Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/807 E. 2023/508 K. 11.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/807 Esas
KARAR NO : 2023/508
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 09/11/2021
KARAR TARİHİ : 11/07/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle), Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkilinin, davalı borçlu şirketten takibe konulu cari hesaptan kaynaklanan bakiye alacağı bulunduğunu, bu alacaktan kaynaklanan cari hesap alacağının toplamı 3.068.00 TL olduğunu, davalı borçlu şirket müvekkiline şimdiye kadar bu bakiye için hiçbir ödeme yapmadığını, müvekkilinin iş makinesi yedek parça alım, satım, tamir ve servis hizmeti vermekte olan bir firma olduğunu, davalı tarafa ait Jeneratör makinesinde meydana gelen arızadan ötürü müvekkilinin firmaca yedek parça ve servis hizmeti verdiğini, bu parça ve servis hizmeti karşılığında fatura kesilerek karşı tarafa gönderildiğini ancak davalı tarafça kısmı ödeme yapıldığını, bakiye alacağın ödenmediğini, sonrasında yapılan sözlü görüşmeler sonrasında da ödeme yapılmayınca borçlu davalı şirket aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile takip yapıldığını ve fakat karşı tarafın kötüniyetli olarak borca ve faiz oranına itiraz etmesi neticesinde takibin durduğunu, karşı tarafla yapılan arabuluculuk görüşmesinde anlaşmaya varılamadığını, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın haksız ve kötü niyetli olup alacağın tahsilini geciktirmeye yönelik olduğunu, ayrıca faiz oranına yapılan itirazında haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek, İzmir …İcra Müdürlüğü … E. sayılı icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatı ödemesine, mahkeme masrafı ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının dava konusu ettiği tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, talep olunan faizin oranları ve başlangıcına da ayrıca itiraz ettiklerini, dolayısı ile davanın öncelikle ilk itirazları (zamanaşımı) sebebi ile reddi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirketin mersis adresinin “… Marmaris/Muğla” olduğunu, bu sebeple işbu davada yetkili mahkemenin Muğla Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, davacının davasına dayanak olarak faturalar ve cari hesap dökümü, servis tutanakları ve tarafların ticari defter kayıtlarına dayandığını, davanın temelini oluşturan icra takibinde açıklama olarak “cari hesap alacağı” denildiğini ancak alacağın dayanağı olarak hiçbir belgeye dayanılmadığını, itirazın iptali davaları takibe sıkı sıkıya bağlı davalardan olduğundan takibe dayanak yapılmayan belgelere davacının delil olarak dayanmasının mümkün olmadığını, buna ilişkin muvafakatlarının da bulunmadığını, davacının işbu davayı 1 yıllık süre geçtikten sonra açtığını, huzurdaki davanın bu nedenle reddi gerektiğini, müvekkilinin davacıya takibe konu ettiği alacak iddiası dahil borcu bulunmadığını belirterek, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve ve vekalet ücretinin davacı tarafın üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası,
Tarafların ticari defter ve kayıtları,
SMMM Bilirkişisi tarafından düzenlenen 22.04.2022 tarihli bilirkişi raporu,
Tanık…’nun Marmaris … Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından 25.05.2023 tarihli talimat duruşması ile alınan beyanları,
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesin de; alacaklının davalı borçlunun davalı olduğu, takibin dayanağının cari hesap alacağı olarak gösterildiği, borçlunun süresinde icra takibinde borca ve yetkiye itiraz ettiği, itirazın süresinde olduğu ve takibin durmasına karar verildiği ve davacı tarafça süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde karşı taraf ile olan ticari ilişkiden kaynaklı ticari hesap alacağından bakiye alacağın bulunduğunu iddia ederek davalının icra takibine yaptığı itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça sunulan cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulmuştur.
Davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkemenin yetkisine yapmış olduğu itirazın değerlendirilmesinde, icra takibinin cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatıldığı, taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığı, ifa yeri mahkemesinin ve icra dairesinin seçimlik yetkili mahkeme olduğu, HMK’nın 10.maddesi gereğince ifa yerinin seçimlik yetkili mahkeme olduğu, TBK’nın 89.maddesi gereğince para borçlarında ifa yerinin alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yeri olduğu, davacının yerleşim yerinin İzmir olduğu, bu nedenle İzmir icra dairelerinin ve mahkemelerinin seçimlik yetkili yer mahkemesi ve icra dairesi olduğu kanaatiyle davalının icra dairesinin yetkisine ve mahkemenin yetkisine yapmış olduğu itirazın reddine karar verilmiştir.
6100 Sayılı HMK’nun 222.maddesi uyarınca mahkeme ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya tarafların birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerini ibraz eden tarafın sunmuş olduğu defterlerin delil olarak kabul edilebilmesi için kanuna göre defterlerin eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter ve kayıtların birbirini doğrulamış olması gerekir. Bu şartları bulunması halinde karşı tarafın ticari defterlerini ibraz etmediği takdirde incelenen ticari defter ve kayıtları sahibi lehine delil olarak kabul edilir.
15.03.2022 tarihli duruşmada taraf vekillerine ticari defterlerini dosyaya sunmaları yada bulundukları yeri bildirmeleri için 2 haftalık kesin süre verildiği, davacı tarafça ticari defterlerin incelenmek üzere bulundukları yerin bildirildiği, davalı tarafça verilen ihtarlı kesin süreye rağmen davalının ticari defterleri dosyaya sunulmadığı gibi incelenmek üzere bulundukları yerin de bildirilmediği, davalının ticari defterlerini ibraz etmemiş olduğunun kabulü gerektiği değerlendirilmiş, davacı tarafın bildirdiği ticari defterler üzerinde SMMM bilirkişisi tarafından yapılan incelemede; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alışveriş ve ödemelerin tarafların ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davalının sunduğu belge ve davacının sunduğu ticari kayıtlara göre yapılan incelemede davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 3.068,00 TL alacaklı olduğu, davalının bildirdiği tanık beyanında davalı şirketin çalışanı olduğu, yabancı bir yat şirketinin pompa arızası nedeniyle kendilerine müracaat ettiğini, kendilerinin pompayı sökerek İzmir’e gönderdiğini beyan ettiği, davalının bildirdiği tanık beyanı ve davacının ticari defter ve kayıtları ile dosyadaki tüm belgelerin incelenmesinde; davacının davalıya sunmuş olduğu, servis hizmeti nedeniyle davacıdan 3.068,00 TL alacaklı olduğu, alacak likit olduğundan hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıya yükletilmesi gerektiği kanaatine varılmakla itirazın iptali ile takibin aynen devamına ve hüküm altına alınan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ İLE; İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına,
İİK’nın 67/2.maddesi gereğince hüküm altına alınan 3.068,00 TL alacağın %20’si oranında 613,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 269,85 TL nispi ilam harcından, peşin alınan 59,30 TL nispi harç indirildikten sonra kalan 210,55‬ TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3-Davacının yatırmış olduğu 59,30 TL başvurma harcı ile 59,30 TL nispi harç toplamı 118,6‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu 800,00 TL bilirkişi ücreti ile 133,00 TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 933,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 3.068,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine, Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin E-duruşma yoluyla yüzüne karşı dava değeri itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
11/07/2023
Katip …
e-imzalı
Hakim …
e-imzalı