Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/540 E. 2022/14 K. 06.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/540 Esas
KARAR NO : 2022/14

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2021
KARAR TARİHİ : 06/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; Dosya tarafları arasında araç ekipmanı, emtiası cinsi vb alım satımından ve servis hizmetinden kaynaklanan bir ticari alışverişin söz konusu olduğu, davalı şirketin, davacı şirkete söz konusu borcunu müvekkilinin uyarılarına rağmen ödemediğinden davalı borçlu aleyhine takip başlatıldığı, İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibe borçlu tarafından yapılan itiraza ilişkin olarak işbu davayı açtıkları, borçlunun itiraz dilekçesinde borcun tamamına itiraz ettiği, bu durum üzerine dava şartı arabuluculuk / zorunlu arabuluculuk kapsamında taraflarınca başvuru yapıldığı ve arabuluculuk anlaşamama ile sonuçlandığı, davalı borçlunun müvekkili ile aralarındaki alım satım ilişkisinden doğan ve cari hesaptan kaynaklanan ferileri hariç takip çıkışı olan 10.926,74 TL miktarında borcunun bulunduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle; borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E Sayılı takibin devamına, borçlunun haksız itirazı nedeniyle %40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargı giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası ile birlikte müvekkili aleyhine hukuka aykırı olarak 7 örnek icra takibi başlatıldığı, işbu mesnetsiz icra takibine taraflarınca itiraz edildiği, zira davacı tarafın ne icra takibi başlatırken ne de söz konusu davayı açarken borca dayanak belge sunmadığından sözde borcun konusunun taraflarınca anlaşılamadığı, kaldı ki, karşı tarafın iddialarının ticari hayatın akışına aykırı olduğu, her ne kadar müvekkiline servis hizmeti sunulduğu iddia edilmişse de aleyhe kabul anlamına gelmemekle birlikte bir servis hizmeti alındığı kabul edilse dahi hizmet bedeli alınmadan aracın teslim edilmesinin mümkün olmayacağı, bununla birlikte, müvekkili şirket hakkında İzmir …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasının 11.03.2021 tarihli kararıyla konkordato kararı verilmiş olup işbu kararla konkordato projesi kapsamında ödeme planı oluşturulduğu ancak davacı şirketin işbu süreçte müdahale dilekçesi göndermediği ve alacak kaydı yaptırmadığı, karşı tarafın alacaklı olmadığı halde kötü niyetli olarak icra takibi yoluna başvurduğu, işbu kötü niyetli takipten müvekkilinin sorumlu tutulmasının hukuken mümkün olmadığı, bu itibarla yapılan bu haksız takip sebebiyle alacaklı aleyhine %20’den az olmamak koşulu ile tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle; davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddine, kötü niyetli olarak icra takibi başlatan davacı hakkında %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, her halde dava açılmasına sebebiyet vermediklerinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir … ATM’nin … Esas – …Karar sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabı, Burhaniye Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün yazı cevabı dosyamız arasındadır.
İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine 8.032,99 TL asıl alacak, 2.893,75 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 10.926,74 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının “cari hesap alacağı 8.032,99 TL” olarak belirtildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
Mahkememizce 18/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği dosyanın SMMM bilirkişisi …’a tevdi edildiği, dosyanın bilirkişi incelemesi aşamasında iken davacı vekili tarafından 05/01/2022 havale tarihli feragat dilekçesinin sunulduğu görülmekle ve davacı vekilinin feragat talebi nazara alınmakla dosyanın bilirkişiden derhal iadesinin sağlandığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dosya kapsamında yapılan incelemede davacı tarafından davalı aleyhine yukarıda belirtildiği şeklide cari hesaptan kaynaklı ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu ve işbu davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı hususlarında herhangi bir uyuşmazlık yoktur.
Yukarıdaki açıklanan husus göz önünde bulundurulduğunda taraflar arası uyuşmazlık konusu hususun taraflar arasında davacının iddia ettiği gibi araç ekipmanı, emteası cinsi vb alım satımından ve servis hizmetinden kaynaklanan şekilde ticari bir ilişkinin kurulup kurulmadığı, kurulduğunun anlaşılması halinde davacının davalıdan söz konusu sözleşmeden kaynaklı alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise tutarının belirlenmesi ile davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın bu anlamda haklılık teşkil edip etmediği ayrıca taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötüniyet tazminatlarının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkememizce uyuşmazlık konusu husus yukarıdaki şekilde tespit edilmiş, bu kapsamda tahkikata geçilmiş ve taraflara ticari defter ve belgelerin sorulması yönünde ihtaratlı ve kesin süreyi bildirir davetiye tebliğine rağmen bu husus davacı tarafça yerine getirilmiş ve ara karar gereği davacı yan kayıtlarının tetkiki yönünde dosya bilirkişiye tevdi ve teslim edilmiş ise de bu aşamada davacı vekili tarafından davadan feragat edildiği yazılı dilekçe ile bildirildiğinden dosya bilirkişiden işlemsiz iade alınmış ve feragat beyanı doğrultusunda uyuşmazlığın değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı, vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca dava feragat ile sonuçlandığından yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmış, davalı lehine vekalet ücreti takdir edilmiş ve ayrıca dava açılmadan evvel 6325 sayılı yasa kapsamında arabuluculuğa başvurulduğu sabit görülmekle arabuluculuk ücretinin arabulucuya ödenmiş olması halinde bu tutarın feragat eden davacıdan alınarak hazineye irat kaydına şeklinde karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 131,98 TL harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 51,28 TL harcın talep halinde ve kararın kesinleşmesinden sonra DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile peşin harçtan mahsup edilen harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA, arta kalan 1.188,40 TL’lik gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVACI TARAFA İADESİNE,
4- Davalı tarafından yatırılan gider avansı kullanılmadığından yatırılan avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5.maddesi uyarınca DAVALI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’na ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.06/01/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır