Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/769 E. 2021/876 K. 04.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/769 Esas
KARAR NO : 2021/876

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 27/11/2015
KARAR TARİHİ : 04/11/2021

Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan alacak davasında dava dosyasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiş ve dava dosyası tevzi birimince mahkememizin 2021/769 esas sırasına kaydolunmasıyla mahkememize intikal etmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle: … 20 Eylül 2015 tarihinde kullanmakta olduğu … plakalı araç ile , yasal limitin çok üstünde alkollü ve yasal hız limitinin üzerinde bir hızla Çanakkale -İzmir karayolunun … kilometresinde …’un kullanmakta olduğu … plakalı araca arkadan çarptığını, bu çapma sonucu …’un olay yerinde feci şekilde hayatını kaybettiğini, bu olay nedeni ile Bergama … Asliye Ceza Mahkemesinde sanık …’ın tam ve kusurlu olduğunun tespit edildiğini, bilinçli taksirle adam öldürmeden üst sınıra yakın olan 4 yıl 5 ay 10 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar verildiğini, manevi zararların tazmini hakları saklı kalmak kaydı ile oluşan maddi zararların karşılanması amacıyla bu davanın açıldığını, cenaze ve defin giderlerinden dolayı oluşan zararların ve destekten yoksun kalma nedeni ile oluşan zararların karşı taraftan tazminine ilişkin dava açıldığını, ileride aileye bakacak kişi olan …’un ölümü nedeni ile anne ve babasının destekten yoksun kalma zararlarının tespiti için aktüerya bilirkişisine tevdiini, davanın bu nedenle belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bilirkişi düzenlendikten sonra davayı ıslah edeceklerini, bu sebeple şimdilik 1.000,00 TL anne … için 1.000,00 TL baba … için destekten yoksun kalma tazminatı taleplerinin olduğunu, …’un aracına çarpan aracın, … Ticaret A.Ş. ‘ne ait olması nedeni ile, … A.Ş’nin işleten sıfatında olduğunu, … Sigorta A.Ş. Aracın zorunlu trafik mali sorumluluk sigortasını yapan olması nedeni ile oluşan maddi tazminatın karşılanması için kazayı yapan … ile birlikte müteselsilen ve müştereken sorumlu olduğunu, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile cenaze giderleri olan 2.000,00 TL’nin haksız fiil tarihi olan 20/09/2015 tarihinden başlamak üzere ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, şimdilik baba …, anne … için ayrı ayrı 1.000,00’er TL’lik destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihi olan 20/09/2015 tarihinden başlamak üzere ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekilinin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; tazminat isteminin ölümlü trafik kazasına ilişkin olduğunu, Bergama … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas numaralı davası ile ceza yargılamasının yapıldığını ve dosyanın temyiz edildiğini, ceza yargılaması sefahatinde tüm tevsil tahkikat taleplerinin reddedildiğini, kararın bozulma ve davalı bakımından kusur oranının değişmesi ihtimalinin olduğunu, davacıların kazada yaşamını yitiren …’un okuduğu üniversiteyi bitirmesi ve bitirdikten sonra kaymakam ya da vali olabilmesi, üniversiteyi bitirmesinin mutlak bir sonucu olmadığını, destekten yoksun kalma tazminatının hesabında da bu hususun dikkate alınmaması gerektiğini, müteveffanın anne ve babası tarafından açılan bu davada tüm mirasçılarının belirlenebilmesi için veraset ilamının ibrazı gerektiğini, her ne kadar diğer davalılar tacir olmakla birlikte, tacir olmayan Müvekkili bakımından ticari faiz istenmesinin yasaya aykırı olduğunu, ceza davasının sonucunun kesinleşmesinin bu dava bakımından bekletici mesele yapılmasını talep ettiği görülmüştür.
Davalı … A.Ş. vekilinin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada müvekkili şirketin kazanın meydana geldiği 20/09/2015 tarihi itibari ile … plaka sayılı aracın işleteni olmadığını, kaza tarihi itibari ile … plakalı aracın işleteninin dava dışı …. Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, bu nedenle, davanın işletenlik sıfatını devreden ve malik sıfatı ile de sorumluluğu bulunmayan müvekkili şirket yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine karar evrilmesi gerektiğini, süre gelen kira ilişkisi, kiralayan müvekkili firmanın davaya konu araç için düzenlendiği ve kaza tarihindeki aya ilişkin kira bedeli faturasının sabit olduğunu, bu durumda müvekkili şirket ile dava dışı …. Ve Tic. Ltd. Şti arasında yapılan Motorlu Kara Nakil Araçları Sözleşmesi uyarınca dava konusu aracın kaza tarihi itibari ile işleteni olmadığını, müvekkili ile kazaya karışan dava konusu aracın kaza tarihindeki kiracısı …. Şti arasında mevcut olan uzun süreli araç kiralama ilişkisinin yasa ve Yargıtay kararları uyarınca aranan koşulları karşıladığı dosyaya sunulan yazılı delillerde ispatlandığını, müvekkili şirketin kaza nedeni ile sorumlu olmamakla birlikte kabul anlamına gelmemek kaydı ile kaza sonucunda, zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketinden veya kasko sigorta şirketinden ödenen tazminatların, hükmedilecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, bu nedenle … plakalı aracın zorunlu mali mesuliyet sigorta şirketince ve kasko şirketince davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının sigorta şirketlerinden sorulması gerektiğini, talep edilen cenaze ve defin giderleri talebinin fahiş miktarda olup zenginleşme amacı taşıdığını, talep edilen faiz oranının da usul ve yasaya aykırı olduğundan kabul edilemeyeceğini, davanın …. Ltd. Şti’ne ihbarını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkili şirket yönünden davanın reddini talep ettiklerini, vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmilini istedikleri görülmüştür.
Davalı … Genel Sigorta A.Ş. vekilinin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacılar vekilinin dava dilekçesinde 20/09/2015 tarihinde ölümlü trafik kazasına karıştığını belirttiği … plakalı aracın, 13/04/2015-13/04/2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile … Tic. A.Ş. Adına ölüm halinde kaza tarihi itibari ile şahıs başına 290.000,00 TL’sine kadar azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigorta ettirildiğini, davacılar vekilinin kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebini müvekkili sigorta şirketine yöneltmesinde yasal isabet bulunmadığını, zira davacılar dava tarihinden önce müvekkili sigorta şirketine her hangi bir başvuruda bulunmadıklarını, dolayısı ile davalı sigorta şirketinin dava tarihinde önce davacıya karşı temerrüdünün söz konusu olmadığını, açıklanan nedenlerle, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, müvekkili sigorta şirketinin aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizinden sorumlu tutulabileceğini, davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden reddini, kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz talebinin müvekkili sigorta şirketi yönünden reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmilini talep ettikleri görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 28/09/2021 tarihli … esas … karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2021/769 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir.
Davanın alacak davası olduğu, ticari nitelikte olduğu, Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dosyanın İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesine karar verilerek, dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Dosyanın devredilmesine dair kararın dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun yargı yeri belirlenmesi kararında, eldeki derdest dava dosyalarının yargı alanı genişletilen mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karara yer verilmediği, verilen kararın Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanının genişletilmesine yönelik olduğu, mahkemelerin görevine ilişkin bir düzenleme içermediği, bu nedenle davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemede davanın görülmesi gerektiği, Yargıtay 11. ve 23. Hukuk Daireleri’nin vermiş olduğu kararların aynı yargı yerinde yeni kurulan ve farklı görev alanına giren mahkemelere bu mahkemelerin kurulmasından önce bu mahkemelerin görev alanına giren başka mahkemelerde açılan dava dosyalarında gönderme kararı verilmesine yönelik olduğu, somut olayda farklı yargı alanlarında bulunan aynı düzey mahkemelerden birinin diğerini kapsayacak şekilde yargı alanının genişletilmesine yönelik kararın değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu kararın da 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği hususu da dikkate alındığında yargı yerinin genişletilmesi ya da değiştirilmesi kararının yürürlüğünden önce açılan davaların, davanın açıldığı tarihteki mahkeme tarafından görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının Anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11. ve 23. Hukuk Daireleri’nin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Bergama …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6. Hukuk Dairesine tevdiine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Bergama ….Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi. 04/11/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır