Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/726 E. 2021/818 K. 19.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/726 Esas
KARAR NO : 2021/818

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2018
KARAR TARİHİ : 19/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Ödemiş … ASHM’ne sunulan dava dilekçesinde özetle;19.08.2015 günü, … Caddesi ile … Caddesi’nin kesiştiği noktada meydana gelen maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasında davacının ağır yaralandığını, Davacının ana yolda seyir halinde iken, davalı … idaresindeki … plakalı otomobil müvekkilin kullandığı araca çarptığı, olay sonucu müvekkilin vücudunda kırıklar meydana gelerek BTM ile giderilemeyecek ve kafa travması geçirecek şekilde yaralandığını, kazanın davalı sürücünün ağır ve tam kusuru ile meydana geldiğini, kaza nedeniyle davacı ağır biçimde yaralandığı, kafa travması ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı, uzun süre Ödemiş Devlet Hastanesi’nde ve İzmir … Hastanesinde, özellikle Beyin Cerrahisi ve ilgili servislerde tedaviler gördüğünü belirterek davanın kabulü ile davacı için 25.000,00 TL Manevi Tazminatın olay tarihi olan 19.08.2015 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte Davalı …’dan tahsiline, yapılacak yargılama ve alınacak Bilirkişi İncelemesi sonrası HMK 107.madde uyarınca İddiayı genişletme ve zamanaşımı savunmasına tabi olmaksızın tarafımızdan arttırılmak üzere, 200,00 TL Geçici ve 200,00 TL Kalıcı İşgöremezlik olmak üzere toplam 400,00 TL İşgöremezlik Tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı gerçek kişi … için olay tarihi olan 19.08.2015 tarihinden, sigorta şirketi açısından ise sigorta şirketine başvuru tarihi olan tarihten sonraki 8 işgününün dolduğu tarihten itibaren itibaren yasal faiz işletilmesine, sonradan tamamlanacak değerler için de hmk 107.madde gereğince yine aynı tarihlerden faiz işletilmesine, yargılama giderlerinin davalılara yüklenmesine, lehimize vekalet ücreti takdirine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … tarafından adı geçen Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; kazanın oluşumunda tarafının herhangi bir kusurunun olmadığı, davacının kusurlu olduğu, davacının tazminat istemine konu mağduriyetinin olmadığı, davacının iddiasının sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğu, çok zor durumda olduğu para ödeyecek halinin olmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaların gerçeğe aykırı olduğu, davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş. ( Tasfiye halinde) cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacı tarafça KTK 97. Mad. Uyarınca başvurunun yapılmadığı, bu kapsamda davanın dava şartı noksanlığından reddi gerektiği şayet Mahkeme aksi kanaatte ise poliçe ile istem konusu edilen taleplerden sürekli sakatlık tazminatının 290.000,00 TL tutar ile limit dahilinde sınırlı olduğu, kusur yönünden yeterli ve denetime elverişli rapor alınmasının gerektiği, maluliyet yönünden yapılacak inceleme de de yeterli ve denetime elverişli rapor alınması gerektiği, kaza ile zarar arasındaki illiyet bağının da tespitinin gerektiği, SGK’dan yapılan ödemelerin sorulması gerektiği, müvekkilinin temerrüte düşürülmediği dolayısıyla faiz başlangıcı yönünden istemin uygun olmadığı, manevi tazminattan müvekkilinin sorumlu olmadığı belirtilerek davanın reddinin talep edildiği görülmüştür.
Tahkikatın devamı sırasında … Sigorta A.Ş.2nin Güvence hesabına devredilmesi sebebi ile davalı tarafta … Sigorta A.Ş. Yerine Güvence hesabının dahil edildiği görülmüştür.
Mahkemece Katip Çelebi Ünv.’ne davacı asilin sevk edildiği ancak şahsın muayeneye girmediği ve Mahkemece İstanbul ATK’ya tevdi ile maluliyet raporu alınmasına karar verildiği ,istanbul ATK … İhtisas Kurulu tarafından davacı asilin muayenesinin 11/10/2021 gününe bırakıldığına yönelik 02/08/2021 havale tarihli bildirimde bulunulduğu, Mahkemece bu aşamada DURUŞMA HER NE KADAR 14/09/2021 günü 10:50’ye bırakılmış ise de Mahkemece doğrudan 09/09/2021 tarihli 2018/499 esas 2021/185 karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir ATM’nin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devredilmesine ve bu nedenle esasın kapatılmasına karar verildiği ve dosyanın İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca Mahkememizin 2021/726 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirildiği anlaşılmıştır.
Davanın Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) olduğu, Ödemiş … ASHM’nin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile mahkememize devrettiği, Mahkemece verilen kararın teknik anlamda görevsizlik kararı değil bir anlamda gönderme kararı olduğu belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Adı geçen Mahkemece verilen dosyanın devrine yönelik kararın bir anlamda gönderme kararı olarak kabil edilmesi gerektiği ve bu nedenle gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11 Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında Mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Ödemiş … ASHM’ne gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6 Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2- Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi ile Mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3- Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
4- Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi. 19/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır