Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/593 E. 2022/194 K. 10.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/593
KARAR NO : 2022/194

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2021
KARAR TARİHİ : 10/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firma ile davalı firma arasında mevcut bir ticari ilişki bulunduğunu, tarafların karşılıklı ticari faaliyetleri sebebiyle aralarında cari hesap ilişkisi bulunduğunu, cari hesap ekstresi uyarınca, davalı firmadan alacaklı olduğunu, işbu alacağın tahsili için icra takibi açılmak istenildiği noktada, davalı/borçlu şirket tarafından; İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi …/… E. sayılı dosyası ile konkordato talebinde bulunulmuş olduğundan, ayrıca işlem yapılamadığını ve söz konusu konkordato davasına müdahil olunarak konkordato davasının taraflarınca takip edildiğini, alacaklarının kesin bir alacak olduğu işbu konkordato dosyası münderacatı ile de sabit olduğunu, davalı/borçlu firmanın konkordato talebinin İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 12.02.2021 tarihli …/…E., …/… K. sayılı kararı ile reddolunduğunu, karar akabinde müvekkili firmanın alacaklarının tahsil amacıyla dava konusu icra takibi açıldığını, taraflar arasında mevcut karşılıklı bir ticari ilişki olmasına, mevcut bu ticari ilişki sebebiyle ortada ödenmemiş bir borç bulunmasına ve işbu ilişki ve mevcut borcun yine taraflarca düzenlenmiş bulunan cari hesap ekstresi, fatura vesair evraklarla açık şekilde sabit olmasına karşın; davalı şirket, kötüniyetli bir şekilde herhangi bir borcu olmadığından bahisle takibe itirazda bulunduğunu, borçlu / davalı tarafça İzmir 12 .İcra Müdürlüğü’nün …/… E. Sayılı takibine de herhangi bir borcu olmadığından bahisle haksız olarak itiraz edildiğini, taraflar arasındaki borç ilişkisi sözleşme ile belirlenebilir bir alacak olduğunda likit bir alacak olduğunu, bu nedenle karşı borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi yasa gereği olduğunu, borçlu firmanın, takibe itiraz dilekçesinde, davaya konu takipte davalı firmanın yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğundan bahisle ayriyeten yetki itirazında bulunmuş ise de söz konusu yetki itirazının da haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, zira cari hesap alacağı, niteliği gereği bir para alacağı olup Türk Borçlar Kanunu 89.madde 1.fıkrasının 1.bendi gereği alacaklının yerleşim yeri icra daireleri yetkili olduğunu, müvekkili firmanın ticaret sicilde kayıtlı olduğu adres nazarıyla İzmir İcra Müdürlükleri ve Mahkemeleri uyuşmazlık konusunda yetkili yargı birimi olduğunu, belirterek; fazlaya ilişkin her türlü dava ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile; İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… sayılı takip dosyasındaki asıl alacak tutarı olan 6.851,92-TL tutara ilişkin yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, likit alacağa yapılmış, davalının haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasında dosyamız davacısı tarafından dosyamız davalısı aleyhine 6.851,92 TL asıl alacak, 2.289,10 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.141,02 TL üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı tarafa 01/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu vekilinin 15/03/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, itirazın süresinde olmaması üzerine icra müdürlüğünce takibin devamına yönelik karar alındığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Her ne kadar davacı tarafça, davalının İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasına itiraz ettiğinden bahisle itirazın iptalini talep etmiş ise de; itirazın iptali davasının ön koşullarından birisi de geçerli bir itiraz olmasıdır. Oysa somut olayımızda, borçlu-davalı tarafça icra takibine süresinden sonra itiraz edilmiş olup, icra müdürlüğünce de itirazın süresinde olmaması nedeni ile takibin devamına karar verilmiştir. Dolayısıyla ortada duran bir takip bulunmamaktadır. Davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı kanaatine varıldığından HMK’ nın 114/1-h ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın HMK nın 114/1-h maddesi ve 115/2 maddesi gereğince DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın başlangıçta alınan 71,31-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 9,39-TL harcın davacıdan tahsiline,
3- Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ne göre belirlenen 5.100,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5- Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal taraflara iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/03/2022

Katip …
(e-imzalıdır)

Hakim …
(e-imzalıdır)