Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/575 E. 2022/822 K. 27.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/575 Esas
KARAR NO : 2022/822

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/09/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; şahıs şirketi olan müvekkili tarafından davalı-borçlu şirkete bir kısım bilişim malzemesi satıldığı ve servis hizmeti verildiği ve bu nedenle 04/03/2020 tarihli ve 21.215,22 TL bedelli e – arşiv faturası düzenlenerek gönderildiği, davalı-borçlu şirketin faturaya itiraz etmediği, kısmi ödeme yapmışsa da fatura bedelinden kalan 17.964,82 TL’yi ödemediği, ödenmeyen bakiye borç için İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası ile icrai takibata geçildiği, ödeme emri tebliğ edilen davalının 27/07/2020 tarihli dilekçe ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği gibi takip dayanağı faturaya konu işlemlerin geç ve eksik olarak yerine getirildiğinden bahisle borca da itiraz ettiği, takip dayanağı faturanın ödeme emri ekinde tebliğ edilmediğinin iddia edildiği, itiraz üzerine takibin durdurulduğu, davalı şirketin yetki itirazının yerinde olmadığı, 6098 sayılı T. Borçlar Kanunu madde 89/1 uyarınca borcun ifa yerinin, tarafların açık veya örtülü iradelerine göre belirlendiği, aksine bir anlaşma yoksa, para borçlarının, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilebildiği, bu nedenle yetki itirazının reddinin gerektiği, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile davalı-borçlunun sair itirazlarının haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunun sabit olacağı, faturaya konu işlemlerin geç veya eksik olarak yerine getirilmesinin söz konusu olmadığı, takibe dayanak faturanın e – arşiv faturası olup e – arşiv faturasına itirazın iade fatura düzenlemek suretiyle yapılabildiği, davalı-borçlu şirket tarafından düzenlenmiş herhangi bir iade faturasının bulunmadığı, dolayısıyla faturanın kesinleştiği, yine fatura konusu ürünlerin tam ve eksiksiz olarak teslim edildiğine ilişkin Ürün Teslim Formunun bulunduğu, davalı tarafın haksız ve kötü niyetle takibin durmasına sebebiyet verdiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davalı-borçlunun İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasına yönelik itirazının iptaline, takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, 6325 sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca yargılama giderlerinin tamamından davalının sorumlu tutulmasına, davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap verilmediği, böylelikle dilekçelerin teatisi aşamasının tamamlandığı ve böylelikle usulüne uygun tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmakla davalı yan açısından iş bu davanın inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
DELİLLER:
İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası, ticaret sicil müdürlüğü ve vergi dairelerine yazılan müzekkerelere cevap verildiği anlaşılmış ayrıca SMMM bilirkişisi …’e ait kök ve ek raporların dosya arasında olduğu görülmüştür.
İzmir 12. İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 17.964,82 alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının “14/03/2020 tarihli … seri numaralı 21.215,22 TL bedelli e-arşiv fatura bakiyesidir” olarak belirtildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce 6100 sayılı HMK’nın 222/3 ihtaratının sadece davacı yan tarafından yerine getirildiği göz önüne alınmakla dosyanın tevdisi üzerine SMMM Bilirkişisi … tarafından hazırlanan 07/05/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu incelenmesinde taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu davacı defterlerinin lehine delil teşkil edebilecek nitelikte olduğu, davacının cari hesap ekstresine göre icra takibinin konusu olan faturanın kayıtlı olduğu, kayıtlı olan faturanın iadesine dair herhangi bir hususun tespit edilemediği, davalı tarafça KDV hariç bedelinin BA beyannamesi ile beyan edildiği ancak icra takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacak bakiyesinin olmadığının belirtildiği görülmüş, rapora karşı davalı yanca beyan ve itirazlarda bulunulmamakla birlikte davacı tarafça beyanda bulunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce davacının kendi kayıtlarına göre alacaklı olmadığı yönündeki tespitine yönelik davcı beyanın içeriği göz önüne alındığında bunun ödeme mi yoksa muhasebesel hatadan mı kaynaklandığı hususunda tevdi üzerine 22/07/2022 tarihli ek raporun sunulduğu, incelenmesinde ara karara konu teşkil eden durumun davacının muhasebesel bir hatasından kaynaklandığı bu hataya yönelik ayrıca açıklama yapıldığı, yapılan açıklamanın incelenmesinde ise davalı yanın herhangi bir ödemesinin olmadığının belirtildiği ayrıca davacı itirazlarının da değerlendirildiği ve davacının davalıdan takip tarihi itibari ile 21.215,22 TL tutarlı faturadan kaynaklı alacaklı olduğunun tespitinin yapıldığı, rapora davacı yanca beyanda bulunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan ilamsız takibe geniş anlamda borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı görülmüştür.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; davaya dayanak alacağın yetkili icra müdürlüğünden takibe konulup konulmadığı, konulduğunun anlaşılması halinde davacının davalıdan takibe konu ettiği 21.215,22 TL bedelli faturadan kaynaklı bakiye alacağının olup olmadığı, olduğunun anlaşılması halinde itirazın iptaline konu edilen icra dosyası kadar alacaklı olup olmadığı, bu anlamda davalı tarafça yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği ve icra inkar tazminat talebinin yerinde olup olmadığı hususlarına yönelik açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan deliller göz önüne alındığında davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Uyuşmazlığın esası bakımından değerlendirmeye geçmeden evvel şu hususların belirtilmesinde fayda vardır; dosyaya kazandırılan müzekkere cevaplarına göre mahkememiz davalısının tacir olduğu anlaşılmakla uyuşmazlık bakımından görevli olunduğu kanaatine varılmış ayrıca Mahkememizce 6102 sayılı TTK’nın 222/3 ihtaratı ile taraflara ticari defter ve belgelerin sunulması yahut nerede olduğunun bildirilmesine yönelik yasal ihtaratın usulüne uygun tebliğine rağmen ihtarat gereğinin sadece davacı tarafça yerine getirildiği anlaşılmakla davacı ticari defter ve kayıtlarının iş bu dava bakımından davacı lehine delil kabul edilmesi ve bu kapsamda her ne kadar davalı yanca icra müdürlüğü yetkisine de itiraz edilmiş ise de BK 89 gereği davacının bahse konu icra dosyası ile talepte bulunulması bakımından usule aykırı bir yön olmadığı ve sonuç olarak icra müdürlüğü yetkisine itirazın yerine olmadığı kanaatine de varılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan kök ve ek rapora yukarıda belirtildiği üzere beyanda bulunulmuş ise de Mahkememizce kurulan ara kararın ek raporda karşılandığı göz önüne alındığında raporların denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdiği anlaşılmış ve içerikleri benimsenmekle birlikte hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki ticari ilişkinin 20/03/2019 tarihinde başladığı, taraflar arasında imzalanan bir ticari sözleşmenin olmadığı, davacının davacı nezdindeki kayıt ile 21/12/2020 tarihinde ilişkinin sonlandığı, 31/03/2019 tarihinde cari kapama ile birlikte borç alacak durumunun 0 olduğu, 20/05/2019 tarihindeki 38.926,50 TL’lik kayıt ile davacının alacaklandırılarak ilişkinin devam ettiği, yine devamında 30/09/2019 tarihinde cari kapama ile borç alacak durumu sıfırlanmakla birlikte 31/12/2019 tarihindeki cari kapama sonucu 2020 yılına başlangıç kaydına göre davacının davalıdan alacaklı olmadığı ve fakat davacı tarafça davalı aleyhine 04/03/2020 tarihli 21.215,22 TL bedelli e-arşiv faturasının düzenlendiği, söz konusu faturanın KDV hariç tutarının her iki tarafça BA ve BS formları ile bildirildiği buradan hareketle faturanın davalı yana teslimine yönelik davacı beyanının doğru olduğu kanaatine varıldığı, davalı yanca yapılan herhangi bir ödeme olmadığı gibi faturanın iadesinde yönelik de herhangi bir husus tespit edilemediğinden fatura bedeli kadar davacının davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla taleple bağlılık ilkesi gereği açılı davanın kabulü ile davaya konu icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin aşağıda belirtildiği tutar üzerinden ve şartlarda devamı ile faturanın davalı yanca BA kaydı ile bildirildiği göz önüne alındığında yasal şartları oluştuğu kanaati ile hükmedilen tutarın % 20’si olarak hesaplanan 3.592,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile davalı tarafça İzmir 12. İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin 17.964,82 TL alacağın tahsili bakımından devamına,
– Hükmedilen alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 13,75 oranından az olmamak üzere değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına,
– İİK 67/Son gereği hükmedilen tutarın % 20’si olarak hesaplanan 3.592,96 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 1.227,17 TL karar ve ilam harcından evvelce tahsil edilen 306,80 TL (216,98 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 89,82 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 821,17 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 276,28 TL (216,98 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 855,70 TL (tebligat ücreti, posta masrafından oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 1.131,98 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 194,30 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dosya arasında bulunan İzmir 12. İcra Müd.’nün …/… Esas sayılı dosyasının kararın kesinleşmesinden sonra adı geçen müdürlüğe İADESİNE,
8- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 27/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır