Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/596 E. 2022/293 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/596
KARAR NO : 2022/293

DAVA : Muarazanın men’i ile eda davası
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında … numaralı abonelik üzerinden 30/12/2019 tarihinde elektrik perakende satış sözleşmesinin imzalandığı ve davacı tarafa yeni abone numarasının verildiği ve fakat davalının eski abone numarası bahane edilerek sayaç bağlama işlemini yapmadığı, davalı şirketin davacı şirketin eski aboneliğine ve sözleşmedeki adreste daha önce bulunan şahıslara ait kaçak kullanım mevcudiyeti iddiasından dolayı elektrik bağlamayı reddettiği , davalının edimini ifa yükümlülüğünden kaçınmasının Yargıtay yerleşik içtihatlarıyla mümkün olmadığı, davalının davacıya kaçak elektrik dı altında eski abonelik numaralarına ait 3 farklı yüksek miktarda 12/10/2019 tarihinde 21.679,83 TL 24/10/2019 tarihinde 7.006,24 TL ve 22/11/2019 tarihinde 45.140,29 TL olmak üzere 3 fatura tutarı üzerinden 77.341,70 TL tutarında alacağın tahsili bakımından dava dilekçesi ekindeki İzmir 9. İcra Müdürlüğü’nün n …/… E. Sayılı dosya üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve süresi içerisinde itirazın iptali davasının açılmadığı, dolayısıyla alacağın davalı nezdinde davalı yan kuruluşu olan … Dağıtım A.Ş. Nezdinde keyfi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu buna rağmen davalı tarafça elektrik bağlanmadığının ve davalı tarafın ticari hayatına/imalatına son vermeye çalışıldığı ve keyfi rakamların ödetilmeye çalışıldığı, elektrik piyasası tüketici hizmetleri yönetmeliğinin 44. Maddesinde kaçak elektrik tüketim miktarlarının hesaplanmasının düzenlendiği ve bu kapsamda sayaçların detaylı olarak incelemesinin yapılmadan düzenlenen faturalara itibar edilmesinin mümkün olmadığı, Mahkemece atanacak bir uzman tarafından gerçekleştirilecek keşif ile bu dönemlere ait kullanımların tespit edilmesinin talep edildiği, davalı şirketin elektrik bağlamaması nedeni ile davacının iflasa sürüklendiği bu hususun davacı şirket ile yapılan görüşmelerde dile getirildiği, zararın giderek arttığı, davalının bu davranışının ihkak-ı hak yoluna gidilmesi olduğu, herhangi bir yargı kararı olmaksızın davalı şirketin bu tutumunun imtiyaz sahibi olan davalı tarafın hukuka ve ahlaka aykırılık teşkil ettiği, davalının imtiyaz sahibi ile ilgili hizmeti sunmaktan kaçınma hakkına sahip olmadığı ve ileride telafisi imkansız zararlar meydana gelmemesi, davacının ticari itibarının zedelenmiş ve ticari hayatının son bulma noktasına gelmesi nedenleri ile dava süresince yatırılacak olan teminat karşılığı elektriğin bağlanmasına yönelik ihtiyati tedbir kararının talep edildiği ve sonuç olarak yeni verilen abonelik numarası doğrultusunda yukarıda belirtildiği şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesinin, yargılama sonunda elektrik bağlanmamasına sebep gösterilen kaçak kullanım faturalarının gerçeğe aykırı olarak düzenlendiği sebebi ile davacı şirket ile yapılacak sözleşme uyarınca davacı şirket iş yerine elektrik bağlatılmasının ve ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı’nın … tesisat ve … sözleşme hesap numaralı abone olduğu, davacı ile müvekkil şirket arasında 30.12.2019 tarihinde abonelik sözleşmesi akdedildiği ve davacı adına abonelik tesis edildiği ancak tesisat üzerinden elektrik temin eden eski aboneliğe ve ilgili adreste daha önce bulunan şahıslara ait kaçak elektrik kullanımı sebebiyle … A.Ş.’nin elektrik bağlamadığını iddia edilmiş ise de müvekkil şirketin yetki ve sorumluluğu bulunmadığından taraflarına husumet yöneltilemeyeceğini, elektriğin kesilmesi ve bağlanması işlemlerinin dağıtım şirketi olan …A.Ş.’nin görevi olduğu, davalı şirketin, tabi olduğu mevzuata aykırı bir işlemi bulunmadığını belirterek haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın öncelikle dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine aksi kanaat hasıl olması halinde esastan reddi ile yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasının talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir 9. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı icra dosyası, … A.Ş’nin yazı cevabı, bilirkişi tarafından hazırlanan rapor dosyamız arasındadır.
İzmir 9. İcra Dairesi’nin …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; … Dağıtım A.Ş. tarafından Mahkememiz davacısı ile dava dışı … aleyhine 73.900,35 TL fatura ana para, 2.916,40 TL gecikme zammı ve 524,95 TL gecikme zammının % 18 KDV’si olmak üzere toplam 77.341,70 TL alacağın tahsili ile ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının … tesisat no.lu aboneliğin 2019/9-10-10-11 dönem fatura alacağından kaynaklı olduğunun belirtildiği, ödeme emrinin icra dosya borçlularına tebliğ üzerine borçlularca geniş anlamda itiraz dilekçesinin ileri sürüldüğü görülmüştür.
Mahkememizce 25/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın Mahkememizce resen belirlenecek alanında uzman bir elektrik bilirkişisine tevdi ile uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak yapılacak değerlendirme neticesinde davalının istem bakımından sorumluluğunun ve muhataplığının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde söz konusu tesisat numarasından kaynaklı borçtan dolayı 30/12/2019 tarihli sözleşme gereği elektriğin bağlanmamasının haklı sebep teşkil edip etmediği hususlarına yönelik inceleme ve değerlendirme yapılarak denetime elverişli şekilde hazırlanacak raporun dosyaya sunulmasının istenilmesi üzerine Elektrik Mühendisi bilirkişi … tarafından hazırlanan 28/02/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle ” … Mah. … Caddesi No:…/… …/İZMİR adresindeki iş yerinde kurulu abonelik için davalı ile … arasında satışa dair abonelik sözleşmesi imzalandığı, 05/01/2016 tarihinde kaçak kullanımdan kaynaklı tutanak tutulduğu devamında ise yine aynı iş yeri için çeşitli tarihlerde davacı yan yönünden kaçak tespit tutanağının tutulduğu, bu kaçak kullanımdan kaynaklı fatura tahakkuk ettirildiği, davacı tarafın 30/12/2019 tarihinde davalıya müracaatı ile aynı iş yeri için … sözleşme no.lu abonelik sözleşmesinin imzalandığının davalı şirket ve dava dışı elektrik dağıtım şirketinin farklı şirketler olduğu, talep konusu elektrik bağlantısının yapılmasında …A.Ş.’nin sorumluluğunun bulunduğunu, söz konusu iş yerinde davacı ile abonelik sözleşmesi imzalamadan önce çok sayıda kaçak elektrik kullanımın mevcut olduğu ve bu kullanımlar sonucu düzenlenen faturaların ödenmediği, davacının kaçak elektrik kullanıldığı tarihlerde henüz adına aldığı bir aboneliğin bulunmamasının davacı şirketin kaçak elektrik kullanımlarının sorumluluğundan kurtarmadığı ve bu nedenle davacının elektrik enerjisi bağlanması yönündeki kurum iradesinin yönetmekle uygun olduğu” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dava dışı … ile davalı arasında 29/08/2014 tarihinde davacı ile aynı yerde ve aynı konuda faaliyet gösteren adı geçen gerçek kişi unvanı altında abonelik sözleşmesi imzalandığı ve adı geçenin aboneliğinden kaynaklı olarak işletmeye … sayaç numarasının tahsis edildiği, devamındaki zaman diliminde adı geçen Zuhal ile davalı arasında çeşitli tarihlerde ikili anlaşma, sözleşmeler imzalandığı, adı geçenin kendi adına 2013 iş başlangıç tarihli vergi kaydının olduğu, söz konusu abonelikte birden fazla kaçak kullanım tespitinin yapıldığı, sayaca mühürleme işleminin yapıldığı, Zuhal tarafından taksitlendirme başvurusunda bulunulması üzerine sayacın yeniden bağlantısının yapıldığı, …A.Ş. tarafından yukarıda belirtildiği şekilde davacı ve dava dışı … aleyhine … tesisat numaralı abonelik yönünden 2019 yılı 9-10 ve 11. aylara yönelik faturalardan kaynaklı takip başlatıldığı, davacı ile davalı şirket arasında 30/12/2019 tarihinde … tesisat numarası üzerinden … sözleşme hesap numaralı abonelik sözleşmesinin akdedildiği, bu sözleşmenin davacı adına münferiden temsil yetkisine sahip olan … tarafından imzalandığı ve ancak söz konusu sözleşmeye istinaden davacı iş yerine elektriğin bağlanmadığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında söz konusu sözleşmenin imzalanmasından sonra elektriğin bağlanması yönündeki sorumluluğun davalı yanda mı yoksa dava dışı …A.Ş.’de mi olduğu, davalı tarafın elektriğin bağlanması konusundaki sözleşmesel yükümlülüğünün ne olduğu, sorumluluğun davalı yanda mı yahut davalının da dava dışı şirket yanında talebe yönelik sorumluluğunun olduğuna kanaat getirilmesi halinde davacı iş yerine elektrik bağlanmaması yönündeki savunmasının yerinde olup olmadığı bu kapsamda davacı talebinde haklı olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas elektriğin bağlanmamasına sebep gösterilen kaçak kullanım faturalarının gerçeğe aykırı olarak düzenlenip düzenlenmediğinin tespiti ile davacı iş yerine elektrik bağlanması talebine yönelik eda davası olduğu anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar davalı yanca iş bu dava konusu husus yönünden muhataplığının bulunmadığını ve muhataplığın esasen …A.Ş.’ye ait olduğu belirtilmiş ise de bu hususta davacı vekilinden duruşma sırasında alınan beyan neticesi UYAP sistemi üzerinden söz konusu İzmir 1 ATM’nin …/… E. ve …/… K. Sayılı kesinleşmiş ilamının incelenmesinde esas sorumluluğun olduğu belirtilen … dağıtım A.Ş. yönünden açılan davada sorumluluğun … Perakende de olduğu belirtildiği ve bu kapsamda verilen husumetten ret kararının istinaf ilamı neticesinde kesinleştiği anlaşılmakla mevcut dava dosyası yönünden davalının husumetinin olmadığı yönündeki savunmasının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar rapora itirazlarda husumet yönünden değerlendirmenin bilirkişi tarafından yapılmasının yerinde olmadığı ve ayrıca raporun hükme esas alınmaması gerektiği belirtilerek ek rapor alınması talep edilmiş ise de husumet yönünden değerlendirmenin Mahkememizce yapılması gerektiği, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, bir kısım itirazların Mahkememizce resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu göz önüne alınarak yeniden bu hususta rapor alınmasına yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı ile davalı taraf arasında 30/12/2019 tarihli … sayaç no.lu … sözleşme hesap numaralı sözleşme üzerinden … Mah. … Caddesi No:…/… …/İZMİR adresinde bulunan iş yerine elektrik aboneliği bağlanmasına yönelik sözleşmenin imzalandığı, söz konusu iş yerinin dava dışı

… isimli şahsa ait olduğu, adı geçen … isimli şahıs ile davacı şirket arasındaki kira sözleşmesinin 17/10/2018 tarihli olduğu ve davacıyı temsilen … tarafından imzalandığı adı geçen …’nin davacıyı münferiden temsil yetkisine sahip olduğu, mevcut davaya konu sözleşmenin de yine davacıyı temsilen … tarafından imzalandığı, dava dışı … isimli iş yeri lehine … ile davalı arasında … no.lu sayaçtan kaynaklı iş bu dava konusu sözleşmenin imzalanmasından önce yine … Mah. … Caddesi No:…/… …/İZMİR adresinde bulunan iş yerine elektrik aboneliği bağlanmasına yönelik sözleşmenin 03/04/2015 tarihinde imzalandığı, 05/01/2016 tarihinde söz konusu adreste sayaç olmadan direkt bağlantı yapılması sureti ile kaçak kullanım tespit edildiği, yine dava dışı dağıtım firması tarafından ise 2019 yılında çeşitli tarihlerde abonesiz olarak davacı aleyhine yapılan denetimler sonucu kaçak kullanım tespit edildiği hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde her ne kadar 30/12/2019 tarihli sözleşmeden kaynaklı davacının iş bu davayı açtığı ve bu tarih öncesindeki kaçak kullanımlar yönünden davacının davalı ile imzalanmış herhangi bir sözleşmesinin olmadığı anlaşılmakta ise de esasen 03/04/2015 tarihli imzalanan sözleşmenin fiili kullanıcısı 30/12/2019 tarihli sözleşme muhatabı olan davacı olduğu kanaatine varılmış her ne kadar davacı tarafça sözleşme gereği aboneliğin bağlatılması yönünde iş bu dava açılmış ise de söz konusu adreste bulunan elektrik aboneliği yönünden gerek kaçak kullanımların gerekse ödenmemiş faturaların varlığı göz önüne alındığında adrese bu sözleşmeden kaynaklı olarak elektriğin bağlanmamasına yönelik kurum iradesinin yerinde olduğu kanaati ile açılı davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, bakiye 21,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harç ile gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 150,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesine göre İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır