Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/520 E. 2022/515 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/520 Esas
KARAR NO : 2022/515

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/08/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirket ile davalı borçlu arasındaki ticari ilişki sebebiyle, aşağıda bilgileri verilen faturaların davalı borçluya gönderildiği, işbu faturalara süresinde itiraz etmeyen davalının kendisine Beyoğlu 6. Noterliğinin… yevmiye numaralı ve 17/03/2020 tarihli ihtarnamesi (Ek-2) gönderilmiş olmasına rağmen, borcunu ödemediği, ilgili faturalardan kaynaklı alacağın tahsili amacıyla davalı borçlu aleyhinde Torbalı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlatılmış ise de davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı sebebiyle takibin durduğu, davanın ikamesinden önce arabuluculuk yoluna başvurulduğu ancak anlaşma sağlanamadığı, fatura bilgilerinin; …no.lu 28/02/2019 tarihli 26.575,50 TL tutarlı fatura, …… no.lu 15/03/2019 tarihli 8.827,00 TL tutarlı fatura,……no.lu 07/03/2019 tarihli 1.764,00 TL tutarlı fatura olduğu, resmi kayıtlar ile tarafların ilgili tüm ticari defterlerinde yapılacak inceleme sonucunda davalının müvekkiline borçlu olduğunun ve itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunun açıkça anlaşılacağı belirtilerek açıklanan sebeplerle ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, izah edilen sebeplerle; icra takibine yapılan itirazın tümden iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli itiraz sebebiyle davalı borçlu aleyhinde %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; müvekkili şirket ile davacı arasında takip konusu faturalara konu edilen sözlü veya yazılı herhangi bir sözleşmenin kurulmadığı, davacı şirket ile müvekkili şirket arasında faturaya konu edilebilecek herhangi bir mal veya hizmet alımı gerçekleşmediği, müvekkili şirkete usulüne uygun olarak herhangi bir fatura tebliğ edilmediği, takip konusu faturaların müvekkil şirketin ticari belge ve defterlerinde kayıtlı olmadığı, kabul anlamına gelmemek kaydı ile takibe konu fatura bedellerine faiz işletilmiş olmasının, uygulanmış olan faiz oranlarının ve faiz başlangıç tarihlerinin de hukuka aykırı olduğu, takip konusu fatura alacaklarının likit olduğu, davacının icra takibinde haksız ve kötüniyetli olduğunun da açık olduğu, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettikleri, arz ve izah edilen nedenlerle davacının itirazının iptali ve icra inkar tazminatı talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğundan davanın reddinin gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği,
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Torbalı İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, vergi dairesine yazılan müzekkere cevapları, davacı kayıtlarının incelenmesine esas istanbul Anadolu 8 ATM’nin …… talimat dosyası üzerinden hazırlanan 06/01/2022 tarihli rapor ve davalı kayıtlarının incelenmesine esas bilirkişi tarafından hazırlanan 14/03/2022 tarihli raporlar dosya arasındadır.
Mahkememizce 11/11/2021 tarihinde verilen ara karar gereği talimat mahkemesi aracılığıyla SMMM Bilirkişisi Pınar Emiroğlu tarafından hazırlanan 06/01/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraf vekillerine 19/01/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna itiraz ve davalı vekili tarafından ise beyan dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. raporun incelenmesinde özetle 2019 ve 2020 yıllarına ilişkin ticari defterlerin açılış ve kapanışların usulüne uygun yapıldığı, ticari, defter ve kayıtlara göre davacının davalıdan kaydi olarak 37.166,50 TL tutarında alacaklı olduğu ancak takip konusu fatura muhteviyatı malzemeyi davalıya teslim etmesinin ispat edilmesi gerektiği, davalının BA formlarında takip konusu faturaların gelir idaresi başkanlığına beyan edilmediği hususlarının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce 01/02/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği davacı kayıtlarını inceleyen bilirkişi raporu ile karşılaştırılmak sureti ile davalı kayıtlarının incelendiği ve SMMM Bilirkişisi Gülden kaman tarafından hazırlanan 14/03/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraf vekillerine 19/03/2022 tarihinde tebliğ edildiği rapora karşı davacı yanca itiraz dilekçesinin sunulduğu görülmüştür. Raporun incelenmesinde özetle takibe konu 28/02/2019 tarihli 26.575,50 TL tutarlı 15/03/2019 tarihli 8.827,00 TL tutarlı ve 07/03/2019 tarihli 1.764,00 TL tutarlı faturaların davalı nezdinde kayıtlı olmadığı davalı tarafça faturaların BA bildirimine konu edilmediği davalı kayıtlarına göre davalının davacıya borçlu olmadığı hususlarının tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde davacı tarafından davalı aleyhine yukarıda belirtildiği şeklide faturadan kaynaklı ilamsız takip başlatıldığı, yapılan itiraz üzerine takibin durduğu konularında bir uyuşmazlık olmadığı görülmüştür.
Yukarıda yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın takip konusu faturalar yönünden ticari bir ilişkinin kurulup kurulmadığı, yine taraflar arasında bu faturalara mahsuben herhangi bir mal veya hizmet alımına dair ticari bir ilişkinin olup olmadığı, faturaların davalı tarafa gönderilip gönderilmediği, gönderilmiş ise davalı tarafça süresinde itiraz edilip edilmediği, faturaların her iki taraf nezdinde kayıtlı olup olmadığı bu kapsamda davacının davalıdan icra dosyasındaki tutar kadar alacaklı olup olmadığı ve dolayısıyla davalı tarafça yapılan itirazın haklılık teşkil edip etmediğinin ve ayrıca davacı yanca istem konusu edilen icra inkar tazminatının yerinde olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosyaya kazandırılan bilirkişi raporlarına yapılan itirazların bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde; taraf ticari defter ve kayıtlarının uyuşmazlık dönemi bakımından usulüne uygun incelendiği, hazırlanan raporların alanında uzman bilirkiş-ilerce hazırlandığı gibi denetime elverişli ve yeterli teknik incelemeyi içerdikleri raporlara yapılan itirazların esasen mahkememce resen değerlendirilmesi gereken itirazlardan olduğu anlaşılarak raporların hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı ve davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulduğu, davaya dayanak icra dosya alacağının fatura olduğu göz önüne alındığında faturaların davacı tarafta kayıtlı olmasına rağmen davalı nezdinde kayıtlı olmadığı gibi davacı tarafça BS bildirimine konu edilmesine rağmen davalı tarafından faturaların BA bildirimine konu edilmediği ve dolayısıyla takibe konu edilen fatura alacak toplam tutarı yönünden tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbirleri ile uyumsuz oldukları bu kapsamda davacı taraf takibe konu ettiği 3 adet fatura içeriğinden kaynaklı davalıdan alacaklı olabilmesi için faturaların davalı yana yahut fatura içeriği ürünlerinin davalı yana tesliminin aksi iddia edilmekle birlikte davacı tarafça ispat edilmesi gerektiği kanaatine varılmakla her ne kadar davacı yanca faturaların davalıya teslimine dair sevk irsaliyeleri, kantar fişleri ve fabrika çıkış belgeleri sunulmuş ise de teslim alan bölümlerinde herhangi bir isim ve imza bulunmadığından bu hususta mahkemece bu belgeler üzerinden davacı yanın isticvabına gidilmesinin gerekli olmadığı ve dolayısıyla davacının faturaların ve içeriği ürünlerin davalıya tesliminin davacı tarafça kanıtlanamadığı kanaatine varılmış, davacı tarafça yemin deliline dayanılmadığından başkaca araştırılacak bir husus kalmadığı değerlendirilerek her ne kadar davacı kayıtları nezdinde davacı taraf alacaklı görülse de davalı nezdinde bu alacağın varlığının bulunmadığı gibi alacağın dayanağını oluşturan söz konusu faturaların ve faturalara yönelik düzenlenen ve yukarıda belirtilen belgelerin davalı yana teslimi kanıtlanamadığından açılı davanın ispatlanamaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davalı yanca cevap dilekçesinde davalıdan kötü niyet tazminat talebinde bulunulmamış ve ancak tahkikatın devamı sırasında bu hususta beyanda bulunmuş ise de söz konusu talebin her zaman ileri sürülebilecek taleplerden olduğu ve savunmanın genişletilmesi yasağına tabi olmadığından ayrıca davanın esası yönündeki yukarıdaki değerlendirme yanında davalının kötü niyet tazminat talebinin de değerlendirilerek reddi gerektiği kanaatine de varılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın REDDİNE,
– Davacının kötü niyetinin sübut bulmaması nedeni ile kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 479,74 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 399,04 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen harç ile gider avansından kullanılan kısmın DAVACI ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 131,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesine göre DAVACIYA İADESİNE,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.958,25 TL vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALIYA VERİLMESİNE,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Adnan Terece’ye ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 21/06/2022
Katip ….
e-imza
¸

Hakim …
e-imza
¸