Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/725 E. 2022/181 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/116
KARAR NO : 2022/195

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2021
KARAR TARİHİ : 10/03/2022
GEREKÇELİ KARAR

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin tabldot yemek hizmeti veren bir firma olduğu, davalının ise kız öğrenci yurdu işleten bir tacir olduğu, … Kız Öğrenci Yurdu’nu işlettiği, müvekkilinin, davalının işlettiği kız yurduna yemek verdiği ancak davalının almış olduğu yemeklerin ise ücretini ödemediği, borçlu hakkında İzmir 11. İcra Müdürlüğü …/… E. dosyası ile takibe geçildiği ancak borçlu davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği ve takibin durduğu, müvekkilinin verdiği tüm yemekler için irsaliye verdiği, müvekkilinin alacağının ticari defterlerinde de işli olduğu belirtilerek yukarıda kısaca arz ve izah edilen sebeplerle davanın kabulüne, icra dosyasına yapılan haksız itirazın iptaline, davalının alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı …’e tebliğ edildiği, adı geçen davalı tarafından cevap verilmediği ve böylece taraf teşkilinin sağlandığı görülmekle davalı …’in iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir 11. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Buca Sosyal Güvenlik İl Merkezi’nin yazı cevabı, Buca Polis Merkezi Amirliği’nin yazı cevabı ve davacı vekili ile davalı vekilinin feragate yönelik sözlü beyanları dosyamız arasındadır.
İzmir 11. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafça davalı aleyhine 35.742,48 TL asıl alacak ve 134,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.877,13 TL üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının asıl alacak tutarlı fatura olarak belirtildiği, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davacı tarafça davalı aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden 35.742,48 TL fatura, 134,65 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 35.877,13 TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, takip dayanağının 29/12/2019 tarihli 35.742,48 TL fatura olarak belirtildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki yapılan açıklama göz önüne alındığında uyuşmazlığın davalı tarafça yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve davacı tarafça belirtilen icra dosyası aracılığıyla davalıdan alacağının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde ne miktarda olduğu ve ayrıca istem konusu edilen icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarına yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın değerlendirilmesine geçmeden evvel davalı yan yönünden tacir araştırmasının yapıldığı ve uyuşmazlık yönünden tacir olduğu anlaşılmakla Mahkememizin görevli olduğuna kanaat getirilmiştir.
Mahkememizce taraf teşkilinin sağlanması bakımından 09/09/2021 tarihli duruşmada erteleme yapılmış bir sonraki duruşmaya taraflar katılmamış ve mazeret bildirmiş iseler de sundukları beyan dilekçelerinde anlaşmazlığı kendi aralarında çözebilmek amacıyla süre talep edildiği, bu doğrultuda ön incelemenin yeniden ertelenerek taraflara süre verildiği, bir sonraki duruşma tarihi olan 10/03/2022 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğinin, yargılama giderinin kendi üzerinde kalmasının talep edildiği ve karşı taraf lehine vekalet ücreti ödenmeyeceğinin beyan edildiği, bu doğrultuda davalı vekilince ise feragate bir diyeceklerinin olmadığının beyanının yanı sıra yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği ayrıca feragat nedeniyle vekalet ücreti ve icra inkar tazminatının talep edilmediğinin bildirildiği görülmüştür.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca taraf vekil beyanlarına göre davalı yanca vekalet ücreti ve icra inkar tazminat talep edilmediğinden davalı yararına vekalet ücreti ve ayrıca icra inkar tazminatı takdir edilmemiş yine taraf vekil beyanlarına göre yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması talep edildiğinden tespit edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen hususlar göz önüne alınmakla işbu davanın zorunlu arabuluculuk dava şartına tabi oluşu, dava açmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunun sabit oluşu, arabuluculuğun anlaşamama nedeniyle sonuçlandığı göz önüne alınmakla bu hususta yapılan değerlendirme neticesinde taraflar arasında az yukarıda bahsedilen davadan feragat yönünde bu konuda bir talepte bulunmadıklarından ve davanın kayıtsız ve şartsız olarak feragat edildiği anlaşıldığından ve ayrıca feragate yönelik esas teşkil eden hususun anlaşma yahut vazgeçme olup olmadığı konusunda beyanda bulunulmadığından arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Taraflarca ileri sürülen davadan feragate yönelik beyanların ilk celseden sonra vuku bulduğundan 492 sayılı Harçlar Kanununun 22. Maddesi göz önüne alındığında karar ve ilam harcının 2/3 olarak hükmedilmesi gerektiği ve ancak hükmedilecek harcın maktu harç olan 80,70 TL harçtan aşağıda olamayacağı kanaati ile karar ve ilam harcının 80,70 TL olarak hüküm altına alınması gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
– Davalı yanın icra inkar tazminat talebinden vazgeçmesi nedeniyle davalı lehine icra inkar tazminatı takdir edilmesine yer olmadığına,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce tahsil edilen 433,31 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 352,61 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harcın ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin taraf talepleri göz önüne alınarak DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansı olan 99,90 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4- Davalı taraf her ne kadar kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de sunulan davalı vekil beyanı göz önüne alınmakla DAVALI LEHİNE VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)