Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/707 E. 2021/844 K. 26.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/707 Esas
KARAR NO : 2021/844

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/04/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2021

Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan alacak davasında dava dosyasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiş ve dava dosyası tevzi birimince mahkememizin 2021/707 esas sırasına kaydolunmasıyla mahkememize intikal etmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş ….Asliye Hukuk Hukuk Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle: davalı şirketin davalı taraftan … model 25.000 USD+2.000-USD KDV tutarında tüp yuvarlak örgü makinesi satın aldığını ve bu makinenin 16/05/2017 tarihinde davacıya teslim edildiğini, dava konusu makineden teslim tarihinden itibaren gerekli verimin alınamadığını, bu durumun davalıya bildirilmiş olmasına rağmen bir sonuç alınamadığını, dava konusu makinede yaşanan sorunların örgü makinesindeki tüm keten kumaşlarda deliklerin mevcut olduğunu, bu durumun kumaşın ticari değerini yitirtiğini, makinede aynı amaçlı üç aynı boyutta vida mevut olduğunu, hepsinin farklı model de olduğunu ve ayar vermenin mümkün olmadığını, makinenin en düşük ayarda dahi söz konusu deliklerin oluştuğunu, makinede kovanın senkronize olarak dönmesi gerekirken dalgalı döndüğünü, ve kaçıklık olmaması gereken dalgalı hareket ettiğini, makinde gerek kurulum esnasında yaşanan sorunların davalı tarafa bildirilmiş olmasına karşın kendi teknik elemanlarının gönderilmediğini ve dışarıdan ehil olmayan montörlerin arıza tespitleri için geldiğini ve teknik servis hizmeti vermediğini, dava sırasında örülen ketenlerin delik olduğu gibi dikiş sonrasında da kalite şartlarını taşımaması bir kullanımdan sonra kullanılamaz hale gelmesinin davacının itibarını zedelediğini ve siparişlerin azalmasına neden olduğunu, Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.İş dosyası ile bilirkişi incelemesi yapıldığını ve makinede kullanıcı hatası bulunmadığını ve üretim hatasından kaynaklı problem olduğunun tespit edildiğini belirterek yasa gereği makine bedelinin fiili ödeme günündeki rayiç bedel üzerinden reeskont faizi ile ödenmesini ve D.iş dosyasında yapılan masraflar ile iş bu davaya ilişkin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı … AŞ.vekili Av….’ın cevap dilekçesinde özetle; davada İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı iddialarının haklı olmadığını, davaya konu makinenin alıcı firmaya 16/05/2017 tarihinde satıldığını ve proformo faturanın kendilerine gönderilerek onaylandığını, alıcı tarafından gönderilen mail ile dememe süresinin 1aya çıkarıldığını, ve bir aylık süre sonunda verimliliğinin kanıtlandığı takdirde paranın ödeneceğinin bildirildiğin, alıcının makineyi bir ay süre ile denediğini ve ayıba rastlamadığını ve bedelini ödediğini, davacının makineyi bir yıl müddetle verimli olarak çalışmaya devam ettiğini, makineden verim alınmadığı iddiasında bile ayarla düzeltilebilecek oranda olduğunu ve ayıp gerektirmediği vidaların ayarla ilişkisi olmadığın vidalar sebebiyle hata olması halinde bir ay için belli olacağını, alıcının kendisine yüklenen külfetleri yerine getirmiş olası gerektiğini, kovanın senkronize sorunu olması halinde makinenin tüm diğer aksamlarının da çalışmayacağının, kullanıcı hatası olduğunu, makinenin satışından 8 ay sonra taraflarına müracaat edilerek teknik servis istendiğini ve teknik elemanın gönderildiğini, yapılan tetkikte makine hatasından değil yapılmak istenilen kumaş ayarının bilinmediğinin tespit edildiğini, istenilen kumaşla 2 top örüldüğünü ve onay alındığını, ancak servis formunun imzasında imtina edildiğini, D.iş dosyasında makinede üretim hatası olduğu ifade edilmekle birlikte nedeninin açıklanamadığı bu güne dek örülen kumaşların kaliteli üretim yapan ve verimliliği sabit olan makineden bir sene sora verimsiz olmasının düşünülmeyeceğinin belirterek davanın reddi ile yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir .
Yargılamanın devamı sırasında Ödemiş …. Asliye Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 07/09/2021 tarih ve … esas, … sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile Ödemiş Asliye Hukuk Mahkemeleri’nin Ticaret Mahkemesi sıfatının kaldırılması nedeniyle İzmir Asliye Ticaret Mahkemelerinin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine devrine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2021/707 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir.
Davanın alacak davası olduğu, ticari nitelikte olduğu, Ödemiş …. Asliye Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını devir kararı ile mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye devir kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Devir kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun yargı yeri belirlenmesi kararında, eldeki derdest dava dosyalarının yargı alanı genişletilen mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karara yer verilmediği, verilen kararın Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetki alanının genişletilmesine yönelik olduğu, mahkemelerin görevine ilişkin bir düzenleme içermediği, bu nedenle davanın açıldığı tarihteki yetkili mahkemede davanın görülmesi gerektiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin vermiş olduğu kararların aynı yargı yerinde yeni kurulan ve farklı görev alanına giren mahkemelere bu mahkemelerin kurulmasından önce bu mahkemelerin görev alanına giren başka mahkemelerde açılan dava dosyalarında gönderme kararı verilmesine yönelik olduğu, somut olayda farklı yargı alanlarında bulunan aynı düzey mahkemelerden birinin diğerini kapsayacak şekilde yargı alanının genişletilmesine yönelik kararın değerlendirilmesi gerektiği, söz konusu kararın da 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği hususu da dikkate alındığında yargı yerinin genişletilmesi ya da değiştirilmesi kararının yürürlüğünden önce açılan davaların, davanın açıldığı tarihteki mahkeme tarafından görülmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının Anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye devir kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Devir kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve devir kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının devir kararını veren Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6. Hukuk Dairesine tevdiine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Ödemiş …. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Ödemiş ….Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.26/10/2021

Katip …
E-imzalıdır.

Hakim …
E-imzalıdır.