Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/624 E. 2021/705 K. 01.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/624 Esas
KARAR NO : 2021/705

DAVA : Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2020
KARAR TARİHİ : 01/10/2021

Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan Menfi Tespit (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasında dava dosyasının İzmir Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne devrine karar verilmiş ve dava dosyası tevzi birimince Mahkememizin 2021/624 esas sırasına kaydolunmasıyla Mahkememize intikal etmekle dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Ticaret Mahkemesi sıfatıyla Ödemiş … ASHM’ne sunduğu dava dilekçesinde; Davacı … tarafından, davalı banka ile dava dışı … Süt ve Süt Ürünleri arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi’ne kefil olunduğu, 28.02.2019 tarihine gelindiğinde ise; davalı şirket tarafından müvekkilinin de aralarında bulunduğu kişilere Gebze … Noterliğinin 28.02.2019 Tarih, … Yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek 27.02.2018 tarih ve … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi için 115,490,31 TL, diğer nakdi krediler için 44.366,50 TL, gecikme cezası olarak 359,11 TL, Kredi kartı sebebiyle 14.121,96 TL olmak üzere toplam 174.337,88 TL’nin 1 gün içinde ödenmesi aksi halde yasal yollara başvurulacağı hususlarının ihtar edildiği, Davacı müvekkilinin onlarca kez davalı banka ile iletişim kurarak ; “27.02.2018 tarih ve … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinde kendisinin imzasının bulunmadığını, kefaletinin bu sözleşmeyi kapsamadığını belirtmiş ise de davalı banka tarafından müvekkilinden haksız ve hukuka aykırı olarak 27.02.2018 tarih ve … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesine istinaden 115.490,31 TL’lik bedelin icra baskısı ile talep edildiği, gelinen son noktada davalı banka tarafından 17.05.2019 Tarihli, … Bankası Anonim Şirketi …. Şubesi yetkilisi tarafından imzalanmış taahhütname uyarınca, davacı müvekkilinin 17.05.2019 tarihinde … … Süt ve Süt Ürünleri hesabına 145.000 TL yatırması sağlandığı, müvekkilinin talebi üzerine, davalı banka tahsil edilen bedelin , “neye ilişkin olduğunu” “müvekkilinin kefalet sorumluluğunun kalmadığını” gösterir 21.05.2019 ve 10.07.2019 tarihli belgeleri verdiği, 27.02.2018 tarih ve … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesinin davalı banka ile dava dışı … Süt ve Süt Ürünleri arasında imzalandığı, müvekkilinin imzasını içermediği, Genel Kredi Sözleşmesi de incelendiğinde görüleceği üzere müvekkilince sözleşmenin sadece kendisine ibraz edilen kısmının (son sayfası) imza altına alındığı, bu imzanın akabinde de sair birçok evrak sadece imza yerleri gösterilmek sureti ile hiçbir bilgilendirme yapılmaksızın imzalattırıldığı, bu sözleşmenin de hukuki geçerliliğinin bulunmadığı belirtilerek açıklanan nedenlerle öncelikle; açılan davanın konusuz kalmaması, davacı müvekkilin daha fazla zarara uğramaması adına hüküm kesinleşinceye kadar, davalı kurumun mahkemenizce tespit edilecek mal varlıkları üzerine tedbir konulması için ihtiyati tebdir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesine, delilleri toplanıp iddiaları doğrulandığında ise davamızın kabulüne, davacı müvekkili …’ın, davalı … Bankası Anonim Şirketine, 27.02.2018 tarihli, … sözleşme numaralı finansal kiralama sözleşmesine ilişkin borçlu bulunmadığının tespitine, davalı … Bankası Anonim Şirketi tarafından, davacı müvekkil …’dan haksız ve hukuka aykırı olarak, 27.02.2018 tarihli, … numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesine ilişkin, dava dışı …/ …’e kefaleten tahsil edilen 115.490,31 TL’nın ödeme tarihi olan 17.05.2019 tarihinden ıyıbaren işleyecek bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalı … Bankası Anonim Şirketi’nden alınarak davacı müvekkili …’a verilmesine, davalı tarafından dava konusu bedelin kötü niyet ile talep ve tahsil edildiği sabit olduğunda %20’den az olmamak üzere tazminatın davalı bankadan alınarak davacı müvekkiline verilmesine, davacı …’ın geçen süreçte çektiği üzüntüler sıkıntılar ve içerisine düştüğü zor durum sebebiyle 75.000,00 TL manevi tazmınatın ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasalfaizi ile birlikte davalı … Bankası A.Ş’den alınarak davacı müvekkili …’a verilmesine, yargılama giderlerinin davalı taraf üzerine bırakılarak lehlerine ücret takdirine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Yargılamanın devamı sırasında Ödemiş … ASHM’nin 13/09/2021 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı ile Hakimler ve Savcılar Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile İzmir ATM’nin yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları olarak belirlendiğinden dava dosyasının görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi ATM’ne devredilmesine/gönderilmesine karar verilmiştir.
Dava dosyası İzmir Adliyesi Tevzi Bürosunca mahkememizin 2021/624 esas sırasına kaydolunarak mahkememize intikal ettirilmiştir. Davanın menfi tespit davası olduğu, menfi tespite esas teşkil eden sebebin imzalanan genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı bu nedenle ticari nitelikte olduğu, Ödemiş … ASHM’nin ticaret mahkemesi sıfatıyla davayı görmekte iken Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararına dayanarak dava dosyasını gönderme kararı ile Mahkememize devrettiği belirlenmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanan 07/07/2021 tarihli 608 sayılı kararı ile yeni kurulan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresinin belirlendiği, mevcut bulunan asliye ticaret mahkemelerinin yargı çevresini ise genişleterek yeniden belirlendiği, bu kapsamda İzmir Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin İzmir ili mülki sınırları (Karşıyaka Ağır Ceza yargı çevresi hariç) olarak belirlediği ve bu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Bu aşamada davayı görmeye gönderme kararı veren mahkemenin mi yoksa mahkememizin mi görevli olduğu konusunda değerlendirme yapılması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/11-10 esas 2019/401 karar sayılı 04/04/2019 tarihli kararında ortaya konulduğu ve mahkememizce de benimsendiği üzere; usul hukukumuza göre mahkemelerin görevi ancak kanunla düzenlenir ve göreve ilişkin kurallar kamu düzenindendir. Mahkemenin görevli olması aynı zamanda dava şartıdır. Bu nedenle yargılamanın her aşamasında taraflar görev itirazında bulunabileceği gibi taraflar ileri sürmese dahi mahkemece yargılamanın her aşamasında görev konusu resen gözetilir. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının “kanuni hakim güvencesi” başlığını taşıyan 37.maddesinde “hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz” hükmüne yer verilmiştir. Bilimsel çevrelerde ve uygulamada kanuni hakim güvencesi olarak uyuşmazlığı yargılayacak ve çözecek olan mahkemenin o uyuşmazlığın doğmasından önce kanunen belli olması olarak kabul edilmektedir. Dikkat edilecek olursa, anayasadaki bu düzenleme, hukuk ya da ceza davaları yönünden herhangi bir ayrım gözetmemiş ve uyuşmazlığın doğduğu tarihte bu uyuşmazlığı çözecek olan mahkemenin belli olması durumunda yargılama yapacak veya yargılamaya devam edecek mahkemeyi gösteren bir düzenleme yapılmadığı takdirde davanın mutlaka bu mahkeme tarafından çözüme kavuşturulması öngörülmüştür. Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere uyuşmazlık konusunu teşkil eden her hukuki olay meydana geldiği tarihteki yasal düzenlemelere tabidir ve olayın meydana geldiği zamanda mevcut olan mahkemeler tarafından çözümlenmelidir. O halde yeni bir mahkeme kurulurken o mahkemenin kuruluş yasasında zaman bakımından faaliyete geçme yönünden önceki uyuşmazlıklara bakacak mahkemelerle ilgili özel bir düzenleme bulunmadığı takdirde her uyuşmazlık meydana geldiği tarihte bu işe bakacak olan mahkemece çözümlenecektir. Başka bir anlatımla her dava açıldığı koşullara göre görülüp sonuçlandırılacaktır. Dava konusu edilen hukuki uyuşmazlığın meydana geldiği tarihte yürürlükte olan yasalara göre kurulmuş bulunan mahkemelerin uyuşmazlığı çözmesi ana kural olmakla birlikte yasal düzenlemelerle böyle bir uyuşmazlığın çözümü yeni kurulan mahkemelere de verilebilmektedir.
Gönderme kararının dayandığı Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun kararında eldeki derdest davaların yargı yetkisi belirlemesine konu mahkemelere devredileceğine ilişkin bir karar yer almadığı gibi söz konusu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına (kararın 08/07/2021 tarihli resmi gazetede yayınlanmasına rağmen) karar verildiği anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtildiği üzere; davanın açıldığı tarihteki yasal düzenlemelere göre görevli ve yetkili mahkemece sonuçlandırılmasının anayasayla güvence altına alınmış doğal hakim ilkesinin bir sonucu olduğu, yargı çevresinin belirlenmesine ilişkin Hakimler Savcılar Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına karar verildiği, bu tarihten evvel genişleyen yargı çevremizde açılan ve görülmekte olan davaların mahkememize devredileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 04/04/2019 tarihli 2017/11-10 Esas 2019/401 Karar sayılı kararında ortaya konulan ilkeler dikkate alındığında söz konusu davaları görmeye açıldığı tarihte görevli ve yetkili olan mahkemenin görmesi gerektiği, bunun sonucu olarak da iş bu davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu, mahkememizin görevli olmadığı kanaatine varılmıştır.
Gönderme kararının gerekçesinde bahsedilen Yargıtay … Hukuk Dairesi ve … Hukuk Dairesinin çeşitli kararlarında konu, yeni mahkeme kurulması nedeniyle dava dosyasının devri olarak nitelendirilmişse de, yukarıda bahsi geçen Hukuk Genel Kurul kararı karşısında söz konusu kararlara iştirak edilmemiş, davayı görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu değerlendirilmiştir. İş bu dava dosyasının devir/gönderme kararıyla mahkememize gönderildiği dikkate alınmakla birlikte 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin gönderme kararını veren mahkemenin yetki alanında yetkili hale geldiği, gönderme kararını veren mahkemenin ticaret mahkemesi sıfatıyla gönderme kararını verdiği, dolayısıyla 01/09/2021 tarihinden sonra mahkememizin yeni açılan davalarla ilgili ve gönderme kararını veren mahkemenin bu tarihe kadar açılmış davalarla ilgili aynı mahkemenin daireleri olarak değerlendirilmesi gerektiği, buna göre mahkememizce görevsizlik kararı değil gönderme kararı verilmesinin daha uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm bu açıklamalar karşısında Mahkememizin yargı çevresinin genişletilerek belirlenmesi konusundaki Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu kararının 01/09/2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdiği, bu tarihten evvel açılıp ilgili ilçelerde görülmekte olan davaları görmeye gönderme kararını veren mahkemenin görevli olduğu ve mahkememizin görevsiz olduğu kanaatine varılmakla dava dosyasının gönderme kararını veren Ödemiş … ASHM’ne gönderilmesine oluşan görev uyuşmazlığının giderilmesi için dava dosyasının İzmir BAM 6 Hukuk Dairesine tevdine karar vermek gerekmiştir.
KARAR:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davayı görmeye mahkememizin görevsiz olup Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olması sebebiyle dava dosyasının Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
2-Ödemiş … Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasında oluşan görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi’ne tevdiine,
3-Yargılama giderinin nihai kararda dikkate alınmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda kararın niteliği gereği kesin olarak karar verildi.01/10/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır