Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/455 E. 2022/772 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/455 Esas
KARAR NO : 2022/772

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesinde özetle; 16/04/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı olan …/… plaka sayılı aracın yaya halinde bulunan müvekkiline çarpması sonucu ağır yaralı trafik kazası meyana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde davalı sigorta şirketine sigortalı bulunan araç sürücüsünün tam ve asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonrasında yaralanan müvekkilinin farklı hastanelerde tedavilerinin yapıldığını, bu nedenle fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 1.000,00-TL geçici iş göremezlik, 1.000,00-TL de kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00-TL maddi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden kusuru oranında tahsil edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 13/12/2017 tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından Mahkememizin …/… esas sayılı dosyasına sunulan cevap dilekçesi ile özetle; öncelikle geçici iş göremezlik talebinin tedavi giderleri kapsamında sayılacağından tedavi giderlerinin SGK sorumluluğunda bulunduğunu ve bu yönden davanın reddine karar verilmesini ayrıca daimi iş göremezlik hususunda da müvekkil sigorta şirketinin sigortalısının kusur oranında ve sigorta poliçesinde belirtilen azami limitler ile sorumluluğunun bulunduğunu bu nedenle dosyanın kusur tespitinin ve maluliyet oranının tespitinin yapılması için Adli Tıp Kurumuna sevk edilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkememizce …/… esas sayılı dosyası üzerinden yapılan inceleme neticesinde 10/05/2018 tarihli, …/… karar sayılı ilam ile davanın CMK 253/19 maddesi gereğince reddine dair verilen hükme yönelik yapılan istinaf başvurusu üzerine İzmir BAM 11. HD’nin 28/06/2021 tarihli, …/… Esas ve …/… Karar sayılı ilam ile Mahkememiz kararının kaldırıldığı ve tevzi üzerine yukarıda belirtilen esasına kaydedildiği görülmüştür.
DELİLLER:
Davacı yanın tedavi gördüğü hastanelere yazılan müzekkerelere, Tosya ASCM’ye yazılan müzekkerelere cevap verildiği, kaldırma ilamı öncesi maluliyete yönelik EGE ATK’dan alınan rapor, aktüer bilirkişisi tarafından sunulan rapor, kaldırma ilamı sonrası kusura yönelik alınan rapor, aktüer kök ve ek raporu ve davacı vekilince sunulan değer artırım dilekçesi dosyamız arasındadır.
Kusura yönelik dosyanın tevdisi üzerine adli trafik bilirkişisi … tarafından hazırlanan 03/11/2021 tarihli raporun dosyaya sunulduğu, incelenmesinde kazaya karışan …/… plakalı kamyonet sürücüsü …’un yer çizgilerine uymayıp kazadan kaçınmamak için davranışlar sergilemeyerek şeridinden çıktığı, yaya haldeki …’ın ise atfı kabil bir kural ihlalinde bulunmadığının belirtildiği, raporun taraflara usulüne uygun tebliği üzerine taraflarca rapora beyan yahut itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Dosyada maluliyete yönelik EGE ATK tarafından hazırlanan … tarihli raporun bulunduğu, taraflara usulüne uygun tebliğ edilen raporun incelenmesinde; 16/04/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan inceleme neticesinde öncelikle şahsın 6 ay süre ile psikiyatri kliniğinde düzenli muayenesinin yapılması ve ayrıca nörolojik yönden de değerlendirme yapılmasına dair ön raporun sunulması üzerine davacı vekilince psikiyatrik yönden şikayetten feragat edilmesi üzerine diğer eksiklik tamamlanmak kaydı ile yani EGE ATK tarafından nörolojik değerlendirme de yapılmak sureti ile hazırlanan … tarihli raporda davacının olay tarihindeki yaşına göre sürekli iş göremezlik oranın % 27 bugünkü yaşına göre ise % 27,2 olarak belirlendiği ayrıca iyileşme süresinin de 18 ay olarak kabulüne yönelik mütalaada bulunulduğu, taraflarca rapora beyan yahut itirazda bulunulmadığı görülmüştür.
Mahkememizce gerek istinaf ilamı öncesi gerekse istinaf ilamı sonrası olmak üzere aktüer hesaplamasına dair birden fazla rapor alındığı, taraflara tebliğ edilen raporların incelenmesinde; kaldırma ilamı öncesinde kusura dair herhangi bir rapor alınmadığı da göz önüne alınarak 09/10/2017 tarihli rapor ve bu raporun eki olarak hazırlanan 22/02/2018 tarihli ek raporun PMF hesap tablosu kullanılmak sureti ile hazırlandığı, kaldırma ilamı sonrasında ise Mahkememizce kurulan ara karar kapsamında yine önceki rapor sunan bilirkişi tarafından TRH 2010 tablosu kullanılmak sureti ile % 10 eksiltim % 10 artırım yöntemine göre önce 01/02/2022 tarihli raporun sunulduğu, davalı yan yönünden 50.000,00 TL’lik ödemenin hesaba katılmaması üzerine yeniden tevdi üzerine 08/04/2022 tarihli ödemeye ilişkin yeniden rapor sunulduğu, kaldırma ilamı sonrası sunulan raporda davacının sürekli iş göremezlik oranına ilişkin tazminat tutarının 617.198,01 TL ve geçici iş göremezlik tazminat tutarının ise 20.735,32 TL olduğu, dolayısıyla davacının talep edebileceği geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminat tutarının 637.933,33 TL olarak belirtildiği, bahse konu 50.000,00 TL’ye ilişkin ödemelerin güncelleştirilmiş tutarı üzerinden hazırlanan 0/04/2022 tarihli raporda ise 50.000,00 TL’nin güncelleşmiş bedelinin 80.931,64 TL olduğu, bunun 637.933,33 TL’den düşülmesi ile davacının karşılanmamış 557.001,69 TL iş göremezlik tazminatının bulunduğunun bildirildiği, kaldırma ilamı sonrası dosyaya kazandırılan aktüer kök rapora yönelik davalı yanca itiraz dilekçesinin sunulduğu ek rapora karşı ise itiraz yahut beyanda bulunulmadığı görülmüştür.
Gerek kaldırma ilamı öncesinde davacı vekili tarafından sunulan 13/12/2017 tarihli dilekçe ile 1.000,00 TL’lik geçici iş göremezlik tazminatının 19.735,32 TL arttırılmak sureti ile 20.735,32 TL’ye, 1.000,00 TL’lik kalıcı iş göremezlik tazminatının ise artırılmak sureti ile 157.906,84 TL’ye arttırıldığına dair değer artırım dilekçesinin sunulduğu, kaldırma ilamı sonrasında aktüer bilirkişisinden alınan rapor sonrasında 30/06/2022 tarihli değer artırım dilekçesinin sunulduğu burada başlangıçta belirtilen 2.000,00 TL’lik artırılmak sureti ile 290.000,00 TL’ye yükseltildiğinin belirtildiği ancak daha sonra yine davcı vekili tarafından sunulan bila tarihli dilekçe ile 30/06/2022 tarihli talep artırım dilekçesine ek olarak geçici iş göremezlik tazminatının 20.737,32 TL’ye ıslah edildiği 30/06/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile beraber bu tutarın değerlendirilerek 310.737,32 TL’lik tazminatın ( geçici iş göremezliğin sağlık gideri teminatında olduğu belirtilerek) davalıdan tahsilinin talep edildiği, 18/10/2022 tarihli duruşmada ise sonradan sunulan bila tarihli ıslah dilekçesinin sehven gönderildiği, duruşmada davacı vekilince başlangıçta geçici iş göremezliğe yönelik belirtilen 1.000,00 TL’nin artırılması ile 20.735,32 TL ve geçici ve kalıcı iş göremezlik sebebi ile toplam 290.000,00 TL olarak dava değerinin belirtildiği görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Yapılan inceleme neticesinde 16/04/2015 tarihinde … tarafından sevk ve idare edilen …/… plakalı aracın yaya haldeki davacı asille çarpışması sonucu trafik kazasının meydana geldiği, davacı asilin çeşitli hastanelerde tedavi altına alındığı bu kaza ile alakalı Tosya ASCM’nin …/… esas sayılı dosya üzerinden kamu davasının açıldığı, davalı yanın … tarafından sevk ve idare edilen aracın kaza tarihi itibariyle ZMMS sigortacısı olduğu, davacı asil ile …’ın bahse konu ceza yargılaması sırasında 50.000,00 TL karşılığı anlaşması sebebi ile şikayetten vazgeçme sebebi ile davanın düşmesine karar verildiği konularında bir uyuşmazlık olmadığı tespit edilmiştir.
Yukarıdaki yapılan tespit göz önüne alındığında taraflar arası uyuşmazlığın kazaya karışan araçların kusur durumlarının tespiti bu kazadan kaynaklı davacının geçici ve kalıcı iş göremezliğe uğrayıp uğramadığı, uğradığının anlaşılması halinde oran ve süresinin tespiti ile bu oran ve süreye karşılık gelecek tazminat tutarının belirlenmesi, yapılan ödeme haricinde davacının karşılanmamış tazminat tutarının bulunup bulunmadığı, bulunması halinde davalının ne şekilde ve ne surette sorumlu olacağının değerlendirilmesine yönelik trafik kazasından kaynaklı açılan geçici ve kalıcı iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat davasıdır.
Uyuşmazlığın değerlendirmesine geçmeden evvel şu hususun belirtilmesinde fayda vardır; her ne kadar sigorta şirketi tarafından yapılan savunmada istem konusu edilen geçici iş göremezlik talebine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığı belirtilmekte ise de 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde ” Kaza nedeniyle mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamındadır. Sağlık giderleri teminatı Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olup ilgili teminat dolayısıyla sigorta şirketinin ve Güvence Hesabının sorumluluğu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 98. maddesi hükmü gereğince sona ermiştir.” ifadesi ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar, tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ve çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; bakıcı giderleri, çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) ve sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Dolayısı ile Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı sigorta şirketi vekilinin geçici iş göremezlik tazminatının müvekkilinden tahsil edilemeyeceği, talebin teminat dışı olduğuna yönelik itirazlarının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı yana ZMMS’li araç sürücüsü ve sahibi olan …’un davacı asille yapılan anlaşması gereği 5.500,00 TL huzurdaki anlaşmada peşin 44.500,00 TL ise bono karşılığı verildiği ve bu bononun davacı asil tarafından tahsil edildiği ve söz konusu ödemenin sürekli iş göremezliğe yönelik ödeme olduğu dosya kapsamından anlaşılmıştır.
Her ne kadar dosyaya kazandırılan kusura yönelik rapora itirazlarda bulunulmamış ise de adli trafik bilirkişisi tarafından sunulan raporun dosya kapsamı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi neticesinde 16/04/2015 günü Kastamonu ili, … ilçesi, …+… dava dışı … tarafından sevk ve idare edilen iki geliş iki gidişli yolda …/… plakalı kamyonetin seyri sırasında yaya halde yolun emniyet şeridi kısmında yürüyen davacı asile çarpması ile meydana gelen yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasında söz konusu yolun yanında ayrıca yaya yolu olarak ayrılan bir bölümün olmadığı, taşıt yolu kenarı ile şev başı veya hendek iç üst kenarı arasında kalan ve olağan olarak yayaların ve hayvanların kullanacağı ve zorunlu hallerde de araçların faydalanacağı bir kısımda davacının yürüdüğü esnada davalı tarafa ZMMS’li araç sürücüsü …’ın dikkatsiz ve tedbirsiz olarak şerit ihlali ile davacının yürüdüğü bu yola geçtiği bu şekilde geçişte … yönünden zorunlu bir durum olmadığı, çarpışma yerinden davacı asilin yaralanmakla hakkı bulunduğu görüşün açık olduğu ve davacıya arkadan çarpıldığı hususları göz önüne alındığında …’ın eyleminin 2918 sayılı yasanın 84,56,47 ve 52. Maddeleri ihlal ettiği, davacı yan yönünden ise kural ihlalinde bulunulmadığı gibi kazayı önlemek adına alınabilecek herhangi bir önlem olmadığı kanaati ile söz konusu kazada …’ın asli ve tam kusurlu olduğu davacı yanın ise herhangi bir kusurunun olmadığı kabul edilmiş, kusura yönelik düzenlenen raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya kazandırılan maluliyete ilişkin raporuna karşı itirazlarda bulunulmadığı, raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, raporun kaza tarih itibari ile uygulanması gereken yönetmelik kapsamında hazırlandığı, ön rapordaki nörolojik muayyenin doğrudan ATK tarafından yapıldığı, psikyatrik şikayetten vazgeçme nedeni ile bu hususa dair herhangi bir değerlendirme yapılmasına gerek olmadığı göz önüne alındığında EGE ATK tarafından maluliyete ilişkin sunulan raporun denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Dosyaya her ne kadar aktüer hesabına yönelik birden fazla rapor kazandırılmış ise de kaldırma ilamı öncesi kazandırılan raporların PMF hesap tablosuna göre hazırlandıkları ancak örnek nitelikte kabul edilen ve son dönemde istikrarlı haldeki Yargıtay kararlarında da vurgulandığı üzere kaldırma ilamı sonrası sunulan raporlardaki hesaplamanın TRH 2010 tablosu kullanılmak üzere ve % 10 artırım ve % 10 eksiltim yöntemine göre hazırlandığı, rapordaki hesaplamaların yerinde olduğu dolayısıyla kaldırma ilamı sonrası kazandırılan 01/02/2022 ve 50.000,00 TL’lik ödemeye yönelik kazandırılan 08/04/2022 tarihli ek raporun yeterli teknik incelemeyi içerdiği, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu kanaatine varılmıştır.
Mevcut dava dosyasına bozma öncesi davacı vekilince 06/03/2017 tarihli aktüer hesap raporu neticesinde 13/12/2017 tarihli HMK 107/2 maddesi gereği talebin arttırılmasına ilişkin dilekçe sunulduğu, bozma öncesi yapılan yargılamada verilen kararın yukarıdaki akıbet sonucu gereği Mahkememizin 2021/455 esasına kaydedilmekle birlikte yine davacı vekili tarafından 01/02/2022 tarihli aktüer raporu neticesi 30/06/2022 tarihli HMK 107/2 çerçevesinde talep artırım dilekçesinin sunulduğu, daha sonra bu talep artırım dilekçesinin ıslah edildiğine yönelik bila tarihli dilekçenin sunulduğu ve fakat 18/10/2022 tarihli duruşmada verilen davacı vekil sözlü beyanında ise bahse konu ıslah dilekçesinin sehven gönderildiğinin ve esasen talebin toplam 20.735,32 TL’lik geçici iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminat talebi ile birlikte kalıcı iş göremezlik tazminatından oluşan toplam 290.000,00 TL’nin tahsiline yönelik ileri sürüldüğü belirtildiğinden davacının başlangıçta 1.000,00 TL olarak belirttiği geçici iş göremezlik tutarını arttırmakla 20.735,32 TL geçici iş göremezlik ve 1.000,00 TL’lik kalıcı iş göremezlik tutarını arttırmakla 269.264,68 TL’lik kalıcı iş göremezlik tazminatının talep edildiği görülmekle bu doğrultuda değerlendirme yapılmıştır.
Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde yukarıda oluş şekli belirtilen trafik kazası neticesinde … tarafından kullanılan aracın yaya haldeki Mahkememiz davacısına çarpması ile meydana gelen kazada …’ın asli ve tam kusurlu olduğu, yaya haldeki davacısının herhangi bir kusurunun olmadığı, … tarafından kullanılan aracın davalı yana kaza tarihi itibari ile geçerli ZMMS’li olduğu, konu ile alakalı Asliye Ceza Mahkemesinde başlayan kamu davasında Mahkememiz davacısı ile …’ın sürekli iş göremezlik yönünden 50.000,00 TL’lik ödeme karşılığında anlaşması ile şikayetten vazgeçme sebebi ile kamu davasının düşmesine karar verildiği, her ne kadar davalı yanca CMK 253 uyarınca savunmada bulunulmuş ise de adı geçen kişiler arasındaki anlaşmanın CMK 253 hükmünü doğurmayacağı, bu ödemenin KTK 111 kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kanaatine varıldığı kaldı ki bu hususun İzmir BAM 11. Hukuk Dairesince de istinaf incelemesine konu edildiği, davacının aksi iddia edilmekle birlikte bu kaza sebebi ile olay tarihindeki yaşına göre % 27 bugünkü yaşına göre % 27,2 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığı, bu maruz kalınan iş göremezlik oranına ilişkin tazminat hakkının 617.198,01 TL olduğu, yine aksi iddia edilmekle birlikte davacının bu kazadan kaynaklı 18 ay süre ile geçici iş göremezliğe maruz kaldığı, bu maruz kalınan geçici iş göremezlik süresine ilişkin tazminat hakkının 20.735,32 TL olduğu, yine iddianın aksine 6111 sayılı yasa kapsamındaki geçici iş göremezliğe yönelik davalı beyanın yukarıdaki açıklanan husular göz önüne alındığında yerinde görülmediği, davacı tarafa yukarıda da belirtildiği gibi sürekli iş göremezliğe yönelik 50.000,00 TL tutarında ödemede bulunulmakla birlikte bu ödemenin dosyaya kazandırılan 08/04/2022 tarihli ek rapor ile güncelleştirilmiş bedelinin 80.931,64 TL’ye karşılık geldiği, hak edilen tazminattan bu tutarın mahsubu ile davacının karşılanmamış 557.001,69 TL’lik sürekli iş göremezlik tazminat talep hakkının bulunduğu, davacı tarafça hesaplanan bu sürekli iş göremezlik zararının 269.264,68 TL’sinin talep edildiği göz önüne alındığında açılı davanın kabulü ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 20.735,32 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 269.264,68 TL’lik kalıcı iş göremezlik tazminatından oluşan toplam 290.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1- Davanın KABULÜ ile davaya konu trafik kazasından kaynaklı 20.735,32 TL geçici iş göremezlik tazminatı ile 269.264,68 TL’lik kalıcı iş göremezlik tazminatından oluşan toplam 290.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
2- Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 19.809,90 TL karar ve ilam harcından evvelce alınan 1.663,50 TL (peşin ve tamamlama harçlarından oluşan) harcın mahsubu ile hazineye irad kaydına, bakiye 18.146,40 TL karar ve ilam harcının DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE İRAD KAYDINA, söz konusu tutar ile ilgili 492 sayılı harçlar kanunu 28. Madde uyarınca kararın tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde tahsil harç müzekkeresi düzenlenmesine,
3- Davacı tarafından yatırılan 1.692,70 TL ( 29,20 TL başvuru harcı, 29,20 TL peşin harç ve 1.634,30 TL tamamlama harçlarından oluşan) harç ile gider avansından kullanılan 2.911,92 TL yargılama giderinden oluşan toplam 4.604,65 TL’nin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
4- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan 750,00 TL’nin 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince iadesinde tekerrür olmamak kaydı ile DAVACI TARAFA İADESİNE,
5- Davalı tarafından yatırılan gider avansından kullanılan 45,67 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ve arta kalan 54,33 TL gider avansının 6100 sayılı HMK’nın gider avans tarifesinin 5. maddesi gereğince iadesinde tekerrür olmamak kaydı ile DAVALI TARAFA İADESİNE,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihindeki A.A.Ü.T. gereğince hesaplanan 43.600,00 TL vekalet ücretinin DAVALIDAN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
7- Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İzmir Bölge Adliye mahkemeleri nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkca okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır