Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/681 E. 2023/34 K. 27.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/681
KARAR NO : 2023/34
DAVA : Şirketin Feshi Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkma
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARAR YAZIM TARİHİ : …
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Feshi Olmadığı Takdirde Ortaklıktan Çıkma davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesi ile; müvekkillerinin davalı şirketin ortaklarından olduklarını, şirket kurulduktan sonra şirket müdürünün sürekli para istediğini, ödenen paraları nereye harcadığı konusunda bilgi vermediğini, bugüne kadar şirket paraları ve masraflarının ödenen paralardan ödenmediğini, buna rağmen Almanya’da bulunan müvekkillerinden sürekli para talep edildiğini, şirketin para konusunda kendilerine bilgi verilmediğini ileri sürerek, davalı şirketin feshine, bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde davacıların şirketten çıkartılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirkete gönderilen tebligatın iade edilmesi üzerine ve bu adresin sicilde kayıtlı adres olması itibarı ile T.K.35. Maddesi kapsamında dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, davaya cevap verilmemiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen sicil özeti ve sicil belgelerinin incelenmesinden, … Akıllı Ev Sis. İth. İhr. San. ve Tic. A.Ş.’nin İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün Merkez … sicilinde kayıtlı olduğu, adresinin … olduğu, … tarihinde …’ın 3 yıl süre ile şirket temsilcisi olarak seçildiği, ancak yetki süresinin … tarihinde sona erdiği ve yeni atama yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davamızın … tarihinde açıldığı anlaşılmakla, davalı şirket temsilcisinin bu dava açılmadan evvel … tarihinde 3 yıllık temsil süresinin sona ermiş olduğu, şirketin temsilcisinin olmadığı saptanmıştır.
Prof. Dr. …’in teorik ve uygulamalı ortaklar hukuku ders kitabının ikinci baskısında (357,358.sayfaları) ortaya koyduğu üzere, ”TTK 362’ye göre yönetim kurulu üyeleri en çok üç yıl görev yapmak üzere seçilirler, yönetim kurulunun görev ve yetki süresi 3 yılı aşamaz, bu açıdan TTK 362 emredici bir kuraldır, 3 yıllık sürenin başlangıcı genel kurulca seçim yapılması halinde genel kurulun karar tarihi ve şayet yönetim kurulu ana sözleşme ile seçilmiş ise (TTK 359 III) ortaklığın tescil tarihidir. Bir organın kanunen öngörülen azami süresi geçince artık onun organ niteliğinden söz edilemez, azami süresi sona ermesine rağmen faaliyetlerine devam eden organların, bu faaliyetlerine vekaletsiz iş görme kuralı uygulanır. Ancak istisnaen süresi dolan yönetim kurulu genel kurulu toplantıya çağırabilir, nitekim kanun koyucu bu istisnai yetkiyi her hangi bir sınır getirmeksizin TTK 410/1 ‘de yönetim kuruluna tanımıştır…” davalı şirketin … tarihinde sicile tescil edildiği, temsilcisinin ana sözleşme ile belirlendiği anlaşılmakla, TTK 362. Maddesine göre temsilcinin görev süresi … tarihinde sona ermiştir. Bu tarihten sonra süresi dolan temsilcinin işlemleri vekaletsiz iş görme kapsamında değerlendirilebilir ise de, davamızın şirketin feshi talebine ilişkin olduğu, bu yönü ile süresi dolan temsilcisinin vekaletsiz iş görme hükümleri kapsamında şirketi bu davada temsil yetkisinin varlığından bahsedilemez. Şirkete yeni temsilci seçilmediğine göre bu davada şirketi temsil etmek üzere temsil kayyımı atanması zorunludur.
Davacı vekiline, davamızda şirketi temsil ettirmek üzere temsil kayyımı atanması için dava açmak üzere … tarihli duruşmada süre verilmiş, davacı vekilince mahkememizin bu konudaki ara kararının yerine getirilmemesi üzerine bu kez aynı ara kararda … tarihli duruşmada 1 aylık kesin süre verilmiş, 1 aylık kesin sürede hatta son duruşma tarihine kadar temsil kayyımı atanması için davanın açılmadığı anlaşılmıştır. Böylelikle dava şartlarından kanuni temsilcisinin varlığı sağlanmamıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında, davalı şirketin feshinin olmadığı takdirde davacıların ortaklıktan çıkarılmasının talep edildiği, davalı şirket temsilcisinin 3 yıllık azami yetki süresinin dava tarihinden evvel … tarihinde sona erdiği, dava tarihi itibarı ile davalı şirketin yetkili temsilcisinin bulunmadığı, üç yıllık görev süresi dolan temsilcinin vekaletsiz iş görme hükümlerine göre basit ve olağan işleri yürütebileceğinin kabul edilmesine karşın, davamızın fesih davası olması itibarı ile basit ve olağan işlerden sayılamayacağı, dolayısı ile davalının yetkili bir temsilcisinin bulunmasının gerektiği, davacı vekiline davalı şirkete temsil kayyımı atanmak üzere dava açması için süre ve daha sonra kesin süre verilmiş ise de, bu konuda dava açılmadığı, HMK 114/1-d maddesindeki yetkili ve geçerli temsilcinin bulunmadığı, bu nedenle dava şartının sağlanmadığı kanaatine varılmakla, HMK 114/1-d ve HMK 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90-TL harçtan peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerin davacılar üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak sarf edilmeyip artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. …

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …