Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/860 E. 2021/954 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/860 Esas
KARAR NO : 2021/954

DAVA : Ticari Ünvanın Korunması
DAVA TARİHİ : 25/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Ünvanın Korunması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 25/11/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; … markasının müvekkili Şirkete ait tescilli ve tanınmış bir marka aynı zamanda da ticari unvan olduğunu, müvekkili şirketin iş bu marka ve unvanı 06.01.2013 tarihinden itibaren Türkiye’de ve yurt dışında çok sayıda ülkede aktif olarak kullanmakta olduğunu, … olarak özellikle iletişim sektöründe ,iletişim merkezi,call-center hizmetleri ,haberleşme hizmetleri alanında çalışmalar yapmakta olduğunu, müvekkili Şirket tarafından tümüyle tesadüfen davalı Şirketin unvanı ve markasının öğrenildiğini, yapılan araştırma neticesinde davalı Şirketin … Şirketi olan eski unvanını 03.12.2020 tarihinde … Şirketi olarak değiştirmiş bulunduğunun görüldüğünü, davalı Şirketin unvan ve marka olarak müvekkili Şirketin kullandığı unvanı kullandığı farkedilince davalı Şirkete Karşıyaka …Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname ile durumun bildirildiğini ve bu kullanımı sona erdirmeleri için ihtarname gönderildiğini, davalının Bakırköy ….Noterliği … yevmiye numaralı ihtarname ile ihtarnameye cevap verdiğini, davalı tarafın bütün uyarılara rağmen halen bu unvanı kullanmaya devam etmekte olduğunu, davalı şirketin unvan değişikliği yaparak kullanmaya başlamış olduğu … unvanı ve ibaresinin, müvekkil Şirkete ait olan ve marka tescili yapılan , çok uzun süreden itibaren kullanılan ,tanınmış ,meşhur ve tescili yapılmış bir marka ve şirketin aynı zamanda ticari unvanı olup; iltibas yaratacak nitelikte olduğunu, marka başvuru ve tescil numarasının 2010/70890 olup ; 09.11.2020 tarihinde yenilemesinin yapıldığını, her iki Şirkette … Sokak …. adresinde bulunmakta olup; müvekkili şirketin çok büyük bina boyutunda bir tabelası bulunduğunu, bu tabelanın unvan değişikliği yaparak müvekkili şirketin unvanını alan davalı Şirket tarafından görülmemesi ve farkedilmemesinin imkansız olduğunu, davalı tarafından kasıtlı olarak bu ticari unvanın alındığının ve kullanıldığının düşünüldüğünü, haksız rekabet teşkil etmekte, müvekkili şirketin unvan ve markasına tecavüz edilmekte ,taraflar arasında her türlü işlemde karışıklığa sebebiyet vermekte ve müvekkil şirkete zarar vermekte olduğunu beyanla davanın kabulü ile davalı … A.Ş. nin Haksız rekabet teşkil eden işlem ve eylemlerine son verilerek ,müvekkili davacı … Ltd.Şti’ nin Ticaret unvanına davalının tecavüzünün önlenmesine ve davalı … unvanının sicilden terkinine karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; haksız rekabetin tespit ve men’i ile ticaret ünvanına tecavüzün önlenmesi ve Ticaret Sicilden terki istemine ilişkindir.
Sınai Mülkiyet Kanunu 29. Maddesinde” (1) Aşağıdaki fiiller marka hakkına tecavüz sayılır:
a) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı 7 nci maddede belirtilen biçimlerde kullanmak.
b) Marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek.
c) Markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak.
ç) Marka sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek.
(2) 19 uncu maddenin ikinci fıkrası hükmü tecavüz davalarında def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. ” şeklinde düzenleme bulunduğu,
Yine aynı kanunun 156. maddesinde ; “bu kanunda öngörülen davalarda, görevli mahkeme fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi ile fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
Tüm bu bilgiler ışığında; somut olayımıza baktığımızda; davacı tarafça, unvan ve marka olarak kullandığı unvanın, davalı tarafça kullanılmasının haksız rekabet teşkil ederek unvan ve markasına tecavüz edilmekte olduğu, taraflar arasında her türlü işlemde karışıklığa sebebiyet verdiğinden bahisle haksız rekabetin ve men’ ini talep ettiğinden, tescilli marka yönünden Sınai Mülkiyet Kanununun 29. maddesi anlamında markaya tecavüz hükümlerinin uygulanması gerektiğinden, iş bu davada görevli mahkemenin ihtisas mahkemesi olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu (Yargıtay 11. HD nin 2012/604 esas ve 2013/1169 karar sayılı ilamı ile Yargıtay 20. HD nin 2016/4842 esas ve 2016/6845 karar sayılı ilamlarıda aynı doğrultudadır.) vicdani kanaatine varılarak davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
(1) 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesi, 156. Maddesi ve HMK m. 114/1-c, 115(2) maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2) Görevli Mahkemenin Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna,
(3)HMK m. 20(1) hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
(4) Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli İzmir Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK m. 20(1) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
(5) HMK nın 331/2 maddesi gereğince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinden tensiben karar verildi.30/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸