Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/495 E. 2022/427 K. 27.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/495 Esas
KARAR NO : 2022/427

DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 16/07/2021
KARAR TARİHİ : 27/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinin incelenmesinde; müvekkilinin, ikamet ettiği evinin hemen önündeki sokakta karşıdan karşıya geçmek istediği esnada, sürücü …’nun ise sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla seyir hâlindeyken, yan yola katılmak istediği sırada aracın ön kısımlarıyla, karşıdan karşıya geçmekte olan yaya müvekkili …’a asli ve tam kusurlu bir şekilde çarptığı ve müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığı, hemen ambulansla Ege Üniversitesi Hastanesi’ne kaldırıldığı, yapılan tetkikler sonucunda vücudunun ve omurgasının birçok yerinde kırıklar olduğunun görüldüğü, alınan ilk raporda lomber omurga ve pelvis kırığı tespit edildiği, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … Sigorta A.Ş. firması tarafından … acente, … poliçe numarası ile sigortalı olduğu, müvekkilinin zararının hâlen daha katlanarak artmaya devam ettiği, müvekkilinin omurga kemikleri kırıldığı için bel desteğiyle, yatalak ve yardıma muhtaç bir şekilde yaşamaya devam ettiği, müvekkili için Ege Üniversitesi’nden alınan Engelli Sağlık Kurulu raporunda “Omurga Kırığı Sekeli” teşhisi konularak maluliyet oranının %15 olarak hesaplandığı, müvekkiline kaza sonrasında eşinin bakmak zorunda kaldığı, yatalak kaldığı dönemlerde çalışamadığı ve kazanç kaybı da yaşadığı, bakıma muhtaç engelli oğluna da bu süreçte bakamadığı, çalışma gücü ve efor kaybının da bulunduğu, müvekkilinin her ne kadar kaza öncesinde çalıştığı bir işi bulunmamakta ise de Yargıtay’ın da yerleşik içtihatlarında kabul edildiği üzere böyle bir durumda çalışma gücü kaybına ilişkin zararların yasal asgari ücretler üzerinden hesaplanması gerektiği, bu zarar hesaplanması sırasında esas alınan asgari ücretin, bir çalışmanın karşılığı değil ekonomik bir değer taşıyan yaşamsal faaliyetlerin sürdürülmesinin karşılığı olduğu, belirtilerek açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkilinin maluliyeti nedeni ile doğmuş ve doğacak olan iş gücü ve kazanç kaybı için belirli hale geldiğinde arttırılmak üzere şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edilmiştir.
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan cevap dilekçesinin incelenmesinde; KTK 97 uyarınca Sigorta Şirketine kanunda belirtilen evraklar ile müracaat edilmediği, davacı tarafından müvekkili şirkete hasar başvurusu yapıldığı, ancak müvekkili şirketçe talep edilen eksik evrakların tamamlanmadığı, işbu nedenle KTK 97 kapsamında şirkete başvuru yapmaması nedeniyle davanın HMK 114-115 maddeleri gereği dava şartı noksanlığından usulden reddi gerekmektedir. 04.03.2020 tarihinde kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 22.04.2019-22.04.2020 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, işbu poliçe kapsamında şahıs başına maddi tazminat limitinin 360.000 TL ile sınırlı olduğu, müvekkili sigortacı şirketin, üçüncü kişilerin uğramış olduğu zararlardan, sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlerle ve işletenin veya işletenin eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu tutulabileceği, kusur durumunun tespitinin gerektiği, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin meydana gelen zarardan sorumluluğunun ancak sigortalının kusuru kadar olduğu, bahse konu kazaya karışan tarafların kusur oranlarına ilişkin resmi bir kusur raporu alınmadığı, dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesi gerektiği, davacının maluliyetinin tespiti için ATK tarafından muayene edilerek uygun yönetmelik çerçevesince rapor düzenlenmesi gerektiği, davacının maluliyetinin 04.03.2020 tarihli kaza neticesinde oluştuğuna dair uygun yönetmelik gereğince alınmış maluliyet raporlarının bulunmadığı, işbu nedenle davacının ATK tarafından muayene edilerek davaya konu kaza sonucu meydana gelen yaralanmanın maluliyet üzerindeki etkisinin belirtilmek suretiyle sürekli sakatlık kurul raporu alınmasının talep edildiği, mevzuata uygun olarak rapor hazırlanması için davacının sadece trafik kazası nedeniyle oluşan özür oranının tespiti amacıyla Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesine sevkini bu mümkün olmadığı takdirde ise rapor vermeye yetkili tam teşekküllü devlet ve ya Üniversite Eğitim Araştırma hastanesinden mevcut evrak üzerinden değil de kazazedenin bizzat muayene raporu alınmasının gerektiği, aynı zamanda maluliyet zararının hesaplanabilmesi için, öncelikle kazazedelerin kaza ile maluliyetleri arasında uygun illiyet bağının bulunup bulunmadığı ve kaza sebebiyle maluliyetlerinin oluşup oluşmadığının raporda belirtilmesinin gerektiği, illiyet bağı tespit edilmeyen ve kişilerin daha önce de mevcut olabilecek maluliyeti de söz konusu olabileceğinden bu durumun netleşmesinin gerektiği, geçici iş göremezlik tazminatının poliçe teminatı kapsamında olmadığı, haksız fiil sebebiyle meydana gelen maddi zararın tazmini sebebiyle açılan davalarda avans faizi istenmesinin hatalı olduğu, öncelikle müvekkilinin sorumlu tutulamayacağı bir tazminatın faizi ile birlikte istenmesinin açıkça kötü niyetli olduğu, işbu nedenle haksız ve mesnedsiz olarak açılan davanın reddinin gerektiği, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiği, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, somut uyuşmazlıkta davacının kazadan sonra müvekkiline usulüne uygun olarak başvuruda bulunmadığı, müvekkilinin temerrüde düşmediği, işbu nedenle tazminata hükmedilmesi durumunda dava tarihinden itibaren faiz işletilmesi yoluna gidilmesi gerektiği belirtilerek açıklanan nedenlerle davanın usulden reddine, aksi kanaat halinde davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesinin talep edilmiştir.
Dilekçelerin teatisi aşaması usulüne uygun tamamlanmakla taraf teşkili sağlanmış ve yine usulüne uygun olarak tahkikat aşamasına geçilmiştir.
DELİLLER:
Trafik tescil şube müdürlüğü, davalı sigorta şirketi, Ege Ünv. Tıp Fakültesi, ilgili kolluğa yazılan müzekkere cevabı ile davacı asilin maluliyetine yönelik EGE ATK raporu, kusur incelenmesine yönelik 13/04/2022 havale tarihli rapor ve davadan feragate yönelik davacı ve davalı vekil beyanları dosyamız arasındadır.
Mahkememizce davacı asilin maluliyetinin tespit ve değerlendirilmesi yönünde 09/11/2021 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği EGE ATK tarafından hazırlanan 21/01/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara usulüne uygun olarak tebliğ işleminin yapıldığı, raporun incelenmesinde özetle; şahısta kazadan kaynaklı sürekli maluliyet durumunun oluştuğu ve oranın % 15,3 olarak tıbbi iyileşme süresinin ise olay tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği hususunda mütalaanın belirtildiği, davacı vekili tarafından rapora karşı beyan dilekçesinin davalı vekilince rapora karşı itiraz dilekçesinin sunulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce kusur tespiti yönünde 07/04/2022 tarihli duruşmada verilen ara karar gereği hazırlanan 13/04/2022 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, taraflara raporun tebliğ edildiği raporun incelenmesinde özetle; davacı asilin herhangi bir kural ihlalinde bulunmadığı, …’nun ise kazanın oluşumuna etken olduğunun belirtildiği, davalı vekilince 30/04/2022 tarihli dilekçe ile rapora itiraz edildiği ve ancak davacı tarafça itiraz yahut beyanda bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili tarafından davadan feragat edildiğine yönelik 26/05/2022 tarihli beyan dilekçesinin sunulduğu, yapılan kontrolünde yazılı beyanda bulunan vekilin davadan feragate yetkili olduğu, davalı vekili tarafından 26/05/2022 tarihli dilekçe ile davacının feragat sonucu yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığının belirtildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE;
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde dava dışı … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın İzmir ili Bayraklı ilçesi Manas Bulvarı’nı takiben Smryna Meydanı istikametinde seyir halinde iken yan yola katılmak istediği esnada aracın ön kısımları ile yaya halde karşıdan karşıya geçmekte olan davacı ile trafik kazasına karıştığı, bu kaza neticesinde davacı asilin Ege Üniversitesi’ne kaldırıldığı ve burada tedavisinin yapıldığı, davalının adı geçen aracın kaza tarihini kapsar biçimde ZMMS sigortacı olduğu, dava tarihinden evvel sigorta şirketine KTK 97 uyarınca başvurunun yapıldığı konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında uyuşmazlığın kazaya karışan şahısların kusur durumlarının tespiti, söz konusu kaza neticesinde davacı asilin sürekli maluliyete uğrayıp uğramadığı, uğramış ise sürekli maluliyet oranının tespiti ile bu orana karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi ve belirlenecek tutardan davalı tarafın sorumlu olup olmadığı, yine söz konusu kaza neticesinde davacı asilin maluliyetten kaynaklı kazanç kaybına uğrayıp uğramadığı, uğramış ise kazanç kaybına karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi ve belirlenecek tutardan davalı tarafın sorumlu olup olmadığı hususlara yönelik yapılacak inceleme neticesi varılacak kanaate esas sürekli iş göremezlikten ve kazanç kaybından kaynaklı açılan maddi tazminat davası olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar Mahkememizce maluliyet raporu alınmış bu rapora karşı yapılan itirazların yerinde olmadığına dair kanaat kapsamında dosya kusur bilirkişisine tevdi edilmiş kusura yönelik davalı yanca itirazda bulunulmuş ve itiraz konusunda herhangi bir değerlendirme yapılmadan davacı vekili tarafından davadan feragat edildiği ve bu hususta davalı yanca beyanda bulunulduğu göz önüne alınarak kusur yönünde herhangi bir değerlendirme yapılmadan doğrudan feragat kapsamında dosyanın değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Tahkikatın devamı sırasında davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan 26/05/2022 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiklerinin bildirildiği, davalı yanca feragate yönelik yukarıda belirtilen şekilde dilekçe verilerek yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığının belirtildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi davaya son veren taraf usul işlemleri feragat, kabul ve sulh olmak üzere üçe ayrılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati gerekmemesine rağmen sulhun hüküm ifade edebilmesi için karşı tarafın muvafakati şarttır. Bunlardan sadece feragat her türlü davada yapılabilmesine rağmen kabul ve sulh üzerinde serbestçe tasarruf edilebilen davalarda mümkündür. Ancak söz konusu üç usulü işlem de hüküm kesinleşene kadar her zaman yapılabilmektedir. Bir davada yapılan feragat beyanının en önemli sonucu hak veya alacak talebinden ileriye etkili olarak ve bir daha talep edilmemek üzere vazgeçilmesidir. Çünkü feragat edilen bir talep ileride yeniden ileri sürülecek olursa kesin hüküm itirazı ile karşılaşılma durumu ortaya çıkabilecektir. Dolayısı ile yapılan feragat beyanının çelişkiye yer bırakmayacak şekilde kayıtsız ve şartsız yapılması gerekmektedir.
Yapılan bu açıklamadan sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; feragatin davacı vekili tarafından yapıldığı vekilin vekaletnamesinde feragate yetkili olduğu, feragatin süresinde yapıldığı, söz konusu uyuşmazlığın tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklardan olduğu ve ayrıca feragatin kayıtsız ve şartsız yapıldığı tespit edilmiştir. Bu nedenle 6100 Sayılı HMK’ nın 309. ve devamı maddelerinde, feragatin, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, feragatin tek taraflı taraf beyan olduğu, davayı bitiren taraf işlemlerinden olduğu ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurduğu belirtildiğinden bu haliyle dava dosyamız açısından yapılan feragat beyanı karşısında, feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ayrıca her ne kadar davacı vekilince herhangi bir sebep bildirilmeksizin davadan feragat edilmiş ve bu kapsamda yargılama gideri ve vekalet ücretinden davacının sorumlu olması gerektiği anlaşılmış ise de davalı vekilince sunulan 26/05/2022 tarihli dilekçe ile vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi olmadığından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ile davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve ancak iş bu uyuşmazlık yönünden dava açmadan evvel arabuluculuk başvurusunda bulunulduğu göz önüne alınarak davacı vekilince yapılan feragat beyanında esas yönünde bir husus belirtilmediğinden feragat beyanı göz önüne alındığında arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2- Karar tarihi itibarı ile alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, bu hususta tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan harçların ve gider avansından kullanılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına, arta kalan gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avansı tarifesinin 5.maddesi uyarınca davacı tarafa İADESİNE,
4- Davalı taraf her ne kadar kendisini vekille temsil ettirmiş ise de sunulu beyan göz önüne alınarak davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Dava açmadan evvel dava şartı kapsamında başvurunun yapıldığı sabit olduğundan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Hazine tarafından ilgili arabulucu …’ya ödenmesi halinde, bu ücretin 6831 sayılı Kanun kapsamında DAVACIDAN TAHSİLİ İLE HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bu hususta Hazineye müzekkere yazılmasına,
6- Dair tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır