Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/846 E. 2022/691 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/846 Esas
KARAR NO : 2022/691

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/11/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirket tarafından alacağının tahsili için İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından davalı-borçlu aleyhine icra takibi başlatıldığı ancak borçlu-davalının herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiği, bunun üzerine dava şartı arabuluculuk başvurusu gerçekleştirilmiş olup davalı/borçlunun 20/10/2021 tarihinde gerçekleştirilen arabuluculuk toplantısına katılmadığı, müvekkilinin lastik temin ve bakım hizmetleri verdiği, borçlu ile arasında alışverişler yapılmış olup müvekkili şirket tarafından mal satışı yapılarak 20/05/2020 tarihli ……numaralı ve 2.050,00-TL tutarlı, 11/06/2020 tarihli … numaralı 4.500,00 TL tutarlı fatura kesildiği, davalı yan tarafından kısmi ödeme yapılmış olup cari döküme göre söz konusu faturadan kaynaklanan 5.650,00 TL alacak bakiyesi bulunduğu, müvekkili şirketin resmi muhasebe kayıtlarına ve cari hesaba göre müvekkili şirketin alacaklı göründüğü, davalı – borçlunun bu takibe haksız yere itiraz ettiği, borçlunun itirazlarının yerinde olmadığı, söz konusu takibin faturadan kaynaklı bakiye alacağa dayandığı, tarafların muhasebe kayıtları incelendiğinde ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında bu hususun açığa çıkacağı, ayrıca davalı tarafın bu belirlenebilir, bilinebilir alacağa kötüniyetli olarak itiraz ettiğinden %20 icra-inkar tazminatına hükmedilmesinin talep edildiği, buna ilişkin Yargıtay’ın da kararlarının bulunduğu, müvekkili şirketin resmi muhasebe kayıtlarına, taraflarınca dosyaya sunulan faturaya göre müvekkili şirketin alacaklı göründüğü, dosyada mübrez faturada görüleceği üzere davalı yanın imzasının da bulunduğu, ayrıca 20/05/2020 tarihli … numaralı 2050,00-TL tutarlı faturaya ilişkin 20/05/2020 tarihli ….. sıra nolu sevk irsaliyesinin de dilekçe ekinde bulunduğu, tarafların muhasebe kayıtları incelendiğinde ve tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığında da itirazın haksız olduğunun açıkça görüleceği belirtilerek açıklanan nedenlerle ve yargılamada belirecek durumlar karşısında fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile yapılan takibe karşı davalının itirazının iptaline, bu nedenle takibin 5.650,00 TL üzerinden ve takip talebinde belirtilen şartlarla devamına, %20’den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davanın inkar çerçevesinde savunulmuştur.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü, Torbalı Vergi Dairesi ve Ege Vergi Dairesi’ne yazılan müzekkere cevapları ile taraf kayıtlarının tetkikine dair rapor dosya arasındadır.
İzmir 10. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 5.650,00 TL asıl alacağın tahsiline yönelik ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının cari hesaptan kaynaklı bakiye alacak olarak belirtildiği, davalı yanca yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizin 10/03/2022 tarihli duruşmasında verilen ara karar ile Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti -doğrultusunda davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı ve diğer uyuşmazlık tespitinde belirtilen hususlarda SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 09/06/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun tebliğ edildiği tespit edilmiş, raporun incelenmesinde özetle” taraflar arasında ticari bir ilişkinin bulunduğu, davacının defterlerinin lehine teşkil edebilecek olduğu, davalı yan defterlerinin incelenemediği, davacı tarafından davalı aleyhine 3 adet fatura tanzim edildiği, bunlardan 12/05/2020 ve 20/05/2020 tarihli olanların davacı ve davalı taraf BS-BA beyannamesinde bildirildiği, davacının davalı aleyhine düzenlediği 11/06/2020 tarihli faturanın ise taraf BA-BS beyannamesinde bildirilmediği davalı tarafça davacıya verilen 12/05/2020 tarihli 4.100,00 TL tutarlı senedin davacı nezdinde yeniden 11/06/2020 tarihinde davalıya iade şeklinde kayıt yapıldığı, iadeye ilişkin herhangi bir bilgi yahut belge sunulmadığı, buradan hareketle 4.100,00 TL’lik iadenin çıkarılması neticesi davacının davalıdan 1.550,00 TL tutarında alacaklı olduğu hususlarında kanaatin bildirildiği” görülmüş, rapora karşı davacı vekili tarafından rapora itiraz ile yeni bir bilirkişiden rapor alınmasının talep edildiği, davalı yanca rapora beyan yahut itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davalı tarafça davanın inkar çerçevesinde savunulduğu göz önüne alındığında davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 10. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davalı taraf 2020 yılı 5. ayında davacı lehine KDV hariç 2 fatura olmak üzere toplam 5.211,00 TL tutarında BA bildiriminde bulunulduğu, davacı tarafça ise 2020 yılı 5. ayında davalı aleyhine KDV hariç 2 fatura olmak üzere toplam 5.211,00 TL tutarında BS bildiriminde bulunulduğu, diğer istem konusu edilen 2020 yılı Haziran ve Temmuz aylarına yönelik birbirleri yönünden BA – BS bildiriminde bulunulmadığı hususlarında dosya kapsamında bir uyuşmazlık olmadığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan tespit göz önün alındığında taraflar arası uyuşmazlığın taraflar arası ticari ilişkinin neyden kaynaklandığının tespiti, bu kapsamda ilişkinin deftere yansıma şeklinin değerlendirilmesi ve davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde cari hesabın faturadan oluşup oluşmadığının belirlenmesi, oluştuğunun belirlenmesi halinde faturaların davalı yana teslim edilip edilmediğinin yahut içeriği hizmet / ürünün davalıya teslimi ile verilip verilmediğinin, davalı tarafça icra takip dayanağı olarak belirtilen cari hesap bakiye alacağının ödenip ödenmediğinin incelenmesi ile oluşacak sonuca göre davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, bu nedenle davalı yanca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin tespit ve değerlendirilmesine esas itirazın iptali isteminin yanı sıra davacı yanca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığının belirlenmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın esası bakımından değerlendirmeye geçmeden evvel şu hususların belirtilmesinde fayda vardır; dosyaya kazandırılan müzekkere cevaplarına göre mahkememiz davalısının tacir olduğu anlaşılmakla uyuşmazlık bakımından görevli olunduğu kanaatine varılmış ayrıca Mahkememizce 6102 sayılı TTK’nın 222/3 ihtaratı ile taraflara ticari defter ve belgelerin sunulması yahut nerede olduğunun bildirilmesine yönelik yasal ihtaratın usulüne uygun tebliğine rağmen ihtarat gereğinin sadece davacı tarafça yerine getirildiği anlaşılmakla davacı ticari defter ve kayıtlarının iş bu dava bakımından davacı lehine delil kabul edilmesi gerektiği kanaatine de varılmıştır.
Her ne kadar davacı yanca bilirkişi raporuna karşı itiraz ile yeni bir rapor alınması talep edilmiş ise de yapılan itirazların bir kısmının resen değerlendirilebilecek itirazlardan olduğu, bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de Mahkememizce de kabul edildiği üzere hali hazırda raporda karşılandığı ve raporun denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmış bu nedenle rapora itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı yan yönünden 6100 sayılı HMK’nın 222/3 ihtaratının ve bu ihtarat sonucunun göz önüne alınmasıyla yapılan inceleme neticesinde davacı yana uyuşmazlık dönemine ilişkin ticari defter ve kayıtların lehine delil kabul edildiği, taraflar arasındaki ticari ilişkinin 12/05/2020 tarihinde başladığı ve davacının davalı aleyhine senet iadesine yönelik 11/06/2020 tarihli kayıt ile sona erdiği, söz konusu bu ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalı aleyhine 12/05/2020 tarihinde 4.100,00 TL, 20/05/2020 tarihinde 2.050,00 TL ve 11/06/2020 tarihinde 4.500,00 TL’lik 3 adet fatura düzenlendiği, davalı yanca 12/05/2020 tarihinde 4.100,00 TL ve 11/06/2020 tarihinde 5.000,00 TL’lik ödemelerde bulunulduğu, bu ödemelerden 12/05/2020 tarihli ödemeye ilişkin davacı yanca 11/06/2020 tarihinde ters kayıt yapıldığı, söz konusu bu kaydın rapora beyan dilekçesi ile 12/05/2020 tarihli ödemeye ilişkin verilen senedin iadesine yönelik olduğunun anlaşıldığı, 12/05/2020 tarihli toplam 6.150,00 TL’lik faturanın taraflarca BS ve BA beyannamesine konu edildiği, davacının davalı aleyhine düzenlediği 4.500,00 TL tutarındaki faturanın üzerinde davalı ad soyad ile imzasının bulunduğu, davacı kayıtlarının lehine delil kabul edilmesi gerektiği göz önüne alındığında davacı tarafça senet iadesine yönelik 11/06/2020 tarihli kaydın aksinin iddiasının davalı tarafta olmasına rağmen davalı yanca davaya cevap verilmediği gibi bu hususa dair beyanda bulunulmadığı, dolayısıyla davacının davalı aleyhine düzenlediği ve davalı yanca tebliğ alındığı anlaşılan toplam 10.650,00 TL bedelli faturaya karşılık 5.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığı görülmekle açılı davanın kabulü ile davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 10.icra Müd.’nün … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yönelik davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 5.650,00 TL asıl alacağın tahsili bakımından devamına, hükmedilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 oranından az olmamak üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına yasal şartları oluştuğu anlaşıldığından ve alacağın likit olduğu göz önüne alındığında İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20 si olarak hesaplanan 1.130,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 10.icra Müd.’nün … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülen takibe yönelik davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 5.650,00 TL asıl alacağın tahsili bakımından devamına,
– Hükmedilen asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 10 oranından az olmamak üzere ve değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
– İİK 67/son gereği hüküm olunan tutarın % 20 si olarak hesaplanan 1.130,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 385,96 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 96,49 TL ( 83,24 TL peşin harç ile icra müdürlüğünce alınan 13,25 TL peşin harçtan oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 289,47 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 142,54 TL (83,24 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 917,10 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.059,64 TL DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 202,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.650,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu … ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda miktar itibariyle kesim olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 24/10/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza