Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/525 E. 2023/9 K. 10.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2021/525 Esas
KARAR NO : 2023/9
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 06/08/2021
KARAR TARİHİ : 10/01/2023
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle; karşı yan aleyhinde İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile 89.439,83-TL tutarındaki faturalara dayalı olan alacağa binaen ilamsız icra takibi başlatılmış olup karşı yanın 22/06/2021 tarihli borca itirazı üzerine takibin durdurulduğu, borçlu tarafın borca itirazı yerinde olmamakla birlikte takibin durdurulması neticesinde müvekkilinin mağduriyeti doğmuş olup itirazın iptaline karar verilmesinin gerektiği, müvekkilinin, şahıs şirketi olarak eczanecilik faaliyeti kapsamında davalı ile ticari ilişki içerisinde olduğu, müvekkili hakkında, davalıdan almış olduğu ürünler karşılığı olarak bono alındığı, söz konusu bonoya ilişkin olarak İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takibe geçildiği ve işbu takibin tahsil nedeniyle kapandığı, müvekkilinin, davalıdan aldığı ürünlerin; … No’lu Temel iade faturası 4.364,46 TL, … No’lu Temel iade faturası 1.010,02 TL , … No’lu Temel iade faturası 70.282,00 TL , … No’lu Temel iade faturası 4.218,26 TL, … No’lu Temel iade faturası 194,15 TL, … No’lu Temel iade faturası 9.370,94 TL iade faturalarıyla birlikte İzmir Bozyaka Şubesi’ne iade ettiği, söz konusu faturalara herhangi bir itirazda bulunulmadığı, arz olunan hususların tarafların ticari defter kayıtlarıyla sübut olacağı, ancak söz konusu iadelere ilişkin olarak herhangi bir ödemenin geri alınamadığı, borçlu / davalının müvekkilinden iade faturaları ile birlikte teslim aldığı ürünlerin bedellerini ödemeyerek müvekkili üzerinden haksız kazanç elde ettiği, bu nedenle müvekkilinin sunduğu hizmete karşılık alacak hakkının geciktirildiği, verdiği hizmetler ile ticari çevresinde güvenilir bir profil çizen müvekkili firmanın verdiği hizmetin, vermemiş gibi gösterilerek ticari itibarının zedelenerek yıpratılmasına neden olunduğu, müvekkilinin, içinde bulunduğu durum nedeniyle borçlarını ödeyemediği ve işletmesini kapatmak durumunda kaldığı, sonuçta oluşan durum karşısında müvekkilinin mağduriyetini ortadan kaldırmak adına İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalının haksız ve kötü niyetli olarak bu takibe de itiraz ettiği, zorunlu arabulucuğa başvurulmuşsa da bir netice elde edilemediği, belirttikleri hususlar çerçevesinde İİK m.67; ”Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmü gereği müvekkilin zararını ortadan kaldırmak maksadıyla haksız itirazın iptaline ve haksız itiraz karşısında İİK m.67/2;”Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare: 6352 S.K.-02.07.2012/m.11) “yüzde yirmisinden” aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmü uyarınca lehimize tazminata karar verilebilmesi adına iş bu davayı açma zaruretinin hâsıl olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; borçlunun icra takibine karşı yaptığı borca itirazın iptaline ve takibin devamına, borçlunun takip konusu borcu takip dosyasında belirtilen faiziyle ödemeye ve haksız olarak itiraz ettiği takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesi ile davalı/borçlu müvekkili aleyhine İzmir … İcra Müdürlüğü … Esas ile faturaya dayalı olarak açılan takibe vaki itiraz nedeni ile takibin durduğunu beyan ile itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği, davalı müvekkilinin dava konusu icra takibine konu edilen faturalardan kaynaklı olarak davacı alacaklıya borcunun bulunmadığı, dava konusu icra takibi ve buna dayanak olarak açılan iş bu dava haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olup reddinin gerektiği, dava konusu iade faturaların davalı müvekkili tarafından kabul edilmediği ve ekte sunmuş oldukları kayıtlar ile sabit olduğu üzere dava konusu faturaların kep kaydı üzerinden davacı karşı tarafa iade edildiği ve söz konusu faturaların iptal edilmesinin talep edildiği, bu hususun davalı / borçlu müvekkili şirketin ticari defter ve KEP kayıtları üzerinde yapılacak inceleme ile de sabit olacağı, dava konusu iade faturaları içeriğine itiraz edildiği ve davacı karşı tarafa KEP üzerinden iade edilmiş olup, davacının ilgi faturalar nedeni ile alacaklı olduğu iddiasının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu, davalı müvekkili tarafından dava konusu faturaların kabul edilmediği, kayıtlarına alınmadığı ve iade edildiği, ilgi faturalar nedeni ile davacı /alacaklıya bir borcunun bulunmadığı, davalı müvekkilinin dava konusu faturalara konu ürünler nedeni ile haksız kazanç sağladığı yönündeki davacı iddiasını anlamak mümkün olmadığı gibi haksız bir kazanç sağlanmasının da fiilen mümkün olmadığı, yine davacı vekili tarafından sunulan dilekçe içeriğinde davacının ticari itibarının zedelendiği, borçlarını ödeyemez hale geldiği yönündeki beyanının da taraflarınca kabulünün mümkün olmadığı, kısaca açıklanan gerekçeler ile dava konusu faturalar ve içeriğinin davalı müvekkili şirket tarafından kabul edilmeyerek davacı tarafa iade edildiği ve iptali talep edildiği, davalı müvekkili şirket kayıtlarına alınmadığı, bu nedenle davalı müvekkili tarafından kabul edilmeyerek iade edilen faturala dayalı dava konusu icra takibi nedeni ile davacının alacaklı olduğu yönündeki iddia ve beyanı haksız ve kötü niyetli olduğu belirtilerek açıklanan nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, davaya konu İzmir …. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibin iptaline, karşı taraf davacı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Büyükmükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Vergilendirme Müdürlüğü’nün yazı cevabı, … Vergi Dairesi Müdürlüğü’nün yazı cevabı, İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının Uyap örneği, İzmir …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı icra dosyasının Uyap örneği, İzmir Ticaret Sicili Müdürlüğü’nün yazı cevabı, SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 28/03/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
İzmir …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davacısı tarafından davalı aleyhine faturalardan kaynaklı toplam 89.439,83 TL alacağın tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, takip dayanağının “… nolu 9.370,94 TL bedelli temel iade faturası, … nolu 4.218,26 TL bedelli temel iade faturası, … nolu 194,15 TL bedelli temel iade faturası, … nolu 70.282,00 TL bedelli temel iade faturası, … nolu 4.364,46 TL bedelli temel iade faturası ve … nolu 1.101,02 TL bedelli temel iade faturası” olarak belirtildiği, davalı tarafça yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu görülmüştür.
İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Mahkememiz davalısı tarafından davacı aleyhine toplam 209.718,05 TL alacağın tahsiline yönelik kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatıldığı, takip dayanağının 14/09/2020 tanzim tarihli 17/11/2021 vade tarihli ve 79.053,18 TL’lik bono ile 07/08/2020 tanzim tarihli 17/10/2020 vade tarihli ve 123.791,12 TL’lik bonolardan oluştuğu ve bu bonolar sebebi ile alınan ihtiyati haciz kararının dayanak edildiği görülmüştür.
Mahkememizce 01/02/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği Mahkememizce yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınarak ve sadece davalı yan kayıtları üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığının, alacaklı ise miktarının tespitinin davaya dayanak faturalar yönünden incelenmekle oluşacak sonuca göre hazırlanacak raporun dosyamıza sunulmasının istenilmesi üzerine SMMM bilirkişisi … tarafından hazırlanan 28/03/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde özetle “Davalı kayıtlarının incelenmesi neticesinde açılış ve kapanış tasdiklerinin olduğu, taraflar arasındaki ticari çalışmanın 2021 yılı ve öncesinde başladığı, imzalanmış herhangi bir sözleşmenin olmadığı, davalı tarafından 08/10/2021 tarihli 150,00 TL tutarlı davacıya borç kaydı ile ticari ilişkinin sonlandığı, kayıtlara göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya 613,05 TL tutarında borçlu olduğu, davacı tarafından davalı aleyhine kesilen ve takibe konu edilen 6 adet iade faturasından toplam 9.786,89 TL’lik 4 adedinin davalı kayıtlarında olduğu ve ancak toplam 79.652,94 TL’lik 2 adedinin kayıtlı olmadığı, kayıtlı olmayan 70.282,00 TL’lik iade faturasının davacı tarafa iadesine yönelik ve 9.370,94 TL’lik iade faturasının davacı tarafa iadesine yönelik davacının KEP adresine gönderildiğine yönelik kayıtlar olduğu hususların tespiti ile davalının BA BS kayıtlarının vergi dairesinden celbinin takdiri Mahkemeye ait olmak üzere takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 613,05 TL tutarında alacaklı olduğunun değerlendirildiği” şeklinde kanaat belirtildiği görülmüştür. Söz konusu rapora karşı davacı vekilince itiraz dilekçesinin sunulduğu, davalı vekilince beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davacı tarafça davalı aleyhine İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durdurulduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının icra takibine dayanak faturalar yönünden davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacak tutarının tespiti ile davalı yanca bu anlamda icra dosyasına yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediği, taraflarca istem konusu edilen icra inkar ve kötü niyet tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Davayı yanca yapılan itirazın davacıya tebliğ edilmediği göz önüne alındığında davanın yasada belirlenen bir yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı tespit edilmiştir.
Dosyaya kazandırılan rapora davacı yanca itiraz, davalı tarafça beyanda bulunulmuş ise de raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği ve denetime elverişli olduğu ve bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu göz önüne alınarak raporun hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlığın değerlendirilmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır. Mahkememizce 6100 sayılı HMK’nın 222. maddesi uyarınca taraflara ticari defter ve belgelerin sunulması yahut nerede olduğunun bildirilmesine yönelik ihtaratlı ve kesin süreyi bildirir davetiyenin usulüne uygun tebliğine rağmen davacı tarafça ihtarat gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmakla yerine getiren taraf olan davalı yan yönünden bildirilen defter ve kayıtların lehe olan kısımlarının işbu uyuşmazlık yönünden davalı lehine delil olarak kabul edilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına kazandırılan delillere göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin bulunduğu, söz konusu ilişkide davalının satıcı, davacının alıcı olduğu, icra takibine konu edilen iade faturası içeriği olan alım satıma konu ürünlere yönelik davalıya bono verildiği ve söz konusu bononun İzmir … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takibe konu edildiği ve tahsil edilerek borcun kapandığı, ürünlerin bir kısmının takibe konu edilen iade faturaları ile birlikte davalının İzmir … Şubesi’ne iade edildiği anlaşılmakla birlikte söz konusu iadeye yönelik davacının haksız kazanç elde ettiğine yönelik istemin değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varılmış bu kapsamda ticari defter ve kayıtlar üzerinden alınan bilirkişi raporunun incelenmesi neticesinde iadeye konu …, …, .. ve … nolu faturaların davalı nezdinde kayıtlı olduğu, … ve … nolu faturaların ise kayıtlı olmadığı görülmekle kayıtlı olmayan faturalar üzerinden yapılan değerlendirme neticesinde bahse konu … nolu 9.370,94 TL’lik 23/04/2021 tarihli faturanın davalı tarafça 04/05/2021 tarihinde süresinde sonra iade edildiği gibi … nolu 70.282,00 TL’lik 15/02/2021 tarihli faturanın davalı tarafa 17/03/2021 tarihinde iade edildiği anlaşılmış bu nedenle söz konusu faturaların ve bu faturalara istinaden düzenlenen iade faturalarının taraf kayıtlarına yansıma şekli ile tarihinin ve ispat külfetinin kimde olduğunun değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve yine bu kapsamda davacı yanca yemin deliline dayanıldığı ve sunulan yemin metninin usulüne uygun davalı yana tebliğine rağmen davalı yanın yetkili temsilcisinin yasal ihtarata rağmen hazır olmadığı anlaşılmakla yeminin davalı tarafça ikrar edilmiş sayılması gerektiği anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; taraflar arasında yazılı olmayan bir şekilde alım satımdan kaynaklı ticari ilişkinin bulunduğu, satıcının davalı, alıcının davacı eczacı olduğu, davalı tarafça düzenlenen alım satım konusu faturaların davacı nezdinde kayıtlı olup olmadığının davacı kayıtlarını yasal ihtarata rağmen ibraz etmemesi sebebiyle anlaşılamamakla birlikte bahse konu takibe dayanak iade faturaları ve alınan ürünlerin davalı yanın İzmir … Şubesi’ne iade edildiği ile söz konusu ürünlere yönelik bahse konu İzmir …. İcra Müdürlüğü dosyasının tahsilatla neticelenmesi hususu göz önüne alındığında ürünlerin davacı tarafça teslim alındığında bir tereddüt görülmemiş takip konusu faturaların iade faturası olması sebebiyle bu iade faturaların davalıya tebliği ve teslimi bakımından yapılan inceleme neticesinde ise bilirkişi raporunda belirtildiği gibi toplam değeri 9.786,89 TL olan 4 adet iade faturasının davalı taraf kayıtlarında bulunduğu, 2 adet toplam değeri 79.652,94 TL’lik iade faturalarının ise davalı nezdinde ticari defter ve belgelerde kayıtlı olmamakla birlikte davacı yanca dayanılan yemin delilinin ihtarat sonucu göz önüne alındığında davacının alacağını ispat ettiği kanaati neticesi takibe konu tüm iade faturaları yönünden davalıdan alacaklı olduğu anlaşılmakla birlikte bu anlamda davalı yan itirazının yerinde olmadığı kanaatine varılarak açılı davanın kabulü ile; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin 89.439,83 TL toplam alacağın tahsili bakımından devamına, hükmedilen 89.439,83 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık oranda ticari faiz işletilmesine, hükmedilen tutarın %20’si olarak hesaplanan 17.887,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile; İzmir …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaya davalı yanca yapılan itirazın iptali ile takibin 89.439,83 TL toplam alacağın tahsili bakımından devamına,
– Hükmedilen 89.439,83 TL’ye takip tarihinden itibaren yıllık oranda ticari faiz işletilmesine,
– Hükmedilen tutarın %20’si olarak hesaplanan 17.887,96 TL icra inkar tazminatının DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 6.109,64 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.974,61 TL (1.527,41 TL peşin harç ile icra dosyasından alınan 447,20 TL’den oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 4.135,03 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.586,71 TL (1.527,41 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 927,70 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderinden oluşan toplam 2.513,41 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 123,30 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansı olan 150,00 TL kullanılmadığından bu tutarın 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVALI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 14.310,37 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ye ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
8- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı.10/01/2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır