Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/740 E. 2021/829 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/740 Esas
KARAR NO : 2021/829

DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/01/2021
KARAR TARİHİ : 22/10/2021

Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 14/10/2021 tarihli, … Esas … Karar sayılı gönderme kararı üzerine dosyanın mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde, ; Müvekkili davacı ile davalı taraf … arasında 01/09/2014 tarihli Açık Satış Sözleşmesi imzalandığını, davalının imzalanan sözleşmenin 2.maddesi gereği; “… Mah. … Bulv. No:… Bergama/İZMİR” adresinde işletmekte olduğu işyerinde müvekkil şirketin yetkilendirmiş olduğu bayi veya distribütör vasıtasıyla dağıtımını yaptığı bira ürünlerini, tüketici taleplerine uygun, düzenli ve süreklilik arz edecek şekilde satın almayı, müşteri talebini karşılayacak şekilde etkin olarak bulundurmayı ve satmayı, 9.maddesi gereği; bira satışı için gerekli ruhsat, izin, satış belgesi vs gibi her türlü yasal zorunlulukları belirtilen süreye kadar yerine getirerek bira satışını sağlamayı, 10/b maddesi gereği; sözleşme süresince işyerinde bira satışına ilişkin faaliyetlerini kısmamayı veya bira ve biraların satışını azaltacak davranış ve eylem içine girmemeyi, 10/c maddesi gereği; bira satışının süreklilik arz edecek şekilde yapılabilmesi için gerekli satış belgesi, ruhsat vs gibi her türlü yasal zorunluluğu yerine getirmeyi, bunları güncellemek ve yenilemek için gerekli her türlü dikkat ve özeni, her türlü mali külfeti işleticiye ait olacak şekilde yerine getirmeyi, 10/o maddesi gereği; sözleşme konusu müvekkil şirket ürünlerini bizzat müvekkil şirketten yetkilendirilmiş olan ve TAPDK toptan satış belgesini haiz Bayi veya Distribütörden veya yine müvekkil şirketin satma görevi verdiğini bildirdiği yetkili ve TAPDK toptan satış belgesini haiz başka bir teşebbüsten satın almayı,davalı işleticinin müvekkil şirket tarafından yetkilendirilmeyen ve TAPDK toptan satış belgesini haiz olmayan kişi veya kuruluşlardan müvekkil şirket bira ürünlerini tedarik etmesi “Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumu Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna” ve sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğini, kabul ve taahhüt ettiğini, yine sözleşmenin 3.maddesi gereği davalı, müvekkil şirketin pazarlama, dağıtım ve satışını gerçekleştirdiği bira ürünlerinden 97.500,00-litre miktarındaki ürünü müşterilere satmayı kabul ve taahhüt etmiş ancak toplam 79.490,84-litre miktarındaki ürün alımı yaptığını, davalının sözleşme yürürlükte iken taahhütlerini yerine getirmeyip tüm uyarılara rağmen TAPDK satış belgesi yenileme yükümlülüğünü yerine getirmemiş, TAPDK belgesi faal halde bulundurmamış ve bu sebeple de müvekkil şirketten ürün alım ve satışı yapamadığının tespit edildiğini, davalının TAPDK satış belgesi yenileme yükümlülüğünü yerine getirmediği, belgesinin faal olmadığı, ürün alım satışı yapmadığı, bu sebeple sözleşmenin devamının imkansız hale getirerek sözleşmenin 9, 10/b, 10/c, 10/o, 19,20,21 ve sair maddelerini ihlal ettiğini, davalı, sözleşme yürürlükte iken sözleşme maddelerini ihlal ettiğinden davalının kusuru sebebiyle devamı imkansız hale gelen sözleşmenin feshi ve 101.500,00-TL yatırım tutarının iadesi hususunda İzmir … Noterliği’nin 27/12/2018 tarihli ve … yevmiye nolu Feshi İhbar-İhtarnamesi keşide edilmişse de davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle, Davanın kabulü ile 101.500,00-TL yatırım tutarının (işletme katkı payı) dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont -avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının zaman aşımına uğradığı, taraflar arasındaki 01/09/2014 tarihinde başlayan sözleşmenin sözleşme konusu yer olan makara isimli işletmenin 2016 yılının Ağustos ayında …’a devrediliği devrin davacının bilgisi dahlinde olduğu ve bu tarih itibari ile davacının devir alan ile yeni bir sözleşme akdedildiği daha sonra davacının 17/01/2019 tarihinde İzmir … İcra dosyası ile yatırım tutarı iadesinin talep edildiği, dava dilekçesinde belirtilen akde aykırılık durumlarının söz konusu olmadığı, sözleşmenin ihlal edilmeyip sona erdirildiği, yatırım bedeli iadesinin yükümlülüğünün bulunmadığı davacının iş bu dava bakımından kötü niyetli olduğu ve bu nedenlerle davanın reddi gerektiği iddiaya göre ise ancak tahaahüt edilen ile ifa edilen arasındaki orana göre( Kıstalyevm) talepte bulunabileceği, alınan bedelin yatırım için harcandığı, davalının tahaahüt ettiği bir satış tutarının olmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 14/10/2021 tarihli,… Esas … Karar sayılı gönderme kararı üzerine dosyanın Mahkememize gönderildiği anlaşılmakla, dosya incelendi:
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca Mahkememize tevzi edilmekle 2021/740 esas sırasına kaydolunmuştur.
Dava alacak davasıdır. Her ne kadar gönderme kararı veren mahkemece davanın ticari dava olduğu nitelendirilmekte ise de davalı yan yönünden herhangi bir tacir araştırmasının yapılmadığı, bu kapsamda uyuşmazlığa esas dava dosyasına göre ortada mutlak nitelikte bir ticari dava olmadığı gibi halihazırda nispi nitelikte bir ticari dava olup olmadığının da belli olmadığı hususu tespit edilmiştir. Ancak Bergama … ASHM’nin işbu uyuşmazlık konusu hususu görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesi ve 23 Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında somut uyuşmazlık yönünden halihazırda tacir araştırma dahi yapılmadığı anlaşılmakla işbu uyuşmazlık açısından tacir araştırması yapılıp ticari dava olduğunun anlaşılması halinde yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde mahkememizin görevsiz olduğu gibi tacir araştırması yapıldıktan sonra ortada nispi nitelikte bir ticari dava olmadığı kanaatine varılması halinde de Mahkememizin görevsiz olacağı ve ancak halihazırdaki durumun gönderme kararı yönünden değerlendirilmesi gerektiği dolayısıyla bu tespitlerin gönderme kararı veren mahkemece yapılması gerekmesine rağmen yapılmadan doğrudan gönderme kararıyla mahkememize geldiği anlaşılan işbu uyuşmazlık yönünden Mahkememizin görevsiz olduğu anlaşılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Bergama … ASHM’ne gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6 Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Bergama … Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.22/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır