Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/615 E. 2022/578 K. 07.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/615 Esas
KARAR NO : 2022/578

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/09/2021
KARAR TARİHİ : 07/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; … Sigorta A.Ş. nezdinde … numaralı Motorlu Kara Taşıtları Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi bulunan … plakalı aracın detayı ekli kaza tutanağında belirtildiği gibi 01/11/2020 günü sebep olduğu kaza sonucunda müvekkili … adına kayıtlı … plakalı aracın hasarlandığı, meydana gelen kazada sigortalı … plakalı araç sürücüsünün 2918 Sayılı KTK’nın 56/1-A maddesini ihlalinden dolayı asli kusurlu bulunduğu, yaşanan kaza neticesinde müvekkilinin aracının muhtelif yerlerinde birçok hasar oluştuğu, müvekkilinin kendisine çarpan aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası olan … sigorta şirketine ihbarda bulunduğu, hasar dosyasının açıldığı, … Sigorta’nın, müvekkilinin aracının olduğu servise eksper görevlendirmesi yapmadığı, müvekkilinin aracında oluşan hasarın tespiti için 5684 Sayılı Sigortacılık K madde 22/19 fıkrası gereğince eksper tayini yapıldığı, ekli eksper tutanağından da anlaşılacağı şekilde … Sigorta Eksperi’nin müvekkilinin aracında meydana gelen hasarı kayıt altına aldığı ve raporunu tanzim ettiği, Mahkemece yapılacak yargılamada müvekkilinin aracında ne kadar hasar oluştuğu hususunun netlik kazanacağı, ortaya çıkan zararın giderilmesi için davalıya başvuruda bulunulduğu, davalı …’nin, başvurularına hiçbir şekilde cevap vermeyerek taleplerini zımni olarak ret ettiği, meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sonrasında davalı … şirketinin, müvekkilinin aracında oluşan maddi hasarı gidermediği ve araçta oluşan onarım bedelini ödenmediği, müvekkilinin aracında oluşan hasar tanzimi için davalı … şirketine başvuruda bulunduğu, ardından dava şartı olan zorunlu arabulucuya başvuruda bulunmuş olmasına rağmen yapılan arabulucu görüşmelerinden de sonuç alamayınca iş bu davanın açılmasının zorunlu hale geldiği belirtilerek müvekkilinin maliki bulunduğu, kazaya konu … plakalı araçta meydana gelen zarar nedeniyle; HMK 107 Maddesi gereği belirsiz alacak davasının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ileride yapılacak bilirkişi tespiti sonucu ortaya çıkacak zarardan kaynaklı tazminat taleplerini artırmak üzere; şimdilik 1.000,00 TL alacağın davalı … şirketine başvuru tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı … üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde özetle; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107. maddesi uyarınca; alacağın miktarının belli olmaması halinde belirsiz alacak davası açılabildiği, somut olayda ise, davacı tarafın davaya konu talepler yönünden talep konusunu belirlediği ve fakat davasını yine de belirsiz alacak davası olarak ikame ettiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacı tarafın dava konusu tamamen ve açık şekilde belirli olduğunu iddia etmesine rağmen davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının hukuka aykırı olduğu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 41.000,00 TL olduğu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiği, öncelikle mükerrer ödeme ve sebepsiz zenginleşmenin engellenmesi için konu kaza nedeniyle sigortalı veya kasko sigortacısı tarafından zarar görene bakiye ödeme yapılıp yapılmadığı hususunun tespitinin talep edildiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla somut uyuşmazlıkta, dosyaya ödeme ve onarıma ilişkin de herhangi bir fatura sunulmadığı, karşı yandan aracın onarılıp onarılmadığı konusunda bilgi sorulmasının, aracın onarılması halinde onarıma ilişkin fatura ve diğer belgelerin dosyaya sunulmasının istenmesinin talep edildiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davacı yanın reeskont faizi talebine itiraz ettikleri belirtilerek talep belirli halde olmasına karşın belirsiz alacak davası nevinde ikame edilen davanın usulden reddine, talebin cevap dilekçesinde belirttikleri ve re’sen gözetilecek nedenlerle esastan reddine, TTK. md. 1447 kapsamında hasar ile beyanın uyumlu olup olmadığının araştırılmasına, ret taleplerinin kabul edilmemesi halinde; kabul anlamına gelmemek kaydı ile davaya konu talepler yönünden yukarıda belirttikleri gibi bilirkişi incelemesi yapılmasına ve tarafların kusur durumu ile bakiye teminat limiti gözetilerek hüküm kurulmasına, talebin kabulü halinde, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi Müdürlüğü, davalı … şirketine yazılan müzekkere cevabı ve kusur ve otomotiv bilirkişi tarafından hazırlanan 07/02/2022 havale tarihli bilirkişi rapor ile 28/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi dosyamız arasındadır.
Mahkememizin 02/12/2021 tarihli duruşmasında verilen ara karar kapsamında Otomotiv ve Hasar uzmanı bilirkişi … tarafından hazırlanan 07/02/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle “… plaka sayılı yani davalı tarafa ZMMS’li olan araç sürücüsü …’ın kazaya etken olduğu, davacı tarafa ait ve … tarafından sevk ve idare edilen aracın kazaya etken olmadığı, kaza nedeniyle davacıya ait … plaka sayılı aracın yedek parça ve işçilik olmak üzere toplam 124.127,25 TL hasara uğradığı, aracın 2. El piyasa rayiç değerinin 180.000,00 TL olduğu, araç hasarının aracın %50’sini aştığından tamirinin ekonomik olmayacağı, bu kapsamda aracın sovtaj değerinin 90.000,00 TL olarak belirlendiği, dolayısıyla gerçek hasarın araç piyasa değeri ile sovtaj değeri arasındaki fark tutarı olan 90.000,00 TL olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüş, rapora karşı davalı tarafça itiraz dilekçesinin sunulduğu ve ancak davacı tarafça beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından sunulan 28/02/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile başlangıçta 1.000,00 TL olarak belirtilen tazminat alacağının 40.000,00 TL artırılmak suretiyle toplam 41.000,00 TL’nin davalı tarafa başvuru tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilinin yanı sıra yargılama gideri, vekalet ücreti ve hasarın tespit edilmesi için ekspere ödenen ücretin davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, dilekçenin davalı yana tebliği üzerine davalı yanca ıslah dilekçesine beyanda bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 01/11/2020 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, kaza neticesinde polis memurları tarafından aynı tarihli kaza tespit tutanağının tutulduğu ve sürücü …’ın asli kusurlu olduğunun belirtildiği, … plaka sayılı aracın davacıya ait olduğu, … plaka sayılı aracın ise kaza tarihini kapsar biçimde davalı yana ZMMS ile sigortalı olduğu, bu kazadan kaynaklı davalı tarafa KTK 97 uyarınca başvuruda bulunulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacının aracında bu kazadan kaynaklı hasar durumunun oluşup oluşmadığının belirlenmesi, hasarın oluştuğu kanaatine varılması halinde davalının sorumlu olup olmayacağı, olacak ise ne miktarda sorumlu olacağı hususlarında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan hasara ilişkin maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan rapora yönelik davalı yanca itiraz edildiği görülmekle bu husus kapsamında yapılan inceleme neticesinde; itirazların bir kısmının aksi iddia edilmekte ise de hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bir bilirkişi tarafından hazırlandığı anlaşılmakla birlikte raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmış, bu kapsamda kusur durumu ve nihai hasar durumuna yönelik değerlendirme hariç olmak üzere her ne kadar davalı yanca yapılan itirazda her ne kadar davacı aracında oluşan hasara yönelik bilirkişi tarafından yapılan incelemenin yerinde olmadığı, meblağın fahiş olarak belirlendiği ayrıca hasarın genel şartlar gereği hesaplanması gerektiği belirtilmiş ise de bilirkişi tarafından yapılan hesaplamanın ve aracın rayiç değeri ile sovtaj değeri yönünden biçilen değerin yerinde olduğu, davacı aracının hasar miktarının belirlenmesine yönelik bedel tespitinin de yerinde olduğu gibi aracın tamirinin ekonomik olmayacağı yönündeki görüşün de isabetli olduğu, böylece davacı aracının gerçek hasarın belirlenmesi yönündeki hesaplama yöntemi Mahkememizce benimsenmiş bu anlamda davalı yanın itirazları yerinde görülmemiş, ayrıca bilirkişinin alanında uzman ve somut uyuşmazlık bakımından rapor düzenlemeye ehil bir bilirkişi olduğu bu nedenle düzenlenen raporun ayrıca dosya kapsamı ile de uyumlu olduğu göz önüne alındığında dosyanın yeniden ATK’ya gönderilerek rapor alınmasına yönelik talep yerinde görülmemiş ve raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin tazminine yönelik olduğundan talebin aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde ileri sürüldüğü kanaatine varılmakla birlikte somut olay bakımından haksız fiilin koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin tespiti ile değerlendirmesinin yapılarak sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla; 01/11/2020 tarihinde dava dışı …’ın İzmir İli Bayraklı İlçesi, Yüzbaşı İbrahim Hakkı Caddesi’ne 617/1 Sokak’tan gelerek çıkış yaptığı ve bu esnada sola manevra yaptığı sırada aracın sol ön çamurluk ve tampon kısımları ile solundan gelen dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın sağ yan kapı kısımlarına çarptığı ve bu çarpmanın etkisiyle … plaka sayılı aracın kayarak ön kısımları ile refüjde bulunan trafik lambasına çarpması ve ayrıca … plaka sayılı aracın kazadan sonra yaptığı manevra ile ön kısımları ile trafik lambasına çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazasında sürücü Serkan’ın yola gereken dikkatini vermediği, seyir şeridini dikkatle izlemesi gerekirken bu kurala uymadığı, görüş alanını yeterince kontrol altında tutmadığı gibi hızını kullandığı aracın görüş yol hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, fren tedbirine başvurmadan mevcut seyir hızı ile caddeye çıktığı ve bu şekilde diğer araca çarpması şeklindeki eylemlerinin 2918 sayılı yasanın 56/1-a maddesini ihlal ettiğinden kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğu, diğer araç sürücüsü …’nin ise herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı gibi kazayı engellemek amacıyla alabileceği herhangi bir önleminin bulunmaması nedeniyle kusursuz olduğu kanaatine varılmış, söz konusu kusurlu hareket neticesinde davacı aracında sökülebilir ve takılabilir parçalarda hasar meydana geldiği ve hasar tutarının yedek parça, işçilik ve KDV dahil 124.127,25 TL olduğu, davalı yana yapılan başvuruya rağmen davacı tarafa herhangi bir hasar ödemesi yapılmadığı, aksi iddia edilmekte ise de söz konusu hasar ile kaza arasında illiyet bağının bulunduğu gibi hasarın kaza ile uyumlu olduğunun anlaşıldığı ve dava dışı araç sürücüsünün davranışının hukuka aykırı olduğu anlaşılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracında toplamda 124.127,25 TL tutarda hasar meydana geldiği, davacı aracının kazadan önceki 2. El piyasa rayiç değerinin 180.000,00 TL olduğu, araç hasar tutarı göz önüne alındığında aracın hasar miktarı araç rayicinin %50’sini aştığından aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, bu nedenle aracın pert olarak kabul edilerek araç hasarının piyasa değerinden sovtaj değerinin düşülmesi ile ortaya çıkacağı, bu kapsamda araç sovtaj değerinin 90.000,00 TL olarak belirlenmesi yönündeki bilirkişi görüşünün Mahkememizce benimsenmesi ile araç piyasa değeri olan 180.000,00 TL’den araç sovtaj değeri olan 90.000,00 TL’nin düşülmesi ile davacı aracının bu kazadan kaynaklı 90.000,00 TL tutarında gerçek hasara uğradığı, davacı tarafça dava açmadan evvel davalı yana 06/07/2021 tebliğ tarihli başvuru yaptığı göz önüne alınmakla bu başvuruya 8 iş günü eklenmekle davalının 20/07/2021 tarihinde işbu dava konusu bakımından temerrüte uğradığı, ıslah dilekçesi ile davacının davalıdan talep ettiği 41.000,00 TL’nin davalının poliçe limiti kapsamında 2918 sayılı yasanın 91. maddesi gereğince sorumluluk limitinde kaldığı anlaşılmakla talep konusu edilen tutarın davalı tarafça tazmin edilmesi gerektiğinden açılı davanın kabulü ile 01/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı 41.000,00 TL hasar tutarının davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 20/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından sunulan ıslah dilekçesi ile araç hasarı için ekspere ödenen ücretin davalıdan tahsili de talebe konu edilmiş ise de söz konusu eksper ücretinini kim tarafından kime ödendiği yönünde bir bili ya da belge sunulmadığı gibi miktarının ne olduğunun da bildirilmediği ve böylece denetlenebilir olmadığı kanaatiyle bu yöndeki davacı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; 01/11/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı 41.000,00 TL hasar tutarının davalı yanın temerrüt tarihi olarak takdir edilen 20/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 2.800,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 749,30 TL (59,30 TL peşin harç ile 690,00 TL ıslah harcından oluşan ) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 2.051,41 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 808,60 TL (59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru ve 690,00 TL ıslah harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 785,20 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.593,80 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– Davacı vekilininin eksper ücretinin davalıdan tahsili yönündeki talebinin reddine,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 164,80 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 6.130,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Handan Yılmaz Duman’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 07/07/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸