Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/754 E. 2022/524 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/754 Esas
KARAR NO : 2022/524

DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/10/2021
KARAR TARİHİ : 23/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili … A.Ş’nin., beton katkı, su yalıtım, kağıt ve oluklu kimyasalları üretimi ve satışı yaptığı, gerek yurt içi gerekse yurt dışında önemli başarılara imza atan müvekkili firmanın mükemmeliyetçi yaklaşımı ve iş ahlakıyla yıllardır bu sektörde hizmet verdiği, şikayete konu …… İç Mimarlık ve Tic. Ltd Şti’nin ise müvekkili firmadan…ve … isimli ürünleri satın aldığı, söz konusu YKS firmasının, ürünlerde kristallenme ve hava kabarcığı olduğunu iddia ettiği, uzman kişilerce yapılan incelemelerde ürünlerde hiçbir sıkıntı ve kalite sorunu olmadığının tespit edildiği, ancak YKS firmasının özel niteliklere ve özel uygulama koşullarına sahip iş bu ürünleri kullanım kılavuzundaki gibi uygulamamasından dolayı problemler yaşandığının tespit edildiği, kendilerinin bu konuda uyarıldığı, zaten ilgili firma personelleriyle de yapılan görüşmelerde personeller tarafından ürünün yanlış ve talimatlara uygun olmayan biçimde kullanıldığının kabul edildiği, bundan sonra da YKS firmasının, müvekkili firmadan mal alımına devam ettiği, müvekkillinin ürünlerinden kaynaklanan bir problem olsaydı YKS firmasının aradaki alışverişi devam ettirmeyeceğinin ortada olduğu, manevi tazminat davalarında haksız fiili gerçekleştirilen kişiye karşı husumet yöneltilebileceğinden her ne kadar paylaşımlar şirket adı altında yapılmış olsa bile şirkete karşı davayı yöneltmek mümkün olmayıp bu eylemi şirket adına gerçekleştiren ve şirketi temsile yetkili olan …’a husumetin yöneltildiği, zaten arabuluculuk tutanaklarında da …’un şirket yetkilisi olarak imzaladığının görüldüğü, tüm bunlara rağmen YKS firması tarafından 07/08/2021 tarihinde Kimyasal ve Ham Madde Tedarikçileri adlı Facebook hesabında müvekkili firma aleyhinde paylaşımlar yaparak kötüleme çalışması başlattığı, müvekkili firmanın piyasayı dolandırdığını, sahte ürünler sattığını ifade ettiği, buna ilişkin paylaşım görüntülerinin dilekçe ekinde yer aldığı, tüm bu hususlardan müvekkilini arayan bayilerin ne olduğunu, haberin gerçek olup olmadığını, gerçekten ürünlerde bir problem olup olmadığını sormaları ve Facebook’ta ürünü kötüleyici haberlerin var olduğunu bildirmeleri üzerine haberdar olunduğu, bunun üzerine taraflarınca İzmir 21. Noterliği’nin …. sayılı 10/08/2021 tarihli ihtarnamesinin keşide edildiği ve firmalarından ürün almaya devam ettikleri halde Facebook üzerinden bu şekilde karalama kampanyası başlatmalarının haksız rekabet oluşturduğunun, ilgili paylaşımı kaldırmaları, aksi halde her türlü yasal yollara başvurulacağının ihtar edildiği, söz konusu firmanın da ihtarnameye istinaden paylaşımı kaldırdığı, ancak ilgili firmanın eylemlerine son vermediği ve bu kez de kendi adını kullanmadan başka hesaplar oluşturarak başkaları yorum yapıyor gibi gösterdiği ve haksız rekabete uyan iftira ve karalamalarına devam ettiği, bunun üzerine taraflarınca İzmir 21. Noterliği’nin …… sayılı 23/08/2021 tarihli ihtarnamesinin çekildiği ve eylemlerine derhal son vermelerinin talep edildiği, ancak şikayet edilen tarafından bu eylemlere son verilmediği, şüpheli tarafından, müvekkili şirketin ticari itibarının haksız şekilde zedelendiğinin, müvekkilinin ticari işlerini yanlış, yanıltıcı ve gereksiz yere incitici açıklamalar ile kötülediğinin ortada olduğu, ayrıca şüpheli firmanın eylemlerinin, müvekkili tarafından Kimyasal ve Ham Madde Tedarikçileri adlı Facebook hesabı incelenirken görülmüş olup bilindiği üzere kanunen görsel veya işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmişse veya görülmüşse o yer mahkemesinin de yetkili olduğu, hal böyle iken Mahkemenin yetkili olduğu, davalının bu eylemlerinin cezalandırılması amacıyla taraflarınca İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’na şikayette bulunulmuş olup şikayet dilekçesinin bir örneğinin de dilekçe ekinde yer aldığı belirtilerek açıklanan nedenlerle müvekkilinin pek çok bayi tarafından aranılarak üretilen üstün vasıflı ürünlerde bir sorun olup olmadığını sorgulamalarıyla karşı karşıya kaldığı gibi, ciroda da eksilmeler başlaması yanında ticari itibarı yönünden büyük sarsıntı geçirdiği, tüm uyarılara rağmen davalının bu eylemlerinden vazgeçmemesi nedeniyle bir nebze olsun huzura kavuşmak ve maneviyatını düzeltmek için şimdilik her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan haberlerin yayınlandığı tarihten itibaren tahakkuk edecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, tüm yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığından davanın inkar çerçevesinde savunulduğu, dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlandığı görülmekle tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir CBS Fikri Sınai Haklar Soruşturma Bürosu yazı cevabı, İzmir 21. Noterliği’ne yazılan müzekkere cevabı, Mahkememizce davacı temsilcisinden ve tanığından alınan beyanları ile talimat Mahkemesince alınan tanık beyanı dosyamız arasındadır.
Davacı temsilcisi … Mahkememizin 05/04/2022 tarihli duruşmada aynen ben davacı şirketin tek temsilcisiyim karşı taraf ile epoksi üretimi ve karşı tarafa ürünün satımı ile ayrıca yapıştırıcı satımına dair anlaşma yapmıştık, epoksi ürününü ve yapıştırıcıyı davalı tarafa gönderdik ancak aradan uzunca bir süre geçtikten sonra davalı taraf bizi arayarak “Üründe problem var bize yenisini gönderin.” dediler biz de yetkili personelimiz vasıtası ile davalı ile bağlantıya geçtik ürünün davalı tarafça kullanımının yanlış değerlendirilmesi durumunun oluştuğunun kendilerine bildirdik, doğru kullanımı gösterdik zaten gönderdiğimiz ürünlerin yanında kullanımını anlatır tüm veriler vardır. Ürün davalıdan kaynaklı kullanılamadığı kendilerine belirtilmiş ise de yine aradan bir zaman geçtikten sonra yine bu sefer davalı bizden yeniden ürün talep etti, bu arada davalı ile bu konuda görüşmeler yapılarak başkaca müşterilerimizden de bize geri dönüşler yapılarak sahibi olduğum davacı şirketin piyasada kötülemesinin yapıldığını söylediler biz bunun davalı taraftan olduğunu anladık çünkü biz müşterilerimizle bağlantıya geçip anlaştıktan sonra davalı taraf müşterimizi bularak bizi kötüleyip anlaşmaların bozulmasına yol açan davranışlar sergilemesinin yanı sıra İnstagram ve Facebook sayfalarında bizi kötüler nitelikte yazılar da yazıyordu hatta Google hesabına da bizi kötüler nitelikte yazılar yazdığını biliyoruz yazılan bu yazılar gerçeği yansıtmamaktadır. Biz esasında ürünü aile şirketimiz olan yani diğer bir firma olan … Kimya isimli firmadan alıyoruz hatta davalı taraf … Kimya isimli firmanın sahibinin eşini arayarak yine bizi kötüler nitelikte sözsel davranışlar sergilemektedir. Firma olarak her ne kadar bunları bertaraf ediyor isek de bu durumlarla epeydir uğraşıyoruz ve gerçekten çok zarar gördük şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı …aynı tarihli duruşmada aynen ben davacı şirketin yaklaşık 1 yıldır satış temsilcisi olarak çalışıyorum dava konusu olan olayı biliyorum. Davalı taraf bizden belli periyotlar halinde ürün satın almaktaydı ancak son parti üründen kaynaklı bize ürünün problemli olduğunu belirtilerek yaklaşık aldıktan 3 ay sonra şikayette bulundu bunun üzerine ben de davalıya verdiğimiz ürünleri çok büyük bir miktarda ürettiğimizden ve davalıya bunun bir kısmını verdiğimizden diğer kalan kısımlar yönünden tedarik sağladığımız diğer müşterilerimiz ile bağlantıya geçip üründe problem olup olmadığını sordum bir problem olmadığını anladıktan sonra davalının yetkilisi olan Elçin Hanım’ı bu sefer ben aradım kendisi ile yaptığımız görüşmede esasen üründe bir sorun olmadığını ancak davalı … uygulama yaptığı zaman ürünün sarardığını, bu nedenle problem olduğunu söylediğini bana iletti. Ben ürünümüzün yeterli sertifikaya sahip olduğunu bu sefer beni arayan …’e söyledim kendisine uygulamayı nasıl yaptığını sorduğumda bu konuda bana bir açıklama yapamadı. Davalıya verdiğimiz üründe herhangi bir hata ve problem yoktur. Davalıya gönderdiğimiz ürünlerin yanında uygulamasının nasıl yapılacağına dair teknik dokümanı da davalıya gönderdik. Daha sonra müşterilerim arayarak piyasada bizim ile alakalı ürünlerde problem olduğu yönünde duyumlar alındığını ve bunu davalı …’in yaptığını söylediler. Ben bunun üzerine davalı …’i aradım ürünümüzü neden kötülediğini sordum kendisi bana bir açıklama yapmadı fakat ücretini vermeden yeniden bir ürün talep etti. Biz de bunu kabul etmedik daha sonra … yine aynı şekilde özellikle sosyal medyada paylaşımlarına devam etti. Daha sonra oluşan süreçte bu sefer devamlı iş yaptığımız müşterilerin kafalarında bizim ile alakalı soru işaretleri olduğunu anlayınca bunu düzeltemeye yönelik yeniden müşterilerimiz ile bağlantıya geçip hatta gerektiğinde yanlarına gidip durumu anlatmaya başladık. Bu süreç bizi olumsuz etkiledi. Ciromuz düştü. Maddi olarak kayıp yaşadık şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davacı tanığı ……. tarafından talimat Mahkemesine verilen beyanda aynen ben davalının firmasında 2 yıl çalıştım, benim davalının yanında çalıştığım süreçte davacı firma kimyasal ürünler (reçine epoksi takı, kolye küpe vb ürünler), alım satım işini yapıyordu, davalı … da bu ürünleri satın alıyordu, bu süreçte ürünleri kullanıyorduk ancak ürünlerde hava kabarcıkları oluşuyordu, bunun sebebi davalının ürünün kullanım talimatına uymayıp kullanımı dışında hareket etmesinden kaynaklanıyordu, çünkü aynı ürünü ben kullanıyordum ben kullandığım zaman herhangi bir sorun yaşamıyordum ancak davalı kullandığında davacı firmanın kullanım talimatına uymadığı için sıkıntılar yaşıyordu ve bu sıkıntılar nedeniyle de firmayı kötüleme amaçlı sosyal medya hesaplarında hakaretler ve küfürlerde bulunuyordu, hatta bazı fotoğraflar paylaşıp firmaya ait olmayan ürünleri görsel amaçlı koyuyordu, bir keresinde uygulama talimatında ürüne yaz mevsiminde 5 kg, kışın da 10 kg karıştırılması söyleniyordu ama davalı 14 kg aynı anda karıştırıp ürünün alev almasına neden oldu buna da ben kendim birebir şahit oldum, bundan dolayı üründe tepkimeye neden oluyordu, davalının yanında 22 Hazıran 2021 yılına kadar yanında çalıştım, daha sonra kendi firmamı kurdum ve davacıya ait ürünleri ben de kendi firmamda kullandım, 30 a yakın müşterime göndermiş olmama rağmen herhangi bir sorun sıkıntı yaşamadım benim bilgim görgüm bundan ibarettir şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların tanık beyanlarına karşı beyanda bulundukları anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davacı ile davalının yetkilisi olduğu ………….Ltd. Şti. arasında davacının ürettiği kimyasal maddelerin alım-satımına dair ticari bir ilişkinin kurulduğu, söz konusu bu ilişki uyarınca davacının kimyasal madde üretimi yapan ve satan konumunda, dava dışı şirketin ise alıcı konumunda olduğu, dava dışı …..City ….Ltd. Şti. tarafından alınan ürünlerin bir kısmında problem yaşanmasından kaynaklı olarak durumun davacı tarafa bildirildiği, daha sonra yine dava dışı … City ….Ltd. Şti.nin davacı taraftan yeniden ürün alımına devam ettiği, alınan son üründe de problem yaşanması üzerine ürünün ayıplı olduğu hususunun yine davacı tarafa bildirildiği ancak ürünün davacı tarafça ayıplı olduğunun kabul edilmediği bu kapsamda dava dışı … City ….Ltd. Şti.nin yetkilisi davalı tarafından … City ….Ltd. Şti.nin Facebook hesabı üzerinden davacı yan aleyhine bir kısım yorum ve paylaşımlar yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan tespit göz önün alındığında taraflar arası uyuşmazlığın davalı tarafından dava dışı şirketin facebook hesabı üzerinden yapılan yorum ve paylaşımların İzmir 21. Noterliğinin 10/08/2021 tarih ve …….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile adı geçen sosyal paylaşım hesabından kaldırılıp kaldırılmadığı, devamında davalı tarafça yine facebook üzerinden ve ancak bu sefer başka adlar kullanılarak davacı aleyhine yorum ve paylaşımlar yapılıp yapılmadığı, yapıldığının anlaşılması halinde bunun davacının ticari itibarını zedeleyip zedelemediği ve ayrıca davacının ticari işlerini yanlış, yanıltıcı ve gereksiz yere incitici açıklamalar içerip içermediği ile kötüleyip kötülemediği, bu duruma yönelik eylemin davalının haksız rekabeti oluşturup oluşturmadığı, bu hususun davacı tarafça İzmir 21. Noterliğinin 23/08/2021 tarihli ve ………yevmiye sayılı ihtarından sonra da devam edip etmediği hususlarına yönelik yapılacak araştırma neticesi varılacak kanaate esas haksız rekabetten kaynaklanan manevi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davacı tarafça açılı davaya yönelik verilen dava dilekçesinde davalı tarafın “… ……VE TİC LTD ŞTİ Yetkilisi: …(28529173906)” olarak belirtildiği görülmekle ihtaratlı davetiye çıkarılarak husumetin kime yöneltildiğinin belirtilmesi istenilmesi üzerine davacı vekilince 25/10/2021 havale tarihli beyan dilekçesi ile iş bu dava konusu uyuşmazlığın …’a yöneltildiği belirtildiği görülmüştür.
Her ne kadar davacı tanığı tarafından duruşa sırasında alınan beyanda davalı yan eylemlerinin davacı şirket cirosunda kayba yol açtığı belirtilmiş ise de davacı yanca bu hususun daha evvelden ileri sürülmediği anlaşılmakla dosya kapsamında davacı yan yönünden mali durum incelemesi yapılmadan istem konusu edilen manevi tazminat talebinin dosya kapsamına kazandırılan deliller uyarınca değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Yukarıda belirtilen husus kapsamında davacı taleplerinin değerlendirilmesine geçmeden evvel her ne kadar davalı yanca davacının sahibi olduğu şirkete üretilip satılan malların ayıplı olduğu belirtilmiş ise de bu hususun ispatının davalı yanda olduğu, davalı yanca iş bu davanın inkar çerçevesinde savunulduğu göz önüne alındığında ve ayrıca davalı vekilince sunulan beyan dilekçesinde de ayıba yönelik iddianın ispatı bakımından bir husus ileri sürülmediğinden davacı yanca temin edilen söz konusu ürünlerin ayıplı olmadığı değerlendirilmiştir.
Davacı tarafça dava açmadan evvel … City …Ltd. Şti aleyhine İzmir 21. Noterliği’nin 10/08/2021 tarihli ve………. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile Fecabook hesabı üzerinden keşide aleyhine paylaşımlar yapılarak kötüleme çalışması kapsamındaki davranışların TTK’nın 55. Maddesinde düzenlenen haksız fiil hallerinden biri olduğu belirtilerek paylaşımların belirtilen süre içerisinde kaldırılarak ihlale son verilmesinin talep edildiği, bu kapsamda ihtarnameye istinaden paylaşımın kaldırıldığının davacı tarafça beyan edildiği ancak davacı tarafından yine … City …Ltd. Şti aleyhine bu sefer İzmir 21. Noterliği’nin 23/08/2021 tarihli ve …….. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile keşide eden aleyhindeki paylaşımların başkaca hesaplar üzerinden yapılmasının da haksız rekabete yol açtığı belirtilerek ihtar çekilmiş söz konusu her iki ihtarnamenin de noterlik yazı cevabına göre muhatabın adreste tanınmaması sebebi ile iade edildiğinin bildirildiği görülmekle esasen davacı yan tarafından noterlik ihtaratı ile davalıya haksız rekabet teşkil eden eylemlerden kaynaklı durumun tebliğinin yapılmadığı anlaşılmakta ise de davalı yan vekilince sunulan yazılı beyanda adına kayıtlı olduğu belirtilen … City ….Ltd. Şti.’ye ait facebook hesabından bir kısım yorum ve paylaşımlar yapılmak zorunda kaldığının ancak medya sayfalarına bakıldığında etkileşimin çok az olduğunun belirtildiği ve İzmir 21. Noterliği tarafından adı geçen şirketin facebook sayfasındaki paylaşımlarına yönelik davacı yanca tespit yaptırıldığı göz önüne alındığında davalının davalı aleyhine bizzat sosyal medya üzerinden bir takım yorum ve paylaşımlar yaptığında dosya kapsamında bir tereddüt bulunmamaktadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalının yetkilisi olduğu … City ….Ltd. Şti. arasında davacının ürettiği kimyasal maddelerin alım-satımına dair kurulan ticari bir ilişki kapsamında davalı tarafa teslim edilen ürünlerin kullanılabilmesi için nasıl bir işleme tabi tutulacağına yönelik üzerilerinde kullanım talimatlarının bulunduğu ve dolayısıyla ürünlerin kullanılabilmesi için öncelikle kullanım talimatına uygun olarak bir takım işlemlerden geçirilmesi gerektiği, bu hususun davalı yan bilgisinde de olduğu ve ancak her ne kadar davalı yanca yapılan işlem neticesinde ürünün bozuk olduğu belirtilmek suretiyle davacı ile iletişime geçilerek mağduriyetin giderilmesi talep edilmiş ise de dosya kapsamına göre davalının kullanma talimatına aykırı eylemi nedeniyle ürünün kullanıma hazır hale getirilemediğinin anlaşıldığı ve bu durumun davalı yana bildirildiği, bu aşamadan sonra davalı yanca ürünün bozuk olmasından kaynaklı ayıplı olduğu iddiasıyla davacıdan yeniden talepte bulunulmuş ise de dosya kapsamına göre davacı tarafından temin edilen ürünün ayıplı olmadığı bilakis davalı yanca ürüne uygulanan metot yanlışlığından dolayı ürünün kullanılamadığının anlaşıldığı, tüm bunlara rağmen davalı yanca 08/08/2021 tarihi ve sonrasına ilişkin sosyal medya üzerinden hem davacı aleyhine hem de davacı yanca temin edilen ürün aleyhine kötüleyici nitelikteki paylaşımlarda bulunulduğu dosya kapsamına kazandırılan delillerin tanık beyanı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda tespit edilmekle birlikte davalı yanın bu nitelikteki eylemlerinin 6102 sayılı TTK’nın 55. maddesinin 1/a-1 maddesini ihlal etmesi sebebiyle davacı aleyhine haksız rekabet oluşturduğu ve bu kapsamda davacı yanın bahse konu yasanın 56/1-e maddesi gereği iş bu manevi tazminat davasını açmasında hukuki yararının bulunduğu ve somut uyuşmazlık bakımından mahkememiz davacısının manevi anlamda zarara uğradığı kanaatine varılmakla birlikte manevi tazminatın zenginleşme aracı olmadığı gibi, manevi tatmin duygusu oluşturacak miktarda olması gerektiği, yine özel durumların da Mahkemece res’en dikkate alınması gerektiği anlaşıldığından ve paylaşımların içeriği, olayın meydana geliş şekli ve davalının bu eylemi ürünlerin ayıplı olmamasına rağmen kasten ayıplı olduğu iddiasıyla yaptığı paylaşımlardan dolayı davalı yanın tam kusurlu olduğu hususu dikkate alınarak yapılan değerlendirme neticesinde talep edilen manevi tazminat miktarından indirim yapılmak suretiyle açılı davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL manevi tazminatın 08/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 1.707,75 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 1.024,65 TL’nin talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACI TARAFA İADESİNE,
3- Davacı tarafça yatırlan 59,30 TL başvuru harcının, yukarıda mahsubuna karar verilen 683,10 TL peşin harç tutarı toplamı 742,40 TL har ile gider avansından kullanılan kısmın ret kabul oranına göre hesaplanın 20,88 TL’sinden oluşan toplam 763,28 TL yargılama giderinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan 42,20 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri gereğince kabul tutarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri gereğince ret tutarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL’nin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
8- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Özhan Deniz’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
9- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 23/06/2022
Katip …
e-imza
¸

Hakim…
e-imza
¸