Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/708 E. 2022/724 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/708 Esas
KARAR NO : 2022/724

DAVA : Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi)Menfi Tespit (Abone Sözleşmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı yan yetkilileri, Ağustos 2017 tarihinde müvekkil kooperatifin kurulu bulunduğu alana gelerek, kooperatife ait kuyudan elde edilen suyun kullanılması ile atık su oluştuğunu beyan ederek, bu durumu tespit ettiklerine dair tutanak tanzim ettiklerini, Tutanağı, kooperatifi temsil yetkisi bulunmayan …adlı üyeye tebliğ ettiklerini, …, davalının yetkililerine, kooperatifin atıksu arıtma sistemini gösterdiklerini, Atıksuyun, arıtmadan geçerek …’ün bahçesinin sulamasında kullanıldığını, bertaraf edilmesi gereken atıksuyun bulunmadığını açıkladığını, davalı yan, yeraltı suyu kullanılsa da Tarifeler Yönetmeliği ile Çevre ve Orman Bakanlığı’nca yayımlanan, “Atıksu Altyapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifesinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” gereğince; kendi suyunu temin ederek kullanan özel ve tüzel kişilerin İzsu’ya başvurarak, abonelik sözleşmesi yapmak zorunda olduğunu belirttiğini, Davalı yan daha sonra, müvekkil kooperatife; 21/11/2018 tarih 91340 ve 21/11/2018 tarih ……sayılı Hukuk İhbar Yazıları ve ekinde Atıksu Faturalarını tebliğ ettiğini, Müvekkili kooperatif, 05/12/2018 tarihli dilekçesi ile ihbar yazıları ile ekinde bulunan faturalara itiraz ettiklerini, Müvekkili kooperatif aynı zamanda, 01/10/2018 tarihli ve …… abonelik numaralı Su ve Atıksu Aboneliği tesis ederek, şebeke suyundan faydalanmaya başladığını, kooperatifin, 01/10/2018 tarihli ve ……. abonelik numaralı Su ve Atıksu Aboneliği Sözleşmesinde daire çarpanı 167 olmasına rağmen, İzsu’nun resen tesis ettiği …… numaralı Kuyu Atıksu Örnekleme Aboneliğinde daire çarpanı 216 olarak esas alındığını, bu durumda davalının, kooperatifin aboneliğinden ayrı olarak Su ve Atıksu Aboneliği tesis ettiği bu 49 kişiye ait atıksu bedelini müvekkil kooperatiften talep etmesi mümkün olmadığını, müvekkili kooperatifin aboneliği üzerinden değil, farklı bir abonelik üzerinden hareket eden bu kişilere davalının ayrıca işlem yapması gerekmekte olduğunu, İzsu’nun resen tesis ettiği …. numaralı Kuyu Atıksu Örnekleme Aboneliğinde, hane başı aylık 10 m3 su tüketimi varsayımı ile tahakkukk yapıldığının öğrenildiği, …. numaralı Kuyu Atıksu Örnekleme Aboneliğine dayalı olarak tahakkuk ettirilen 2017 Ağustos ayı fatura bedeli 38.340,73-TL olduğunu, Kooperatifin, 01/10/2018 tarihli ve ……abonelik numaralı Su ve Atıksu Aboneliği Sözleşmesine dayalı olarak tahakkuk ettirilen 2018 Ağustos ayı fatura bedeli ise 5.999,68-TL olduğunu, İtiraz üzerine yapılan ve faturadan 87 günlük olduğu anlaşılmayan bu bildirimi kabul etmemekle birlikte; 38.340,73-TL/87 gün=440,70-TL olduğu 5.999,68-TL/30 gün=199,99-TL olduğu görüldüğünü, Bu durumun, m3 fiyat farkı ile açıklanamayacağı ortada olduğunu, Yapılan bilirkişi incelemesi ile alınan raporda “…İzsu’nun kanalizasyon hizmeti vermemesi nedeni ile atıksu bedeli isteyemeyeceği bu konuda çokça Yargıtay daire ve Hukuk Genel Kurul kararı olduğu, düzenlenen fatura bedeli ve gecikme faizinin mevzuata aykırı ve fahiş olduğu, şebeke suyu için kooperatife kesilen faturalardan kooperatifin ne kadar su harcadığının tespit edilebilir olduğunu, aylık şebeke suyu fatura bedellerinin, sadece atıksu için kesilen fatura bedellerinden düşük olduğunu, kooperatifin halen ve atıksu faturası kesilen dönemde, eski köyler su tarifesine tabi olduğunu, buna göre hesap yapıldığında, belediyenin bir kaç kat fazla para talep ettiğinin görüldüğünü, istenen faiz oranının fahiş ve mevzuata aykırı olduğunu bu nedenle, genel kurul kararının doğru olduğunu…” bildirdiği, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin açtığı ve bu nedenle kooperatifi temsil kayyımının temsil ettiği, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E sayılı davası, 13/01/2021 tarihinde reddedildiğini, böylece,……. numaralı kuyu atıksu örnekleme aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı olarak yapılan tahakkuklardan kaynaklı olarak kooperatifin borçlu olmadığı, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E sayılı davası ile de açıklığa kavuştuğunu, açıklanan nedenlerle; arabuluculuk sürecinde de uyuşmazlığın çözümlenememesi nedeniyle davalı yanca resen gerçekleştirilen …… numaralı kuyu atıksu örnekleme aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı olarak yapılan tahakkuklardan kaynaklı olarak davacı kooperatifin borçlu olmadığının tespiti ve davalı yan yetkililerinin, dosyanın hukuk biriminde olduğunu ve icra takibi açılacağı söylemesi nedeni bu aboneliğe bağlı faturalara mahsuben, davacı kooperatifin ödemek zorunda kaldığı 70.000,00-TL’nin iadesine karar verilmesi için dava açılması gerektiğini, Menfi tespit davası açılması icra takibini tek başına durdurmaya yeterli olmadığından, teminat gösterilmesi karşılığında, olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, davalı İzsu tarafından resen gerçekleştirilen……. numaralı kuyu atıksu örnekleme aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı olarak yapılan, ana para tahakkuklarından ve feri’lerinden kaynaklı olarak davacı kooperatifin borçlu olmadığının tespitine, İcra takibi açılacağı söylenmesi nedeni bu aboneliğe bağlı faturalara mahsuben, davacı kooperatifin ödemek zorunda kaldığı 70.000,00-TL’nin iadesine, davacı kooperatifin ödemek zorunda kaldığı 70.000,00-TL’nin iadesine, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından…… nolu aboneliğe tahakkuk eden faturalardan davacı kooperatifin borçlu bulunmadığının tespitine, ve daha önce kooperatifin ödediği 70.000 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ettiğini, açılan işbu dava haksız ve yasal dayanaktan uzak olup reddi gerekmekte olduğunu, Şöyle ki; Çevre ve Orman Bakanlığınca hazırlanarak 27.10.2010 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan ve 27.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren ” Atıksu Alt Yapı ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifesinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul ve Esaslara İlişkin Yönetmelik” in; Tarifeler başlıklı 4. maddesinin a fıkrasında “Abone: Su ve atıksu ve katı atık hizmetlerinden faydalanan ve/veya faydalanacak gerçek veya tüzel kişiyi”, İlkeler başlıklı 5. maddesinin b fıkrasındaki “Tarifelerin kirleten öder ilkesine göre belirlenmesi” Abonelerin ve atık üreticilerinin yükümlülükleri başlıklı 9. maddesinin a fıkrasında “İlgili kurumlarca bu Yönetmelikteki esaslara uygun olarak belirlenen tarifelere göre faturalanan atıksu ve evsel katı atık ücretlerini ödemekle”, Yönetmelik” in 10. Maddesinde “atıksu alt yapı yönetimlerinin hizmet vermekle yükümlü olduğu tüm gerçek ve tüzel kişilerin abone olması zorunludur.” ve 11. maddesinde ise “Atıksu altyapı yönetimlerinin verdiği su ve/ veya atıksu hizmetlerinden yararlananlardan hem su hem de atıksu abonesi olanlar su sayacı, sadece atıksu abonesi olanlar atıksu sayacı taktırmakla ve işler durumda muhafaza etmekle yükümlüdürler.” hükümlerinin bulunduğunu, davacı vekilinin ekli dilekçesinde emsal gösterdiği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 2018/3744 E. 2018/7147 K. Sayılı 26/06/2018 tarihli kararda hazır beton üretimi tesisinde kullanılan kuyu suyunun abone yapılamayacağı hükme bağlandığını, Çünkü emsal gösterilen kararda yer alan işletme hazır beton üretim tesisi olup. zaten şebeke dışı kaynaklardan elde ettiği suyu üretimde kullanmakta, dolayısıyla herhangi bir atık oluşturmadığını, oysa ki dava konusu THSS …Kooperatifi içinde 199 hanenin evsel nitelikli atıkları mevcut olup, siteye ait arıtma tesisini çalıştırmadığından atıklar idarelerinde belirlenen döküm noktalarına boşaltılarak bertarafi yapıldığını, davaya emsal İzmir 6. Tüketici Mahkemesi’nin …….E., sayılı dosyasında da davacı tarafından aynı karar emsal gösterilmesine rağmen mahkemenin 2021/235K. sayılı ilamı ile davanın reddine karar verildiğini, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……E. sayılı dosyasında İdarenin taraf sıfatı bulunmadığını, ancak davacı tüm davetlere rağmen İdareye gelerek atıksu abonelik sözleşmesi yapmaktan imtina etmesinden dolayı sayaç takılmasının mümkün olmaması sebebi ile İzsu tarifeler Yönetmeliğinin 12- e maddesine istinaden konutlarda aylık hane başına 15m3 olarak koşullara bağlanması nedeni ile örnekleme atıksu tahakkuku çıkartılmadığını, davacı vekili tarafından itiraz konusu ……. numaralı örnekleme kuyu atıksu konut aboneliği faturaları ile …… numaralı şebeke suyu konut aboneliği faturaları birbirine karıştırılmakta ve aslında var olmayan bir çelişki varmış gibi gösterilmeye çalışıldığını, Fatura bedelinin düşük olduğu belirtilen ……. numaralı şebeke suyu aboneliği abone tipi 40 numaralı Orman Köyü ve Eski Köyler konut tarifesi olduğundan tarife bedeli kademesiz 0,81 TL/m3 su bedeli + 0,40 TL/m3 atıksu bedeli olmak üzere toplam 1,21 TL/m3 (KDV hariç) üzerinden hesaplanırken; 12132770 numaralı kuyu atıksu konut aboneliği abone tipi 15 numaralı kuyu atıksu konut tarifesi olduğundan tarife bedeli 1,60TL/m3 (KDV hariç) üzerinden hesaplandığını, bu nedenle sayaç taktırmayan atıksu abonelerine tahakkuk işleminin nasıl yapılacağına dair İzsu tarifeler Yönetmeliğinin 12-e maddesinde açıkça hüküm bulunduğundan bilirkişi raporunda bahsi geçen (şebeke suyu sarfiyatları ile karıştırılarak) şekilde hesaplanması mümkün bulunmadığını, yukarıda izah ettiğimiz nedenlerle; davacının haksız ve yasal dayanaktan uzak bulunan davasının reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İZSU Faturaları, ödeme belgeleri, İZSU Tutanak ve ihtarları, Kooperatifin, İzsu faturalarına itiraz dilekçesi, İzsu’nun, Kooperatifin itirazının reddi yazısı, 24/09/2019 tarihli Genel Kurul Gündem yazısı, 24/09/2019 tarihli Genel Kurul Tutanağı, İzsu’dan Kooperatifin abonelik dosyaları, İzmir 7. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ……. E sayılı dosyası, Arabuluculuk Son tutanağı, Yargıtay kararları mahkememiz dosyasına delil olarak sunulmuştur.
Mahalinde Çevre mühendisi (atık su alanında uzman) bilirkişi ve makine mühendisi bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılmıştır.
Çevre Mühendisi ve makine mühendisi bilirkişi heyetinin 06/09/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının olay gerçekleştiği tarihte Davalıya herhangi bir hizmet sağlamaması (kanalizasyon, fosseptikten taşıma yöntemiyle atıklarının arıtma tesisinde bertaraf edilmesi vb.) nedeniyle mevzuat gereği, Davalının da bir “atıksu altyapı tesisleri yönetimi” olarak oluşturduğu atık sularının toplanması, bertarafı ve masraflarından sorumlu olduğu, bu sorumluluğun yerine getiririlip getirilmediğinin denetim ve yaptırım yetkisinin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünde olduğu, Bu nedenle Davacının, herhangi bir hizmet almadığı Davalı tarafından abone yapılması yoluyla ayrıca bertaraf masraflarına dahil edilmesinin yukarıda belirtilen mevzuatlar gereği doğru olmadığı kanaatine varılmıştır. Davacının atık su aboneliğinden dolayı alacak talep edilemeyeceği, dava konusu atık su aboneliği nedeniyle davacının davalıya borçlu olmadığı, davacının ödediği belirtilen 70.000-TL’nin davacıya iadesinin gerektiği kanaatine varıldığı görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Davalı İzsu tarafından, re’sen gerçekleştirilen ……. numaralı kuyu atıksu aboneliğinden ve bu aboneliğe dayalı olarak yapılan tahakkuklardan kaynaklı olarak ana para ve ferilerinden, davacı kooperatifin borçlu bulunmadığının tespiti ve icra takibi açılacağı söylenmesi nedeni ile bu aboneliğe bağlı faturalara mahsuben, davacı kooperatifin ödemek zorunda kaldığı 70.000,00-TL’nin iadesine karar verilmesi talepli dava açılmıştır.
Davacı kooperatif davalı İzsu yetkililerini 2017 yılında kooperatifin kurulu olduğu alanda kooperatife ait kuyudan elde edilen suyun kullanılması ile atık su oluştuğu belirtilerek tutanak düzenlendiği, kooperatifin atık su arıtma sisteminin olduğu, atık suyun arıtmadan geçerek kooperatif üyesinin bahçesinde sulamada kullanıldığı belirtilerek atık su aboneliği nedeni ile tahakkuk ettirilen fatura bedellerinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile ödemek zorunda kalınan 70.000,00 TL’nin iadesinin talep edildiği, davalı cevap dilekçesinde Çevre ve Orman Bakanlığınca çıkarılan “Atıksu Alt Yapı Ve Evsel Katı Atık Bertaraf Tesisleri Tarifesinin Belirlenmesinde Uyulacak Usul Ve Esaslara ilişkin yönetmelik hükümlerine göre ve İzsu Tarifeler yönetmeliğinin 6/K maddesine göre, sorumluluk sahası içerisinde oluşan atık suların kanalizasyon hattı ile toplanması veya fosseptikte toplanan atık suların vidanjör vasıtası ile uygun döküm noktalarına taşınması sonrası idareye ait kentsel atık su arıtma tesislerinde bertaraf edilmesinden sorumlu olduklarını, dava dilekçesi ekinde sunulan yargıtay kararının şebeke dışı kaynaklardan elde edilen suyun üretiminde kullanılması dolayısıyla herhangi bir atık oluşturmadığı nedenine dayalı olduğu, davacı kooperatifin içinde bulunan 199 hanenin evsel nitelikli atıklarının mevcut olduğu, siteye ait arıtma tesisi çalıştırılmadığından atıkların idarenin belirlenen döküm noktalarına boşaltılarak bertaraf edildiği, arıtma tesisinin devre dışı olduğu ve uzun zamandır çalıştırılmadığı ve bu nedenle davacı kooperatifin atık su abonesi yapıldığı, her abonenin tükettiği su kadar suyu kirleteceği kabul edilerek davacının atık su bedelinden sorumlu olduğu, kuyu atık su konut aboneliği ile şebeke suyu konut aboneliğinin birbirine karıştırılmaması gerektiği, yönetmelikte her iki durumda da hesaplamanın nasıl yapılacağının yer aldığı ve faturaların davalı kurumun ilgili yönetmeliğine göre düzenlendiği belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları yönünden inceleme yapılmak üzere, atık su, arıtma, içme suyu, kanalizasyon alanında uzman çevre mühendisi ile makine mühendisi bilirkişi refakate alınarak mahallinde keşif icra edildiği, bilirkişi heyetince düzenlenen rapora göre; davacının olay tarihinde davalıya herhangi bir kanalizasyon, fosseptikten taşıma yöntemi ile atıklarının arıtma sisteminde bertaraf edilmesi ve benzeri şekilde hizmet sağlamadığı davalı su idaresinin atık su alt yapı tesisleri yönetimi olarak oluşturduğu atık suların toplanması bertarafı ve masraflarından sorumlu olduğu ve bu sorumluluğa ilişkin bu sorumluluğun denetiminden Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün sorumlu olduğu, davacının kanalizasyon fosseptikten taşıma yöntemi ile atıkların arıtma tesisinde bertaraf edilmesi ve benzeri bir hizmeti almadığı, davacının bu nedenle atık su aboneliğinden dolayı borçlu olmadığı ve ödediği atık su abonelik bedelinin iadesi gerektiği yönünde rapor düzenlenmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin ……. Esas, …….. Karar sayılı kararında, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 11.maddesini değiştiren 5491 sayılı kanunun 8.maddesine atıf yapılarak “kanalizasyon sistemini kullanacak olanlardan” bağlantı sistemlerinin olup olmadığına bakılmaksızın atık su ücreti alınması hususunun düzenlendiği, davacının bulunduğu yerde kanalizasyon hizmetinin bulunmadığı hususu birlikte değerlendirildiğinde, anılan kanun hükmünün bu davada uygulanma yeri bulunmadığı gerekçesi ile benzer bir konuda yerel mahkemece verilen menfi tespit davasının kabulü yönündeki kararın bozulmasına istinaden davacının karar düzeltme talebi üzerine yargıtay bozma kararı kaldırılarak ilk derece mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi taraflarca sunulan deliller ve mahallinde yapılan keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporuna göre davacı kooperatif yönünden yapılan atık su aboneliğine ilişkin, davalı idarenin kooperatifte kanalizasyon hizmetinin bulunmadığı, davacının atık su bertaraf işlemini arıtma sistemi kurarak gerçekleştirdiği, davacının atık su aboneliği yapıldığı tarihte Çevre Kanunu’nun 11.maddesi kapsamında atık su altyapı tesisi yönetimi olarak atık su bertaraf işlemini kendisinin gerçekleştirdiği, davacı kooperatifin bulunduğu bölgede kanalizasyon sisteminin bulunmadığı, davacı kooperatif tarafından foseptik tesisinin kullanılmadığı, foseptik ile taşınan atık sularının davalı idare tarafından herhangi bir bertaraf hizmeti sağlanmadığı ve mevzuat kapsamında bertarafa ilişkin tüm sorumlulukların davacı kooperatife ait olduğu, olay tarihinde arıtma tesisinde çıkan atık suların bahçe sulamasında kullanıldığı, bu nedenlerle Çevre Kanunun’nun 11.maddesi ve yargıtay içtihatları göz önünde bulundurulduğunda davalı tarafından kanalizasyon hizmeti sunulmayan ve atık su arıtma işleminin davacı kooperatif tarafından gerçekleştiği ve arıtılan suyun bahçe sulamasında kullanıldığı hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı kooperatifin dava konusu atık su aboneliğinden dolayı davalıya borçlu olmadığı ve bu abonelik nedeni ile ödenen 70.000,00 TL’nin davacı kooperatife iadesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-Davacının …….. numaralı atık su aboneliğinden dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu aboneliğe bağlı olarak düzenlenen fatura bedeline mahsuben ödenen 70.000-TL’nin davacıya iadesine,
3-Alınması gereken 14.212,08-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 3.553,03.- TL nispi harç indirildikten sonra kalan 10.659,05-TL harcın davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
4-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 3.553,03-TL nispi harç toplamı 3.612,33-TL’nin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu 1.800,00-TL bilirkişi ücreti, 571,90-TL keşif harcı, 600,00-TL keşif araç ücreti ve 179,10-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 3.151,00-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
6-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalıdan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 32.127,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
8-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/10/2022

Katip…….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.