Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/500 E. 2022/808 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/500 Esas
KARAR NO : 2022/808

DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 26/07/2021
KARAR TARİHİ : 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; … Tüketim Malları Mob. İnş. Nakl. Gıda İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd Şti ile ……. Mobilya İnş. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, …..Mobilya İnş. Taah. Ve Tic. Ltd. Şti’nin; masa, sandalye vb. ürünleri …Dayanıklı Tüketim Malları Mob. İnş. Nakl. Gıda İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd Şti’nin siparişleri doğrultusunda üretmeyi ve teslim etmeyi; …Dayanıklı Tüketim Malları Mob. İnş. Nakl. Gıda İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd Şti’nin de karşılığında ödeme yapmayı kabul ettiği, bu ticari ilişki kapsamında …Dayanıklı Tüketim Malları Mob. İnş. Nakl. Gıda İth. İhr. San. Ve Tic. Ltd Şti’nin Vakıfbank, Bozyaka Şubesi, ….. seri no.lu 31.07.2021 vadeli, 30.000-TL tutarlı, Vakıfbank, Bozyaka Şubesi, …. seri no.lu 31.08.2021 vadeli, 30.000-TL tutarlı ve Vakıf Katılım, Adana Şubesi, …. seri no.lu 04.09.2021 vadeli, 25.000-TL tutarlı çekleri bağlantı çeki olarak (ürünlere ilişkin sipariş verilmeden ve ürünler teslim edilmeden önce) verdiği, davalı ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki gereğince müvekkili şirketin üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiği, davalı tarafın ise ürünleri geç, hasarlı ve eksik teslim etmeye başladığı için ticari ilişkilerinin sona erdiği, ancak müvekkili şirketin önceden yapmış olduğu ödemeler karşılığında çeklerin davalı yanda kaldığı, yukarıda dökümü yapılan çekler için müvekkili şirketin davalı yana herhangi bir borcunun bulunmadığı, halihazırda taraflar arasındaki ticari ilişkinin sona erdirilmesi kararı alındığı, son durumda müvekkili şirketin davalı şirketten 72.013,35 TL alacaklı durumda olduğu, dava konusu haksız durum sebebiyle, müvekkilinin telafisi imkansız (çeklerin karşılıksız olarak yazılması gibi) maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan; davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve olası bir icra takibi neticesinde müvekkilinin uğrayacağı muhtemel zararların engellenmesi için ihtiyat-i tedbir kararı verilmesinin ve dava konusu çeklerin iptaline karar verilmesinin, davalı tarafa müvekkili tarafından ödenen 85.000,00 TL’nin taraflarına istirdat yoluyla iadesinin talep edildiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davaya konu sözleşme sebebiyle her türlü tazminat ve fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, davanın kabulüne, davalı şirketçe yükümlülüklerinin kasten ve hiçbir surette yerine getirilmemiş olması sebebiyle, davacı müvekkilinin davalı şirket lehine keşide/ciro ettiği çeklerin karşılığında davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, yukarıda belirtilen dava konusu farklı tarihli 3 adet çekin iptaline, dava konusu çekin tahsili halinde, müvekkili şirketin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senedin, teminatsız veya Mahkemece uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve iş bu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek Mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konu çeklerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesinin talep edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesinin davalı yana usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı, dilekçelerin teatisi aşamasının usulüne uygun tamamlandığı ve taraf teşkilinin sağlandığı anlaşılmış bu kapsamda tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Davalı yanca dava dilekçesinin tebliğine rağmen cevap verilmemekle iş bu davanın davalı yanca inkar çerçevesinde savunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre yapılan inceleme neticesinde davalının iş bu davayı inkar çerçevesinde savunduğu göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın; dosya tarafları arasında davalının davacı tarafça masa, sandalye vb ürünlerin siparişine yönelik üretim ve teslim şeklinde eser sözleşmesinden kaynaklı ticari bir ilişki bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davaya konu edilen toplam 85.000,00 TL’lik çeklerin davacı tarafça davalıya verilip verilmediği, verilmiş ise ödeme amaçlı mı yoksa bağlantı çeki olarak mı verildiği, davalı tarafın ilişkinin bulunduğunun anlaşılması halinde yükümlülüğünün gereği gibi yerine getirilip getirilmediği, bu kapsamda davacının davalıdan çeklerin istirdatına yönelik talepte haklı olup olmadığının tespit ve değerlendirilmesine esas açılan menfi tespit davası olduğu anlaşılmıştır.
Tahkikat aşamasında çeklerin akıbeti ile geç, hasarlı ve eksik teslimden kaynaklı herhangi bir tespit yaptırılıp yaptırılmadığının sorulması üzerine davcı vekili tarafından çeklerin banka kanalı ile ödendiği ve ancak herhangi bir tespit davasının olmadığının belirtildiği görülmüş bu kapsamda Mahkememizce Vakıfbank Bozyaka Şubesi ile Vakıf Katılım Adana Şubesine yazılan müzekkerelere verilen cevabi yazılar dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce bankaya yazılan müzekkere cevaplarının dosya kapsamı ile birlikte incelenmesi neticesinde uyuşmazlığa konu çekin bağlantı çeki olup olmadığına dair ispat kapsamında değerlendirme yapılabilmesi için davacı yandan dava dilekçesinde dayanılan deliller arasında yemin delili olduğu görülmekle yeniden yemin deliline dayanılıp dayanılmadığı, dayanılmakta ise de usul işleminin yapılmasına dair verilen kesin süre içerisinde istemin davacı yanca ikmal edilmediği anlaşılmıştır.
Tahkikat aşamasında 24/05/2022 tarihli duruşmaya her ne kadar davacı vekilince mazeret dilekçesi sunulmuş ise de dayanak belgenin mazeret dilekçesi ekine eklenmediği anlaşılarak mazeretin reddine karar verildiği, bu kapsamda taraflarca takip edilmeyen davanın yasal süresi içerisinde yenilenmesi şartıyla dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmekle birlikte davacı vekili tarafından 26/05/2022 tarihli dilekçe ile 1 aylık harçsız yenileme süresi içerisinde dosyanın yeniden işleme konulmasına yönelik talepte bulunulduğu, bunun üzerine Mahkememizce 27/05/2022 tarihli yenileme tensip tutanağı düzenlenmekle birlikte yeni duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmesi yönünden tensip ile birlikte ara karar kurulmuş ise de ara karar gereğinin yerine getirilemediği ve ancak yenileme tensip tutanağı ile belirlenen 27/09/2022 tarihli 5 nolu celseye davacı vekilince yeniden mazeret dilekçesi sunulduğu anlaşılmakla gider avansın eksikliğinin bulunduğunun tespitine yönelik ve tamamlanmaması halinde akıbete yönelik kurulan ara karar kapsamında davacı vekiline mazeretini son kez kabulüne dair ihtaratı içerir davetiyenin tebliği ile duruşmanın 25/10/2022 tarihine bırakılmasına karar verildiği, duruşma tutanağının davacı vekiline usulüne uygun olarak 02/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği ve ancak belirlenen duruşmaya davacı vekilince yeniden mazeret sunulmuş ise de mazeretin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Dava basit yargılamaya tabi dava ve işlerdendir. Bu basit yargılama usulü 6100 sayılı HMK’nın 316 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş 320/4 maddesine ise işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın yenilenmesinden sonra yeniden takipsiz bırakılırsa davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği yönünde düzenlemenin bulunduğu görülmüştür.
Yukarıdaki yasal mevzuatın dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilmesi neticesinde davanın 24/05/2022 tarihinde işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ise de süresinde yenilendiği, yeni duruşma gün ve saatinin davacı vekiline tebliğ edildiği, belirlenen gün ve saate ilişkin yeniden sunulan mazeretin son kez kabulüne karar verildiği ve belirlenen 25/10/2022 tarihli duruşmaya mazeret dilekçesi sunulmuş ise de davacı vekilinin mazeretinin reddine karar verildiği davalı yancada davanın takip edilmediği göz önüne alındığında davanın daha evvelden takipsiz bırakılıp yenilenmesi ile birlikte yeniden belirlenen 25/10/2022 tarihinde takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla davanın 6100 sayılı HMK’nın 320/4 hükmü gereği açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Dosyada yukarıda belirtildiği şekilde açılmamış sayılmasına karar verildiği hususu göz önüne alındığında yargılama gideri açısından dava tarihi itibariyle haklılık durumu tespiti önem taşıyacaktır. Bu kapsamda yapılan inceleme neticesinde her ne kadar davacı tarafça davaya konu çeklerin davalının yükümlülüklerini kasten ve hiçbir surette yerine getirmemiş olması sebebi ile bağlantı çeki iddiasına dayalı olarak çekler yönünden borçlu olmadığına dair menfi tespit talebinde bulunmakla birlikte davanın sonradan istirdat davasına döndüğü anlaşılsa bile bağlantı çeki yönünden ispatın Mahkememiz davacısında olduğu, davacı tarafa yöneltilen soru üzerine geç, hasarlı ve eksik teslime yönelik herhangi bir delil tespitinin yaptırılmadığının belirtildiği ve ayrıca yemin delilinin hatırlatılmasına ve davacı yanca bu delile dayanıldığının belirtilmesine rağmen yemine ilişkin usulü işlemlerin yapılmadığı anlaşılmakla davacının yemin delilinden vazgeçmiş sayıldığı göz önüne alındığında dava tarihi itibari ile ispatın davacı tarafça yerine getirilmesine yönelik haklılık durumuna kanaat getirilemediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın 6100 sayılı HMK’nın 320/4 maddesi gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 80,70 TL harcın evvelce alınan 1.451,59 TL peşin harçtan mahsubu ile hazineye irat kaydına, fazladan alınan 1.370,89 TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde DAVACIYA İADESİNE,
3- Davacı tarafından yatırılan başvuru harcı ile yukarıda mahsubuna karar verilen peşin harçtan oluşan tutar ile yatırılan gider avansından kullanılan 240,95 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan 9,05 TL avansın 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5. maddesi uyarınca DAVACIYA İADESİNE,
4- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu Duygu Eraslan’a ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
5- Dair yoklukta gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Katip …
e-imza
¸

Hakim …
e-imza