Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/595 E. 2022/135 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/595 Esas
KARAR NO : 2022/135

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; davalının maliki olduğu, sürücüsünün olay yerini terk ettiği, diğer davalının … nolu ZMMS poliçesi tahtında teminat altına aldığı … plaka sayılı aracın 06/10/2020 tarihinde karıştığı trafik kazasında müvekkili şirkete … nolu kasko poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araçta maddi hasar meydana geldiği, kaza sonrası sigortalı aracın pert olmak ile 63.000,00 TL rayiç değer bedelinin sigortalıya 02/11/2020 tarihinde ödendiği, davacı müvekkili şirketin hasar bedelini ödemekle mukavele şartlarına ve TTK.m. 1472 (ETTK m.1301) ve TBK m. 183 (EBK m.162) vd. Hükümlerine göre sigortalısının yerine kaim (halef) olduğu ve sigortalının zarara sebebiyet verenler aleyhine mevcut her türlü talep ve dava haklarının davacı müvekkili şirkete intikal ettiği, sigortalı aracının 48.500,00 TL sovtaj değeri belirlenmek ile bu tutarın mahsubu 14.500,00 TL’sinin tahsili için davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … takip nolu dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, anılan takip dosyasından tebliğe çıkartılan 7 örnek ödeme emrine davalılar tarafından itiraz edilmesi üzerine ilgili İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, dava açılmadan önce arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak toplantıların olumsuz şekilde sonuçlandığı belirtilerek açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla İzmir … İcra Dairesi’nin … takip nolu dosyasıyla başlatılan icra takibinde itirazların iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle İİK m. 67/II uyarınca davalı borçluların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile birlikte kanuni vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket merkezi …/İSTANBUL olduğundan davanın yetkisiz mahkemede açıldığı, bu nedenle itirazlarının kabulüyle dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesine karar verilmesinin talep edildiği, 06.10.2020 tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ve …sevk ve idaresindeki … plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, kaza sonucunda; … plakalı aracın hasarlanması nedeniyle aracın kasko sigortacısı davacı … Sigorta A.Ş. tarafından sigortalısına ödenen 63.000,00 TL rayiç değer bedelinden aracın sovtaj değeri 48.500,00 TL’nin mahsubu ile 14.500,00 TL’nin rücuen tahsili talebiyle müvekkili şirket aleyhine icra takibi başlatıldığı, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … İcra sayısı ile görülen dosyaya müvekkili şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği ve itirazın iptal edilmesi için davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine işbu davanın açıldığı, davayı kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte; kusur oranlarının tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiği, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun, 2918 sayılı KTK’nın 85/1 ve ZMMS (Trafik) poliçesi genel şartlarının 1. maddesi gereğince sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve police limiti ile sınırlı olduğu, bilirkişi tarafından kusur tespiti yapılırken; kazaya karışan araç sürücüleri ve yolcuların koruyucu tertibatlardan olan emniyet kemeri takıp takmadığı, alkollü olup olmadığı, ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususlarının dahi tespit edilmesi gerektiği, aksi takdirde, yalnızca kaza tespit tutanağı esas alınarak hazırlanan bilirkişi raporunun hükme esas alınmasının, hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil edeceği, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğu tespit edilirse; davacıya ait araçta meydana gelen zararın tespit edilmesi için alanında uzman, bağımsız ve tarafsız bir bilirkişiden maddi hasara ilişkin bir bilirkişi raporu alınması gerektiği, müvekkil sigorta şirketinin ancak ve ancak gerçek zarardan sorumlu olduğu, bilirkişi tarafından tazminat hesaplanırken; tarafların kusur oranlarının, teminat kapsamı dışında olan hallerin ve poliçe teminat limitinin dikkate alınması gerektiği, müvekkili sigorta şirketinin KDV’ye ilişkin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı, faiz işletilecekse; faiz başlangıç tarihi olarak müvekkili sigorta şirketine yapılan başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası kabul edildiğinden, dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiği, uyuşmazlığın haksız fiilden kaynaklanıyor olması, davacının sözleşmenin tarafı olmaması ve sigortalı aracın ticari araç olmaması gibi hususlar dikkate alındığında davacının avans faizi talebinin haksız olduğu, bu nedenle avans faizine hükmedilmesi hukuka uygun olmayıp, Yargıtayca bozma sebebi olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle müvekkili sigorta şirketinin poliçeden doğan herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından; aleyhine açılan işbu haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana tahmiline karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı …’a tebliğ edildiği, adı geçen davalı tarafından cevap verilmediği ve böylece taraf teşkilinin sağlandığı görülmekle davalı …’ ın iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu anlaşılmış ve usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
… Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, … Sigorta A.Ş’nin yazı cevabı, Türkiye Noterler Birliği Başkanlığı’nın yazı cevabı, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Şube Müdürlüğü’nün yazı cevapları, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı, 27/12/2021 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyanın incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalılar aleyhine 14.500,00 TL asıl alacak, 830,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.330,00 TL alacağın tahsiline yönelik olarak ilamsız icra yolu ile takip başlatıldığı, takip dayanağının … plaka sayılı araç ile … plaka sayılı araçların karışmış oldukları trafik kazasından kaynaklı kasko poliçesinden dolayı ödenen tazminatın halefiyet yolu ile rücusuna ilişkin olduğunun belirtildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve iş bu davanın yasal süresi içerisinde açıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereği kusur ve otomotiv bilirkişisi … ve sigortacı bilirkişi … tarafından hazırlanan 27/12/2021 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun sonuç kısmında özetle 06/10/2020 tarihinde olay yerinden firar ettiği için sürücüsü tespit edilemeyen ve fakat davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı aracın sürücüsünün söz konusu kazanın oluşumundaki davranışının 2918 sayılı yasanın 46/1-c bendini ihlal ettiği, … plaka sayılı araç sürücüsü ile … plaka sayılı araç sürücüsünün ise söz konusu kazanın oluşumundaki davranışının kural ihlali barındırmadığı dolayısı ile …’nin davranışlarının kazaya etken diğer kazaya karışan araç sürücülerinin ise etken olmadığı, dosyaya ibraz edilen kaza tutanağı, araç sürücüleri beyanları, fotoğraflar ve bilgi ve belgelere göre mevcut hasar nitelik ve boyutları göz önüne alındığında kaza tespit tutanağı ile uyumlu oldukları, araçta yedek parça+işçilik ve KDV dahil hasar tutarının 42.800,01 TL olduğu, dava konusu aracın sigorta şirketi tarafından ihale sistemi ile satıldığı, ve 48.500,00 TL’ ye ihale edildiği ve bu tutar üzerinden satıldığı, aracın piyasa değerinin 63.000,00 TL olduğu ve dolayısı ile hasar tutarı göz önüne alındığında aracın tamirinin ekonomik olmayacağı ve böylece gerçek zararının piyasa değerinden sovtaj değerinin düşülmesi ile ortaya çıkacağı ve sonuç olarak araçta bu kazadan kaynaklı gerçek hasarın 63.000,00 TL – 48.500,00 TL = 14.500,00 TL olduğu, söz konusu hasara uğrayan aracın davacı taraf nezdinde kaza tarihini kapsar biçimde kasko poliçesi ile sigortalı olduğu, hasar dosyası üzerinden sigortalıya 14.500,00 TL hasar ödemesinin yapıldığı dolayısı ile ödenen tutar ile belirlenen tutarın birbirleri ile uyumlu olduğu ve böylece davacı tarafça ödenmekle halefiyet hakkı gereğince sigortalının haklarına halef olunduğu, ödeme tarihi ile takip tarihi arasındaki faiz miktarının 168 gün üzerinden 609,00 TL olarak hesaplandığı dolayısı ile davacının 14.500,00 TL asıl alacak, 609,00 TL işlemiş faiz olmak üzere 15.109,00 TL tazminat talep edebileceği kanaatine varıldığı” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince beyan ve itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı sigorta şirketi vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı … tarafından itiraz ya da beyan dilekçesinin sunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesi 06/10/2020 tarihinde davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı araç, dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarla trafik kazasına karıştıkları, … plaka sayılı aracın kaza tarihini kapsar biçimde davacı yana kasko poliçesi ile sigortalı, … plaka sayılı aracın ise kaza tarihini kapsar biçimde davalı sigorta şirketine ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğu, kaza sonucu polis memurları tarafından aynı tarihli kaza tespit tutanağının tutulduğu, söz konusu tutanakta kazanın oluş şeklinin belirtildiği ve … plaka sayılı aracın kazadan sonra firar ettiği ve ancak plakasının tespit edildiğinin belirtildiği ve ayrıca bahse konu firari aracın sürücüsünün kural ihlali yaptığının belirtildiği, … plaka sayılı araç sahibi dava dışı … tarafından davacı yana hasar talebi ile yapılan başvuru sonucu davacı tarafından hasara ilişkin olarak 02/11/2020 tarihinde 63.000,00 TL ödemede bulunulduğu, aracın hurda bedeli olan 48.500,00 TL’nin 26/10/2020 tarihinde tahsilinin sağlandığı, arta kalan tutara yönelik olarak davacı tarafından davalılar aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın meydana gelen kazada araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, bu kaza neticesinde davacı tarafından dava dışı şirkete yapılan ödemeden sovtaj değerinin düşülmesi neticesi art kalan tutara yönelik olarak davacının davalılardan talepte bulunup bulunamayacağı, bulunduğunun anlaşılması halinde takip talebindeki tutar kadar davacının alacaklı olup olmayacağı, davalıların yapmış oldukları itirazlarının haklılık teşkil edip etmeyeceği, davacı tarafın icra inkar tazminat talebinde bulunup bulunamayacağı hususlarında yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora itirazlarda bulunulmuş ise de söz konusu itirazların bir kısmının hali hazırda raporda karşılandığı, bir kısmının ise Mahkememizce resen değerlendirilebilecek itirazlardan olduğu, raporun genel anlamda yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve alanında uzman bilirkişilerce düzenlendiği görülmekle aşağıda belirtilen bir takım hususlar dışında hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Buna göre yapılan inceleme neticesinde; 06/10/2020 tarihinde olay yerinden firar ettiği için sürücüsü tespit edilemeyen ve fakat davalı … adına kayıtlı olan … plaka sayılı aracın Karşıyaka istikametinden Bornova istikametine 0-30 otoyol üzerinde sol şerit üzerinde seyir halinde iken 030-12-001 yol kesim levhasına geldiği sırada aniden şerit değiştirerek orta şeride geçtiği sırada aracın sağ ön ve yan kısımları ile aynı istikamette orta şeritte seyir halinde olan ve dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın sol yan kısımlarına çarptığı ve bu çarpmanın etkisi ile … plaka sayılı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi ve bu kayıp neticesi aracın savrularak sol şeritte seyir halinde olan dava dışı …tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın sağ ön ve yan kısımlarına çarptığı ve … plaka sayılı aracın bariyerlere sürttüğü ve ayrıca … plaka sayılı aracın ise yolun sağındaki metal bariyerlere çarptığı şekilde oluşan ve sonuçlanan trafik kazasının oluşumunda … plaka sayılı araç sürücüsünün trafiği aksatacak veya tehlikeye sokacak şekilde şerit değiştirmemek kuralını ihlal ettiğinden davranışının 2918 sayılı yasanın 46/1-c bendini ihlal ettiği, kazaya karışan diğer araç sürücüleri olan …ile …’ın yolda kendilerine ayrılan bölümde kurallara uygun şekilde hareket ettikleri, ani gelişen daram karşısında kazayı önlemek adına imkanları da bulunmadığından bu kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlalinde bulunmadıkları dolayısı ile kazanın oluşumuna davalı … adına kayıtlı olan … plaka sayılı araç sürücüsünün tam kusurlu eyleminin neden olduğu diğer araç sürücülerinin kusurlarının olmadığı ve bu anlamda yapılan itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır. Yine her ne kadar aksi belirtilmiş ise de … plaka sayılı aracın hasar bedelinin tespiti ve hurda değerinin düşülmesi ile araçtaki gerçek zarar tutarının belirlenmesine esas hesaplama yönteminin ve içeriğinin yerinde ve dosya kapsamı ile uyumlu olduğu dolayısı ile davacı nezdinde toplam ödenen tutardan hurda değerinin düşülmesi ile karşılanmayan 14.500,00 TL’lik zararın bulunduğu görülmüş ve böylece söz konusu bu tutarın gerçeği yansıtmadığı yönündeki itirazın da yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ancak her ne kadar bilirkişi heyetince işlemiş faiz yönünden tutarın 609,00 TL olduğu belirtilmiş ise de bu tutarın hatalı olarak hesaplandığı görülmekle ve fakat bu tutarın yeniden bilirkişiye gönderilmeksizin resen değerlendirilebilir tutar olduğu anlaşılmakla işlemiş faize yönelik itirazlar ile birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar işlemiş faiz yönünden itirazlarda bulunmakla bu tutarın talep edilmesinin esasen yerinde olmadığı belirtilmiş ise de davacı tarafça kendi sigortalısına 02/11/2020 tarihinde ödenen tutarın 63.000,00 TL olduğu, araç hurdadan satılmakla davacının 48,500,00 TL’lik ödemesinin esasen iadesinin alındığı ve böylece 14.500,00 TL’lik yukarıdaki belirtilen zararının kaldığı, ödeme tarihi ile 18/05/2021 takip tarihi arasındaki sürenin 197 gün olduğu yasal faiz göz önüne alınmakla;
Ana para
Faiz başlangıcı
Faiz bitişi
Faiz türü ve oranı
Tutar
14.500,00 TL
02/11/2020
18/05/2021
Yıllık % 9
704,34 TL
olduğu hesaplanmakla bu faiz talebinin yerinde olmadığı yönündeki savunmanın yerinde olmadığı anlaşılarak bu şekilde hesaplama yapılması gerektiği kanaat edinilmiştir.
Dava trafik kazasından kaynaklanan ve ödenen tazminatın rücuen tahsiline yönelik olarak talep edildiğinden öncelikle konunun haksız fiil çerçevesinde ve sonrasında ise halefiyet ilkesi çerçevesinde değerlendirmek gerektiği anlaşılmakla; yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasından kaynaklı kaza tarihi itibariyle davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı yana ZMMS’li … plaka sayılı araç sürücüsünün bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, gerek davacı yana kaza tarihi itibariyle kasko poliçeli … plaka sayılı araç sürücüsü gerekse de dava dışı kazaya karışan … plaka sayılı araç sürücüsünün kusurunun olmadığı, bu kazadan kaynaklı olarak davacı tarafından kendi sigortalısı olan …. A. Ş.’ye 02/11/2020 tarihinde 63.000,00 TL tutarında ödemede bulunulduğu, kaskolu aracın 48.500,00 TL’ye çekme belgeli olarak ihale sonucu satıldığı ve bu tutarın davacının uhdesine geçtiği ve böylece davacının karşılanmayan 14.500,00’lik zararının bulunduğu, bu tutarın davalılarca karşılanmadığı, davalı yan yönünden sorumlu araç sürücüsünün bu kazanın oluşumundaki davranışlarında herhangi bir hukuka uygunluk bulunmadığı ve söz konusu kaza ile oluşan zarar arasında illiyet bağının bulunduğu anlaşılmakla davacı açısından haksız fiilin koşullarının tamamının lehine sağlandığı, davacı tarafça kendi sigortalısına az önce belirtilen tutarın ödenmesi ve huda değerinin tahsilinin sağlanması haricinde kalan ve davaya dayanak icra dosya asıl alacağını oluşturan tutar yönünden tahsil edilmesi bakımından sigortalısının haklarına 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi uyarınca halef olunduğu, söz konusu tutardan gerek davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı yasanın 85. maddesi gerekse de davalı …’nin aynı yasanın 91. maddesi uyarınca sorumluluklarının bulunduğu kanaatine varılmış ve ayrıca davacının yine bahse konu yasa maddeleri uyarınca istem konusu edilen bedelin ödeme tarihi ile takip tarihi arasındaki dönemine yönelik davalılardan işlemiş faiz talebinde bulunabileceği kanaatine de varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 06/10/2020 tarihinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasından kaynaklı olarak davacı tarafından kendi kaskolusu olan … plaka sayılı araca ilişkin olarak toplamda 63.000,00 TL tutarında hasar ödemesinin yapıldığı, ödenen bu tutardan 48.500,00 TL’sinin esasen aracın hurda halinin satılması ile davacı tarafça tahsil edildiği ve davacı nezdinde 14.500,00 TL’lik bir zarar oluştuğu, bu tutarın talep edilmesi bakımından davacının dosya kapsamına göre TTK’nın 1472 maddesi gereği hak sahibi olduğu, söz konusu tutardan her iki davalının da yukarıda belirtildiği üzere 2918 sayılı yasadan kaynaklı sorumluluğunun bulunduğu, bu 14.500,00 TL’lik tutarın ödeme tarihi ile takip tarihi arası dönemi yönünden işlemiş faiz tutarının 704,34 TL olarak hesaplandığı ve bu tutarın da davalıların sorumluluğunda bulunduğu anlaşılmakla açılı davanın kısmen kabulü ile İzmir … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 14.500,00 TL asıl alacak ve 704,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.204,34 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin reddine ve davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KISMEN KABULÜ ile; İzmir … İcra Müd. … E. Sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 14.500,00 TL asıl alacak ve 704,34 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 15.204,34 TL üzerinden takibin devamına, fazlaya ilişkin iptal talebinin REDDİNE,
– Davacı tarafın icra inkar tazminat talebinin alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebiyle REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.038,61 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 261,90 TL (185,25 TL peşin harç ile 76,65 TL icra dosya peşin harcından oluşan) harcının mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 776,71 TL karar ve ilam harcının DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan (tebligat, müzekkere ve bilirkişi masrafı olmak üzere) kısmının ret kabul oranına göre hesaplanan 1.495,04 TL’si ile yatırılan 244,45 TL ( TL peşin ve TL başvuru harcından oluşan) harçtan oluşan toplam 1.739,49 TL’nin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 237,60 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince davacı tarafa İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince kabul tutarı üzerinde hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Davalı sigorta şirketi kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince ret tutarı göz önüne alınarak hesaplanan 125,66 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI … SİGORTA’YA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Esin Şimşek’e ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.17/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır