Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/449 E. 2022/882 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/449 Esas
KARAR NO : 2022/882

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
GEREKÇELİ KARAR
YAZIM TARİHİ : 13/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilin şirket sigorta işi ile iştigal ettiğini, Müvekkilinin kasko poliçesi sigorta ettireni … Turizm Seyahat Organizasyon ve Ticaret AŞ. olan sigortalısı …(TC NO:…) adına kayıtlı … plaka sayılı Şehirlerarası yolcu taşıma işi yapan otobüste meydana gelen hasar nedeniyle kasko poliçesi kapsamında ödenmiş olan tazminat bedelinin rücuen tahsili amacıyla davalı borçlular hakkında İzmir 23.İcra Dairesinin …-E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, Ödeme emri her iki davalı borçluya 19.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, her iki davalı borçlu 21.01.2021 tarihinde borca itiraz ettiğini, Haksız olan bu itirazlar nedeniyle icra takibi durduğunu, Davalı Borçluların itirazı haksız ve dayanaksız olduğunu, Müvekkilinin şirket ile kasko poliçesi sigortalısı … adına kayıtlı … plaka sayılı Şehirlerarası yolcu taşıma işi yapan otobüs için sigorta ettiren … Turizm Seyahat Organizasyon ve Ticaret AŞ. İle 30.11.2019 başlangıç tarihli … numaralı Kasko Poliçesi tanzim ettiğini, Müvekkili şirket, sigortalısının uğramış olduğu zararı karşılamakla 6102 sayılı yasanın 1472. maddesi gereğince, sigortalının haklarına halef olduğunu, Bu halefiyet kapsamında alacağı olan 684,400,00.TL. nin ödemesinin yapılması için davalı karşı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi kapsamında … Sigorta şirketine poliçe limitleri dahilinde 41.000,00.TL. rücu talebi yapıldığını, Yine davalı karşı aracın … Sigorta şirketinde mevcut olan Kasko poliçesi kapsamında bulunan İhtiyari Mali Mesuliyet teminatından poliçe limiti olan 250,000.00-TL için rücu talebi yapıldığını, İlgili sigorta poliçeleri kapsamında tahsilatalar yapılmakla bakiye olan 393.400,00.TL. nin tahsili için icra takibi başlatıldığını, yukarıda açıkladığı nedenlerle davanın kabulü ile; Davalının haksız itirazının iptaline, takip konusu borcun 393.400,00.TL. anapara ve 3.971,72.TL. işlemiş reeskont-avans faizi olmak olmak üzere toplam 397.371,00.TL nin, ana paraya takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont-avans faizi yönünden takibin kaldığı yerden devamına, Takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, dava sonuna kadar davalılar adına kayıtlı tüm taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız olarak İhtiyaten Haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Davalı … davaya konu kazada araç sürücüsü olup aslında aracın da asıl sahibi olduğunu, müvekkil söz konusu aracın satın alınmasında herhangi bir bedel ödememiş yalnızca müvekkilin taşımacılık ve nakliyeciliğe ilişkin belgelerinin olması sebebiyle söz konusu araç kendisi üzerinde kayıtlı olarak kalmış fakat araç hiçbir zaman müvekkilin uhdesinde olmadığı gibi hiçbir zaman kendi kullanımında da olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 13.09.2004 tarihli 2003/13798 E. 2004/8129 K. sayılı karara göre;
“Motorlu aracı uzun süreli kiralama sözleşmesi ile kiralayan kiracı, işleten sayılır. Bu hüküm, araç üzerindeki fiili hakimiyet ve iktisaden yararlanma ilkesi dikkate alınarak getirilmiş bir düzenlemedir. Mahkemece, salt malik sıfatı yeterli görülerek davalının sorumluluğuna karar verilmesi doğru olmadığını, Davacı vekilinin, müvekkiline trafik sigortalı, davalı adına kayıtlı aracın dava dışı alkollü sürücü yönetiminde iken yaptığı kazada, sürücü dahil 3.kişinin öldüğünü, olayın münhasıran alkolün etkisi altında meydana geldiğini, kazada ölen yolcu konumundaki şahısların yakınlarına destekten yoksun kalma tazminatı ödendiğini, zararın teminat dışında kaldığını, maktul ……mirasçılarını ödenen 200.000,00 TL.’nın tahsili için davalı hakkında icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ettiğini, Kazaya sebebiyet veren aracın müvekkil tarafından kullanılmadığı, diğer davalı şahıs …’e ait olduğu tarafların yaşadıkları köydeki herkes tarafından bilinmekte olup bu hususta tanık bilgileri dosyaya sunulacağını, 6098 Borçlar Kanununun Haksız Fiillerden Doğan Borç İlişkilerinde Sorumluluk başlıklı 49. Maddesine göre; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” Kusur tanımının yer aldığı ve ayrımlarının yapıldığı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ilamına göre değerlendirme yapıldığında müvekkilin yalnızca araç ruhsatı üzerinde isminin yazması araç hasar bedelinin tümünden sorumlu olmasını gerektirmemekte olduğunu, Davacı yan tacir olması hasebiyle ve kazaya sebebiyet veren aracın ticari faaliyet yürütürken kazanın meydana gelmesi sebebiyle trafik kazasından kaynaklı tazminata ticari faizin işletilmesi gerektiğini beyan ve talep ettiğini, Türk Ticaret Kanunu madde 3’e göre; “Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen konularla, bir ticarethane, fabrika veya ticari şekilde işletilen diğer bir müesseseyi ilgilendiren bütün muamele, fiil ve işler ticari işlerden sayılır.” Davacı yan davalılar adına kayıtlı olan tüm taşınır ve taşınmaz mallar ile 3. Kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyaten haciz konulmasını talep etmiş olmakla birlikte bu yöndeki talebin yerinde olduğundan bahsedilemeyeceğini, Öncelikle belirtmek gerekir ki ihtiyati haciz kurumu likit olan, varlığı kesin olan ve bir kıymetli evrak ile borcun varlığı ispatlanmış olan alacaklarda, alacaklının borçlunun mal kaçırdığını ispatlaması halinde “borç bedeli kadar” mal varlığına yapılan bir tedbir uygulaması gerektiğini, Mevcut dosya bakımından ise borcun mevcudiyeti yargılama gerektirmekte olup müvekkilin sorumluluğunun olmadığı ancak yargılamanın sonunda tespit edileceğini, Bu kapsamda dava sonucuna dek müvekkil mal varlığına tedbir konulma ihtimali Anayasa Hak olan Mülkiyet Hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, Kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil huzurdaki davada sorumlu olacaksa da söz konusu sorumluluğu dava değeri kadar olup görüldüğü üzere dava 397.371,72 TL bedel ile açılmış olup esas değeri belli olan bir davada davalının tüm mal varlığına ihtiyati haciz tedbirinin uygulanması mümkün olmadığını, Huzurdaki davanın reddini, Takibe itirazın kabulünü, haksız dava sebebiyle davacı üzerine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, Yargılama gideri ve ücret-i vekaletin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
İzmir 23.İcra Dairesinin … E. No.lu Dosyası, Sigortalı … adına kayıtlı … plaka sayılı Şehirlerarası yolcu taşıma işi yapan otobüs için sigorta ettiren … Turizm Seyahat Organizasyon ve Ticaret AŞ. İle yapılan 30.11.2019 başlangıç tarihli … numaralı Kasko Poliçesi, 03.11.2020 tarihli kaza tutanağı, 08.12.2020 tarihli ekspertiz raporu, … Bankasının 23.12.2020 tarihinde toplam 684.400,00.TL. bedelli ödeme dekontu, Davalı … adına kayıtlı … plaka sayılı çekici ile buna bağlı … plaka sayılı römorka ait … Sigortanın Zorunlu Mali Mesuliyet poliçesi, Kasko Poliçesi ve ilgili hasar dosyaları, … plaka sayılı çekici ile buna bağlı … plaka sayılı römork ve … plaka sayılı araç kayıtları, …(TC NO:…), … Turizm Seyahat Organizasyon ve Ticaret AŞ. Ve …’ın vergi ve ticaret sicil kayıtları, davacı şirketin
… nolu hasar dosyası, 13.04.2021 tarihli arabulucu anlaşmama tutanağı davacı vekili tarafından mahkememiz dosyasına delil olarak sunulmuştur.
Türkiye Noterler Birliğine yazılan yazı cevabı, İstanbul Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne yazılan yazı cevabı, İstanbul 6.ASTM’si(Şişli) … Esas sayılı dosyası uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası içine alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce Muş 1.;Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazıldığı ve tanıkların beyanın alındığı anlaşıldı.
Tanık … beyanında; “Davalı … benim dayımın oğlu olur. … ise benim komşumdur. Bu kaza hakkında benim hiçbir bilgi görgüm yoktur. Ben olay yerinde değildim. Davalı … adına kayıtlı bir çekici ve dorsenin olduğunu biliyorum. Ancak bu aracı … kullanıyor. Her zaman için … bunu kullanıyor.” şeklinde beyanda verdiği anlaşılmıştır.
Tanık … beyanında; “Benim davalılarla hiçbir akrabalığım yoktur. Dava konusu dorse ve çekici gerçekte …’indir ancak resmiyette … adına kayıtlıdır. İşlemler kolay olsun ve yetki belgesi alınsın diye, resmi işlemleri … adına yapılmış. Kaza ile alakalı hiçbir bilgim yoktur. Olayı görmedim. Benim bilgim ve görgüm bundan ibarettir.” şeklinde beyan verdiği anlaşılmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince kazaya karışan araç sürücüleri ve tarafların kusur durumları ve oranın tespiti için dosya İstanbul ATK gönderilmiş ve İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından 24/12/2021 tarihli rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce araçta meydana gelen hasar yönünden ve işlemiş faiz yönünden temerrüt durumu da dikkate alınarak takip tarihine kadar faiz hesabı yapılmak üzere dosyanın otomotiv ve aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdine karar verilmiş ve otomotiv ve aktüerya uzmanı bilirkişi heyeti tarafından 06/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporu düzenlendiği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacı sigorta şirketi tarafından sigortalanan araç ile davalılardan …’in sürücüsü olduğu, …’ın işleten olduğu aracın karıştığı trafik kazasında poliçe kapsamında dava dışı araç sahibine ödenen bedeli davalı araç sürücüsü ve işletenden halifiyet ilkesi gereğince tahsiline yönelik başlatılan icra takibine davalılar tarafından yapılan itirazın iptali davasıdır.
İzmir 23.İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı … Sigorta Kooperatifi tarafından, davalı borçlular … ve … aleyhine, 04.01.2021 tarihinde 7 örnek İlamsız takip yolu ile icra takibine girişildiği, Takibe konu alacağın, 393.400,00.TL asıl alacak, 3.971,72.TL işlemiş faiz (23.12.2020-14.01.2021 tarihleri arasında) olmak üzere toplam 397.371,72.TL olduğu, takibe konu borcun sebebinin 03.11.2020 tarihli trafik kazası hasar %100 rücu bedeli olduğu, Davalı/borçluların itirazı üzerine, İcra Müdürlüğü tarafından İİK.m.66 gereğince, 21/01/2021 tarihli karar ile takibin durdurulmasına karar verildiği, süresinde itirazın iptali davası açıldığı anlaşılmıştır.
Dava konusu trafik kazası nedeniyle araç sürücülerinin kusur durumu ve oranlarının tespiti bakımından ATK Trafik İhtisas Dairesince rapor düzenlenmiş ve düzenlenen rapor ve kaza tespit tutanağı dikkate alındığında, davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki yarı römork bağlı çekici ile yerleşim yeri dışı, iki yönlü devlet yolunda seyir halindeyken seyrini aracının teknik özellikleri ile mevcut yol, hava ve zemin durumlarının gerektirdiği şartlara ayarlaması, seyrini kendi seyir şeridi içerisinde kalacak şekilde sürdürmesi gerekirken bu hususlara riayet etmediği ve sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile karşı yön şeridine geçip bu istikametten geçen otobüsün seyir şeridini kapatması nedeni ile oluşan trafik kazasında %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda bir kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı sigorta şirketinin poliçe nedeni ile yapmış olduğu ödemeyi halifiyet ilkesi gereğince davalılardan tahsil edip edemeyeceği ve davalılardan talep edebileceği miktarın tespiti yönünden aktüerya bilirkişisi ve makine mühendisi bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden rapor düzenlenmesi istenilmiş, bilirkişi heyetince düzenlenen bilirkişi raporunda; dava dışı davacı sigorta şirketi tarafından sigortalı aracın kaza tarihi itibari ile ikinci el satış değerinin 1.200,000,00 TL olduğu, kaza nedeniyle araçta oluşan hasarın yedek parça ve işçilik toplamı KDV dahil 1.112,639,06 TL olduğu, yargıtay yerleşik içtihatlarına göre araçtaki hasar bedelinin aracın ikinci el piyasa rayiç değerinin %50’sini aşması halinde aracın tamirinin ekonomik olmayacağı, dava konusu dava dışı aracın hasar bedelinin ikinci el piyasa rayiç değerinin %50’sinin üzerinde olduğu, bu nedenle aracın tamirinin ekonomik olmadığı, pert total işlemine tabi tutulduğunda aracın sovtaj değerinin 515.600,00 TL olduğu, sonuç itibari ile araçtaki hasarın 684.400,00 TL olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından kaza tarihini kapsar şekilde dava dışı aracın ticari filo genişletilmiş kasko sigortası sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, davacı sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında 23.12.2020 tarihinde araç sahibine 684.400,00 TL hasar ödemesi yaptığı, bu ödeme ile davacının haklarına halef olduğu, halefiyet kapsamında davalı aracın ZMMS sigorta poliçesi kapsamında 41.000,00 TL ve kasko poliçesi kapsamında bulunan ihtiyari mali mesuliyet teminatı kapsamında 250.000,00TL’nin davalı aracının sigortacısı … Anonim Sigorta A.Ş ‘den tahsil edildiği, davacı tarafın bakiye 393.4000,00 TL hasar bedeli alacağının bulunduğu, davalı araç sürücüsü ve davalı araç işleteninin davalı aracın %100 oranında kusurlu olduğundan davacıya ait araçtaki hasar bedelinden sorumlu olduğu, her ne kadar davalı araç sahibinin taşımacılık ve nakliyecilik belgeleri olması nedeni ile aracın adına kayıtlı olduğu, davalı …’in aracın asıl sahibi olduğu iddia edilmiş ise de trafik tescil belgesinin incelenmesinde aracın davalı … adına kayıtlı olduğu, davalı …’ın aracın işleteni olmadığını davalı tarafça ispat edilmesi gerektiği, davalı araç sahibinin işleten olmadığının ispat edilemediği bu nedenle davalı araç sürücüsü ile birlikte işleten sıfatı ile davalıların dava dışı araçtaki hasardan sorumlu oldukları davalı aracın ticari araç olması nedeni ile reeskont-avans faizinin talep edilebilir olduğu, davacı sigorta şirketinin yapmış olduğu, ödeme tarihinden itibaren bu ödemeye ilişkin davalılardan faiz talep edebileceği bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre ödeme tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faizin 3.971,72 TL olduğu, davacının icra takibinde yer alan asıl alacak ve işlemiş faiz miktarınca davalılardan alacaklı olduğu kanaatine varılmakla davanın kabulüne, İzmir 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına davalı borçlular tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin aynen devamına, dava konusu alacağın haksız fiilden kaynaklanan rücuen alacak olduğu, alacağın bu anlamda likit olmadığı dikkate alınarak davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE;
2-İzmir 23.İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına davalılar tarafından yapılan itirazın iptali ile; takibin aynen devamına,
3-Koşulları bulunmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 27.144,46-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 4.799,26-TL nispi harç ile icra dosyasından alınan 1.986,86-TL harç indirildikten sonra kalan 20.358,34-TL harcın davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 4.799,26-TL nispi harç toplamı 4.858,56-TL toplamının davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 1.400,00-TL bilirkişi ücreti, 730,30-TL ATK fatura ücreti ve 413,20-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 2.543,50-TL yargılama giderinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin yargılama gideri olarak davalılardan alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 58.632,04 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı … vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022
Katip …
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.