Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/552 E. 2021/933 K. 23.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/552 Esas
KARAR NO : 2021/933

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/08/2021
KARAR TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tacir olan müvekkilinin, … Müdürlüğünün açmış olduğu 11 Kalem MuhteliF Tıbbı Sarf Malzeme alımı ihalesine, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında (… ihale kayıt no) katılarak ihaleyi kazandığını, ihale sözleşmesi imzaladığını, yüklenici olarak davalı Üniversiteye teslim etmesi gereken tıbbi malzemelerin hepsini süresi içerisinde dosya ekinde ki irsaliyeli faturalardan da görüleceği üzre, zamanında teslim etmiş olduğunu, İhale Dökümanına göre müvekkilinin, kendisine zamanında ödeme yapılmaması nedeniyle İzmir …. İcra Dairesi … E. dosyası ile icra takibi başlatmış olduğunu, davalı üniversitenin asıl alacağın bir kısmına, işleyecek ve işlemiş faize ve faiz oranına itiraz ettiğini, oysa gerek Yargıtay kararında, gerekse de Türk Ticaret Kanunun’daki tek taraf için ticari iş sayılan sıralı sayımlarda, söz konusu işin ticari iş niteliğinde olduğunun açıklandığını beyanla davalı üniversitenin, yapmış olduğu itirazlardan, faiz oranına yaptığı itirazın kaldırılmasını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, işlemiş faizin şimdilik 6.060,54 TL’ sine olan itirazın kaldırılması ile dava sonucunda kesinleşen faiz alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı ile müvekkili arasında ticari bir ilişki olmadığını, müvekkili idarenin tacir olmadığı gibi, dava konusu uyuşmazlığında ticari bir ilişkiden kaynaklanmadığını, davanın öncelikle görev itirazı yönünden değerlendirilerek reddini talep ettiklerini, ödeme Emrine konu faturaların tamamının brüt tutar üzerinden takibe konulduğunu, bu nedenle 31.098,61-TL.’yi aşan 275,39-TL.’ye asıl alacak yönünden itirazlarının yerinde olduğunu, ödeme emrinde yer alan faiz isteminin ve dolayısıyla işlemiş faiz isteminin de yasal dayanaktan yoksun olup, işleyecek faiz istemine yönelik itirazlarının yerinde olduğunu, müvekkili ile davacı alacaklı arasında akdedilen ihale sözleşmesinin gereği, sözleşmeye dayalı faturaların ödenememesi halinde faiz talep edilemeyeceğini, 6.245,79 TL işlemiş faiz talebinin hukuka uygun olmadığını, mevzuat ve sözleşme hükümlerine aykırı faiz oranının kabulünün mümkün olmadığını, Faiz istemine ilişkin itirazları saklı kalmak ve kabul anlamı taşımamak üzere talep edilen %15 ticari temerrüt faiz oranına da itiraz ettiklerini, Ticari faizin, TTK. hükümleri çerçevesinde ticari iş yapan ve tacir sıfatını taşıyan taraflar arasında, talep edilebileceğini, alacaklı yan ile müvekkili idare arasında idarenin resmi bir kuruluş olması, yapılan işin ticari bir iş niteliğinde olmaması nedeniyle ticari faizin talep edilemeyeceğini beyanla davanın reddine, %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile birlikte davacıdan alınmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Dava, itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle dava şartlarından olan görev konusu değerlendirilmiştir.
TTK nın 5/1 maddesinde:”Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
TTK 4.maddesine göre bir davanın ticari bir dava sayılması için tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın TTK ve diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı yönünde düzenleme olması (mutlak ticari dava) ya da davanın her iki tarafının da tacir ve hukuki uyuşmazlığın ticari işletmeleriyle ilgili olması (nispi ticari dava) gerekir.
Tüm bu bilgiler ışığında ; davalı idarenin tacir olmadığı, uyuşmazlığın tarafların ticari işletmesinden kaynaklı olmadığı, davanın mutlak ticari davalardan da olmadığı, dolayısıyla iş bu davaya bakmakta mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu vicdani kanaatine varılmakla davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
(1) HMK m.115(2) hükmü uyarınca davanın usulden reddine, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
(2) Görevli Mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna,
(3) HMK m. 20(1) hükmü uyarınca, kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflardan birinin başvurusu ve talebi halinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
(4) Kararın kesinleşmesinden itibaren iki haftalık süre içerisinde dosyanın görevli İzmir Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesi için talepte bulunulmadığı taktirde HMK m. 20(1) hükmü uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara ihtarına,
(5) HMK nın 331/2 maddesi gereğince dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi halinde, yargılama giderleri hususunda görevli mahkemece karar verilmesine; aksi durumda talep üzerine dosyanın ele alınarak yargılama giderleri hususunda bir karar verilmesine,
Dair, davacı ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/11/2021

Katip …
¸

Hakim …
¸