yaptırdığı, sigorta sözleşmesinin lehtarının müvekkili … olduğu, inşaata başlandığı, kazı aşamasında 09.11.2019 tarihinde yol kayması nedeniyle inşaatta hasarlar ve buna bağlı birtakım zararlar meydana geldiği, 14.11.2019 tarihinde sigorta ettirenler tarafından Sigorta Şirketi olarak taraflarına başvurularak hasar ihbarı yapıldığı ve hasarın yaklaşık 80.000,00 TL olduğunun bildirildiği, daha sonra yapılan detaylı incelemede meydana gelen toprak kayması nedeniyle zararın 80.000,00 TL’nin üzerinde olduğu ve toplamda 210.834,00 TL olduğu tespit edilerek sigortacı olarak taraflarına bildirildiği, sigortacı tarafından ……. nolu hasar dosyası üzerinden ekper incelemesi yapılarak zararın 106.401,96 TL olduğunun tespit edildiği, Hüsne Karakütük tarafından yapılan 26.03.2020 tarihinde … İnşaat Ltd.Şti ve … e-mail adreslerine yapılan bildirimde, zemin ile ilgili gerekli önlemlerin alınmadığından bahisle hasarların teminat dışı olduğunun ifade edildiği, oysaki inşaata başlanmadan önce yapılan zemin etüdünde inşaat alanı ile ilgili olarak alınması gereken özel bir önlemden bahsedilmediği, bu durumda inşaat alanında meydana gelen çökmenin tam da sigorta yaptırılması nedeni olan öngörülmeyen bir riskten kaynaklandığı, sigorta şirketine Seferihisar Noterliği’nin 27.07.2021 tarih ve 9138 yevmiye sayılı ihtarı ile sigorta tazminatının ödenmesi talebinin tekrar iletildiği ancak bu ihtarnamenin de 30.07.2021 tarihinde muhatap davalıya tebliğ edilmesine karşın cevap dahi verilmediği, zorunlu arabuluculuk kapsamında İzmir Adliyesi Arabuluculuk Bürosuna başvurulduğu, ………nolu dosya üzerinden yapılan görüşmelerden netice alınamadığı ve bir uzlaşmaya varılamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve belirsiz alacak davası olarak şimdilik 106.401,96 TL sigorta tazminatının, zararın davalıya ihbar edildiği 14.11.2019 tarihten itibaren ticari reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davanın görevsiz mahkemede açıldığı, Asliye Ticaret Mahkemeleri lehine görevsizlik kararı verilmesi gerektiği, huzurdaki davanın tüketici işleminden kaynaklanmadığı, İnşaat …poliçesinden doğan davalarda ticaret mahkemeleri görevli olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmesi ve yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesi gerektiği, davacı yanca iddia olunan alacak belirsiz olmadığından işbu davanın açılamayacağı, davacının davasının belirsiz alacak davası olarak ikame edildiğini iddia etmekteyse de; somut olayda belirsiz alacak davasının şartlarının mevcut olmadığı, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla dosyada mübrez davacı … tarafından tespiti yapılan ve ekte de sunulan masraf dökümlerinde görüleceği üzere 106.401,96 TL tutarında zarar meydana geldiği ve bu doğrultuda harcama yapıldığının iddia edildiği, davanın HMK m.107’deki şartları taşımadığından belirsiz alacak davası olarak ikame edemeyeceği, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasında hukuki yarar bulunmadığından, HMK m.115/2 gereği dava şartı noksanlığının giderilmesi için kesin süre verilerek süresi içerisinde gereği ifa edilmezse dava şartı yokluğundan HMK m.114’e göre dava reddedilmesi gerektiği, zaman aşımı, derdestlik, eksik gider avansı hususuna itirazlarının bulunduğu, söz konusu talepler alacağın muaccel olduğu tarihten başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğramış olduğu, arsa sahibi … ile Yükleniciler … ve … arasında inşaat sözleşmesi akdedildiği, söz konusu sözleşmeye göre yüklenicilerin arsa sahibi …’ye ait arsa karşılığında 4 bodrum kat+ zemin kat + 5 inşaat yapmayı taahhüt ettiği, huzurdaki davaya konu olan inşaatın ……… poliçe nolu İnşaat …sigortası ile sigortalandığı, 26.11.2019 tarihinde söz konusu inşaatta hasarlar meydana gelmiş olup müvekkili şirkete 28.11.2019 tarihinde başvuru yapıldığı ve söz konusu hasarın yaklaşık 80.000,00 TL olduğunun ilk başvuruda bildirildiği, daha sonra hasarın 80.000,00 TL’nin üzerinde ve toplamda 210.834,00 TL olduğunun davacı tarafından müvekkili şirkete bildirildiği, inşaatta oluşan hasar nedeniyle hasarın ödenmesi gerektiği belirtilerek, fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak sureti ile huzurdaki davanın belirsiz alacak davası olarak ikame edildiği, kesinlikle kabul mahiyetinde olmamakla birlikte; müvekkili şirketin teminat limitini aşan hasardan sorumlu tutulmayacağı, inşaatta meydana gelen hasarın İnşaat … Sigorta Poliçesi’nin teminat kapsamında olmadığı, sigortaya konu binanın 4 bodrum, zemin ve 4 normal kattan oluşan betonarme karkas bina olduğu, temel kazısı sırasında üst kotta asfaltın yola doğru yaklaşık 2 m lik kısmında çökme meydana geldiği, zemin kayalık zemin olmakla birlikte hiçbir önlem almadan yaklaşık 12 m lik bir kısmın kazılmış olduğunun görüldüğü, çökme sonrası üst taraftaki yolu Belediyenin tedbiren kapattığı ve 4. bodrum katta kazıya devam etmeye izin vermediği, bu kattaki şev’e doğru 40 m² lik kısmı iptal ettirdiği toprak çökmesi nedeniyle Belediyenin projede değişiklik (Proje tadilatı) yaptırdığının öğrenildiği, inşaat projesinden alınan görüntüde “kazı yapılırken 2 m hafriyat yapılıp zemin çivilemesi yapılacak, daha sonra tekrar 2 m inilip zemin çivilemesi yapılarak bu şekilde kademe kademe inilecektir” denildiği, projede kayan toprağın bulunduğu şev’in püskürtme beton olduğu öğrenilmiş olup kazı yapıldıkça kademeli olarak püskürtme betonunda yapılması gerektiği lakin püskürtme beton hiç yapılmadan kazının tamamlanmış olduğunun görüldüğü, zemin etüt raporunda şev kazısı için önlem olarak shot-creat (Püskürtme beton uygulaması) yapılması önerilmekte olup sigortalı bu uygulamayı yapmadığından; ayrıca projeye uyulmadan (zemin çivilemesi ve püskürtme beton yapılmadan) zeminin yetersiz güçlendirilmesi nedenleriyle toprak çökmesi hasarı meydana geldiği için hasarın teminat dışı olduğu, bu sebeple sigortalının ihmali neticesinde ortaya çıkan hasardan ve bu neticede meydana gelen zararlardan müvekkili şirketin sorumluluğunun doğmayacağı, bilgi ve maliyet artışı netice masraf olarak değerlendirilmiş olup teminat dışı olduğu, kabul anlamına gelmemek üzere, talep edilen hasar bedelinin davacı tarafından ispatlanması gerektiği, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceği ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğu, davacının, müvekkili şirkete başvurduğunu ve haksız bir şekilde reddedildiğini beyan etmişse de müvekkili şirket tarafından kabulünün mümkün olmadığı, inşaata ilişkin hasarın 26.11.2019 tarihinde meydana gelmiş olup 29.11.2019 tarihinde müvekkili şirkete başvuru yapıldığı, müvekkili şirket tarafına yapılan başvuruyu haklı olarak reddettiğinden temerrüde düşmediği, bu sebeple müvekkili şirketin hasar bedelini kabul anlamına gelmemekle birlikte yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu tutulabileceği, sigorta tazminatına işleyecek faiz “yasal faiz” olup, avans faiz talebinin hukuka aykırı olduğu, sigortalının hasar bedelinde bir artış meydana geldiği taktirde müvekkili şirkete artışı öğrendiğinden en geç 5 gün içinde yazılı olarak bildirmekle yükümlü olduğu, yukarıdaki açıklamalar ve hasarın teminat dışı olduğuna dair açıklamalar dikkate alınmayarak davacıya sigorta tazminatı ödenmesine karar verilirse, indirimler yapılarak tazminat miktarı belirlendikten sonra; poliçeye göre sigortacının tazminat hasar bedelinin %80 kısmı ile sorumlu olduğu, %20 kısmının sigortalı üzerine bırakıldığının ve sigorta tazminat bedeli üzerinden %2 tenzili muafiyet uygulanacağının gözetilmesi gerektiği, tüm açıklamaları dikkate alınmaksızın tazminat hesaplanması yapıldığı takdirde de; gerekli indirimler yapıldıktan sonra belirlenen tazminata son olarak bu hüküm uygulanarak ödenmesi gereken tutarın belirlenmesi gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevdine, yetkisizlik kararı verilerek dosyanın yetkili olan İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri’ne gönderilmesine, dava belirsiz alacak davası olarak açılamayacağından davacıya kesin süre vererek dava şartı noksanlığını gidermesinin istenilmesi ve giderilmemesi halinde dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine, yapılacak tahkikat neticesinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması tamamlandığı, Mahkememizce duruşma gün ve saatini bildirir davetiyelerin taraflara üşülüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüş ve ancak duruşmanın bırakıldığı 15/03/2022 tarihinde katılan olmadığı ve mazerette bildirilmediği görülmekle bu tarih itibariyle dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda uyuşmazlığın; davacı adına kayıtlı olan……………l sayılı 132,00 metre kare ve arsa vasıflı taşınmaza inşaat yapımı amacıyla davacı ve dava dışı … ve … arasında sözleşmenin imzalandığı, söz konusu taşınmaza yönelik yapılacak inşaata dair riskleri teminat altına almak amacı ile yükleniciler tarafından davacı adına kayıtlı olan taşınmaz davalı nezdinde 01/07/2019 – 01/07/2022 tarihleri arasında geçerli olacak şekilde inşaat … poliçesi ile sigortalandığı, yapılan kazı çalışmalarında yol kayması nedeniyle birtakım zararlar meydana geldiği iddiası ile tahmini hasar bedelinin 80.000,00 TL olduğu belirtilerek davalı sigorta şirketinden hasarın giderilmesine yönelik başvuruda bulunulduğu, söz konusu başvuru neticesinde davalı yanca hasar dosyasının açıldığı ancak hasar tutarı tespit edilmekle birlikte hasarın teminat dışı olarak meydana geldiği kanaatine varılmasına dair eksper raporunun tanzim edildiği, davacı yanca yeniden hasarın daha önceki belirtilen miktar üzerinde olduğu belirtilerek Seferihisar Noterliği’nin 27/07/2021 tarihli ve ……………. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile hasarın giderilme talebinin yeniden davalı yana iletildiği konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte meydana gelen toprak kaymasından kaynaklı davacı yanın taşınmazında oluşan zararın tespiti, zararın oluştuğunun anlaşılması halinde zarar miktarının belirlenmesi, davacı yanca ilk hasar tutarı olarak belirtilen miktar ile ikinci hasar tutarı olarak belirtilen miktar arasındaki farkın süresi içerisinde davalı yana bildirilip bildirilmediği ve bu durumun davalı açısından kazanılmış bir hak oluşturup oluşturmayacağı, davacının zararının miktarının tespit edilmesi halinde bu miktardan davalının poliçeye göre sorumluluk tutarının belirlenmesi, sorumluluğa dair indirim yapılıp yapılmayacağı ve tenzili muafiyet bulunup bulunmayacağı ve ayrıca zararın teminat kapsamında olup olmadığı hususlarında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan sigorta sözleşmesinden kaynaklı davacı nezdinde meydana gelen zararın tazminine yönelik maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar uyuşmazlığın yukarıda belirtildiği şekilde oluştuğu anlaşılmış ise de Mahkememizce belirlenen 15/03/2022 tarihli duruşmasına taraflarca katılım sağlanmadığı gibi bu hususa yönelik mazeret de bildirilmediği anlaşılmakla bu tarih itibari ile dosyanın işlemden kaldırıldığı ve yasal süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmakla davanın16/06/2022 tarihi itibari ile açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve davanın niteliği de göz önüne alınarak yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına ve tahkikata geçmeden evvel dosya işlemden kaldırıldığından AAÜT 7/1 gereği 5.100,00 TL olarak belirlenen vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar vermek gerektiği kanaatine varılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davacı tarafından takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca 16/06/2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcınd peşin alınan 1.817,08 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irad kaydına, fazladan alınan 1.736,38 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harcın ve gider avansından kullanılan yargılama giderleri toplamının DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 178,80 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7/1 gereği hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/06/2022

Katip ………
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸