Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/528 E. 2022/74 K. 27.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/528 Esas
KARAR NO : 2022/74

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 10/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/01/2022

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı Banka tarafından İzmir … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini ve 3 adet gayrimenkulünü bankaya teminat olarak veren davacının haciz ve satış baskısı ile asıl alacak ve ferileri toplamı olarak 173.559 TL 11 kuruş’u 18 Mart 2021 tarihinde ödediğini, ancak davacıdan tahsil edilen bu bedelin, aslında davalı bankanın hatalı işlemleri nedeniyle ortaya çıkan bir bedel olduğunu, davacıdan haksız olarak tahsil edilen işbu bedelin istirdatı talebiyle huzurdaki davanın açılması zorunluluğunun doğduğunu, davalı banka ile yapılan görüşmelerde şirketten tahsil edilen … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyası borcu bakımından, şirketin davalı … … bankası A.Ş … şubesindeki … no.lu hesabına Pos satıştan 70.000.TL’ lik ödeme yapıldığını, devamında işbu hesaba icra daireleri hacizleri geldiğini, sonra da bu tutar için chargeback oluştuğunun söylendiğini, yani davalı banka farklı alacaklıların alacakları için hesap üzerine hacizler koymuş, hesap üzerinde haciz olduğu için hhargback usülü uyarınca yapması gereken ödemeyi şirketin 70.000.TI lik bulunan hesabından değil, kendi banka kasasından yaptığını, daha sonra da bu chargback ödemesini haciz ve satış baskısı altında müvekkilinden tahsil ettiğini, açıklanan nedenlerle ödenen 173.559 TL 11 kuruşun ödeme tarihi olan 18.03.2021tarihinden itibaren hesap edilecek ticari faiziyle birlikte davalı bankadan istirdadına, istirdat hükümlerinin uygulanamayacağı kanaatinde olunması halinde, TBK md.78-82 arasında düzenlenen sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalı bankaya ödenen 173.559.TL 11 kuruşun ödeme tarihi olan 18.03.2021 tarihinden irtibaren hesap edilecek ticari faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmüştür.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın işbu davanın ikamesi öncesinde dava şartı arabuluculuk yoluna başvuru yapmadığını, davacı yanın dava dilekçesinde İstirdat ve Sebepsiz Zenginleşme hükümlerine dayanmış olup, 173.559,11-TL’nin Tazminini talep ettiğini, müvekkili banka ile dava dışı şirket …. Ltd.Şti arasında Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile Üye İşyeri Sözleşmeleri imzalandığını, bu sözleşmeler tahtında banka tarafından kullandırılacak kredilerin ve üye işyeri işlemlerinden kaynaklanan borçların teminatı olarak da davacı yanın maliki olduğu üç adet taşınmaz üzerine 25.07.2016 tarihli Resmi Senet ile İpotek tesis edildiğini, süreç içerisinde dava dışı …Ltd.Şti nin Üye İşyeri Sözleşmesine aykırı işlemleri nedeniyle müvekkil Banka tarafından alacağın tahsiline yönelik olarak hesaplar kat edilmiş ve 31.07.2019 ve 12.09.2019 tarihli İhtarnameler Noter vasıtasıyla keşide edildiğini, devamında işbu ihtarnamelere konu 140.211,49-TL’lik asıl alacağın tahsilini teminen İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile İpoteğin Para çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiğini, bu takipte hesaplanan dosya borcunun, davacı … tarafından 170.000-TL olarak ödendiğini ve dosyanın infaz edildiğini, müvekkili bankanın icra takibine konu edilen alacağının kaynağı dava dışı …. Ltd.Şti’nin üye işyeri sözleşmesinden kaynaklı edimlerini yerine getirmemiş olmasından kaynaklandığını, dava dışı şirketin muhtelif tarihlerde yapmış olduğu satışlardan kaynaklı olarak müvekkili bankaya itiraz edildiğini, bu tutarlar için chargeback oluşturulduğunu, chargeback olarak bilinen ters ibraz, çevrimiçi bir alışveriş yapan tüketicinin bankalarıyla iletişime geçerek söz konusu ödeme işlemine itiraz etmedi olduğunu, bankaların işlemi incelediğini ve talebi haklı bulduğu durumda ödemeyi müşteriye geri iade ettiğini, ters ibraz, kart sahibinin ödeme işlemini zorunlu bir şekilde iptal ettirmek için bankaya başvurması ile gerçekleştiğini, para iadesinden farklı olduğunu, çünkü satıcı ile kart sahibi müşteri arasında doğrudan değil, banka ile müşteri arasında gerçekleşen bir süreç olduğunu, yapılan işlemler nedeni ile müvekkili bankanın kendi kasasından ödemeler yapmak zorunda kaldığını, bu zorunluluğun nedeni ise dava dışı şirketin alacaklıları tarafından icra yoluyla gönderilen 89 haciz ihbarnameleri ve Kamu borçlarından dolayı hesaplara konulan e hacizlerin oluşturduğunu, bu hacizler nedeni ile hesapta çok sayıda bloke oluştuğunu, banka, alacağının doğumu ile 31/07/2019 ihtarnameyi keşide ettiğini, devamla, alacaklı bankanın alacaklarını temini için dava dışı … Ltd. Şti… Ve davacı … aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, başlatılan bu takip sonrasında dosya borcu davacı yan tarafından nakit ödeme ile kapatıldığını, yapılan bu işlemlerde mevzuata aykırı bir yön bulunmadığını, kaldı ki davacı yanın takip aşamasında belirtilen borca her hangi bir itirazının da bulunmadığını, açıklanan nedenlerle, öncelikle uyuşmazlığın, dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğundan bahisle açılan davanın usulden reddine, işin esasına girilecek ise hukuki dayanaktan yoksun davanın esastan reddine, dava masraf ve vekâlet ücretlerinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettikleri görülmüştür.
Mahkememizce davacı vekiline 17/08/2021 Tarihli tensip tutanağının 3 nolu ara kararında arabulucuk son oturum tutanağının aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini sunması için 1 haftalık kesin süre verilmiş, bu süre içerisinde sunulmadığı taktirde davanın usulden reddedileceği hususu ihtar edilmiştir.
Taraf vekilleri davayı takip etmediklerinden HMK’nun 150. Maddesi uyarınca 02/12/2021 tarihinde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 24/01/2022 tarihli dilekçe ile arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddine karar verilmesini ve artan gider avansı ile bakiye harcın iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin talebine istinaden dosya ele alınmıştır. Dava; istirdat davasıdır.
Her ne kadar davacı vekilince dava açılmış ise de; Arabuluculuk Kanunu 18/A-2 maddesi uyarınca” Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir” hükmünün bulunduğu, açılan davanın ticari dava olduğu, özünde alacak talep edildiği, davacı tarafça verilen kesin süre içerisinde Arabuluculuk Son Tutanak aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğinin mahkememize sunulmadığı, davacı vekilinin beyanına göre arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşıldığından davanın Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi ve HMK’ nun 114/2 ile 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Arabuluculuk Kanunun 18/A-2 maddesi ve HMK’ nun 114/2 ile 115/2 maddeleri gereğince davanın DAVA ŞARTI YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 80,70-TL harcın peşin olarak alınan 2.963,96-TL harçtan mahsubu ile bakiye artan 2.883,26-TL harcın talebi halinde davacıya iadesine,
3-Yapılan harç ve masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın kesinleşmesi halinde, ayrıca karar yazmaya gerek görülmeden kalan gider avansının derhal davacı tarafa iadesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda karar verildi. 27/01/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza