Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/696 E. 2022/827 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/696 Esas
KARAR NO : 2022/827

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesinde hükmünce ticari sayılan davalara ticaret mahkemesinde bakılacağı hususlarının düzenlendiği, yine Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde zorunlu sorumluluk sigortalarının düzenlendiği, bu nedenle Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin iş bu davada görevli olduğu, davalı sigorta şirketinin İzmir’de bir çok şubesi ve acentesinin bulunduğu, 08.07.2021 tarihinde …’e ait ve … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkile ait … plakalı yabancı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, müvekkilinin aracı ile Samsun İlkadım ilçesi, 100. Yıl Bulvarı üzerinden hastane kavşağından liman kavşağı istikametine seyir halinde iken, Rasathane camii otobüs durağı önündeki kırmızı ışıkların yanması üzerine durduğu, davalı sigorta şirketinde sigortalı … plakalı araç sürücüsü KTK 52/1-b maddesini ihlal edip, hızlı olduğundan duramayarak müvekkilinin aracın arka kısımlarından çarptığı, yine aynı anda davalı sigorta şirketinde sigortalı… plakalı diğer araç sürücüsünün de KTK 56/1-c maddesini ihlal edip takip mesafesini korumadığından önündeki … plakalı araca çarptığı, kaza sonrası, Samsun Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü Ekiplerince tanzim edilen kaza tespit tutanağına göre davalı şirkette sigortalı … plakalı araç sürücüsünün, KTK 52/1-b ve yine davalı şirkette sigortalı… plakalı araç sürücüsünün ise KTK 56/1-c maddeleri gereği kazanın meydana gelmesinde her iki aracın da %100 kusurlu bulunduğu, müvekkilinin ise kusurunun olmadığının tespit edildiği, davanın, …Sigorta A.Ş’ye karşı açıldığı, şirket ile kusurlu araçlar arasında geçerli ZMMS poliçesi bulunduğu, iş bu sebeple davalı şirketin bu kazadan dolayı teminatlar dahilinde sorumlu olduğu, müvekkilinin kazadan kısa bir zaman sonra aracı ile daimi ikamet ettiği ülkeye dönmek zorunda kaldığı, Almanya’ya döndükten sonra aracını Barmbeker Autohaus isimli yetkili firmaya incelettiği ve hasarın, düzenlenen 03.08.2021 tarihli Onarım Maliyet Hesaplama’sına göre KDV dahil 5.839,90 Euro olarak tespit edildiği, her ne kadar davalı şirket 27.09.2021 tarihinde 6.603,87 TL tutarında ödemede bulunmuşsa da, yapılan ödemenin hasarı karşılamaktan uzak olduğu, müvekkilinin aracı yabancı plakalı olup daimi ikametgahının da Almanya olduğundan araçtaki zarar -ki burada; parça fiyatları, işçilik ücretleri, değer kaybı ve diğer zorunlu giderler, yani eksperiz rapor ücreti de Türkiye piyasasına göre değil aracın bulunduğu ülke piyasasına yani Alman rayiç değerlerine göre belirlenmesi gerektiği, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun içtihadının da bu yönde olduğu, yine müvekkilinin daimi ikametgahı ve aracın Almanya plakalı olduğu dikkate alındığında müvekkilinin zararını gidermek için yabancı para Euro üzerinden harcama yapacağının da kabulünün gerektiği, kanunen yapmış oldukları bildirim ve ihtarlardan bir netice alamadıklarından dolayı iş bu davayı açmadan önce son kez zorunlu Arabuluculuk müessesesine başvurmuş olmalarına rağmen alacakları için anlaşma sağlanamadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle başvurularının kabulü ile, fazlaya ilişkin her türlü talep, dava ve netice-i talep ıslah hakları saklı kalmak kaydıyla, her ne kadar ekte sunulu raporlarla 5.839,,90 Euro hasar tazminatı belirtilmiş ise de davalı tarafından kabul görmediği için belirsiz alacak olarak şimdilik 100,00 TL’nin teminat limitleri içinde, temerrüt tarihinden itibaren yabancı para bakımından 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faiziyle birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Euro Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası olarak tahsiline, taraflarınca ödenmiş ekspertiz rapor ücretinin yargılama giderlerinden sayılmasına, diğer yargılama giderleri ile yasal avukatlık vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; huzurdaki davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının zararının, davadan evvel alınan ekspertiz raporu ile belirlenmiş olduğundan huzurdaki davanın belirsiz alacak şeklinde açılmasında hukuki yarar olmadığı, bu hususun dava dilekçesinde de açıkça belirtilmiş olmasına rağmen davanın belirsiz olarak açılmasının HMK m.107 hükmünün amacına aykırı olduğu, bu nedenle hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesinin gerektiği, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin Maslak Sarıyer İstanbul olduğu, müvekkili şirketin genel müdürlük adresinin İstanbul ili Sarıyer ilçesi sınırlarında bulunmasından dolayı Mahkemenin yetkisine itiraz edildiği, yetkili mahkemenin, İstanbul Mahkemeleri olduğu, davanın ticari nitelikte olup görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu ve açıklanan nedenle dosyanın görevli ve yetkili İstanbul Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesinin talep edildiği, davacı tarafın delillerinin taraflarına tebliğ edilmediği, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delil ve belgelerini göndermemiş olması nedeniyle davaya ilişkin delil ve belgelerin taraflarına gönderilmesine kadar davaya karşı cevap ve delil sunma haklarını saklı tuttukları, davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde ……… numaralı Karayolları Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile 10.12.2020-2021 tarihleri arasında sigortalı olduğu, müvekkili sigorta şirketinin ZMSS poliçesi gereği ancak gerçek zararı ödemekle yükümlü olduğu, çünkü sigorta tazminatının bir zenginleşme aracı olmadığı, müvekkili şirkete sigortalı aracın kusurunun uzman bilirkişilerce tespitinin ardından maddi eksper hesap raporu alınmasının mümkün olduğu, müvekkili şirketin teminat limiti olan 41.000,00 TL’ye kadar sorumluluğunun bulunduğu, dava haksız fiile dayalı olup davacı tarafın sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğundan söz edilemeyeceği, davayı kabul anlamında gelmemekle birlikte, taleplerin kısmen dahi kabulüne karar verilecek ise bakiye poliçe limitinin dikkate alınması gerektiği ve gerçek hasar bedeli tespit edilerek bu bedelin Türk Lirası karşılığının tazminine karar verilmesi gerektiği, davacının, talebini kanıtlar nitelikte hiçbir belge ibraz etmediği, işbu durumun sebepsiz zenginleşmeye sebep olduğu, halihazırda onarılmış bir araç hakkında talep olunan işbu talebin haksız olduğu, ayrıca davaya konu hasara uğrayan aracın her ne kadar yurt dışı tescilli olduğu bilinse de tamirinin Almanya’da yapılması şart olmamakla birlikte eğer orada yapıldıysa ilgili hasar faturalarının mutlaka mahkemeye sunulmasının gerektiği, eğer sunulması mümkün olmadığı takdirde Sayın Mahkemenin yurt dışı piyasa rayiçlerini araştırarak bir sonuca varmasının gerektiği, ayrıca aksi kabul anlamına gelmemek üzere davacının Türkiye’de ne zamandır, ne niyetle bulunduğu, eğer sürekli ikamet sebebi ile ülkeye döndüğü anlaşılıyorsa şirketin sadece Türkiye’deki hasar onarım bedelinden sorumlu olabileceği aksi takdirde davacının kötü niyetiyle herhangi bir tazminata hak kazanamayacağının göz önüne alınması gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kazaya karışan araçlar ticari olmadıkça avans faizi talep edilemeyeceği, faiz başlangıcı olarak kaza tarihinin değil KTK ve Genel Şartlar gereği şirketin temerrüde düşürüldüğü tarihin esas alınması gerektiği, davacı şirket tarafından yapılan başvuruya istinaden alınan ekspertiz raporu doğrultusunda 27.09.2021 tarihinde 6.603,87 TL maddi hasar bedelinin davacıya ödendiği, müvekkili şirketin sorumluluğunun yapılan bu ödeme sonrası kalmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın öncelikle usulden reddine, aksi halde davanın esastan reddine, her halde yargılama gideri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir trafik tescil Şube Müdürlüğüne, davalı sigorta şirketine ve sigorta bilgi ve gözetim merkezine yazılan müzekkerelere verilen cevaplar, kusur ve otomotiv bilirkişisi tarafından hazırlanan 28/04/2022 havale tarihli rapor ve ıslah dilekçesinin dosyamız arasında olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 24/02/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın blirkişiye tevdi edildiği, kusur ve otomotiv bilirkişisi Dr. Öğrt. Üyesi …tarafından hazırlanan 28/04/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle;”ZMMS ile sigortalı aracın sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile, önünde seyreden davacı aracına yeterli ve güvenli takip mesafesini korumaması ve dikkatsiz ve tedbirsiz araç kullanımı neticesinde arkadan çarparak kazanın oluşumunda neden ve etkisi olduğu, sürücünün bu davranışı ile KTK’nun m.52/b, m.52/c, m.56/e ve m.84/d maddelerini ihlal ettiği, yönünde görüş ve kanaatine varıldığı, Davacı araç sürücüsü Burhan Özdemir idaresindeki … plakalı aracı ile, kurallara uygun seyri ve kırmızı ışıkta beleme yaptığı ve sigortalı araç tarafından arka kısmından çarpılması esnasında, kazayı önlemek adına alabileceği herhangi bir önlem bulunmadığı gibi kurallara aykırı olumsuz davranış faktörü de görülmediğinden kazanın oluşumunda atfedilecek herhangi bir hatası ve etkisi olmadığı görüş ve kanaatine varıldığı, Davacı dışı araç sürücüsü …, idaresindeki… plakalı aracı ile seyri esnasında, önünde aynı yönde seyir halinde olan ve hali hazırda davacı aracına arkadan çarpmış olan sigortalı araca arkadan çarptığı kazada, sürücü Burhan Özdemir idaresindeki … plakalı davacı aracı zararında bir etkisi ve sorumluluğu olmadığı, Davaya konu aracın onarım masrafının Almanya koşullarında orijinal parça ve işçilik dahil olmak üzere 3.955,48 EUR*KDV, kdv dahil 4.707,02 EUR olduğu, Dosyaya sunulu dekont ve beyanlara göre, 27.09.2021 tarihinde 6.603,87 TL ödeme yapıldığı, bu tarihteki BM Bfektif satış kurunun 10,3705 TL/EUR kurunun olduğu, buna göre EUR karşılığının bu tarihte 6.603,87 TL /10,3705 – 636,79 EUR olduğu, Hesaplanan değerden bu değer çıkartıldığında (4.707,02 TL — 636,79 TL) bakiye onarım bedelinin 4.070,22 EUR olduğu, hasar ile kazanın uyumlu olduğu,” belirtildiği görülmüştür. Adı geçen rapora karşı davacı vekili tarafından rapora beyan ile hesap hatasına yönelik bir takım hususlarda dikkat çekildiği davalı yanca rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 21/06/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar ile dosyanın blirkişiye tevdi edildiği, kusur ve otomotiv bilirkişisi Dr. Öğrt. Üyesi …tarafından hazırlanan 12/09/2022 havale tarihli ek raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle ;”Davaya konu aracın onarım masrafının Almanya koşullarında orijinal parça ve işçilik dahil olmak üzere 4.614,41 EUR*KDV, kdv dahil 5.491,14 EUR olduğu görüş, kanaat ve tespitine varıldığı, dosyaya sunulu dekont ve beyanlara göre, 27.09.2021 tarihinde 6.603,87 TL ödeme yapıldığı, bu tarihteki BM Efektif satış kurunun 10,3705 TL/EUR kurunun olduğu, buna göre EUR karşılığının bu tarihte (6.603,87 TL /10,3705) 636,79 EUR olduğu, hesaplanan değerden bu değer çıkartıldığında (5.491,14 EUR—636,79 EBUR) bakiye onarım bedelinin 4.217,56 EUR olduğu, yukarıda belirtilen yedek parça bedeli düzeltmesi dışında Kök Raporumuzda diğer hususlarda görüş kanaat ve tespitlerimizde herhangi bir değişiklik bulunmadığı” belirtildiği görülmüştür. Adı geçen rapora karşı davacı vekili tarafından rapora beyan ile hesap hatasına yönelik bir takım hususlarda dikkat çekildiği davalı yanca rapora itiraz dilekçesinin sunulduğu davalı tarafça rapora beyan ve itirazda bulunulmamakla birlikte davacı yanca bilirkişi raporuna beyan ile 12/09/2022 tarihli dilekçe ile dava değerinin 4.217,56 Euro’ya yükseltildiğinin belirtildiği ve ayrıca ekspertiz ücretine ilişkin talebin sehven ileri sürüldüğü ve ekspertiz rapor ücreti ile ilgili herhangi bir evrak veya fatura olmadığının belirtildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; 08/07/2021 tarihinde davacı tarafa ait ve onun sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç, … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı araç ve … tarafından sevk ve idare edilen… plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, söz konusu kaza neticesi kolluk görevlileri tarafından kaza tespit tutanağının düzenlendiği, davalı sigorta şirketinin kaza tarihini kapsar biçimde gerek… plakalı gerekse de … plakalı araçların ZMMS sigorta şirketi olduğu, dava açmadan evvel KTK 97 uyarınca davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından… plaka sayılı araç üzerinden açılan hasar dosyası yönünden davacı tarafa 27/09/2021 tarihinde 6.603,87 TL tutarında hasar tazminatı ödemesinin yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kaza neticesinde olayın oluş şekli göz önüne alındığında davacı aracında oluştuğu iddia edilen hasardan kimin sorumlu olduğu, bu kaza neticesinde davacı aracının hasarlanıp hasarlanmadığı, hasarlanmış ise hasar bedelinin belirlenmesi ile bu tutarın yabancı para birimi üzerinden değerlendirilip değerlendirilmeyeceği, değerlendirileceğinin anlaşılması halinde yapılan TL ödemesinin ne şekilde değerlendirileceği konularında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan kök ve ek rapora yönelik davalı yanca itiraz edildiği görülmekle bu husus kapsamında yapılan inceleme neticesinde; itirazların bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu, davacı tarafından kök rapora yapılan itirazların haklı olduğunun anlaşıldığı ve bu kapsamda ek raporun söz konusu talebi karşıladığı kanaatine varıldığı, diğer yönlerden kök raporun hesap hatası yönünden de ek raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmakla birlikte raporların hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, bu kapsamda kusur durumuna yönelik değerlendirme hariç olmak üzere her ne kadar davalı yanca yapılan itirazda hasar bedelinin hesaplamasının genel şartlar uyarınca yapılması gerektiği belirtilmiş ise de bilirkişi tarafından Almanya piyasa şartlarına göre KDV ve işçilik dahil yapılan hesaplama yönteminin yerinde olduğu anlaşılmakla raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılarak davalı sigortanın bu yönlerden yaptığı savunma yerinde görülmemiştir.
Davalı yanın söz konusu kaza nedeni ile dava konusuna yönelik talep bakımından poliçe limitinin 43.000,00 TL ile sınırlı olduğu, davalı tarafından 6.603,87 TL tutarda ödemede bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı bakiye hasarın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 08/07/2021 tarihinde davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın Samsun İli İlkadım İlçesi Çiftlik Mahallesi 100. Yıl Bulvarı üzerinde Rasathane Camii otobüs durağı önünde seyir halinde iken trafik ışıklarına geldiğinde aracın ön kısımları ile aynı seyir yönünde ve önde kırmızı ışıkta duran davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın arka kısımlarına çarptığı daha sonra dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen aracın yine duramayarak önündeki … plakalı araca ön kısımları ile arkadan çarptığı şeklinde meydana gelen iki aşamalı trafik kazasında İrfan tarafından kullanılan aracın Yaşar tarafından kullanılan araca çarpması ile oluşan ikinci kazanın davacı ile Yaşar arasında oluşan birinci kaza sonucu oluşan hasara bir etkisinin olmaması nedeniyle ilk kaza durumu yönünden yapılan değerlendirme neticesinde söz konusu kazada Yaşar’ın aracın hızını kullandığı aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmaması, diğer bir aracı izlerken yukarıdaki fıkrada belirlenen durumları göz önünde tutarak güvenli bir mesafe bırakmaması, önünde giden aracı yönetmelikte belirtilen güvenli ve yeterli bir mesafeden izlememesi ve asli kusurlardan “Arkadan çarpma” fiilini işlemesi neticesinde trafik kazası meydana geldiğinden Yaşar davranışlarının 2918 sayılı yasanın 52/1-b ve c, 56/1-c ve 84/1-d bendini ihlal ettiği, Burhan’ın ise herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı önlemek adına alabileceği bir önleminin de olmaması nedeniyle bu kazanın oluşumunda Yaşar’ın tam kusurlu olduğu, davacının ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracının 5.491,14 Euro hasara uğradığı, davalı yanca 27/09/2021 tarihinde 6.603,87 TL tutarında ödemede bulunulduğu, söz konusu ödemenin ödeme tarihindeki Merkez bankası efektif satış kuru karşılığı Euro’sunun 635,79 Euro (24/09/2021 tarihinde belirlenen 1Euro=10,3868 TL) olduğu, hasar tutarından ödeme tutarının mahsubu ile davacının karşılanmamış 4.855,35 Euro hasar bedelinin olduğu, söz konusu hasar ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı Yaşar’ın davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b.maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı sigorta şirketine, 20/08/2021 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı sigorta şirketinin 02/09/2021 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı sigorta şirketi açısından bu tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle Mahkememiz davacısına ait olan … plaka sayılı aracın davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsünün tam kusurlu eylemi ile çarpmasından kaynaklı arka kısımlarından aldığı darbe neticesi orjinal yedek parça, işçilik ve KDV dahil toplamda 5.491,14 Euro hasara uğramakla birlikte davalı yanca yukarıda belirtildiği gibi 27/09/2021 tarihinde 635,79 Euroya karşılık gelecek tutarda ödemede bulunulduğu, bunun haricinde söz konusu hasara yönelik başkaca bir ödeminin yapılmadığı, her ne kadar bilirkişi tarafından bakiye limitin 4.217,56 Euro olduğu belirtilmiş ise de bunun matematiksel bir hata ile hesaplandığı aradaki bakiye limitin 4.855,35 Euro olduğu ve ancak davacı yanca ıslah dilekçesi ile birlikte 4.217,56 Euro üzerinden talep konusunun artırıldığı bu nedenle taleple bağlı kalınması gerektiği anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 4.217,56 Euro’nun (davalı yanın poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, davalı tarafça 6.603,87 TL ödemede bulunulduğu anlaşılmakla bakiye 36.396,13 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı yan temerrüt tarihi olarak hesaplanan 02/09/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile;
-Davaya konu trafik kazasından kaynaklı bakiye 4.217,56 Euro’nun (davalı yanın poliçe limitinin 43.000,00 TL olduğu, davalı tarafça 6.603,87 TL ödemede bulunulduğu anlaşılmakla bakiye 36.396,13 TL ile sınırlı olmak kaydıyla) davalı yan temerrüt tarihi olarak hesaplanan 02/09/2021 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesine göre yürütülecek değişken faizi ile birlikte ve fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası efektif satış kuru karşılığı TL karşılığının DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.972,40 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 680,85 TL (621,55 TL ıslan harcı ile 59,30 TL peşin harçtan oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına bakiye 2.291,55 TL harcın DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafça yatırlan 740,15 TL (621,55 TL ıslan harcı, 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç, gider avansından kullanılan 883,20 TL (posta masrafı, müzekkere masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) oluşan toplam 1.623,35 TL’nin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan 166,80 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avans Tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACIYA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. hükümleri gereğince hesap ve takdir edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Ünal Hoşgör’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında davanın açılmasına sebebiyet veren DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNDEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır