Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/77 E. 2021/394 K. 22.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/77 Esas
KARAR NO : 2021/394

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 02/02/2021
KARAR TARİHİ : 22/04/2021

Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkilinin, iş kazası ve meslek hastalıklarını önlemek amacıyla işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı ve diğer sağlık personeli hizmetleri sunan bir şirket olduğunu, 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu kapsamında Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı taralından verilen yetki çerçevesinde faaliyet gösterdiğini, bu bağlamda davalının işletmekte olduğu … ….) adlı işyerinde çalışanlara yüksekte çalışma eğitimi verildiğini, ayrıca işyeri güvenlik uzmanı ve işyeri hekimliği faaliyetlerinin de müvekkili şirket çalışanları tarafından gerçekleştirildiğini, taraflar arasında imzalanan söz konusu sözleşme uyarınca müvekkilinin üzerine düşen yükümlülüklerini yerine getirdiğini, ancak davalı yanın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, davalı-borçlunun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine haksız ve yersiz bir şekilde itiraz ederek icra takibi durdurduğunu, davalının itirazının kötüniyetli olduğunu beyan ederek haksız ve yasal dayanaktan yoksun itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın % 20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı yana yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER;
Mahkememizce İzmir … İcra Dairesine ait … Esas sayılı dosya celp edilmiş, İzmir Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne müzekkere yazılarak davalının işyeri hekimliği faaliyetinin ve işyeri güvenliği uzmanı faaliyetlerinin davacı tarafından yerine getirildiğine dair bir bildirim yapılıp yapılmadığına dair bilgi ve belgeler celp edilmiş, davalının tacir ve esnaf kayıtları ile davalının birinci sınıf tüccar sınıfına dahil olup olmadığının, hangi usule göre defter tuttuğunun, 2020 yılı itibari ile gayri safi iş hasılatlarının VUK’nun 2. bendinde yer alan miktarı aşıp aşmadığının tespiti amacıyla mahkememizce ilgili kurumlara müzekkere yazılmış, gelen cevabi yazılar dosyamız arasına alınmış, İzmir Menemen Vergi Dairesinin cevabi yazısının incelenmesinde, davalının işletme hesabı usulüne göre defter tuttuğunun bildirildiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava; faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Asliye Ticaret Mahkemeleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. Maddesi gereğince ticari davalara bakmakla görevlidir.
Ticarî davalar, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1. maddesinde sayılmış olup, buna göre, “Her iki tarafın da ticarî işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın aynı maddenin a), b), c), d), e) ve f) bentlerinde sayılan davalar” ticari dava olarak adlandırılmıştır.
TTK’nun 4. maddesine göre; tarafların tacir olup olmadıklarına ve dava konusu edilen işin ticarî nitelikte olup olmadığına bakılmaksızın ticarî dava olarak sayılan dava türleri mutlak ticarî davalar, tarafları tacir olan ve tarafların ticarî işletmesi ile ilgili olan uyuşmazlıklar nispi ticari davalardır. Bir davanın nispi ticari dava sayılabilmesi için; uyuşmazlığın her iki tarafının tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticarî işletmesi ile ilgili olması gerekli ve zorunludur.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesini değiştiren 6335 sayılı Kanun ile asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki, iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp, görev ilişkisi haline getirilmiştir. Görev ilişkisi mahkemece re’sen davanın her aşamasında nazara alınan ve kamu düzeninden sayılan bir dava şartıdır. Ancak, 6335 sayılı Yasa’nın 38. maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’na eklenen geçici 9. madde ile bu kanunun göreve ilişkin hükümlerinin, bu kanunun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce açılan davalarda uygulanmayacağı, bu davaların açıldıkları tarihte yürürlükte bulunan kanun hükümlerine tabi olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda İzmir Menemen Vergi Dairesinin cevabi yazısına göre davalı …’ın işletme hesabına göre defter tuttuğu, bu anlamda dava tarihi itibari ile davalının tacir sıfatını taşımadığı, dava konusuna göre davanın mutlak ticari dava niteliğinde olmadığı, davanın çözümünde, genel görevli ve yetkili mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu, mahkememizin görevli bulunmadığı kanaatine varıldığından, dava şartı yokluğundan, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesisi gerekmiştir.

HÜKÜM : Yukarıda yazılı bulunan gerekçeye göre;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın HMK nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK.nun 20. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde dava dosyasının görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesine,
4-Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemesince karar verilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde mahkememize verilecek dilekçe ile İzmir BAM İlgili Hukuk Dairesi Nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 22/04/2021

Katip …
e -imzalıdır

Hakim …
e -imzalıdır