Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/664 E. 2022/254 K. 29.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/664
KARAR NO : 2022/254

DAVA TARİHİ : 01/10/2021
KARAR TARİHİ : 29/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine İzmir 27.İcra Dairesinin …/… E sayılı icra dosyası ile davalının borçlu olduğu 1 adet çeke istinaden 7 örnek icra takibi başlatıldığını, ödeme emri borçluya 24.11.2020 günü tebliğ edildiğini, 30.11.2020 günü borçlu şirket , borca, asıl alacağa, işlemiş ve işleyecek gecikme faizine, gecikme faiz oranına itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini, borçlunun itiraz dilekçesinde, alacağın dayanağı yapılan çeke, dayanak yapılan İzmir 17. İcra Müdürlüğünün dosyasındaki alacağa, o icra takibine ve orada dayanak yapılan çeke zamanaşımı itirazında bulunmuş ise de bu beyanı gerçeğe uygun olmadığı, taraflar arasında uzun zamandır ticaret ilişkisi olduğu, Tarafların ticari belge ve kayıtları incelendiğinde bu hususun ortaya çıkacağı, İzmir 17. İcra Müdürlüğünün
…/… sayılı takip dosyasının dayanağı çek olmayıp fatura alacağı olduğunu belirterek borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, davalının asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya aidiyetine karar verilmesinin talep edildiği,
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından İzmir 27.İcra dairesinde icra takibi başlatıldığı ve davalılarca bu takibe itiraz etmek zaruri olmuştur zira alacağın zaman aşımına uğramış olması sebebiyle davacı tarafa herhangi bir borcumuz kalmadığını, davacı tarafın TTK 809/1 kapsamında Çek hamilinin ibraz süresi içinde usulüne uygun olarak ibraz ettiği çekin ödenmediğini tespit ettirmesi gerektiği, kendisinin de bir tacir olarak taraflarınca bir protesto çekmediği, çeke karşılıksızdır işlemi yaptırmadığı veya çeki bir takas odasına götürmediğini, davacı yana borcu kalmadığını, TTK’nin 732.maddesine göre sebepsiz zenginleşme hükümlerine gidilerek istenir ise o sürenin de 01/10/2020 tarihinde dolduğunu, davacı tarafın yetkili olmayan icra dairesinde takip başlattıklarını, ilamsız takiplerde borcun borçlunun yerleşim yerinde açılması gerektiğini, borçlu şirketin ise karşıyaka’da bulunduğunu, bu sebeple zaman aşımı ve yetki açısından takibe itiraz etmenin kötü niyetli bir itiraz olmayacağını, inkar tazminatı sebebinde doğmayacağını belirterek davanın reddine ve yüzde 20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini ve tarafımıza vekalet ücretine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlandığı anlaşılmış taraflarca karşılıklı sulh olma yönündeki beyanları göz önüne alındığında tahkikat aşamasına geçilmemiştir.
DELİLLER:
İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosya aslı dosyamız arasındadır.
Davaya dayanak teşkil eden İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 8.710,00 TL asıl alacak, 3.248,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.958,83 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 20/09/2016 vade tarihli, 10.000,00 TL tutarında 1 adet çek olarak belirtildiği, takip dayanağı ekindeki çekin kontrolünde davalı tarafça davacı taraf lehtar gösterilmek suretiyle … bankası … Şubesine ait … seri numaralı çek olduğu, vade tarihi itibariyle muhatap bankaya ibraz edildiği, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafça geniş anlamda borca itiraz edildiği ve ayrıca gönderilen ödeme emrinin de iş bu borcunun İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasında tahsilde tekerrür olmamak şartıyla talep edildiği görülmüştür.
İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; İcra Müdürlüğünün …/… E. Sayılı dosyası üzerinden Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 10.411,91 TL asıl alacak, 1.000,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 11.411,91 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının 09/06/2016 vade tarihli, 10.000,00 TL tutarlı fatura ile 18/07/2016 vade tarihli, 411,91 TL tutarlı fatura olarak belirtildiği, davalı tarafça asıl alacağın 10.000,00 TL’lik kısmı ile 1.000,00 TL’lik tazminata itiraz edildiği, 411,91 TL’lik borcun kabul edildiğinin bildirildiği, takibin durdurulmasına karar verildiği, kabul edilen kısım yönünde dosyanın işlemden kaldırıldığı, yenilenmekle kabul edilen tutar yönünden takibin …/… E. Sayılı dosyası üzerinden devam ettirildiği, kabul edilen tutar yönünden dosya borcu infaz ile kapatıldığı, itiraza uğrayan yönünde takibin halen devam ettiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/03/2022 tarihli dilekçe ile karşı taraf ile sulh olunduğu davalı taraftan vekalet ücreti ve yargılama gideri olmadığı ve davanın konusuz kaldığının bildirildiği görülmüş davalı vekili tarafından ise sunulan 28/03/2022 tarihli dilekçe ile davacı ile sulh olunduğu, davanın konusun kaldığı karşı taraftan yargılama gideri ve vekalet ücret talebinin olmadığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığı kararının verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından davalı aleyhine İzmir 27. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan takibe yapılan itiraz üzerine takibin durduğu, takip dayanağının 1 adet çeke ilişkin olduğu, söz konusu takip dosya alacağı bakımından İzmir 17. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden tahsil edilecek tutar bakımından tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe başlanıldığı konularında bir uyuşmazlık olmamakla birlikte davalı yanca yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği, davacı alacağının bulunması halinde ne miktarda olduğu ayrıca taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıdaki beyanlar doğrultusunda dosyanın incelenmesi neticesinde her ne kadar uyuşmazlık yukarıdaki şekilde tespit edilmiş ise de tahkikata geçmeden evvel taraf vekillerince karşılıklı sulh olunma yönünde iradenin dosyaya sunulması sebebiyle ön inceleme yapılıp tahkikat aşamasına geçilmeksizin taraflara sulh olma konusunda süre verilmiş belirlenen duruşma gün ve saatinden evvel yine yukarıda belirtilen karşılıklı dilekçeler ile sulh olunduğu anlaşılmış ve bu nedenle tahkikat aşamasına geçilmeden karşılıklı sulh olunması sebebiyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davanın konusuz kalmasına karar verilmesi halinde de her hüküm gibi bu hükmün de kanuni sonuçları olmakla birlikte yargılama giderlerinden kimin sorumlu olacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu tespit için en önemli kriter dava tarihi itibariyle tarafların haklılık oranıdır. Dosya kapsamında bu husus doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde her ne kadar taraflarca sulhe dair sunulan dilekçe ekine sulh protokolü sunulmamış ise de taraf usul işlemi olan sulhun genel mantığının dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde alacağın bir kısmı yönünden bile olsa davalı taraf ile davacı tarafın davalının borcu karşılaması sebebiyle anlaşmaya vardıkları ve bu kapsamda sulh oldukları kanaatine varılmakla dava tarihi itibariyle haklılığın davacı tarafta olduğu göz önüne alınarak harici sulh sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına, vazgeçilmiş olması nedeniyle davacının icra inkar tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, yatırılan harcın ve kullanılan gider avansının davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ancak dava açmadan evvel arabuluculuk yasa yoluna başvurulduğu, iki tarafın da katıldığı oturumda tarafların anlaşamadığı ve dava tarihi itibariyle haklılığın davacıda olduğu göz önüne alınarak arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Tarafların harici sulh olduklarını bildirdikleri göz önüne alındığında davanın konusuz kaldığı anlaşıldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
– İstem konusu edilen icra inkar tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
2- 492 sayılı yasanın 22. maddesi ve ayrıca belirlenecek harcın maktu harcın altına düşmemesi gerektiği hususları göz önüne alındığında karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harçtan evvelce alınan 59,30 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 21,50 TL harcın DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAT KAYDINA, söz konusu tutar yönünden kararın kesinleşmesinden sonra tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harçların ve ayrıca gider avansından kullanılan yargılama giderleri toplamının DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 207,50 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesine göre DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı taraf her ne kadar kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vazgeçme nedeniyle DAVACI YARARINA VEKALET ÜCRETİ TAKDİRİNE YER OLMADIĞINA,
6- Dosya arasında bulunan İzmir 17. İcra Dairesi’nin …/… esas sayılı icra dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen Müdürlüğe İADESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun ve taraflar arasında harici imzalanan sulh protokolü göz önüne alınarak davanın açılmasına sebebiyet veren DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta kararın kesinleşmesinden sonra tahlisi yönünde Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı 29/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)