Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/564 E. 2021/677 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/564 Esas
KARAR NO : 2021/677

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 26/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı tarafından Mahkememize sunulan 26/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; … … Şubesi’ne ait … No’lu, alacaklısı ve lehtarı … olan, 31/08/2021 vade tarihli, … Çek No’lu ve 70.000,00 TL bedelli çekin ve … Bankası … Şubesi’ne ait; … No’lu, alacaklısı ve lehtarı …, keşidecisi … olan, 31/08/2021 vade tarihli, … Çek No’lu ve 50.000,00 TL bedelli çekin zayi nedeniyle iptalinin ve ödemeden men edilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 31/08/2021 tarihli tensip tutanağının düzenlendiği, davacı tarafından çek bedelinin (50.000,00 TL) % 15’i oranında (7.500,00 TL) teminatın Mahkememiz veznesine yatırılması üzerine … Bankası … Şubesi’ne 31/08/2021 tarihinde müzekkere yazılarak ilgili çekin ödenmemesi konusunda ihtiyati tedbir konulmasına karar verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Davacı Mahkememize sunduğu 01/09/2021 tarihli dilekçesi ile … Bankasının … No’lu, alacaklısı ve lehtarı …, keşidecisi … olan, 31/08/2021 vade tarihli çekin doğru numarasının … olduğunu bildirmiştir.
Dava dışı …. Ltd. Şti vekili tarafından Mahkememize sunulan 01/09/2021 havale tarihli dilekçe ile … Bankası … Şubesi’ne ait; … No’lu, alacaklısı ve lehtarı …, keşidecisi … olan, 31/08/2021 vade tarihli, … Çek No’lu ve 50.000,00 TL bedelli çekin zayi olmayıp müvekkilinin elinde bulunduğunun bildirilerek davaya müdahil olarak kabulü ile davaya konu çek üzerindeki tedbir blokenin kaldırılarak davanın reddine, yargılama ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Mahkememizce yapılan inceleme neticesinde; dava dilekçesinde bildirilen … Bankası … Şubesi’ne ait; … No’lu, alacaklısı ve lehtarı …, keşidecisi … olan, 31/08/2021 vade tarihli, … Çek No’lu ve 50.000,00 TL bedelli çek ile dava dışı Dava dışı …. Ltd. Şti vekili tarafından Mahkememize sunulan 01/09/2021 havale tarihli dilekçede bildirilen çekin aynı çek olduğu, ilgili çekin keşideci … tarafından …’e lehtar sıfatıyla verildiği, … tarafından da müdahale talebinde bulunan Dava dışı …. Ltd. Şti’ne ciro edildiği ve ciro silsilesinde şekle aykırı bir durum olmadığı ve dava dışı müdahale talebinde bulunan şirketin şeklen dava konusu edilen işbu çekin meşru hamili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı asil tarafından Mahkememize sunulan 27/09/2021 havale tarihli dilekçe ile 26/08/2021 tarihli dava dilekçesinde söz konusu çek bilgileri yanlış yazıldığından davadan feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini ve ayrıca teminat karşılığı ödemeden men kararının ortadan kaldırılmasını, gider avansının kalan kısmı ile teminatın iadesini talep ettiği görülmüştür.
Dosyanın yapılan incelemesinde Mahkememizce 01/09/2021 tarihli ara karar ile … Bankasına ait olan çek yönünden dava dışı şahıs tarafından müdahale talep edildiği, müdahale içeriğine göre davacı tarafa istirdat davası açılması yönünde kesin sürenin verildiği sunulan feragat dilekçesinde ödemeden men kararının ortadan kaldırılmasının talep edildiği görülmüştür.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı asil tarafından yapıldığı, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 59,90 TL harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3- Davacı tarafından yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4-İhtiyati tedbir talebi nedeni ile davacı tarafından yatırılan 18.000,00 TL teminatın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra davacı tarafa İADESİNE,
5-Dair davacı tarafın yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır