Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/694 E. 2022/426 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/694
KARAR NO : 2022/426

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/10/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Davanın 24/02/2022 tarihli duruşmasında işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı), bu tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşılmış taraflarca takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca üç aylık yasal sürenin dolduğu anlaşılmakla;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı tarafça, müvekkilleri aleyhine İzmir 11. İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı dosyası ile, 23.04.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu, 30.04.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu, 14.05.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu çeklere esas icra takibi başlatıldığı, müvekkillerine icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebliğ edilmişse de müvekkillerinin davalı …’a söz konusu çeklerden dolayı hiçbir borcunun bulunmadığı, söz konusu çeklerin … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnş.Gıda San ve Tic.Ltd.Şti. tarafından keşide edilerek, şirketten olan alacağına karşılık davacı müvekkili …’ya verildiği, akabinde davacı müvekkili … tarafından da birlikte iş yürüttüğü ve aynı zamanda eniştesi olan …’a verildiği, söz konusu çekler davacı müvekkil … tarafından …’a verildikten sonra, …’ın uhdesindeyken rızası dışında elinden çıktığı, bu hususa yönelik olarak … tarafından anılı çeklerin iptali için mahkemeye başvurulmuş olup davanın görülmekte olduğu İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyasının halen derdest olduğu, çek iptaline ilişkin davada, söz konusu çekler hakkında TTK m. 757 uyarınca ödemeden men kararı verildiği, yargılama esnasında ilgili bankaya müzekkere yazılmış olup, ilgili bankadan gelen yazı cevabında çeklerin davalı … tarafından 10.06.2021 tarihinde bankaya ibraz edildiğinin belirtildiği, müvekkilleri ile davalı taraf arasında hiçbir ticari veyahut alacak-borç ilişkisi olmadığı, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıtlar incelendiğinde de bu hususun ortaya çıkacağı, müvekkillerinin bilgisi ve rızası dışında davalı tarafın eline geçen çekler nedeniyle icra takibi ile karşı karşıya kaldıkları, gerekli incelemeler yapıldığında müvekkillerin davalıya takip dosyasında belirtildiği şekilde bir borcunun bulunmadığının ortaya çıkacağı, sonuç itibariyle davalı tarafça icraya konulan çekler dolayısı ile müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığının tespitinin gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle öncelikle icra takibinin mümkünse teminatsız olarak, bu mümkün olmazsa Mahkemece belirlenecek bir teminat karşılığında durdurulmasına, veyahut dava sonuna kadar icra veznesine yatırılacak çek bedellerinin davalıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, müvekkillerinin davalı tarafa borcu olmadığının, icra dosyasındaki borçtan ve ferilerinden sorumlu bulunmadıklarının tespitine, kötü niyetli olarak icra takibine girişen davalı hakkında alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; davacılar aleyhlerine İzmir 11. İcra Müdürlüğü …/… E. sayılı dosyası ile, 23.04.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu, 30.04.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu, 14.05.2021 düzenleme tarihli ve … seri nolu çeklere esas icra takibi başlatıldığı, işbu çekler nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitinin talep edildiği, 6102 Sy.’lı TTK nun 5/A maddesindeki düzenleme ile dava konusunun bir miktar paranın ödenmesi olması şartı aranmış olduğu, menfi tespit davalarının esas itibariyle bir miktar paranın ödemesine ilişkin olup, dava şartının arabuluculuk kapsamında olduğu, hal böyleyken karşı yanca arabuluculuğa başvurulmadığı, dava dilekçesinde de arabuluculuğa başvurulmadığının anlaşıldığı, anılan nedenle davanın usulden reddinin talep edildiği, dava dilekçesinde bizzat borçlular tarafından ikrar edildiği üzere; …’nın, … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin 07.07.2021 tarihine dek yetkili temsilcisi olduğu, …’ın da …’nın eşinin kardeşi olduğu, ayrıca … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin 07.07.2021 tarihinden itibaren yeni temsilcisinin … olduğu, …’nın tüm yetkilerini …’a devrettiği, her üç tarafın birbiri ile yakın ilişkisinin izahtan vareste olduğu, …, … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi ve …’ın yakın ilişkilerinden anlaşılacağı üzere farklı kişilikler olmadığı, hep birlikte ve ortak ve danışıklı hareket ettikleri ve ticaret sicil gazetesinde ilişkilerinin de açık olduğu veçhile kötü niyetli oldukları, nitekim çeklerin …’ın elinde bulunduğu ve rızası hilafına elinden çıktığı iddialarına dair ne bu dosyaya ne de İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyasına bir delil ileri sürülmediği, çekin ön ve arka yüzü incelendiğinde ciro zincirinde bir kopukluk olmadığı, …’ın isminin geçmediğinin görüleceği, keza İzmir 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… E. Sayılı dosyanın 28.10.2021 tarihli celsesinde davacının davasının reddine karar verilmiş olup davanın lehlerine sonuçlandığı, karşı yanın çekler ile alakalı borçlu olmadıklarını ve bu konuda … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi’nin ticari defterlerinin incelenmesini talep ettikleri, öncelikle karşı yanın bu beyanlarının ciro silsilesine aykırılık oluşturduğu, zira ciro silsilesine göre … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi’nin, …’ya çeki keşide ettiği, …’nın da söz konusu çekleri müvekkiline cirolayarak verdiği, karşı yanın … Sağlık Ürünleri Peyzaj Çevre Hayvancılık Turizm İnşaat Gıda Sanayi ticari defterleri incelenmesi halinde müvekkiline borçlu olmadıklarının kanıtlanacağını ileri sümüşler ise de bu beyanın da hukuka uygun olmadığı, bu şekilde borçlu olmadıklarını kanıtlamasının mümkün olmadığı, karşı yanın kendi tuttuğu ticari defterlerinin tek başına kendi lehine delil değeri olmadığının izahtan vareste olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, kötü niyetli olarak işbu davayı ikame eden karşı yan aleyhinde %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER ve DEĞERLENDİRİLMESİ:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
İzmir 11. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davalısı tarafından davacılar aleyhine toplam 346.181,52 TL alacağın tahsili bakımından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağı kambiyoların 23/04/2021 tarihli, … seri no.lu ve 100.000,00 TL bedelli, 30/04/2021 tarihli, … seri no.lu ve 100.000,00 TL bedelli ve 14/05/2021 tarihli, … seri no.lu ve 100.000,00 TL bedelli çekler olarak belirtildiği dosyanın 04/11/2021 tarihinde infazen kapatıldığının bildirildiği görülmüştür.
Dosya kapsamında yapılan incelemede dava dışı … tarafından İzmir 7. ATM’nin …/… esas sayılı dosyası üzerinden İzmir 11. İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına konu çekler yönünden zayi nedeniyle iptal davasının açıldığı, söz konusu Mahkemeye gelen yazı cevabına göre davaya konu edilen çeklerin Mahkememiz davalısı tarafından muhatap bankaya ibraz edildiği, bu sefer davalı tarafından İzmir 11. İcra müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası üzerinden davalılar aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe başlatıldığı, takip dayanağının davacı ….Ltd. Şti. Tarafından lehtar sıfatıyla diğer davacı … lehine keşide edilen her biri 100.000,00’er TL bedelli olan 23/04/2021 tarihli ve … seri nolu, 30/04/2021 tarihli ve … seri nolu, 14/05/2021 tarihli ve … seri nolu çekler olduğu, söz konusu çeklerin … tarafından davacı tarafa cirolandığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın söz konusu çeklerden ve icra takibinden kaynaklı olarak davalının davacılardan alacaklı olup olmadığı, taraflar arasında ticari bir ilişkinin olup olmadığı, olması yahut olmaması durumunun çeklerden kaynaklı alacak/borç ilişkisini etkileyip etkilemeyeceği, bu anlamda davacılardan ….Ltd. Şti. Defter ve kayıtlarının incelenip incelenmeyeceği, çeklerin davacılar elinden rızası dışında çıkıp çıkmadığı, davalı … tarafından lehtar tarafından keşideciden olan alacağına karşılık alındığı belirtilen çekler yönünden verilen bu beyanın alacak borç durumunu etkileyip etkilemeyeceği, haklılık ve haksızlık durumuna göre tarafların talebe konu ettikleri kötüniyet tazminatlarının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesin esas açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yukarıda belirtildiği şekilde uyuşmazlığın tespit edilmesi üzerine bildirilen delillerin toplanması aşamasına geçilerek tahkikata devam edildiği,24/02/2022 tarihli duruşmada davacı tarafın duruşmaya katılmadığı, davalı vekilince duruşmada hazır bulunulsa da davanın takip edilmediğinin bildirilmesi üzerine Mahkememizce dosyanın yasal süresi içerisinde yenilenmesi kaydıyla işlemden kaldırıldığı ve ancak yasal süresi içerisinde yenilenmediği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde; her ne kadar yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda davacı yanca davalı aleyhine işbu dava açılmış ise de dosyanın işlemden kaldırılması üzerine yasal 3 aylık sürede yenilenmediği anlaşılmakla 6100 sayılı HMK’nın 150. maddesinin 150/5 hükmü uyarınca 25/05/2022 tarihi itibariyle açılmamış sayılmasına karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılması ile arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1- Davacı tarafından takip edilmeyen davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca 25/05/2022 tarihi itibariyle AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 5.911,92 TL harcın mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 5.831,22 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı, yukarıda mahsubuna karar verilen harç tutarı ile gider avansından kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 257,50 TL avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5. maddesi uyarınca DAVACIYA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmadığı göz önüne alındığında avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. 7. maddesi göz önüne alınarak 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- İhtiyati tedbir talebi nedeni ile davacı tarafından yatırılan 51.927,23 TL teminatın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa İADESİNE,
7- Dair dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır