Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/541 E. 2022/655 K. 16.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/541
KARAR NO : 2022/655

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 16/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, davacı … TAŞ ile davalı … Müh. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti. arasında 12.12.2014 tarihli, 2.000.000,00-TL bedelli genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, bu genel kredi sözleşmesini diğer davalılar … ve …’nın müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, kullanılan kredinin ödemelerinin süresinde yapılmaması üzerine hesabın kat edilerek davalılara ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen borcun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından İzmir 2.İcra Dairesinin …/… esas sayılı takibine girişildiğini, davalıların borca itirazı nedeniyle takibin durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç elde edilemediğini ileri sürerek, davalıların borca itirazlarının iptali ile takibin devamına, % 20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; kabul anlamına gelmemek üzere davacı alacağının zaman aşımına uğradığını, dava konusu takipte ödeme emrinde borcun sebebinin açık ve net olarak belirtilmediğini, bu nedenle usulüne uygun ödeme emrinden bahsedilemeyeceğini, takibe dayalı herhangi bir belgenin tebliğ edilmediğini, bu yönü ile de usulüne uygun ödeme emrinin bulunmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava dosyasına sunulan kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, kefiller açısından kefillerin sorumluluğunun belirtilmediğini, kefillerinin eş rızalarının alınmadığını, bu nedenle kefaletlerin geçersiz olduğunu, yıllık % 44 gibi fahiş tutarında faiz oranından sorumlu tutulmalarının hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin karşı tarafa taksit ödemlerini yaptığını, bilahare dekontlarının sunulacağını, borca karşılık üçüncü kişilere ait olan iki adet taşınmaza konulan ipotek ile borcun teminat altına alınmış iken, söz konusu taşınmazların üzerindeki ipoteklerin kaldırılması için banka ile görüşüldüğünü, bankanın borcun ödenmesi halinde ipoteklerin terkin edilmesi nedeni ile bankaya olan borcun ödendiğini ve ipoteklerin terkin edildiğini, bankanın bir alacağının kalmış olması halinde ipoteklerin terkin edilmeyeceğinin aşikar olduğunu, faize faiz işletilerek borcun ödenemez hale getirildiğini, talep edilen faizin fahiş olduğunu, faizin TBK 88,120 maddelerine göre hesaplanması gerektiğini, temerrüt faizinin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olmadığını ileri sürerek, davanın reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini savunulmuştur.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takip dosyası incelenmiş, taraflar arasında akdedilen kredi sözleşmesi ve ihtarname incelenmiş, banka kayıtları da değerlendirir şekilde bilirkişiden rapor alınmıştır.
İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinden, … TAŞ tarafından, davalılar aleyhine 27.04.2021 tarihinde kredi sözleşmesi ve ihtarnamelere dayanılarak 541.595,15-TL asıl alacak, 76.518,13-TL akdi faiz, 5.717,55-TL faiz, 504,94-TL ihtarname masrafı, 4.111,77-TL BSMV olmak üzere toplam 628.447,50-TL nin tahsili için girişilen icra takibine ilişkin olduğu, ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde borcun tamamına ve faize itirazda bulunulduğu, bu nedenle takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bilirkişi … mahkememize sunduğu gerekçeli raporunda, … TAŞ. …-Bornova Şubesi ile asıl borçlu …, Ltd. Şti. Arasında 12.12.2014 düzenleme tarihli, 2.000.000,00-TL limitli genel kredi sözleşmesi imzalandığı, bu sözleşmeyi … ve …’nın 2.000.000,00-TL kefalet limitli olarak müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, 2.000.000,00-TL kefalet limitinin el yazısı ile yazıldığını, …’nın davalı şirketin yetkilisi olması sebebi ile BK 584 maddesi gereğince eş muvafakatine gerek olmadığını, …nın eş muvafakatinin alındığını, sözleşmeye istinaden asıl borçlu şirkete krediler kullandırıldığını, kredi borcu ve kredi taksitleri ödenmediğinden kredi hesaplarının 11.01.2021 tarihinde kat edilerek davalılara Gebze … Noterliğinin 13.01.2021 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edildiğini, ihtarnamenin asıl borçlu şirket ile …nın sözleşme adresine gönderilmediğinden, temerrütlerinin 27.04.2021 takip tarihi olarak gerçekleştirildiğinin değerlendirildiğini, …’ya 18.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, …nın temerrüt tarihini 26.01.2021 tarihi olarak tespit edilmiş ise de, asıl borçlunun temerrütünün 27.04.2021 olması nedeni ile müteselsil kefil davalının da temerrütünün 27.04.2021 olarak değerlendirildiğini, buna göre 27.04.2021 takip tarihi itibarı ile davacı banka alacağının 538.754,25-TL asıl alacak, 79.061,91-TL işlemiş akdi faiz, 3.953,09-TL BSMV, 504,90-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 622.274,15-TL olarak belirlendiğini, davalı … Ltd. Şti. ‘nin asıl borçlu sıfatı ile davalılar … ve …nın tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile müteselsil kefil sıfatı ile bu borçtan sorumlu olduklarını, bankanın takip tarihinden itibaren 538.754,25-TL asıl alacağa sözleşme hükümleri gereği yıllık % 44,40 oranında temerrüt faizi ve faizin % 5 BSMV’sini talep yetkisinin bulunduğunu ortaya koymuştur.
Bilirkişi raporu taraflar arasındaki sözleşmeye ve mevzuata uygun bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Davalı tarafça zaman aşımı definde bulunulmuş ise de, bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere davaya konu kredilerin kullanım tarihleri, ödenmesi gereken taksit tarihleri ile ödemenin durdurulduğu tarih dikkate alındığında,10 yıllık genel zaman aşımı süresinin dolmadığı, zaman aşımı definin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı banka ile davalı … Ltd. Şti. arasında imzalanan kredi sözleşmesinin incelenmesinden, … ve …’nın 2.000.000,00-TL limitle müteselsil kefil olarak sözleşmeyi imzaladıkları, kefalet limitinin, müteselsil sözcüğünün, kefalet tarihinin el yazısı ile yazılı olduğu, …’nın eş rızasının alındığı, …’nın ise sözleşmenin imza tarihi itibarı ile davalı şirketin ortağı ve temsilcisi olduğu, dolayısı ile TBK 583 ve 584 maddelerindeki şartların gerçekleştiği, kefaletin usulüne uygun olduğu anlaşılmıştır.
Davalılarca kendilerine tebliğ edilen ödeme emrinde, takibe dayanak belgenin olmadığı bu nedenle ödeme emrinin geçersiz olduğu savunulmuş ise de, bu savunmanın tetkik merciinde şikayete konu olabilecek bir husus olduğu, davalıların süresi içinde borca itirazda bulundukları, iş bu davanın itirazın iptali davası olduğu dikkate alındığında, bu yöndeki savunmaların davamızın niteliği itibarı ile görülmesine engel olmadığı kanaatine varılmıştır.
Toplanan tüm deliller karşısında davacı banka ile davalı … Müh. İnş. Tur. San. Tic. Ltd. Şti.arasında 12.12.2014 tarihli 2.000.000,00-Tl limitli Genel Kredi Sözleşmesinin imzalandığı, bu sözleşmeyi … ve …nın 2.000.000,00-TL limitle müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıkları, kefalet sözleşmesinin TBK 583 ve 584 maddelerine uygun olarak düzenlendiği, asıl borçlu şirketin kullandığı kredilerin ödenmemesi üzerine bankanın hesabı kat ederek, hesap kat ihtarı gönderdiği, buna rağmen borcun ödenmemesi üzerine İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibine giriştikleri, davalıların borca itirazı üzerine takibin durduğu, dava şartı arabuluculuk konusunda başvurudan sonuç alınamadığı, iş bu itirazın iptali davasının açıldığı, bilirkişi raporunda ortaya konulduğu üzere takip tarihi itibarı ile bankanın 538.754,25-TL asıl alacak, 79.061,91-TL işlemiş akdi faiz, 3.953,09-TL BSMV, 504,90-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 622.274,15-TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan davalı … Ltd. Şti. ‘nin asıl borçlu sıfatı ile davalılar … ve …nın müteselsil kefil sıfatı ile sorumlu olduğu, davalı tarafça borcun ödendiği savunulmuş ise de, borcun ödenmesine ilişkin dekont sunulmadığı gibi, banka kayıtları üzerinde de inceleme yapan bilirkişinin bu konuda bir tespit yapamadığı, dolayısı ile borcun ödendiği savunmasının ispatlanamadığı, belirlenen bu borç miktarı itibarı ile davalıların borca ve faize itirazlarının haksız olduğu, kanaatine varılmakla, davanın kısmen kabulüne, davalıların İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibinde borca itirazlarının kısmen iptaline, 538.754,25-TL asıl alacak, 79.061,91-TL işlemiş akdi faiz, 3.953,09-TL BSMV, 504,00-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 622.274,15-TL ‘nin tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine, 538.754,25-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 44,40 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, işleyecek faiz üzerinden % BSMV ‘NİN icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacak likit olduğundan, İİK 67. Maddesindeki şartlar oluştuğundan, hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 124.454,83-TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulüne,
Davalıların İzmir 2. İcra Dairesinin …/… Esas sayılı takibinde borca itirazlarının kısmen iptaline, 538.754,25-TL asıl alacak, 79.061,91-TL işlemiş akdi faiz, 3.953,09-TL BSMV, 504,00-TL ihtar gideri olmak üzere toplam 622.274,15-TL ‘nin tahsili bakımından takibin devamına, fazlaya dair itirazın iptali isteminin reddine,
538.754,25-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 44,40 oranında temerrüt faizi uygulanmasına, işleyecek faiz üzerinden % BSMV ‘NİN icra müdürlüğünce hesaplanıp tahsiline,
Hüküm altına alınan alacağın % 20’si oranındaki 124.454,83-TL inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Şartları oluşmayan davalıların kötü niyet tazminatı taleplerinin reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 42.507,54-TL harçtan peşin alınan 7.590,07-TL harç ile icra takibi nedeniyle alınan 3.142,24-TL harcın mahsubu ile eksik 31.775,23-TL harcın davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
-Dava açılmadan evvel zorunlu arabuluculuk kapsamında başvurulan arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle devlet tarafından sarf olunan 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin davalılardan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın kabul edilen kısmına göre belirlenen 86.450,15-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesine ve davanın reddedilen kısmına göre belirlenen 6.173,15- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, 1/3 oranında davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan 1.094,25-TL yargılama giderinden davanın kabul edilen kısmına göre takdiren 1.083,50-TL yargılama gideri ile 59,30-TL başvurma harcı, 7.590,07-TL peşin harç olmak üzere toplam 8.732,87-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafça yatırılan ancak kullanılmayıp artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda tebliğden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/09/2022

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır