Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/732 E. 2021/827 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/732 Esas
KARAR NO : 2021/827

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/04/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasında dava dosyasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiş ve dava dosyası tevzi birimince mahkememizin 2021/732 esas sırasına kaydolunmasıyla mahkememize intikal etmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş …ASHM’ ne verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerden …’nin eşi diğer müvekkillerin annesi olan …’ nün , 03.09.2014 tarihinde, davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın virajda şerit ihlali yapıp, müvekkili …’nin kullandığı … plaka sayılı aracın önünü kapatması, müvekkiline kendi şeridinde asli ve tam kusurlu olarak çarpması neticesinde müvekkil …’nin eşi ve diğer müvekkillerin annesi …’ nün vefat ettiğini, davalı tarafından kullanılan aracın , kaza tarihinde diğer davalı … firması tarafından uzun süreliğine (46 aylık) kiralanmış olduğunu, davalı … Sigorta A.Ş. tarafından … poliçe numarası ile mali mesuliyet kapsamında sigortalanmış olduğunu, davalı … firması, mali mesuliyet kapsamını aşan maddi tazminat ve manevi tazminat kalemleri bakımından, diğer davalı … sigortaya … poliçe numarası ile ihtiyari mali mesuliyet sigortası yaptırmış olduğunu, kaza sebebiyle müvekkillerin murisi … vefat ettiği gibi müvekkil …’ nin, tamamen çalışma gücünü yitirecek derecede malul kalmış ve eşinin desteğinden yoksun kaldığı gibi, ağır derecede sakat kalması sebebiyle bakıcı giderinin oluşmuş olduğunu, ayrıca müvekkillerin murisi … adına kayıtlı … plaka sayılı araçta pert total kabul edilecek şekilde kullanılmaz hale geldiğini, Müvekkilinin kaza tarihi itibarıyla 49 yaşında olan eşinin maddi ve manevi desteğini yitirmiş ve ailelerinin çatısı durumda olan müteveffanın desteğinden yoksun kaldığını beyanla davalılar adına kayıtlı araçların ve taşınmazların kaydına üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi bakımından ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, …’nün vefatı sebebiyle, maddi tazminat bakımından: Müvekkil … lehine 9.000,00 TL destekten yoksun kalma ve araçta meydana gelen hasar bedelinden oluşan maddi tazminatın, Müvekkil … lehine 500,00 TL araçta meydana gelen hasar bedelinden oluşan maddi tazminatın, Müvekkil … lehine 500,00 TL araçta meydana gelen hasar bedelinden oluşan maddi tazminatın, 3.9.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta koşulları ve sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek tarafımıza ödenmesine, …’nün vefatı ve …nün sakatlanması bakımından: Müvekkil … lehine 70.000,00 TL …ın vefatı ve ayrıca kendi sakatlığı sebebiyle 50.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 120.000 TLsı manevi tazminatın, Müvekkil … lehine 70.000,00 TL Manevi tazminatın, Müvekkil … lehine 70.000,00 TL Manevi tazminatın, 3.9.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı … AŞ, … ve manevi zararı sigorta eden … SİGORTA A.Ş ‘den (sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek tarafımıza ödenmesine, …’nün maluliyet aecirecek şekilde yaralanması bakımından; 10.000,00 TL sürekli maluliyet, geçici işgörmezlik tazminatı, bakıcı gideri ve araçta meydana gelen hasar bedelinin, 3.9.2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta koşulları ve sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkillerine ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş …ASHM’ ne verdiği davaya cevap dilekçesinde özetle; davacılar tarafından müvekkiline başvuruda bulunulmadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, … plakalı araç müvekkil şirket nezdinde, … nolu 31.12.2013 başlangıç ve 31.12.2014 bitiş tarihli İhtiyari Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle beraber dava konusu kazaya karışan aracın İhtiyari Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi teminatı manevi tazminat talepleri kombine limitinin yüzde 25’i ile sınırlı olduğunu, maluliyet oranının tespiti için ATK dan rapor alınmasını, Müvekkili şirketin bakıcı ve tedavi giderleri bakımından sorumluluğunun bulunmadığını, zarar hesabı için dosyanın aktüer bilirkişiye tevdiini, davacıların SGK ndan bir ödeme alıp almadıklarının tespit edilmesi gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş …ASHM’ ne verdiği davaya cevap dilekçesinde özetle; davacı …’nün sevk ve idaresinde olan … plakalı aracın 03/09/2014 günü, saat 11:00 sularında müvekkilin idaresinde olan … plakalı araca çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, trafik kazası neticesinde müvekkil …’te ayakta tedavi edilebilecek nitelikte yaralar oluşurken; müteveffa … olay yerinde vefat etmiş olduğunu; davacı …’ nün yaralandığını, olay yerine intikal eden Jandarma ekipleri tarafından tamamen gerçeğe aykırı olarak davacı … ‘ nün lehine kaza tespit tutanağı tutulduğunu, kazanın meydana geldiği yeri hiçbir kaza izi olmamasına rağmen farazi olarak tespit eden olay yeri ekibi müvekkilin şerit ihlali yaptığına dair haksız tespitte bulunduğunu, olayın meydana geldiği zaman yeni yağmur yağmaya başlamış durumda olup; kör viraj niteliğinde tabir edilen kazanın meydana geldiği yere doğru giden müvekkilin virajın tam ortasına geldiğinde davacı …’nün sevk ve idaresindeki aracın kendi şeridinde olduğunu fark ettiğini, frene bile basamadan aracının sol önüne davacı …’ nün çarptığını, kaza tespit tutanağı incelendiğinde yalnızca kaza bitiş noktasında araçların bulunduğu konumlara göre tespit yapıldığını ve bu tespitin gerçekle bağdaşmadığını, davacı …’nün sevk ve idaresinde olan aracının özelliklerine ve kaza değerlendirmelerine bakıldığında çok güvenliksiz olduğunu; ayrıcada aracın 20 yıllık olması sebebiyle dayanıklılığını yitirdiği ve metal yorgunluğunun oluştuğunun ortada olduğunu, ayrıca kazanın meydana geldiği yerde hiçbir trafik uyarı levhasının bulunmaması, yolun etrafında bulunan otların bile temizlenmemesi sebebiyle kaza yerinin kör viraj olarak tabir edilecek derecede kalan yer olması olayın oluşum sebeplerinin başında geldiğini, müteveffanın kemeri takılı olmadığı için araçtan fırlayıp kaza nedeniyle vefat etmiş olduğunu, tanık …’nun dinlenilmesini talep ettiklerini, kusursuz olarak kazaya maruz kalan müvekkil hakkında açılan haksız davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Yargılamanın devamı sırasında Ödemiş … ASHM’ nin 09/09/2021 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir Asliye Ticaret Mahkemeleri yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2021/732 Esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir.
Davanın Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davası olduğu, ticari nitelikte olduğu, Ödemiş …ASHM’ nin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan Asliye Ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilim çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının Anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesi ve 23 Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesine tevdiine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Ödemiş …Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.21/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır