Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/756 E. 2022/349 K. 26.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/756
KARAR NO : 2022/349

DAVA : İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/01/2016
KARAR TARİHİ : 26/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Fikir Ve Sanat Eseri Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 28.01.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine başlatılan icra takibi nedeniyle gönderilen ödeme emrine itiraz edildiğini, itirazın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlunun müvekkile ödeme emrinde belirtilen miktar borcu olduğunu, müvekkil şirketin 1983 yılında yurtiçi ve yurtdışında sınai mülkiyet hizmetleri vermek amacıyla kurulduğunu, müvekkil firmanın verdiği hizmet kalitesiyle sektörde kabul gördüğünü, piyasada tanınmış yüksek itibara sahip bir firma olduğunu, müvekkil şirket ile davalı/borçlu arasında 2013 yılında imzalanan ve Kasım 2014 tarihinde son bulan marka ve patent danışmanlığı sözleşmesi gereği davalı/borçlu adına kusursuz hizmet politikası ile hareket edildiğini, sözleşmenin Kasım 2014 tarihinde sonlanmasma rağmen müşteri memnuniyeti adına davalı/borçluya gerekli hizmetlerin verilmeye devam edildiğini, 28.01.2015 tarihinde aralarındaki sözleşmenin yenilendiğini ve danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme gereğince müvekkil şirketin davalı/borçlu adına yurtiçi patent veya faydalı model müracaat takibi, yurtiçi tasarım müracaatı, devir ve tüm marka işlemleri, marka/patent itiraz ve savunma işlemleri, yurtiçi marka müracaatı işlemlerini yapma yükümlülüğü altına girdiğini, davalı /borçlunun da sayılan hizmetlerle ilgili resmi harçlar hariç toplam 5.000,00 TL + KDV hizmet bedeli ödeme yükümlülüğü altına girdiğini, müvekkil şirketin üzerine düşen sorumluluğu eksiksiz yerine getirdiğini, buna rağmen davalı yanca haksız ithamlarda bulunularak ihtarname çekildiğini, sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşme uyarınca ödenen 900,00 TL KDV bedelinin iade edilmesini bildirdiklerini, müvekkil şirketin cevabi ihtarnamesinde iddiaların haksı olduğunu, fesih hususunun kabulünün mümkün olmadığını, sözleşmenin 2.3 bendi gereğince sözleşme bedelinin müvekkil şirkete ödenmesi gerektiğinin edildiğini, nitekim sözleşmenin haklı neden olmaksızın feshedildiğini, davalı/borçlu tarafından müvekkile hak edilen ücretin ödenmediğini, 29.01.2015 tarihinde düzenlenenfatura bedelinin KDV bedeli olan 900,00 TL’nin ödendiğini, ancak ödenmesi gereken 5.000,00 TL’nin ödenmediğini, bu nedenle ilgili dosya üzerinden icra takibine girişildiğini, sözleşmeye bağlılık ilkesinin hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının bir gereği olarak sözleşme hukukunun temel ilkelerinden biri olduğunu, davalı yanın tacir sıfatını haiz olup basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü altında olduğunu, faize itirazın yersiz olduğunu, davalı/borçlunun icra-inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiğini, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 29.02.2016 tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin makine üretimi yapan bir firma olduğunu, 2014 yılında kurulduğunu, o tarihten bu yana marka ve patent başvurularında davacı şirket ile çalışıldığını, bu çalışmayı sürekli hale getirmek üzere 28.01.2015 tarihli danışmanlık sözleşmesi imzalandığını, müvekkil şirketin marka başvurusu sonrasında yapmış olduğu araştırmalarda davacı şirket ile sözleşme yapmış olmasına rağmen “…. A.Ş.” adlı bambaşka bir firma tarafından yapıldığını gördüğünü, müvekkil şirketin “…” ibareli marka ile faaleyetlerine devam ederken yine başvurucusu davacı/… A.Ş.(vekil …) olan “… San. Tic. Ltd. Şti.” ünvanlı “…” ibareli markayı kullanan firma tarafından markaya itiraz edildiğinin öğrenildiğini, davacı şirket tarafından bu benzerliğin bilindiğini veya küçük bir araştırma sonucunda kolayca öğrenilebileceğini, buna rağmen müvekkil şirketin uyarılmadığını, gerekli yönlendirmenin yapılmadığını, müvekkil şirketin tescilinde sakınca olmadığı bilgisini aldığı markaya yatırımlar yaptığını, bu yatırımların riske girdiğini, özensizce yapılmış işlemler neticesinde müvekkilinin zarara uğradığını, danışmanlık adı altında bir ödeme yapılacağı kararlaştırılmış olmasına rağmen müvekkilden harç yatırılacağı iddia edilerek başkaca hizmete ilişkin ödemeler alındığını, davacı şirket ile yapmış olduğu ilk işin markasına ait tescil başvurusu olduğunu, bu işin hiç tanımadığı bir şirket tarafından yapıldığını, vekalet verdiği şirket tarafından da marka başvurusuna itiraz edildiğini, ortada çok ciddi bir güven problemi olduğunu, çizim ve tasarımlarını kendilerinin yapmış oldukları makinelerin yurt içi ve yurtdışında bu marka ile anıldığını ve tanınmışlık kazandığını, güvenip çalışılan firma tarafından marka başvurularının itiraza uğraması sonrasında davacı şirketle çalışmanın imkansız hale geldiğini, sözleşmenin feshedildiğini, açılmış olan icra takibine de bu sebeplerle itiraz edildiğini, icra-inkar tazminatı isteminin de reddi gerektiğini, kötüniyetli hareket eden davacı şirket aleyhine tazminata hükmedilmesi gerektiğini, sözleşmeyi feshetmekle ve icra takibine itiraz etmekte ne derece haklı olduğunun görüleceğini savunmuş ve davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Mahkememizin …. esas sayılı … karar sayılı 13.11.2018 tarihli kararı ile görevli mahkemenin Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilerek dosya Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesine gönderilmiş ve Fikri ve Sinai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas … karar sayılı 26.05.2021 tarihli kararı ile mahkememizin görevli olduğuna karar verilmiş ve görevli mahkemesinin belirlenmesi için İzmir Bölge Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin …. esas … karar sayılı 10.09.2021 tarihli ilamı ile yargı yeri olarak mahkememizin belirlenmesine karar verilmiş ve mahkememizin…. esas sayısına kaydı yapılmıştır.
DELİLLER:
Mahkememizce davacı defterleri üzerinde SMMM marifetiyle inceleme yapılmak üzere dosya İstanbul Nöb. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, talimat mahkemesince dosyanın bir SMMM bilirkişine tevdi ile gerekirse bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi de verilmek suretiyle davaya konu faturaların davacı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı, icra takibi ve talep edilen faiz hususlarında aldırılan 01/11/2017 havale tarihli raporda özetle; “Davacı … A.Ş. tarafından incelemeye sunulan 2015 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulmuş olduğu, davaya konu davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen 29.01.2015 tarihli …. no.lu 5.900,00 TL tutarlı ve 12.03.2015 tarihli …. no.lu 460,20 TL tutarlı faturaların davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davacı yanın incelenen ticari defterlerinde davalı yandan 06.08.2015 tarihi itibariyle 5.000,20 TL cari hesap alacaklı olduğu, davacının 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 06.08.2015 tarihinden itibaren alacaklarına 3095 sayılı kanuna (md.2) göre değişen oranlarda avans faiz talep edebileceği yönünde görüşlerini”belirtmiştir.
Dosyanın SMMM bilirkişisi …. tevdii ile davalı defterleri üzerinde yerinde inceleme yapma yetkisi verilerek davaya konu faturaların davalı defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalının davacıya borçlu olup olmadığı, borçlu ise miktarı, davacı defterlerinin incelenmesine dair sunulan bilirkişi raporu da göz önünde bulundurularak tarafların alacak borç durumları hususunda rapor düzenlenmesinin istenilmiş ve SMMM … tarafından düzenlenmiş 01/02/2018 havale tarihli raporda özetle; “davalının incelemeye konu ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64/3. maddesi uyarınca yapılması gereken onaylarının süresinde yaptırıldığı, taraflar rasında 28/01/2015 tarihinde marka-patent danışmanlığı konusunda sözleşme akdedildiği, davacının sözleşme kapsamında düzenlediği 29/01/2015 tarih, …. sıra nolu, 5.900,00 TL bedelli fatura ile sözleşme dışında düzenlenen 12/03/2015 tarih, ….sıra nolu, 460,20 TL bedelli icra takibine konu faturaların ve bu faturalar karşılığında davalının yaptığı toplam 1.360,00 TL tutarında ödemenin tarafların defterlerinde kayıtlı olduğu, 14/03/2015 tarihi itibariyle davalının defter kayıtlarında davalının davacıya icra takibine konu fatura bakiyelerinden kaynaklanan 5.000,20 TL cari hesap borcunun göründüğü, bu tutarın icra takibine konu asıl alacak tutan ile aynı olduğu, davalı şirketin taraflar arasında akdedilen 28/01/2015 tarihli sözleşmeyi Karşıyaka Noterliğinin 03/04/2015 tarih, … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshederek, davacıya yana 28/04/2015 tarih, … nolu, “Tam destek sözleşmesi, yıllık harç hizmet bedeli” açıklamalı 6.136,00 TL iade faturası düzenlediği, bu fatura sonrasında davalının defter kayıtlannda 28/04/2015 tarihi ve incelemeye ibraz edilen defterlerin son kayıt tarihi olan 31/12/2015 tarihi itibariyle davacının davalıya (6.136,00 – 5.000,20=) 1.135,80 TL borçlu olduğu, davalı şirketin davacı şirkete düzenlediği 28/04/2015 tarih,… nolu, 6.136,00 TL bedelli iade faturasının davacı şirket defterlerinde kayıtlı olmadığı ve söz konusu faturaya davacı tarafından Bakırköy Noterliğinin 30/04/2015 tarih ve … yevmiye numaralı cevap ihtarnamesi ile süresinde itiraz edildiği hususları dikkate alındığında, 28/01/2015 tarihli sözleşmenin feshine ve ihtarnamelere ilişkin takdirin mahkemeye ait olduğu,
Mahkemece davalının davacıya düzenlediği 28/04/2015 tarih, … nolu, 6.136,00 TL bedelli iade faturasının kabul edilmemesi halinde 06/08/2015 tarihi itibariyle davacı … A.Ş.’nin davalı … Ltd. Şti.’den 5.000,20 TL alacaklı olduğu, bu tutarın icra takibine konu asıl alacak tutan aynı olduğu,
Mahkemece 28/04/2015 tarih, …. nolu, 6.136,00 TL bedelli iade faturasının kabul edilmesi halinde 06/08/2015 tarihi itibariyle davalı … Ltd. Şti.’nin davacı … A.Ş.’den (6.136,00 – 5.000,20=) 1.135,80 TL alacaklı olduğu yönünde görüşlerini belirtmiştir.
Mahkememizce tarafların aralarında yapılan danışmanlık sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, sözleşmeye aykırılık var ise davalının bir zararının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan davaya konu faturaya ilişkin ücreti talep edip edemeyeceği hususlarında rapor tanzimi için dosya ve ekleri marka ve patent uzmanı bilirkişiye tevdii edilmiş, bilirkişinin raporunda özetle; davalı tarafça sözleşmenin davacının dava dışı 3.bir kişinin marka tescil müracaatına yönelik itirazı gerekçe gösterilerek fesih edildiği, feshin haklı ve bu kapsamda olmak üzere uygun zamanda olup olmadığını takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüşlerini” belirtmiştir.
Dosyanın marka patent uzmanı bir bilirkişiye tevdii ile tarafların aralarında yapılan danışmanlık sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirip getirmedikleri, davacının sözleşmeye aykırı davranıp davranmadığı, sözleşmeye aykırılık var ise davalının bir zararının oluşup oluşmadığı, davacının davalıdan davaya konu faturaya ilişkin ücreti talep edip edemeyeceği hususlarında rapor düzenlenmesinin istenilmiş ve bilirkişi …. tarafından düzenlenmiş 29.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “Davalı tarafça sözleşme davacının dava dışı 3.bir kişinin marka tescil müracaatına yönelik itirazı gerekçe gösterilerek fesh edilmiştir. Feshin haklı ve bu kapsamda olmak üzere uygun zamanda olup olmadığının takdiri sayın mahkemeye aittir.” belirtilmiştir.
Dosyanın daha önce rapor düzenleyen bilirkişi ….’ a tevdii ile; davalı vekilinin 21/06/2018 tarihli dilekçesindeki rapora karşı itirazlarını tek tek karşılar şekilde ek rapor düzenlenmesinin istenilmiş ve bilirkişi …. tarafından düzenlenen 10.03.2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; “Davalı vekilinin itirazları hukuki görüş ve değerlendirme yapılması anlamına gelebileceğinden HMK m.279, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu ve Bilirkişilik Yönetmeliği m.5 kapsamında bu itirazların tarafımızca değerlendirilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte, ileri sürülen itirazlar yasal çerçevede incelenerek kök raporumuzda değişiklik yapılmasını gerektiren bir hususun bulunmadığı değerlendirilmiştir.” belirtilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; taraflar arasında 28/01/2015 tarihli Danışmanlık Sözleşmesi uyarınca iddia olunan sınai mülkiyet işlemlerinin gerçekleştirilmesi sonucu davalıdan karşılık bedelin tahsili için başlatılan İtirazın İptali istemine ilişkindir.
Mahkememizin 13/11/2018 tarih …. esas, …. esas sayılı kararı ile davanın usulden reddine mahkememizin görevsizliğine, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna karar verilmiş, Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ise 26/05/2021 tarih …. esas,… karar sayılı kararı ile karşı görevsilik vermiş, dosya İzmir BAM 6. HD ne gönderilmiş, İzmir BAM 6. HD nin10/09/2021 tarih …. esas, …. karar sayılı kararı ile davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olması nedeni ile mahkememizin görevli olduğuna karar verilerek dosya mahkememize gönderilmiştir. Mahkememizce taraf defterleri üzerinde SMMM bilirkişileri marifetiyle inceleme yaptırılmış, raporların denetime elverişli ve açık olması nedeni ile mahkememizce itibar edilmiştir.
Yine mahkememizce Marka alanında uzman bilirkişi

…’dan alınan asıl ve ek raporun da denetime elverişli ve açık olması nedeniyle mahkememizce itibar edilmiştir.
Taraflar arasında 28/01/2015 tarihli Danışmanlık Sözleşmesinin imzalandığı, davacının, sözleşmede detayları belirtilen sınai mülkiyet işlemlerini gerçekleştirmeyi, davalının ise bunun karşılığında sözleşmede belirtilen ödemeyi yerine getirmeyi taahhüt ettiği, taraflar arsındaki sözleşmenin vekalet sözleşmesi olduğu, davacı tarafça düzenlenen danışmanlık sözleşmesine ilişkin faturanın her iki taraf defterinde de kayıt altına alındığı, davalının daha sonra 28/04/2015 tarihli 6.136 TL bedelli iade faturası kestiği ve defterine kaydettiği, iade faturasının davalı tarafça davacıya tebliğ edildiği, davacı tarafça da faturanın süresi içerisinde davalıya tekrar iade edildiği anlaşılmaktadır.
Burada çözümü gereken husus davacının sözleşme gereği ücrete hak kazanıp kazanmadığı, davalının sözleşmeyi fesihte haklı olup olmadığı hususudur.
Her ne kadar davalı tarafça davacının edimlerini yerine getirmediği, Karşıyaka Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesini keşide ederek “….” ibareli marka tescil başvurusunun davacı tarafından yapıldığı, davacı ile sözleşme yapılmasına rağmen başvuruların …. A.Ş. Adına yapıldığı, davacı tarafından başka bir kişi adına marka başvurusuna itiraz edildiği gerekçesi ile sözleşmenin feshedildiğini bildirmiş ise de; Türk Patent Enstitüsünden gönderilen belgelerin incelenmesinde “efatech sewing automation systems başvurusunun davalı adına değil, dava dışı ..Ltd Şti adına olduğu, başvurunun taraflar arasındaki sözleşmenin imzalanmasından önce yapıldığı, davalının, davacının dava dışı 3. Bir kişinin marka tescil müracatına ilişkin itirazını gerekçe göstererek feshedildiği, her ne kadar davalı taraf …. San. Tic. Ltd. Şti nin devamı niteliğinde olduğunu ileri sürmüş ise de; ticaret sicil kayıtlarına göre şirketlerin her ikisinin de faal olduğu ve ayrı tüzel kişilikleri bulunduğu anlaşıldığından davalının bu beyanlarına itibar edilmemiş, davalının sözleşmeyi haksız olarak feshettiği kanaatine varılarak davacının, sözleşme bedeli +KDV olmak üzere davalıdan ticari defterlerine göre bakiye 5.000,20-TL alacaklı olduğu, davalı tarafça bu bedelin ödendiğine ilişkin bir belge de sunulmadığı , bilirkişi raporuna göre de işlemiş faizin 53,22 TL olduğu anlaşılmakla davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun İzmir 19. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin; 5.000,20-TL asıl alacak, 53,22-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.053,42-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine,
5.053,42-TL üzerinden hesaplanacak % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 345,19-TL harçtan peşin alınan 89,94-TL harç ile icra dosyasında alınan 26,33-TL harcın mahsubu ile bakiye eksik kalan 228,92-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Peşin harç ve başvuru harcı olarak yapılan toplam 119,84-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davanın red ve kabul edilen bölümleri orantılı olarak nazara alınıp bir kısım yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılarak iş bu dosyada yapılan toplam 2.421,34-TL yargılama giderinden 2.323,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın kabul edilen bölümü üzerinden hesaplanan nispi 5.053,42 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki AAÜT gereğince davanın red edilen bölümü üzerinden hesaplanan nispi 213,08 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7-Karar kesinleştiğinde ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden artan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, miktar yönünden KESİN OLMAK ÜZERE verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.26/04/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza