Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/815 E. 2021/901 K. 11.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/815
KARAR NO : 2021/901

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 21/11/2019
KARAR TARİHİ : 11/11/2021

Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas-… Karar sayılı 17/09/2021 tarihli Görevsizlik kararı üzerine üzerine mahkememize tevzi olunan dosyanın tensiben yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili … ve kardeşleri … ile …’in 16.12.1994 tarihinde …. LTD. ŞTİ.’ni kurduklarını, ilerleyen yıllarda şirket müdürü …’in birçok özel yetkiyi kendisinde topladığını, bu durumu diğer ortakların da kötü niyetli olarak kullandıklarını, şahıslarına özel yüksek miktarda harcamalar yaptıklarını, şirket kârından müvekkiline pay vermediklerini, müvekkili ile şirket ortaklarının kardeş oldukları için bir güven ortamı mevcut olsa da daha sonrasında müvekkili ile diğer kardeşlerine duyduğu güvenin zedelenmesine sebep olan olayların meydana geldiğini, yıllardır müvekkiline hiçbir yetki verilmediğini, son beş yıldır kendisine kâr payı dahil hiçbir ücret ve şirket hakkında herhangi bir bilgi verilmediğini, müvekkilinin şirkete girmek istediğinde içeriye alınmadığını, müvekkilinin şirketin defterlerini incelemek ve şirketle ilgili bilgi almak istediğinde bu talebinin diğer ortaklar tarafından reddedildiğini ve müvekkilinin şirket ortaklarına itimat ve güveninin sarsıldığını, müvekkilinin ortaklığa devam etmesinde fayda kalmadığını, ortaklıktan çıkma taleplerinin haklı olduğunun aşikâr olduğunu, belirterek davanının haklı nedenle şirket ortaklığından çıkarılmasına, müvekkilinin şirketteki hisselerinin karar tarihine en yakın gerçek değerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesi için fazlaya ilişkin saklı kalmak kaydı ile 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin mahrum kaldığı kar payları nedeni ile müspet zararları ile ilgili olarak yargılama sırasında yapılacak bilirkişi incelemesi ile zarar meblağının tespit edilmesinden sonra artırılmak üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin şirketteki payının karar tarihine en yakın gerçek değeri üzerinden hesaplanacak ayrılma akçesinin tespit edilerek müvekkile ödenmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 5.000,00-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan alınarak müvekkiline ödenmesine, müvekkilinin ortaklıktan çıkmasının mümkün görülmemesi halinde veya haklı nedenle şirketten ayrılması neticesinde davalı şirketin iflası gibi bir hukuki durumun ortaya çıkması halinde şirketin fesih ve tasfiyesine ve şirkete tasfiye memuru tayin edilmesine, tasfiye sonucunda davacıya şirket hisselerinin gerçek değerine isabet eden meblağın ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde; davanın niteliği gereği gerçek kişilere husumet yöneltilemeyeceğinden pasif husumet yokluğundan davanın usulden reddinin gerekeceğini, davacı iddialarının yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacının sağlık sorunları olduğunu, bu nedenle kendisinin de şirket faaliyetlerinde görev istemediğini, bu yönde talepte de bulunmadığını, davacının iddialarını ispatlaması gerektiğini belirterek öncelikle davalı gerçek şahıslar yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine, dava dilekçesindeki her bir talebinin ayrı ayrı reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında Bergama ….ASHM’nin 17/09/2021 tarihli … Esas-… Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir ATM’nin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden ve 6102 sayılı Ticaret Kanununa göre gerek mutlak, gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görüleceğinden bahisle eldeki davada taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari dava mahiyetinde olduğu ve uyuşmazlığın çözümünde Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu dikkate alınarak Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun kararlarında belirttiği gibi, mahal mahkemelerince verilen gönderme kararı, teknik manada bir görevsizlik kararı olmayıp, bir devir kararı niteliğinde olduğundan tüm bu sebeplerle dosyanın, görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2021/815 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir.
Davanın şirket ortaklığından çıkma, olmadığı takdirde şirket feshi talepli dava olduğu, ticari nitelikte olduğu, Bergama ….ASHM’nin ticaret mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Bergama …. ASHM’ne gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6 Hukuk Dairesine tevdiine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.11/11/2021

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …