Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/506
KARAR NO : 2023/16
DAVA : İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178))
DAVA TARİHİ : …
KARAR TARİHİ : …
KARARIN YAZIM TARİHİ :…
Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Borçlu Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 178)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirketin yurt dışına konfeksiyon ürünleri ihraç ettiğini, tüm müşterilerinin ve alacaklarının yurt dışında olduğunu, özellikle 2019 yılında başlayan ekonomik kriz nedeni ile ihracat potansiyelinin düştüğünü, alacaklarını tahsil edemediğini, bu nedenle tedarikçilerine ve çalışanlarına ödeme yapmakta sorunlar yaşadığını, vergi borçları ile SKG borçlarını ise yapılandırmadan faydalanarak ödediğini, müvekkili aleyhine devam eden bir çok alacak talebi ve mahkeme ilamının mevcut olduğunu, müvekkili şirketin mevcut mal varlığının borçlarını karşılamadığını ileri sürerek, İİK 178 maddesi gereğince iflas taleplerinin kabulüne, iflas kararı ile birlikte tasfiyenin basit tasfiye olarak yürütülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İİK 166/2 maddesine göre İflas davası açıldığına ilişkin gerekli ilanlar yapılmış, ilana ilişkin gazete örnekleri dosya arasına alınmıştır.
Davaya katılma talebinde bulunanların katılma dilekçeleri incelenmiş, katılma talepleri kabul edilmiştir.
İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğünün sicil kayıtlarının incelenmesinden, davacı … Konfeksiyon Ürünleri Tekstil İthalat İhracat San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin Merkez … sicilinde kayıtlı olduğu, adresinin … olup, şirketin tek hissedarının … Konf. Ve Teks. Malz. İhr. İth. San. Ve Tic. Ltd. Şti. olduğu, şirket temsilcisinin … olduğu anlaşılmıştır.
Tensip ara kararı ile davacı şirketin tüm alacaklılarının ve alacak miktarlarının tek tek bildirilmesi konusunda kesin mehil verilmiş, davacı vekilince … tarihli dilekçe ile alacaklılar ve alacak miktarları bildirilmiştir. Davacı tarafça iflas avansı ve gider avansı yatırılmıştır.
Davacı şirketin vergi dairesinden borcu olup olmadığı sorulmuş, kurumlar vergisi beyannameleri celp olunmuş, sosyal sigortalar kurumundan borcu olup olmadığı sorulmuştur.
Davacı şirket adına kayıtlı gayrimenkul ve araç bulunmadığı belirlenmiştir.
Davacı taraftan şirketin ticari defter ve belgelerinin sunulması veya bildirilmesi istenmiş, davacı vekilince … tarihli dilekçe ile davacı şirketin ticari defterlerinin bulunduğu muhasebeciler bildirilmiştir. Bildirilen muhasebecilere şirketin ticari defterlerinin bilirkişi tarafından incelenmek üzere tayin edilen inceleme gününde hazır edilmesi bakımından ihtar tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi … … tarihli raporunda davacı şirketin ticari defterlerine ulaşılamadığını, ancak 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ekinde bulunan mali tabloları ve 2019 yılı kayıtlarının devam ettirildiğinde dair hazırlamış detay mizan üzerinden oluşturulmuş mali tabloları incelenerek, rapor hazırlandığını, davacı vekilinin … tarihli dilekçesinde stoklarının bulunmadığı, maddi duran varlıklarının olmadığı, ticari alacaklarının tahsili mümkün olmadığı yönünde beyanda bulunduğu görüldüğünden, reel bilanço hazırlanırken bu beyanın dikkate alındığı, bunun yanında borca batık bilançosunda yer almayan hesapların bilançodan tenzil edildiğini, buna göre şirketin 2018 yılı rayiç değerlere göre öz varlığının -6.058.563,28-TL, 2019 yılı rayiç bilançoya göre öz varlığının -5.159.604,94-TL olup, borca batık olduğunu ortaya koymuştur.
Davacı vekili … tarihli dilekçesinde şirket kayıtlarındaki maddi duran varlıklar içinde makine, teçhizat, demirbaş olduğu görülse de reel durumda bunların şirkette mevcut olmayıp, bazılarının zayi olduğunu, kaybolduğunu, aynı şekilde stoklardaki bir miktar ham madde ve yarı mamul olduğu görülmüş olsa da bunların bir kısmının imalatta kullanıldığını, bir kısmının zayi olduğunu, şirket alacaklarının tamamının yurt dışındaki müşterilerde olduğu için şüpheli alacak olarak değerlendirilmiş, bu alacakların tahsilinin olmadığını bildirmiştir.
Şirinyer Vergi Dairesi Müdürlüğünün cevabı yazısında, davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarına ait kurumlar vergisi beyannamelerinin beyan edilmediğini bildirmiştir.
Davacı vekiline … tarihli duruşmada davacı şirket defterlerinde mevcut maddi duran varlıklar, makine, teçhizat, demirbaş, ham madde ve yarı mamullerin nerede olduğu, zayi olmuş ise buna ilişkin belgeleri sunmak üzere şirket ticari defter ve kayıtlarını mahkememize sunmak üzere 2 haftalık kesin süre verilmiştir. Davacı vekili, defterde kayıtlı makine ve demirbaşlar ile ilgili daha önceki beyanlarını tekrar ettiklerini, şirket merkezi olarak görünen adresin kiralayan tarafından tahliye edildiğini, makine ve teçhizatların nerede ve ne durumda olduğunun bilinmediğini, stok, ham madde ve yarı mamullerin sonraki yıllarda üretimde kullanıldığını bildirmiştir.
Bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Bilirkişi sunduğu … tarihli ek raporunda davacı şirketin ticari defterlerinin bulunmaması nedeni ile vergi dairesinden gönderilen 2018 yılı kurumlar vergisi ekinde bulunan 2018 yılı bilançosu üzerinden icra müdürlüklerinden gönderilen güncel borç tutarları dikkate alınarak borca batıklık bilançosu hazırlanması yoluna gidildiğini, şirketin 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesinde yer almayan 2018-2019 yıllarında oluşan borçlara ilişkin, firma ile yapılan yazışmalar sonucu elde edilen cari hesap ekstresi ve dayanak belgelerin dikkate alındığını, icra dairelerinden bildirilen borç tutarlarının 3.012.607,25-TL olduğunu, 2019-2020 yıllarında oluşan borçlu bulunan firmalar ile yapılan yazışmalar sonucu dayanak belgeler de incelenmek sureti ile tespit edilen ve dayanak belgeleri dosya kapsamına eklenen borç tutarının 3.532.437,05-TL olduğunu, böylece toplam borcun 6.550.044,30-TL olduğunu, şirketin reel bilançoya göre aktif toplamının 7.180.285,52-TL, kısa ve uzun vadeli yabancı kaynaklar toplamının 9.384.308,90-TL olduğunun öz kaynaklarının -2.204.023,38-TL olduğunu ve borca batık olduğunu bildirmiştir.
Mahkememizin … tarihli celsesinde 1 nolu ara kararı ile; dosyaya sunulan bilirkişi raporu 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesindeki veriler dikkate alınarak davacı tarafça sunulan alacaklılar listesi gözönünde bulundurularak düzenlendiği, bu kurumlar vergisi beyannamesindeki stoklar ve demirbaşların davacı tarafça izahında stokların mal üretiminde kullandığı ve satıldığının bildirildiği, elbette bu mal üretim ve satımından şirketin satış bedeli ve kar elde ettiği, bu tutarların 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi içerisinde yer almadığı gibi kurumlar vergisi beyannamesinde tespit edilen demirbaşların ise kabul edilemeyen bir şekilde izah edilmeye çalışıldığı, bu durum karşısında düzenlenen borca batıklık bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte olmadığı, şirketin ticari defterlerinin ibrazının ve incelenmesinin zorunluluk arzettiği, esasen davacı tarafın bu ticari defterleri saklamak ve sunmak zorundu olduğu, mali müşavirlerin ücretlerin ödenmediğinden bahisle defterlerin sunulmadığı şeklindeki beyanın kabul edilebilir olmadığı zira dosyaya sunulan mali müşavir dilekçesinde defterlerin kendisinde olmadığı hususları dikkate alınarak, davacı vekiline, davacı şirketin tüm ticari defterlerini sunmak üzere 1 aylık kesin süre verilmesine, 1 aylık kesin süre içerisinde ticari defterlerin ibraz edilmemesi halinde bir daha ibraz edilmeyeceğinin kabul edilerek değerlendirme yapılacağının ihtar edildiği, davacı vekilince şirketin ticari defterlerinin sunulmadığı anlaşılmıştır.
Davamız, İİK 179 maddesinde ortaya konulan borca batıklık sebebine dayalı doğrudan iflas davasıdır.
Davacı şirketin borca batık olduğu iddia edilmiş ise de, davacı şirketin ticari defterleri sunulmamış, Vergi dairesinden celp olunan ve en son beyan edilen 2018 yılı kurumlar vergisi beyannamesi ile davacı şirketin 2019 ve 2020 yıllarında oluşan davacı tarafça bildirilen borç dökümleri dikkate alınarak, bilirkişi hesaplama yapmıştır. Davacı vekili 2019 ve 2020 yıllarında şirketin üretim yaptığını, sattığını bildirdiğine göre bu nedenle kar elde etmiş olmalıdır. 2018 Kurumlar Vergisi Beyannamesindeki borç ve aktif durumunun değişmiş olması kuvvetle muhtemeldir. Mevcut veriler ile elde edilen borca batıklık hesaplamasının gerçek durumu yansıtmadığı ve hükme esas alınamayacağı kanaati oluşmuştur. Davacı taraf tutmak ve saklamakla yükümlü olduğu ticari defterleri mahkeme incelemesine temin ve ibraz etmemekte, haklı bir nedenin varlığını ispatlayamamıştır. Vergi Dairesine sunulan 2018 yılı bilançosunda mevcut demirbaş, stokların ve ham maddelerin nerede olduğunu, kabul edilebilir ve inandırıcı bir şekilde açıklamamıştır. Dolayısı ile güncel olarak İİK 178 maddesi gereği davacının borç ödemede aciz hali ve İİK 179 maddesi uyarınca borca batıklık hali ispatlanamadığından, şartları oluşmayanp iflas davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 179,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30-TL harcın mahsubu ile bakiye 120,60-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davanın niteliği gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, oybirliği ile verilen karar davacı vekili ile hazır olan müdahiller vekilinin yüzüne karşı, diğer müdahillerin yokluğunda tebliğden itibaren 10 günlük süre içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. …
Başkan
Üye
Üye
Katip