Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/580 E. 2023/165 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/580 Esas
KARAR NO : 2023/165

DAVA :İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/09/2021
KARAR TARİHİ : 09/03/2023

Yukarıdaki tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki ilişkin eser sözleşmesinden kaynaklandığı anlaşılmakla birlikte davalının savunmasında belirttiği gibi 13/12/2019 tarihli sözleşmeden kaynaklanmadığı, kaynaklandığının anlaşılması halinde davacı tarafça edim yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, bu kapsamda yine davalı yan edim yükümlülüğünün yerine getirilip getirilmediği, bu anlamda davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı alacağının olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde ise alacak bedelinin tespiti, cari ilişkinin konusunun nereden kaynaklandığı, yine davalı tarafından davacı aleyhine düzenlenen 03/09/2020 tarihli …. numaralı ve 17.500,00 TL bedelli faturanın söz konusu ilişki kapsamında düzenlenip düzenlenmediği, faturanın muhatabına tebliğ edilip edilmediği, davacı tarafından söz konusu faturanın Bornova …. Noterliğinin 01/06/2021 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile süresinde itiraza konu edilip edilmediği, davalı tarafından gönderilen faturanın gerçeği yansıtıp yansıtmadığı ve bu kapsamda fatura konusu hizmetin ya da ürünün davacı tarafa verilip verilmediği, cari hesabın faturadan kaynaklandığının anlaşılması halinde faturaların her iki taraf nezdinde kayıtlı olup olmadığı ve dolayısı ile davacının davalıdan icra dosyasındaki tutar kadar alacaklı olup olmadığı ve bu kapsamda davalı tarafça yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin ve ayrıca davacı yanca istem konusu edilen icra inkar tazminatının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan rapora yukarıda belirtildiği şekilde itirazlarda bulunulmuş ise de raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, denetime elverişli olduğu, nihai alacak durumunun kanaati ile Mahkememizde olduğu yönündeki değerlendirme hariç olmak üzere ticari defter ve kayıtlar üzerindeki inceleme ile hazırlanan raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davalı tarafça davacı aleyhine kesilen ve davacı nezdinde kayıtlı olmayan 17.500,00 TL’lik bilirkişi raporu ile tespiti yapılan faturanın davacı yana e – mail aracılığı ile gönderildiği, davacının bu faturayı yaklaşık 9 ay sonra kendisine iade etmesi durumunun kabul edilmeyerek İzmir ….. Noterliği kanalıyla bu faturanın yeniden davacıya iadesinin yapıldığı belirtilerek fatura içeriğine yasal 8 günlük süre içerisinde itirazda bulunulmaması sebebiyle faturanın içeriğinin davacı yanca kabul edildiği belirtilmiş ise de davacı tarafça e – mail adresinin olmadığı belirtilmiş olduğundan bu kapsamda PTT’ye yazılan müzekkereye verilen cevabi yazıda davacının KEP adresinin olmadığı, e – tebligat sistemine kayıtlı ise de 26/05/2022 tarihinde aktif hale getirilerek kullanıma açıldığı, PTT haricindeki diğer hizmet sağlayıcılarının adreslerinde yapılan kontrolde ise davalının e – mail yolu ile gönderdiğini belirttiği adresin KEP adresi olmadığı, dolayısıyla bahse konu 03/09/2020 tarihli …. No’lu …. Tadilat Onarım ve Temizlik Bedeli açıklamalı KDV dahil 17.500,00 TL’lik faturanın davacı yana 03/09/2020 tarihinde tebliğ hususunun davalı iddiası kapsamında ispatlanamadığı, bu kapsamda davacının ıttıla tarihi olarak belirttiği 01/06/2021 tarihinin faturanın davacı yana tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve davacı tarafından da aynı tarihli Bornova …. Noterliği’nin 01/06/2021 tarih ve …. yevmiye sayılı ihtarnamesine konu edildiğinden faturanın süresinde davacı tarafça davalıya iade edildiği kanaatine varılmıştır.
Yine uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; davalı icra dosyasına yaptığı itirazda borcun ödendiğini belirtmesine rağmen süresinde cevap dilekçesi vermemiş ancak beyan ve rapora beyan dilekçelerinde davacının söz konusu 17.500,00 TL’lik fatura konusu zarardan sorumlu olduğunu belirtmiş ise de bu durum takas defi olduğu anlaşılmış bunun cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerektiği ve ancak cevabın süresinde verilmemesi nedeniyle bu doğrultuda inceleme yapılmamıştır. Kaldı ki esasen davalı açıkça gerekmesine rağmen takas yönünde herhangi bir talepte bulunmamış bulunsa bile esasen yargılama aşamasında davacı bunun savunmanın genişletilmesi olduğunu defalarca dile getirilmiştir.
Taraf kayıtlarının bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde tarafların 2019 yılı kapanış kaydındaki tutarlarının, 2020 yılındaki fatura ve ödemelerin de yine aynı olmakla birlikte sadece davalının davacı aleyhine düzenlediği 03/09/2020 tarihli ….. No’lu …. Tadilat Onarım ve Temizlik Bedeli açıklamalı KDV dahil 17.500,00 TL’lik fatura hariç olmak üzere 2020 yılındaki fatura ve ödeme tutarlarının ve 2021 yılındaki kayıtların aynı olduğu dolayısıyla esasen tarafların bahse konu fatura haricinde ticari defter ve kayıtları arasında birbirleri ile herhangi bir farklılığının bulunmadığı, cari hesap farklılığının bahse konu faturadan kaynaklandığı anlaşılmakla birlikte bahse konu faturaların incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı ve davalı taraf arasında dava dışı İzmir … Organize Sanayi Bölgesindeki …. fabrika binasının revizyonu, inşai kaba ve ince yapı işlerinin yapımına dair 13/12/2019 tarihli sözleşmenin imzalandığı, bu kapsamda Mahkememiz davacısına aynı zamanda yer tesliminin de yapıldığı, bunun 17/12/2019 tarihli tutanak ile zabıt altına alındığı, buna göre davalının müteahhit olarak yüklenici, davacının ise alt yüklenici olduğu, yine davalı ile dava dışı … İnşaat arasında 13/12/2019 tarihli sözleşme ile dosyamız tarafları arasındaki davalının sözleşme ile üstlendiği edimin dava dışı …. İnşaat’a devrine yönelik ikinci bir sözleşmenin varlığının davalı yanca iddia edildiği, davalı nezdinde kayıtlı olmayan fatura içeriğine göre davacının … fabrikasındaki işi sırasında binanın zeminine verilen zararın dava dışı … İnşaat isimli firma aracılığı ile giderilmesi ile davalının ödediği zarar tutarının davacıdan tahsiline yönelik yansıtma faturası ile oluşturulduğu ve … İnşaat’a yaptırılan bu işlemin bahse konu 13/12/2019 tarihli sözleşmeye dayandırıldığı anlaşılmakla bahse konu faturadan kaynaklı davalının sorumlu olup olmadığı noktasındaki ispatın davalı yanda olduğu kabul edilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; dosya tarafları arasında yukarıda belirtildiği şekilde ticari nitelikte bir eser sözleşmesinin bulunduğu, somut dosya kapsamında davacının sözleşme ile üstlendiği yükümlülüklerin gereği gibi yerine getirilmediği (eksik yahut ayıplı) yönünde davalının herhangi bir iddiasının olmadığı, yukarıda belirtildiği gibi taraf defterlerinin esasen bahse konu 17.500,00 TL’lik fatura haricinde birbirlerini doğruladığı, davalı yanın icra dosyasına yaptığı itirazda davacıya yaptığı ödeme ile borcun sona erdiğinin bildirildiği, bu davaya cevap verilmeyerek ise davanın inkar çerçevesinde savunulduğu göz önüne alınmakla davalıda kayıtlı olup davacıda kayıtlı olmayan ve davacı tarafça süresinde iade edildiği anlaşılan 03/09/2020 tarihli söz konusu 17.500,00 TL’lik fatura içeriği bakımından davalının, davacının fabrikaya verdiği zararın dava dışı … İnşaat tarafından giderilmesine yönelik yaptığı ödemenin davacıya yansıtıldığı yönündeki savunmasının bir takas defi olarak ileri sürülse bile davalının bu yönde bir beyanı olmadığı, olsa bile bunun süresinde sunulacak bir cevap dilekçesi ile ileri sürülmesinin gerektiği, somut olayda bu hususun gerçekleşmediği anlaşılmakla birlikte Mahkememizce davalının davacı aleyhine düzenlediği fatura konusu içeriğinin sektör bilirkişisi marifetiyle incelenmesine gerek görülmeyerek söz konusu fatura bedelinin davalı kayıtlarından çıkarılması neticesi taraf kayıtlarının birbirleri ile uyumlu hale geldiği davacının cari hesaptan kaynaklı alacağının olduğu beyan edilerek yukarıdaki icra dosyası üzerinden davalıdan alacak talebinde bulunmasına karşın davalının icra dosyasına ve bu davaya yönelik inkar çerçevesinde savunmasına göre borcun olmadığı hususunun davalı yanca ispatlanamadığı gibi her iki taraf ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan cari hesaptan kaynaklı 17.500,00 TL’lik alacağının bulunduğu anlaşılmış, taraf defterleri birbirleri ile uyumlu olduğundan her ne kadar somut uyuşmazlığın esasen eser sözleşmesine dayandığı görülmüş ise de davacı alacağının likit olduğu anlaşılmakla davacının icra inkar tazminat talebi yerinde görülmekle açılı davanın kabulü ile; davalı tarafça İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibin 17.500,00 TL alacağın tahsili bakımından devamına, hükmolunan 17.500,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve artan oranlarda avans faizi uygulanmasına, hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 3.500,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar kısa kararda hüküm istinaf yolu açık olmak üzere tesis edilmiş ise de karar tarihi itibariyle istinaf sınırının 17.830,00 TL olduğu anlaşılmakla bu husus gerekçeli karar yazılması sırasında fark edilmiş ve hüküm aşağıda da belirtildiği şekilde miktar itibariyle kesin olmak üzere düzeltilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; davalı tarafça İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyaya yapılan itirazın iptali ile takibin 17.500,00 TL alacağın tahsili bakımından devamına,
– Hükmolunan 17.500,00 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık %16,75 oranında ve artan oranlarda avans faizi uygulanmasına,
– Hükmolunan tutarın %20’si olarak hesaplanan 3.500,00 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.195,42 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 298,86 TL (211,36 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 87,50 TL peşin harçtan oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 896,56 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 270,66 TL (211,36 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 1.291,75 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.562,41 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 158,25 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından gider avansı kullanılmadığından 100,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu ….’ye ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023

Katip…..
e-imzalı

Hakim….
e-imzalı