Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/666 E. 2022/848 K. 03.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/666 Esas
KARAR NO : 2022/848

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinin incelenmesinin incelenmesinde; 03/09/2019 tarihinde İzmir ili Bornova ilçesinde meydana gelen zincirleme kaza neticesinde aslen kusurlu olan …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın, …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması, …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı bu aracın da …’in sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması ve bu aracın da davacıya ait … plakalı araca çarpması ve hasar vermesi sonucu müvekkilin aracında maddi hasar ve zarar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağından da … plakalı aracın sürücüsü …, %100 kusurlu bulunduğunu, KTK 97. Madde gereğince davalı … sigortaya başvuruda bulunulduğu,ancak değer kaybına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığı ve davacının gerçek zararının karşılanmadığını belirterek Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, kaza tarihinde davacıya ait … plakalı araçta meydan gelen ve HMK 107 ve 114. Maddelerine göre belirlenecek maddi tazminat alacağın miktarının bilirkişi tarafından tam ve net olarak belirlendikten sonra arttırılmak üzere şimdilik 100 TL tutarın, kaza tarihi olan 03.09.2019 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; müvekkil şirketin sorumluluğunun kusur ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibariyle davalı nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu, teminat limitinin 39.000,00 TL olduğu, karşı taraf aracında meydana gelen hasara ilişkin 18/11/2019 tarihinde … sigortaya 9.133,00 TL rücuen tazmin ödemesinin yapıldığı, mükerrer ödemenin önüne geçilmek ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi amacıyla kaza nedeni ile sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene bakiye ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiği, istem konusu edilen değer kaybı tazminat talebinin ZMMS genel şartlarında belirtilen hesaplama yöntemine göre yapılmasının talep edildiği, davacı aracının kazadan evvel önceki hasar kayıtlarının dosyaya kazandırılması gerektiği belirtilerek öncelikle zaman aşımı nedeni ile reddinin ayrıca davanın esastan reddinin talep edilmesinin yanı sıra yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilinin talep edildiği,
Usulüne uygun tebliğine rağmen davalılar … ve … tarafından davaya cevap verilmediği, adı geçenlerin davayı inkar çerçevesinde savundukları, dilekçelerin teatisi aşamasının usulüne uygun tamamlandığı, taraf teşkilinin sağlandığı ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmıştır.
DELİLLER:
Trafik tescil şube müdürlüğüne, davalı … şirketine, SBGM’ne yazılan müzekkerelere cevap verildiği, kusur ve otomotiv bilirkişisi tarafından hazırlanan raporun dosyaya kazandırıldığı ve davacı tarafından ıslah dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 01/02/2022 tarihli duruşmada verilen ara karara yönelik kusur ve otomotiv bilirkişisi Bülent Demir tarafından hazırlanan 12/04/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara usulüne uygun tebliğ yapıldığı, davacı vekili tarafından rapora beyan ve itiraz dilekçesi sunulmakla birlikte ek rapor talep edildiği, davalı … tarafından itiraz dilekçesi sunulmakla birlikte yeniden rapor talep edildiği, diğer davalılarca beyan ya da itirazda bulunulmadığı, raporda özetle; kazanın oluşumuna … plaka sayılı araç sürücüsü davalı …’nun etken olduğu, davacı taraf ile kazaya karışan diğer araç sürücülerinin bu kazanın oluşumunda etken olmadığı, bu kaza nedeniyle davacı aracının 10.000,00 TL değer kaybına uğradığı hususlarında kanaatin belirtildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesinde özetle; 100,00 TL’lik değer kaybı tutarının 10.000,00 TL’ye yükseltildiğine yönelik ıslah dilekçesinin sunulduğu ve bu tutarın kaza tarihinden itibaren en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsili yönünden talepte bulunulduğu, dilekçenin davalı … vekiline 11/07/2022 tarihinde, davalı …’e 26/07/2022 tarihinde, davalı …’a ise 27/07/2022 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde;03/09/2019 tarihinde davalı … tarafından sevk ve idare edilen … Plaka sayılı, dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı, dava dışı … tarafından sevk ve idaresindeki … plaka sayılı ve davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların zincirleme trafik kazasına karıştıkları, bu kazanın meydana gelmesinden sonra aynı tarihli polis memurları tarafından kaza tespit tutanağının tutulduğu, davalı …’nın Mahmut tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın maliki, diğer davalı … şirketinin ise yine Mahmut tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacısı olduğu, davacı tarafça KTK 97. Madde uyarınca davacının … plaka sayılı aracında meydana gelen değer kaybı iddiası ile davalı … şirketine usulüne uygun olarak başvuru yapıldığı ve ancak sigorta şirketince değer kaybına yönelik herhangi bir ödemenin yapılmadığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada kazaya karışan araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti ile davacının aracının bu kazadan kaynaklı olarak değer kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise tutarının belirlenmesi ve davalıların değer kaybından kaynaklı sorumlu olup olmadığı, sorumlu iseler sorumluluk miktarının tespiti yönünde yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas değer kaybı bedelinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar davalı tarafından talebin zaman aşımına uğradığı belirtilmiş ise de kaza tarihinin 03/09/2019 olduğu, dava açmadan evvel davacı tarafça istem konusu edilen değer kaybının tazmini yönünde sigorta şirketine 26/08/2021 tarihinde başvurunun yapıldığı, son tutanağın 30/09/2021 tarihinde düzenlendiği ve davanın 01/10/2021 tarihinde açıldığı göz önüne alınmakla arabuluculuk sürecinin başlangıç ve bitiş tarih aralığında zaman aşımı işlemeyeceğinden iş bu dava konusu uyuşmazlığın zaman aşımına uğradığı yönündeki talebin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora yukarıda belirtildiği şekilde itirazlarda bulunulmuş ise de yapılan itirazlardan kusura yönelik itirazın incelenmesi neticesinde kusur durumunun ve kusur oranının Mahkemece resen belirlenmesi ve değerlendirilmesi gereken hususlardan olduğu ayrıca bilirkişi tarafından değer kaybı bakımından yapılan değerlendirmelere itirazlarda bulunulmuş ise de hesaplama yönteminin yerinde olduğu, raporun bu anlamda da yeterli teknik incelemeyi içerdiği, denetime elverişli olduğu ve dolayısıyla başka bir heyetten rapor alınmasını gerektirir bir durum olmadığı kanaati ile yapılan itirazların reddine karar verilerek raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
2918 Sayılı KTK’nun 99/1 maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.2.b.maddesi uyarınca rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortacının tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta olup, bu süre içerisinde tazminatın ödenmemesi halinde sigorta şirketi yönünden temerrüt gerçekleşmektedir. Dava konusu somut olayda davacı tarafça davalı … şirketine, 26/08/2021 tarihinde müracat edilmiş olup 8 iş gününün ilavesiyle davalı … şirketinin 08/09/2021 tarihi itibari ile temerrüde düştüğü anlaşılmış olup bu nedenle davalı … açısından bu tarih temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklı değer kaybı zararın tazminine yönelik olduğundan talebin haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 03/09/2019 tarihinde davalı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın İzmir İli çevre yolunda Bornova İlçesinden Karşıyaka İlçesine doğru yolun sol şeridinde seyir halinde iken aracın ön kısımları ile aynı istikamette ve önde seyir halinde olan dava dışı Necdet tarafından sevk ve edilen … plaka sayılı araca arkadan çarptığı, bu çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın ön kısımları ile önde seyir halinde olan dava dışı Onur tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araca arkadan çarptığı, yine bu çarpmanın etkisi ile … plakalı aracın ön kısımları ile önde seyir halinde olan davacı tarafından sevk ve idare edilen … plakalı araca arkadan çarptığı şekilde meydana gelen zincirleme kaza neticesinde Mahmut’un dikkatini gereği gibi yola ve seyir yönüne verip aracın hızını yak ve teknik özelliğine, görüş, yol. Hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, görüş mesafesini yeterince kontrol etmeden ve öndeki araca yeterli takip mesafesi bırakmadığı ve dolayısı ile güvenli bir mesafe göstererek seyir halinde olmadığı, ön ileri yavaşlayan araç nedeniyle de etkili tedbir alması gerekirken bu hususa da riayet etmediği şeklindeki davranışlarının 2918 sayılı yasanın 56/1-c ve 84/1-d bendini ihlal ettiği, kazaya karışan diğer araç sürücülerinin trafik kurallarına uygun bir şekilde seyir halinde olduğu, geriden gelen ve kullandığı aracın arka kısımlarına çarpan araç nedeniyle önlem alma imkanı bulunmadan ve herhangi bir kural ihlali yapmamalarına karşılık kazaya karışmaları sebebiyle kazaya etken olmadıkları anlaşılmakla bu kazanın oluşumunda Mahmut’un tam kusurlu olduğu, diğer araç sünücülerinin ise kusursuz olduğu kanaatine varılmış, davacı aracının kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 310.000,00 TL, kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 300.000,00 TL olduğu, dolayısı ile davacı aracının söz konusu kusurlu hareket neticesinde 10.000,00 TL değer kaybına uğradığı, söz konusu değer kaybı ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu ve davalı …’un davranışının aynı zamanda hukuka aykırı bir fiil olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı sigortanın iş bu kaza nedeniyle sorumluluk limitinin 78.000,00 TL olduğu görülmüş, davalı … tarafından hasara yönelik davacıya hasren … Sigorta’ya 9.133,00 TL ödeme yapıldığının belirtildiği, ayrıca 16/03/2022 tarihli müzekkere cevabında ise dava dışı şahıs ve firmalara 32.355,27 TL tutarda ödemelerde bulunulduğu, tüm ödeme tutarları göz önüne alındığında talep konusu değer kaybı tutarının 78.000,00 TL’lik (kaza başına sorumluluk) bakiye limit içinde kaldığı gibi davalı yanca davacıya yapılan 9.133,00 TL’lik ödemeden başkaca bir ödemeden bahsedilmemesi nedeniyle bu tutarın 39.000,00 TL’lik (araç başına sorumluluk) limit içinde de kaldığı tespit edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının 9.133,00 TL tutarda hasara ve ayrıca değer kaybına uğradığı, aracın hasar tutarı ile araç değeri göz önüne alındığında aracın tamirinin ekonomik olduğu bu nedenle perte ayrılmasına gerek olmadığı, davacı aracında toplamda 10.000,00 TL tutarda değer kaybı meydana geldiği, araçtaki oluşan bu kaybın kaza ile uyumlu olduğu, davalı sigortanın değer kaybı tutarından 2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca, davalı …’in aynı yasanın 85. maddesi gereğince ve davalı …’un ise 6098 sayılı BK’nın 52 vd maddeleri gereği sorumluğunun bulunduğu, davalı sigortanın yukarıda belirtilen süre göz önüne alındığında 08/09/2021 tarihi itibariyle, diğer davalıların ise olay tarihi itibariyle temerrüte düşecekleri, davalı yanların iddianın aksine araçların hususi vasıfta olması nedeniyle yasal faiz ile sorumluluğunun bulunduğu, davalı sigortanın yine yukarıda belirtildiği gibi başlangıçta belirtilen dava değerine yönelik zaman aşımı savunmasının yerinde görülmediği gibi ıslah ile artırılan tutar yönünden de fazlaya ilişkin hakların saklı tutulmuş olması nedeniyle ıslahın mahiyeti gereği zaman aşımı savunmasının yerinde görülmediği anlaşılmakla açılı davanın kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 10.000,00 TL değer kaybı tutarının davalı … yönünden temerrüt tarihi olarak takdir edilen 08/09/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 03/09/2019 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İş bu dava yönünden 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk görüşmelerinin zorunluluğunun davalı sigortadan kaynaklanması nedeniyle arabuluculuk ücretinin davalı sigortadan tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; davaya konu trafik kazasından kaynaklı 10.000,00 TL değer kaybı tutarının davalı … yönünden temerrüt tarihi olarak takdir edilen 08/09/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden ise olay tarihi olan 03/09/2019 tarihinden itibaren ayrı ayrı işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 683,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 259,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 200,00 TL ıslah harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 423,80 TL karar ve ilam harcının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 318,60 TL (59,30 TL peşin harç, 59,30 TL başvuru ve 200,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.006,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.324,90 TL’nin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 133,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Gizem Ergün’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALI …Ş.’DEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 03/11/2022

Katip …
e-imza

Hakim …
¸e-imza