Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/704 E. 2021/847 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/704 Esas
KARAR NO : 2021/847

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında uzun süredir ticari ilişki mevcut olup işbu ticari ilişkiden kaynaklı olarak 29.05.2018 tarihi itibariyle müvekkilinin, davalıdan 18.490,90 USD alacaklı olduğu, müvekkili ile davalı arasında mal bedeli avans ödemesinin yapılmasına müteakip davalının ödeme tutarı kadar mal teslim etmesi ile gerçekleştiği, ancak davalıya yapılan son 70.000 USD tutarlı ödemeden sonra davalı tarafından 70.000 USD’lik mal tesliminin yapılmadığı, davalı tarafından malın temin edilemeyeceğinin de belirtilmesi üzerine avans ödemesinden mal teslimi gerçekleşen tutar düşüldükten sonra bakiye 18.490,90 USD’nin müvekkiline ödenmesi konusunda taraflar arasında mutabakat sağlandığı, 18.490,90 USD bedelli alacağın tahsili amacıyla İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında yasal takibe geçilmiş ise de davalı tarafından haksız ve kötü niyetle işbu borca ve ferilerine itiraz edildiği ve takibin durdurulduğu, borçlunun itirazının haksız ve salt zaman kazanmaya matuf olup itirazının bertaraf edilmesi için işbu davanın ikame edildiği, icra takibine konu edilen alacağın taraflar arasındaki ticari ilişkinden doğan alacak olup ticari kayıtlar ile sabit olduğu, davalı/borçlu tarafından itirazında müvekkili şirkete karşı hiçbir borcunun bulunmadığı ileri sürülmüş ise de müvekkili şirkete ait defterler üzerinde yapılacak inceleme sonucunda müvekkilinin alacaklı olduğunun netlik kazanacağı, borçlu tarafından her ne kadar müvekkili şirkete herhangi bir borcu bulunmadığı ileri sürülmüş ise de taraflar arasında 29.05.2018 tarihli borç mutabakatının da bulunduğu, ilgili mutabakattan da açıkça görüleceği üzere 30.04.2018 tarihi itibariyle davalının 18.490,90 USD tutarında borcu olduğu hususunda 29.05.2018 tarihinde onaylandığı, işbu hali ile ilgili mutabakatın geçerli ve davalı yönünden bağlayıcı olduğunun sabit olduğu, işbu mutabakat sonrasında da davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığı, defterler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi sonucunda davalının itirazının haksız ve kötü niyetli olduğu hususu ile taraflar arasındaki ilişkiden doğan borç miktarının netlik kazanacağı, yukarıda izah edilen nedenlerle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde hakkında başlatılmış olan icra takibine itiraz ederek takibin durdurulmasını sağlayan davalının işbu itirazının iptal edilerek müvekkilinin alacağının sağlanması için icra takibinin devamına karar verilmesi amacıyla davanın ikame edilmesinin zorunluluk haline geldiği, borçlu/davalının yetki itirazının yerinde olmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğünün, Konya İcra Müdürlükleri olduğundan bahisle yetki itirazında bulunulduğu, ancak davalının yetki itirazının yerinde olmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle borçlu/davalının yetki itirazının reddine, davanın kabulü ile davalı/borçlu tarafından İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra takibine haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak yapılan itirazın iptaline, takibin talep edilen 18.490,90 USD üzerinden takip tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/A maddesi uyarınca Devlet bankalarınca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi nin 16 ıncı maddesinde belirtildiği şekilde lehlerine Arabuluculuk Vekalet Ücretine hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Her ne kadar dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ olunmuş ve cevap süresi bitmemiş ise de davacı tarafça dava geri alındığından ve davalı tarafça açıkça geri almaya muvafakat edildiğinden geri alma yönündeki beyanı dikkate alınmakla taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyanın Uyap örneği dosyamız arasındadır. İncelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 18.490,90 USD’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatıldığı, yetkiye ve borca itiraz üzerine takibin durdurulduğu, takip dayanağının “Asıl alacak 18.490,90 USD” olarak belirtildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 25/10/2021 tarihli dilekçe ile davanın vazgeçildiğinin belirtildiği ayrıca aynı dilekçede tarafların birbirlerinden vekalet ücreti ve yargılama giderilinin bulunmadığı belirtilerek duruşma günü beklenmeksizin dosya üzerinden hüküm kurulmasının talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce geri almaya yönelik dilekçe ekte gönderilmek suretiyle davalı vekilinden 6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi uyarınca ihtaratlı tebliğin davalı yana tebliğe çıkarıldığı, davalı vekili tarafından sunulan 27/10/2021 tarihli dilekçe ile vazgeçmenin kabul edildiğinin belirtildiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığının beyan edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Her ne kadar davacı tarafından yukarıda belirtilen gerekçeler ile davalı aleyhine işbu itirazın iptali davası açılmış ise de tahkikatın devamı sırasında davacı tarafa yukarıda belirtildiği şekilde davanın geri alındığının bildirildiği, bu geri almaya davalı tarafça da açıkça muvafakat edildiği görülmekle 6100 sayılı HMK’nın 123. Maddesi göz önüne alınarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, taraflarca birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığının beyan edilmesi karşısında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ancak davacı tarafça dava geri alındığından dava açmadan evvel arabuluculuk kapsamındaki dava şartına yönelik arabulucuya ödenen ücretin aşağıda yargılama giderinin değerlendirildiği bölümde belirtildiği şekilde davacıdan alınarak hazineye irat kaydedilmesine kanaat getirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın geri alınması sebebiyle DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 59,30 TL harcın başlangıçta alınan 2.081,81 TL harçtan mahsubuna, fazladan yatırılan 2.022,51 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE.
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile mahsubuna karar verilen harç tutarının ve gider avansından kullanılan yargılama giderlerinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
– Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 233,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5. Maddesi uyarınca davacı tarafa iadesine,
5- Davalı taraf her ne kadar kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de taraf beyanları göz önüne alındığında davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır