Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/527 E. 2022/1004 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/527 Esas
KARAR NO : 2022/1004
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/08/2021
KARAR TARİHİ : 27/12/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 11/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 30/10/2020 tarihinde meydana gelen İzmir depreminde evi hasar gören depremzede olduğunu, 30/10/2020 tarihinde İzmir’de meydana gelen büyük deprem sonrası müvekkilin İzmir’in Bayraklı ilçesi Özkanlar mevkiinde ailesi ile bilikte yaşadığı evinde büyük hasar meydana geldiğini, Bunun üzerine müvekkilin evi hakkında yıkım kararı çıkmış ve evinde yer alan eşyaları alması için müvekkile imkan tanındığını, Depremin şokunu dahi üzerinden atamayan müvekkili hükümet tarafından alınan kararlar doğrultusunda kendisine verilen tarihte evini tamamen boşaltmış ve yeni bir ev bulana kadar tüm eşyalarını depolatmak amacıyla davalılardan … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. ile anlaştıklarını, Bunun üzerine davalı … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. İle müvekkil arasında 05/11/2020 tarihli ‘Eşya Depolama Sözleşmesi’ imzalandığını, Müvekkili tarafından söz konusu sözleşme gereği tüm ödemeler sözleşmede belirtildiği şekilde davalı yana eksiksiz bir şekilde yerine getirilmiştir.(Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik ilgili hükümleri gereği davalılardan … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin sorumluluğu asıldır. … Sigorta A.Ş. ise haksız fiili tarihinde söz konusu deponun … poliçe numarası ile ‘Depremsiz İşyerim Paket Sigorta Poliçesi’ keşide eden şirkettir. Bu sebeple, müvekkilin maddi tazminat taleplerinden davalıların müştereken ve müteselsilen sorumluluğu asıl olduğunu, Müvekkilinin manevi tazminat taleplerinden ise yalnızca davalılardan … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti sorumlu olduğunu, Müvekkili 30/10/2020 tarihinde meydana gelen İzmir depreminde evi hasar gören depremzede olup deprem sebebi ile evini kaybetmişken işbu davaya konu yangın olayı sebebi ile de tüm ev eşyalarını, bir yerde yıllarca yaptığı çalışma sonucu elde ettiği tüm mal varlığını kaybettiğini, Müvekkilin yıllarca çalışıp kurduğu ev, düzen ve tüm eşyaları ile kişisel eşyaları bir gecede kül olduğunu, Müvekkilin yangında kaybettiği tüm ev ve kişisel eşyalarının listesi dilekçemiz ekinde kalem kalem sunulduğunu, Ancak, söz konusu talepler yargılama esnasında delillerin toplanmasıyla ve yapılacak olan teknik bilirkişi incelemeleri neticesinde maddi tazminat ortaya çıkabileceğinden, maddi tazminat yönünden fazlaya dair tüm hak ve alacaklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, İşbu dava açılmadan önce, müvekkili tarafından … poliçe numarası ile ‘Depremsiz İşyerim Paket Sigorta Poliçesi’ keşide eden … Sigorta A.Ş.’ye başvuru yapılmış ise de sigorta şirketi tarafından müvekkilin tüm ev ve kişisel eşyalarının bedeline karşılık olmak üzere 09/07/2021 tarihinde 29.881,39 TL kısmi ödeme yapıldığını, Yaşanan büyük İzmir depremde depremzede olan müvekkil depremin yıkımını ve şokunu dahi atlatamamışken yaşanan bu elem verici yangın olayı sebebiyle de tüm ev eşyaları ve kişisel eşyalarını kaybettiğini, Yukarıda açıklanan ve Re’sen gözetilecek sebeplerle; Maddi tazminat talepleri yönünden alacakların miktar ya da değerini bu aşamada tüm ve kesin olarak belirleme olanağı bulunmadığından, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, Müvekkilinin yaşadığı ruhsal ve psikolojik ızdırabı bir nebzede olsa karşılamak için 50.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’den alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, Öncelikle telafisi imkânsız zararlar duçar kalmamak için davalılar adına kayıtlı araçların ve taşınmazların kaydına, 3. Kişilere devir ve satışının önlenmesi ve cebri icra ile satışa engel olacak şekilde karar kesinleşinceye kadar ihtiyati tedbir ve/veya teminatsız olarak ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesi karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesi ile özetle;Davacı taraf vekili dava dilekçesinde, 30.10.2020 tarihinde meydana gelen İzmir depreminde müvekkilin evinin hasar gördüğünü, yıkım kararı çıktığını, bu sebeple evi tahliye ettiğini, evde bulunan eşyalarını da depolatmak amacıyla … Depolama ve Loj. Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. ile anlaştığını, daha sonra depoda çıkan yangın sebebiyle eşyalarının da hasar gördüğünü, uğranılan zarardan davalıların sorumlu olduğunu vesair beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL. Maddi ve 50.000 TL. manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tazminini talep ettiğini, Açılan davayı kabul etmediğini, reddine karar verilmesini talep ettiğini, Esasa ilişkin olarak diğer davalı … Depolama ve Lojistik Hizmetleri Ltd. Şti’nin … Mah. … Cad. No:… Torbalı / İZMİR adresindeki … nolu işyerim paket poliçesi ile sigortalı olduğu hususu doğru olduğunu, Sigortalı işyeri, 3. Şahıs mallarının depolanması üzerine faaliyet göstermekte olup, mevcut poliçe ile davaya konu uyuşmazlıkla alakalı verilen teminat üst limiti 3. şahıs malı başlığı altında depoda bulunan tüm mallar için toplam 750.000 TL. ile sınırlı olduğunu, davaya konu depoda toplam 53 ayrı kişiye ait eşyalar depolanmış olup, her birine ait depo sözleşmesi ayrı ayrı mevcut olduğunu, Mevcut poliçemiz ile 3. Şahısların uğrayacağı zararlar, ancak sigortalısının doğrudan hukuki sorumluluğu olduğu hallerde teminata dahilde olduğunu, Bilindiği üzere Sigorta Hukukunun temel prensibi, riskin gerçekleşmesinin ardından uğranılan “gerçek zararının” tazmin edilmesidir ve TTK. 1461. maddesine göre, “sigortacının sorumluluğu, sigorta poliçesi ile verilen teminat bedelleri ile sınırlıdır.
Sigorta bedeli, rizikonun gerçekleştiği andaki sigortalı menfaatin değerini aşsa bile, sigortacı uğranılan zarardan fazlasını ödemez.”
Genel itibariyle yukarıdaki gruplar için karşılaştırıldığında belirtilmiş oranlar
baz alınarak eskime tenzilleri uygulandığını, Spesifik, kullanım durumu, yılı v.s.
belirtilmiş kalemler, bilgisayar tv vb. kullanım ömrü vel/veya detay verilmiş ürün kalemleri için kanaaten ayrıca değerlendirme yapıldığını, Amortismanlı rayiç değeri takdir edilmiş kalemlere amortismanlı bedeli takdir edildiğinden ayrıca
tekrar eskime tenzili uygulandığını,
Buna göre 3. şahıs mali sorumluluk yangın teminat bedeli toplam 750.000 TL. olmakla, kesinlikle kusur ve sorumluluğu kabul anlamına
gelmemek kaydıyla, toplam 53 adet mağdur konumundaki 3. Şahsın işbu poliçe
teminat limitini aşan fahiş, afaki, soyut ve haksız zenginleşeme teşkil edecek
ispata mahkum talepleri karşısında, gerçek, makul, kabul edilebilir ve poliçe
teminat limitlerine dahil edilebilir hasar miktarlarının tespiti için , ekspertiz
raporu ile olması gerektiği şekilde yapılan detaylı proporsiyon hesabına göre,
davacı …’ın mevcut poliçemiz kapsamında 3. Şahıs teminat limiti dahilinde talep edebileceği proporsiyonlu hasar tutarı /63, 83 proporsiyon oranı üzerinden en fazla 29.881,39 TL. olarak hesaplandığını, Açılan davanın reddi gerektiğini, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafça davalı müvekkili sigorta şirketinden talep edilebilecek maksimum hasar bedeli mevcut poliçemizde yer alan teminatlar dikkate alınarak, belirlenen 3,82 Proorsiyon oranı ile hasar dosyamız içerisinde sunmuş olduğu Prorsiyon hesabı listesine göre 29.881,39 TL.’ndan ibaret olduğunu, son olarak müvekkil sigorta şirketi yönünden haksız fiil tarihinden itibaren faiz
talep edilmesi de mümkün olmadığını, Müvekkil sigorta şirketi kendisine yapılan hasar başvurusu sonrası poliçe teminatı dahilinde sorumlu olduğu tespit edilen gerçek zarar bedeli üzerinden karşı taraf sigortalısının tüm zararını tanzim etmiş olmakla, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla haksız başvuruya konu tazminat talebine ancak dava tarihinden itibaren ve yasal faiz işletilebileceğini, bu nedenlerle haksız, yersiz, usul ve yasaya aykırı bir şekilde açılan davanın
reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
… Depo ve Loj. Hiz. San. Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesi ile özetle; gerek itfaiye raporunda gerekse Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ delil tespiti dosyasında alınan bilirkişi raporunda yangının meydana gelmesinde ve yahut büyümesinde müvekkilin bir kusurunun bulunmadığı hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edildiğini, söz konusu yangında bizzat kendisi mağdur olan müvekkiline karşı işbu davanın yöneltilemeyeceği, Müvekkili şirket ile davacı arasında imzalanan depolama sözleşmesi uyarınca davacıya ait eşyaların müvekkil şirket işyerinde muhafaza edilmesi noktasında anlaşıldığını, bu bahisle ikame edilen işbu davanın yangının meydana gelmesinde kusuru bulunan altın pelet isimli işyeri sahibi ayhan beltekin’e ve bina sahibi …’a ihbar edilmesi gerektiği kanaatinde olduğunu, yangın anında müvekkil şirket işyeri kapalı olup, yangın elektrik kontağından veya müvekkil şirketten kaynaklı herhangi bir sebepten meydana gelmediğini, yangın, altın pelet işyerindeki siklon bacasında yangın tedbiri olarak bulunması gereken sulu siklon filtrenin bulunmaması sebebiyle meydana geldiğini ve bitişikteki müvekkil şirket işyerinin de yanmasına sebep olduğunu, Ayriyeten Torbalı Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İŞ delil tespiti dosyasında alınan raporunda bilirkişilerce: “… isimli işletme ile … şirketine ait depo işyerinin aralarında yangın duvarının olmadığı, bims briket kullanılarak ayırıcı duvar oluşturulduğu, çatıda kullanılan sandviç panellerin yangına karşı yüksek koruma sağlama özelliği olan taşyünü yalıtımlı olmadığı, yangına maruz kalan çatının sandviç panel kısmının yaklaşık olarak 50 m2’lik kısmının yanmış ve kullanılamaz durumda olduğu tespit edilmiştir.” şeklinde olduğunu, davacı her ne kadar delil listesinde depolanan eşyalara ilişkin olduğunu ileri sürdüğü liste sunmuş olsa da sunduğu liste salt kendi beyanlarını içerir bir bilgisayar çıktısıdır. Kati surette kabul anlamına gelmemekle birlikte davacının uğradığı zarara ilişkin olarak … Sigorta tarafından kendisine ödeme yapıldığını, Halihazırda … Sigorta tarafından zararı ödenen davacının fazlaya ilişkin taleplerinin dava konusu edilerek dinlenemeyeceğinden bahisle anılı davanın reddini talep etmiştir.
İhbar Olunanlar … ve … Tasarım İnş .harf. San. Ve Tic. Ltd. Şti. Vekili cevap dilekçesi ile özetle; … yönünden husumet yokluğundan işbu davanın reddi gerektiğini, Dava kabul olmamakla birlikte 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 632 . Maddesi : ” Şirketin yönetimi ve temsili ile yetkilendirilen kişinin, şirkete ilişkin görevlerini yerine getirmesi sırasında işlediği haksız fiilden şirket sorumludur.
” madde şeklinde olup müvekkilin işbu şirketin yetkilisi olması sebebiyle husumet yönlendirilmiş olsa da görüleceği üzere müvekkilin işbu hasar sebebiyle mevzuat gereğince herhangi bir sorumluluğu doğmadığını, bu sebeple müvekkile işbu davaya ilişkin husumet yönlendirilmesi hukuka alenen aykırı olduğunu, müvekkillerin işbu yangının oluşumunda kusuru yoktur. Kabul anlamına gelmemekle birlikte makinada arıza tespit edilmesi halinde, peletleme sistemi ve flash kurutma sistem makinalarını 25/01/2020 tarihinde … Enj. Mak. San. Ve Tic. Ltd.Şti.’nden satın almış olup, makinaların ve elektrik motorlarının 2 yıl garantisi bulunmadığını, Böyle bir durumun tespiti halinde bu firmaya rücu hakkı doğacağından ötürü davanın ihbarı talep olunur. Müvekkile ait işyerinin bitişik arka kısmında bulunan …’un maliki ve … Depo. ve Loj.Hz. San.ve Tic.Ve Ltd.Şti.’nin kiracısı bulunduğu iş yerinde yapılan incelemede hatalar bulunmaktadır. Öncelikle depo içerisindeki eşyaların komple yandığı, çatının bir kısmının yandığı, elektrik panosunun ve kablolarının yanmış olduğu “elektrikli kapının itfaiye tarafından kırıldığı”, depo içinde aydınlatma lambalarına, elektrikli kapıya giden kablolar ile elektrik panosunun yanmış olduğu tespit edilmiştir. işbu dava konusu yangına ilişkin Torbalı Cumhuriyet Başsavcılığın’da … soruşturma numarası ile soruşturma başlatılmıştır. Soruşturma sonucunda müvekkilin işbu kazanın oluşumunda herhangi bir sorumluluğu olmadığı tespit edilmiş ve ” Kamu adına kovuşturmaya yer olmadığı” kararı verilmiştir. davacının yangın sırasında deposunda herhangi bir eşya olduğuna ilişkin somut delil olmadığını, Davacının haksız ve gerçeğe aykırı işbu davanın öncelikle … yönünden husumetten, sayın mahkeme aksi kanatte ise esastan reddine, İş bu davanın ihbarına, Mahkeme aksi kanaatinde ise tazminattan indirime gidilmesine, Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı yana tahmiline karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLER:
Davalı … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti. İle davacı arasında yapılan 05/11/2020 tarihli ‘Eşya Depolama Sözleşmesi, davacı tarafından davalı yana yapılan ödemelere ilişkin banka dekontu, … Sigorta A.Ş. tarafından davacının tüm ev ve kişisel eşyalarının bedeline karşılık olmak üzere 09/07/2021 tarihinde yaptığı 29.881,39 TL kısmi ödemeye ilişkin banka dekontu, davacıya ait depolanan eşyalara ilişkin liste, Fotoğraflar, … Sigorta A.Ş.’ye ait … poliçe numarası ile ‘Depremsiz İşyerim Paket Sigorta Poliçesi, … Sigorta A.Ş.’ye yapılan başvuruya ilişkin hasar dosyasının Arabuluculuk son oturum tutanağının sureti, İzmir Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı yangın raporu, Bilirkişi İncelemesi, Uzman Görüşü, Sosyal ve ekonomik durum araştırması, delil olarak mahkememiz dosyasına sunulmuştur.
Ankara Nöb.ATM sine talimat yazılarak davacının bildirmiş olduğu Tanıklar …, … ve …’ beyanın aldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla: Maddi tazminat talebi yönünden 1.000.00 TI olarak talep edilen maddi tazminat talebini 185.308.61 TI. daha arttırılarak. toplam 186.308.61 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihi olan 28/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitiyle sınırlı olarak ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle) müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini, Müvekkilin yaşadığı ruhsal ve psikolojik ızdırabı bir nebzede olsa karşılamak için 50.000.00 TL manevi tazminatm haksız fiil tarihi olan 28/01/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davahlardan … Depolama Ve Lojistik Hizmetleri San. Tic. Lid. Şti.’den ahnarak davacıya verilmesine karar verilmesini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun (TTK) 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Buna göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile maddenin devamı fıkralarında belirtilen davalar ticari dava olarak nitelendirilmiştir. Yine aynı Kanunu’un 5/3. maddesinde “Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır” hükmüne yer verilmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler karşısında, Asliye Ticaret Mahkemelerinin özel mahkeme niteliğinde bulunduğu, bu niteliği gereği görev alanının 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre belirleneceği ve genel mahkemeler ile arasındaki ilişkinin önceki kanunun aksine görev ilişkisi olduğu açıktır. Asliye Ticaret Mahkemelerinin çekişmeli yargıdaki görev alanının TTK’de ve diğer özel kanunlarda ticari dava olduğu belirtilen davalarla sınırlı olduğu kuşkusuzdur.
Öte yandan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesinde ticari davaların; mutlak ticari davalar ve nispi ticari davalar olarak iki gruba ayrıldığı anlaşılmaktadır. Mutlak ticari davalar, tarafların sıfatına veya bir ticari işletme ile ilgili olup olmamasına bakılmaksızın kanun gereği ticari sayılan davalar olup TTK’nin 4/1. maddesinin b, c, d, e, f fıkralarında ve özel kanunlarda düzenlenmiştir. Nispi ticari davalar ise, tarafların tacir sıfatına haiz olduğu ve her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili uyuşmazlıklardan doğan davalardır. Bir başka ifade ile bu davalar ya bir ticari işletmeyi ilgilendirmeli ya da iki taraf için de ticari sayılan hususlardan doğmaları halinde ticari dava olarak nitelendirilebilirler.
Gerek mutlak ve gerekse nispi ticari davaların Asliye Ticaret Mahkemelerinde görüleceği açıktır.
6102 sayılı TTK’nın 4/1-c maddesinde “TBK’nın saklama (vedia) sözleşmesini düzenleyen 561 ila 580. maddelerinde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları” mutlak ticari dava olarak kabul edilmiş olup aynı Kanunun 5/1. maddesi uyarınca ticari davalarda görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesidir. Ancak, TTK’nın 4/1. maddesinin son paragrafında bu kuralın istisnaları sayılmış olup “herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen vedia (saklama) sözleşmeleri” de istisnalar arasında gösterilmiştir.
Somut olayda, davacı tacir olmayıp ihtilaf, ticari işletme ile ilgili değildir. O halde uyuşmazlık, istisna kapsamında olup asliye ticaret mahkemesinin görevli olduğundan söz edilemez.
Diğer taraftan, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/1-(l) maddesinde “tüketici işlemi” sayılan işlemlerin kapsamı genişletilmiş, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlem”, tüketici işlemi olarak kabul edilmiştir. Aynı maddenin (k) bendi ise “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi” tüketici olarak kabul edilmiştir. Aynı Yasa’nın 73/1.maddesine göre tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemelerinin görevli olduğu belirtilmiştir.
Buna göre görev konusunun kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerektiği, davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca taraflar arasında tüketici işlemi niteliğinde bulunan vedia(saklama) ilişkisi kurulmuş olup davacının tüketici, davalının ise satıcı (hizmet sunan-saklayan) olduğu, davalıların sorumluluğunun aynı maddi olaydan kaynaklanması ve zararın tek olması nedeniyle davanın birlikte görülmesinin zorunlu olduğu, uyuşmazlığa bakma görevinin tüketici mahkemesine ait olduğundan mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın GÖREVSİZLİK NEDENİ ile 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince USULDEN REDDİNE,
2- Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili İzmir Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3- 6100 sayılı HMK’nın 20. maddesi gereği kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde iş bi dosya resen ele alınarak Mahkememizce davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
4- Yargılama giderleri konusunda görevli ve yetkili mahkemece karar verilmesine, davanın açılmamış sayılma şartları oluştuğu takdirde yargılama giderleri konusunda MAHKEMEMİZCE KARAR VERİLMESİNE,
5- Dair davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi ve ihbar olunan … vekillerinin yüzlerine karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı. 27/12/2022
Katip
E-imzalıdır

Hakim
E-imzalıdır.