Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/514 E. 2022/453 K. 02.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/514
KARAR NO : 2022/453

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/08/2021
KARAR TARİHİ : 02/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle;14/10/2019 tarihinde davacıya ait … plaka sayılı araca davalı sigorta şirketine ait … plaka sayılı aracın çarpması neticesinde dava konusu trafik kazasının gerçekleştiğini, davacının aracında kaza sonrasında değer kaybı oluştuğunu belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL nin 16/10/2019 ihbar tarihinden 8 iş günü sonrası 30/10/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … sigorta a.ş den ,diğer davalı yönünden haksız fiil tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini ayrıca araç onarım süresince kullanılmadığından araçtan mahrum kalma olarak haksız fiil tarihi 14/10/2019 dan itibaren avans faizi ile … den fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere şimdilik 10,00 TL den talebimizdir. Müvekkil aracını onarım süresince kullanamamıştır. aracın onarım gün süresinin 4 gün olarak belirtilmiş günlük 400 TL den 1.600,00 TL hesaplama yapıldığını, belirsizliğin giderilmesi uzmanlığı gerektirdiğinden bilirkişi marifeti ile tespiti yapılmasını istediklerini belirterek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 6100 say.HMK 107.maddeye uygun olarak davalının trafik sigortasını düzenlediği … plakalı aracın tam kusurlu olarak davacıya ait … plakalı araca çarpması sonucu davacının aracında kaza sonrası; davalılar yönünden; değer kaybı tazminatının yargıtay kararlarına göre kazdan önceki değeri ile kaza sonrası hesabı ile şimdilik 10,00 TL den … Sigorta A.Ş yönünden 30/10/2019 den (temerrüt tarihi olarak-Yargıtay kararı ektedir. ) itibaren, diğer davalı … yönünden ise haksız fiil tarihi 14/10/2019 itibari ile işleyecek avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini, Sadece diğer davalı … yönünden; araçtan mahrum kalma tazminatının haksız fiil tarihi 14/10/2019 den itibaren avans faizi ile şimdilik 10,00 TL den , davalıdan tahsiline karar verilmesini, dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline , TTK 1426 gereği uzman görüşü ücret bedeli (385 TL) HMK 323. Madde gereği noter vekaletname masrafı (181,11 TL ) ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesin talep ve dava edilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinde özetle; Başvuru konusu araçta değer kaybı oluşmadığından başvurunun reddi gerektiğini, Sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, ZMSS sigortası ile işletenin veya araç sürücüsünün kusurlu davranışının bu tür sigorta ile teminat altına alınmakta olduğunu, maddi giderler için geçerli olan teminatın her halükârda verilecek bir teminat olmayıp ZMSS sigortası kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğunu, değer kaybı şartları oluşmadığından işbu dürüstlük kuralına aykırı taleplerin reddini, Mahkeme aksi kanaatte ise araçta meydana gelen değer kaybı tespiti için uzman bilirkişilerin görevlendirilmesini ve her durumda bedele ilişkin hesaplamanın ZMSS Genel Şartlara göre yapılmasını, her halde kusur oranlarının tespit edilebilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmasını, davalı şirketin temerrüde düşmediği dikkate alınarak yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa tahmilini, fazlaya dair taleplerin tümden reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin tebliğine rağmen davalı … tarafından cevap dilekçesi verilmemekle iş bu davanın davalı … tarafından inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
İzmir İl Emniyet Müdürlüğü’ne, Bursa Trafik Tescil Büro Amirliği’nin, İzmir Trafik Tescil Büro Amirliği’nin yazı cevabı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yazı cevabı ve kusur ve otomotiv bilirkişisi … tarafından hazırlanan 08/02/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dosyamız arasındadır.
Mahkememizce 18/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği yapılan uyuşmazlık tespiti göz önüne alınmak suretiyle davacı aracında kazadan kaynaklı değer kaybı oluşup oluşmayacağı, oluştuğunun anlaşılması halinde bedelinin belirlenmesi ile davacı aracının bu kaza nedeniyle onarıma maruz kalıp kalmadığı, kaldığının anlaşılması halinde onarım süresinin ve bu süreye karşılık gelen bedelin belirlenmesi ve kaza nedeniyle kusur durumunun değerledirilmesi hususlarına yönelik ayrıntılı, açıklayıcı ve denetime elverişli şekilde hazırlanacak raporun dosyaya sunulmasının istenilmesi üzerine adı geçen bilirkişi tarafından hazırlanan 08/02/2022 havale tarihli raporun dosyaya sunulduğu ve taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu raporun incelenmesinde sonuç kısmında aynen “14.10.2019 tarihli kazanın oluşumunda; davalı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün “etken olduğu”, davacı tarafa ait … plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “etken olmadığı”, dava konusu … plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 5.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, davaya konu hasarlı … plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 4 iş günü olduğu, yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 400,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince araç mahrumiyet zararının 1.600,00.-TL olduğu, bahse konu … plaka sayılı aracın değer kaybı ve araç mahrumiyet tazminatı ekspertiz rapor ücretinin 385,00.-TL (KDV Dahil) olduğu” görüş ve kanaatine varılmış, rapora karşı davacı vekilince ve davalı … tarafından beyan ya da itiraz dilekçesinin sunulmadığı ve ancak sigorta şirketi tarafından itirazda bulunulduğu görülmüştür.
Davacı vekili tarafından 01/03/2022 havale tarihli dilekçe ile bedel artırım talebinde bulunulduğu ve davalı taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edildiği görülmüştür. Söz konusu dilekçede aynen” dava dilekçemizin talep kısmını fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere ;Davalılardan müştereken müteselsilen, Değer kaybı tazminatı için 5.000,00 TL nin temerrüt tarihi olarak sigortacı yönünden (yargıtay kararları gereği) 30/10/2019 den , diğer davalı yönünden haksız fiil tarihi 14/10/2019 den itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline Sadece davalı … ‘ dan İkame Araç tazminatı olarak 1.600,00 TL nin haksız fiil tarihi 14/10/2019 den itibaren avans faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesi , Genel şartlar “B.2. tazminat ve giderlerin ödenmesi
” 2.4 mad gereği yargı giderlerinden davalı sigortacının ve sigortalısının müştereken ve müteselsilen sorumlu olması talep ederiz. (Tazminatın teminat içinde olan ile olmayan kısım ayrılmamıştır. Genel şart ilgili kısım ektedir. HMK 323. Madde gereği yargı giderlerinden; Dava şartı arabuluculuk görüşmelerinde davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, arabuluculuk son tutanağının düzenlendiği tarih itibariyle yürürlükte olan AAÜT’ne (16/2 madde) göre tayin olunacak yargılama gideri niteliğindeki vekâlet ücretinin davalı Sigorta şirketinden tahsiline ve TTK 1426 ve Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2010/9660 K. 2011/4821 T. 16.05.2011 gereği yargı giderlerinden özel ekspertiz uzman görüşü ücret bedeli (385,00 TL) HMK 323. Madde gereği noter vekalet masrafı 181,11 TL ve diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesinin” talep edildiği görülmüş, dilekçeye karşı davalı sigorta şirketince beyanda bulunulduğu ve ancak diğer davalı tarafından beyan yahut itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 14/10/2019 tarihinde dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile davacı tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araçların maddi hasarlı trafik kazasına karıştıkları, … tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihi itibariyle davalı sigorta şirketi nezdinde ZMMS ile sigortalı olduğu ve davalı …’ e ait olduğu, kaza neticesinde araç sürücüleri tarafından kaza tespit tutanağının tutulduğu, davacı tarafından davalı sigorta şirketine dava konusu değer kaybı yönünden KTK 97 uyarınca başvuru yapıldığı ve söz konusu başvuruya olumlu bir yanıt alınamadığı konularında uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; meydana gelen trafik kazasında araç sürücülerinin kusur durumlarının tespiti, davacı aracının değer kaybına uğrayıp uğramadığı, değer kaybına uğradığının anlaşılması halinde miktarının tespiti ile davalıların sorumlu olup olmadıkları, sorumlu iseler sorumluluk miktarının tespiti ile yine bu kazadan ötürü davacı aracının onarıma maruz kalıp kalmadığı, kaldığının anlaşılması halinde onarım süresinin ve bu süreye karşılık gelen tazminat tutarının belirlenmesi ile belirlenen bu tutardan davalı …’in sorumlu olup olmadığı ve ayrıca AAÜT 16/2 gereği vekalet ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsilinin mümkün olup olmadığı, uzman görüş ücretinin ve noter vekaletname masrafının diğer yargılama giderleri ile birlikte davalılardan tahsili yönünde talebin kabul edilip edilmeyeceğinin de tespiti ile belirlenen hususlarda yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas değer kaybı bedelinden ve onarıma süresince araç mahrumiyetinden kaynaklı maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamı göz önüne alındığında kazanın dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı aracın İzmir ili Karşıyaka ilçesi Soğukkuyu semtinde taşıt giremez ibaresi konularak tek yönlü hale getirilen kara yolunda ters istikamette seyir halinde iken sokak kavşağına geldiği sırada o anda kendi istikametine göre sağ taraftan gelen ve kendisine göre karşı istikamete gitmek isteyen davacı … tarafından sevk ve idare edilen … plaka sayılı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan bilirkişi raporuna davalı sigorta şirketi vekili tarafından itirazda bulunulmuş ise de Mahkememizce 02/06/2022 tarihli duruşmada raporun yeterli teknik incelemeyi içermesi ile birlikte bir kısım itirazların resen değerlendirilmesi gerektiği belirtildiğinden söz konusu değerlendirme kapsamı göz önüne alınarak yapılan değerlendirme neticesinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li olan araç sürücüsü …’ın kendisine göre gerekli uyarılı trafik levhası olmasına rağmen ters istikamette seyir halinde olduğu, yola gereken dikkat ve özeni göstermediği şeklindeki davranışının 2918 sayılı yasanın 46/2-h maddesini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumuna tam kusurlu eylemi ile sebebiyet verdiği, davacı tarafın ise kazanın oluş biçimi göz önüne alındığında kurallara aykırı bir davranışı olmadığı gibi kazanın olmasını önlemek adına yapabileceği herhangi bir davranışının yani kaçınmasının bulunmadığı değerlendirilerek bu kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine varılmış dolayısıyla bu hususlar yönünden yapılan itirazların yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yine her ne kadar davalı sigorta şirketince itiraza konu edilmiş ise de dosya kapsamına göre davacı aracında meydana gelen zararın aracın değer kaybına uğramasına neden olacağı anlaşılmakla araçta bu kaza nedeni ile toplam 15.688,44 TL hasar meydana geldiği, aracın kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değerinin 210.000,00 TL olduğu ve kaza sonucu aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 205.000,00 TL olacağı şeklindeki bilirkişi görüşünün Mahkememizce de benimsendiği ve yine ayrıca aracın söz konusu hasarına yönelik tamir süresinin 4 iş günü ve söz konusu süreye ilişkin olarak günlük 400,00 TL ikame araç bedeli belirlenmesi yönündeki görüşün de Mahkememizce benimsendiği kanaatiyle rapora yapılan itirazların yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dava trafik kazasından kaynaklı değer kaybı bedeli ile tamir süresince araçtan kalınan mahrumiyetten kaynaklı ikame araç bedelinin tazminine yönelik olduğundan aynı zamanda haksız fiil çerçevesinde talep edildiğinden haksız fiilin koşullarının somut olay bakımından incelenerek sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmakla, yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazasında davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü …’nın bu kazanın oluşumunda tam kusurlu olduğu, davacı aracının bu kazadan kaynaklı kazadan önceki ikinci el piyasa rayiç değeri ile kazadan sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki fark tutarı olan miktar kadar davacı aracının reel değer kaybına uğrayacağının anlaşıldığı bu kapsamda davacı aracının 5.000,00 TL değer kaybına uğradığı gibi aracın tamir süresine yönelik davacının 4 iş günü karşılığı 1.600,00 TL ikame araç zararının oluştuğu, oluşan değer kaybı ve ikame araç zararı arasında illiyet bağının bulunduğu ve ayrıca sürücü …’nın davranışında hukuka uygun bir durumun olmadığı kanaatine varılmakla işbu dava açısından davacı tarafın lehine haksız fiilin koşulların oluştuğu ve bu kapsamda davacının iş bu davayı açmasında hukuki yararının bulunduğu anlaşılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda oluş şekli belirtilen davaya konu trafik kazasından kaynaklı davacı aracının uğramış olduğu hasar bedeli ve hasar şekli göz önüne alındığında davacı aracının uğradığına kanaat getirilen 5.000,00 TL’lik değer kaybı tutarı ile davacının uğradığına kanaat getirilen 1.600,00 TL’lik ikame araç zararının kaza ile uyumlu olduğu, söz konusu değer kaybı bedelinden ve ikame araç bedelinden kaynaklı zarardan davalı …’in haksız fiil çerçevesinde sorumluluğunun bulunmasının yanı sıra değer kaybı bedelinden diğer davalı sigorta şirketinin ise 2918 sayılı yasanın 91. maddesi uyarınca sorumluluğunun olduğu, uğranılan zararların davalılar tarafından karşılanmadığı gerektiği kanaatine varılarak her ne kadar davacı tarafça aksi belirtilmiş ise de KTK 97. madde uyarınca davacı tarafından davalı sigorta şirketine 16/04/2021 tarihinde başvuruda bulunulmakla davalı sigorta şirketinin 30/10/2021 tarihi itibariyle temerrüde düşeceği kabil edilmesi gerektiği ve davacı adına kayıtlı aracın ticari vasıfta olduğu görülmekle istem konusu edilen avans faiz talebinin de yerinde olduğu anlaşılarak açılı davanın kabulü ile 14/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı; 5.000,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 30/10/2021 tarihinden itibaren diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, 1.600,00 TL ikame araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Her ne kadar davacı vekili tarafından arabuluculuk görüşmeleri nedeniyle ayrıca vekalet ücreti talep edilmiş ise de 6325 sayılı yasadan kaynaklı arabuluculuk yönünden vekalet görevi nedeniyle verilen hizmetin vekil ile asil arasındaki avukatlık hizmeti nedeniyle belirlenen ücrete mahsus olduğu ve bu nedenle ücretin asil tarafından karşılanması gerektiği, bu tutarın iş bu davada verilen hizmet ilgi tutularak talep edilmesinin mümkün olmadığı kanaatiyle talebin yerinde olmadığı ve ancak değer kaybı ile ikame araç bedelinden kaynaklı zarar oluştuğu hususu göz önüne alındığında bunun davacı tarafça uzman görüşü ile ortaya çıkarılması bakımından davacının hukuki yararının bulunduğu, bu kapsamda uzman görüş ücret bedeli olan 385,00 TL’nin davalılardan tahsil edilebileceği anlaşılarak bunun yargılama gideri olarak davalılardan tahsiline karar verilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile 14/10/2019 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı;
– 5.000,00 TL değer kaybının davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihi olan 30/10/2021 tarihinden itibaren diğer davalı yönünden ise olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALILARDAN MÜTESELSİLEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– 1.600,00 TL ikame araç bedelinin olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte DAVALI …’DAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 450,85 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 171,80 TL (59,30 TL peşin harç ile TL 112,50 tamamlama harcından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 279,05 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN TAHSİLİ HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 231,10 TL (59,30 TL peşin harç ile 59,30 TL başvuru ve 112,50 TL tamamlama harcından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 873,30 TL (tebligat ücreti, posta masrafı ve bilirkişi ücretinden oluşan) yargılama giderleri, uzman görüş ücreti olan 385,00 TL ile 181,11 TL noter masrafından oluşan toplam 1.671,50 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 171,70 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
– İstem konusu edilen arabuluculuk avukatlık ücretinin yargılama giderleri olarak davalıdan tahsili yönündeki talebin reddine,
6- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVALIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
7- Dair, davacı vekilin yüzüne karşı davalı tarafların yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 02/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır