Emsal Mahkeme Kararı İzmir 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/448 E. 2022/700 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İZMİR
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/448 Esas
KARAR NO : 2022/700

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkil, bahse konu aracında meydana gelen trafik kazası neticesinde oluşan hasarı gidermek maksadıyla 6102 sayılı Türk Ticaret Kanun’un 5. maddesinde dava şartı olan arabuluculuk şartını İzmir Arabuluculuk Bürosu’nun ……. başvuru numaralı ve ……Arabuluculuk dosya numaralı dosyası ile yerine getirmiş olup arabuluculuk son tutanağı 11/05/2021 tarihinde anlaşamama ile sonuçlanmıştır. 16/12/2020 tarihinde davacı müvekkil………., …… plakalı 2011 model Ford Focus marka aracı ile Bornova’dan Trafik Hastanesi yönüne doğru seyir halinde iken saat 13.40-13.50 sıralarında …….’na geldiği esnada trafik ışıklarında durmuş, kendisi için yeşil ışık yanmasını Müteakip hareket etmiştir. Bu esnada trafik kurallarına aykırılık teşkil edecek şekilde kavşak içerisinden kırmızı ışıkta geçerek kazaya sebebiyet veren araç konumunda olan ve davalı araç sürücüsü …..’ın hakimiyetindeki ………. poliçe numaralı ve davalı şirkete sigortalanmış “35 T 7804” plaka sayılı … marka ticari taksi, müvekkilin yeşil ışıkta geçtiği esnada kavşak içerisinden kırmızı ışıkta beklemekle yükümlü olduğu halde beklemeksizin ve süratli bir şekilde kural ihlali yaparak davacı müvekkilin aracına Çarpmış ve araçta maddi hasar meydana getirmiştir. Davacı müvekkilin aracında oluşan hasarın giderilmesi maksadıyla yaptırmış olduğu tamirat işlemelerinden de anlaşılacağı üzere müvekkilin aracında ciddi anlamda bir değer kaybı yaşadığı açıkça ortadadır. Bilindiği üzere, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk sigortası ile sigortacı kazada kusurlu bulunan araç sahibinin ve araç sürücüsünün sorumluluklarına müteselsilen ortak olacağından işbu kaza neticesinde oluşan araç değer kaybı talebini, davalı sigorta şirketi ile araç sürücüsü …….. ve araç sahibi ……..’e yöneltme zarureti hasıl olmuştur. Davamızın KABULÜ ile davacı müvekkilin aracında meydana gelen değer kaybı nedeniyle bilirkişi raporu alındıktan sonra artırılmak ve şimdilik fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla belirsiz olan maddi tazmınat alacağı bakımından 50,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen tüm davalılardan haksız fiil/kaza tarihi olan 16/12/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline; Davacı müvekkilin aracında meydana gelen kaza neticesinde tamir süresi içerisinde aracını kullanamaması nedeniyle ödenmesi gereken ve şimdilik belirsiz olan ikame araç bedelinin bilirkişi raporu alındıktan sonra artırılmak ve şimdilik fazlaya ilişkin haklarımızı saklı tutmak kaydıyla 50,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi dışındaki tüm davalılardan haksız fiil/kaza tarihi olan 16/12/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile tahsiline; Yargılama gideri ve vekalet ücretinin tüm davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı Türkiye Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketçe ZMMS Poliçesi ve ……poliçe numarası ile sigortalı olan……… plakalı araç maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, Davacı yan …….kaza nedeniyle aracında değer kaybı zararı ve araç ikame bedeli zararı oluştuğu iddiası ile huzurdaki davayı açmıştır. Yasal süremiz içinde iş bu dilekçemizle birlikte cevap dilekçemizi sunuyor ve müvekkil şirket aleyhine açılan mesnetsiz ve hukuka aykırı davayı kabul etmediklerini, davacının dayandığı ve dosyaya giren tüm yazılı delil, dosya, belge örneklerinin tarafımıza tebliğ edilmesini aksi halde dava şartı yokluğundan davanın reddedilmesini talep ettiklerini, sigortacılık kanunu gereği müvekkil kuruma başvuru şartı gerçekleşmemiştir. başvuru aşamasında sunulması gereken zorunlu evraklar tarafımıza sunulmamış olup değerlendirme yapması eksik evrak sebebiyle mümkün olmadığını, davayı kabul manasında olmamak üzere, müvekkil şirketin yalnızca sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğu gözetilerek kusur oranının tespiti bakımından dosyanın adli tıp trafik ihtisas dairesine gönderilmesi gerektiğini, Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası da getirilerek kusur yönünden alınan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyetinden seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden tüm dosya kapsamı, tanık beyanları, araçlarda meydana gelen hasar çarpışma noktaları ve önceki bilirkişi raporları da değerlendirilerek kusur raporu alınarak karar verilmesi gerektiğini, Bu kapsamda yapılacak detaylı incelemeler sonucu, tarafların kusur oranları tespit edilecek ve müvekkilimiz Şirket’in sorumluluğu noktasında tüm gerçekler net bir şekilde ortaya çıkacağını, tarafımıza sunulan dava dilekçesinde kaza tespit tutanağında belirtilen kusur durumu tespitinin referans alındığı görülmektedir.kaza tespit tutanakları bilirkişi raporu niteliğinde olmadığından hükme esas alınamaz.yeminle teyit edilse bile düzenleyen trafik görevlilerinin beyanına dayanarak hüküm kurulamayacağını, Nitekim 9. Ceza dairesi 13.11.1981 T. 3679-3859 sayılı kararında:” Sanığın olayın vukuunda kusuru olup olmadığı,var ise derecesi,uzman bilirkişilere tespit ettirilmeden,alınan trafik kaza tespit raporunu yeminle teyit eden trafik memurunun beyanına dayanılarak mahkumiyet hükmü verilmesi yasaya aykırıdır” yolunda karar verildiğini, mesuliyet sigortası (zmms) uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı poliçe teminat limiti ile sınrlı olmak üzere tazmin etmekle mükelleftir. davanın kabülü anlamına gelmemek kaydıyla müvekkil şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, öte yandan sigortalımız araç sürücüsünün, kaza günü kullandığı aracın sınıfına uygun yeterli ehliyete sahip olmamasının ya da alkollü olduğunun; araçta istiap haddi aşımı vb. bir durumun dava sırasında saptanması halinde,gerekli ihbar ve rücu hakkımız saklı olduğunu, kabul manasında olmamak üzere müvekkilim şirketin faiz sorumluluğu dava tarihinden itibaren yasal faiz olarak kabul edilmesi gerekmektedir. Kabul manasında olmamak üzere davanın kabulü halinde öncelikle yukarıda açıklamış olduğumuz üzere müvekkil şirkete gerekli evrakların tümü ile başvuru yapılmamış olduğundan davacıların usule uygun olarak başvuru yapmadığı kabul edilerek temerrüt tarihi dava tarihi olarak alınmalıdır. İşbu talebimizin kabul görmemesi halinde ise başvurunun müvekkil şirkete ibraz edildiği tarihten 8 iş günü sonrasından itibaren yasal faize hükmedilmesi gerektiğini, ayrıca yine kabul manasında olmamak üzere faiz türü yasal faiz olarak belirlenmesi gerektiğini, bu sebeplerle Haksız ve mesnetsiz davanın öncelikle usulden reddine, Usulden ret sebebimiz şu aşamada kabul görmeyecek ise yapılacak yargılama sonucunda davanın esastan reddine, HMK 121 gereği davacı delillerin tarafımıza tebliğini, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …… vekili cevap dilekçesi ile özetle;16.02.2020 tarihinde meydana gelen kazada davacı …’ın sürücüsü olduğu ………model Ford Focus araç ile davalılardan ……..’ın sürücüsü olduğu Dacia araç …………’nda çarpışmıştır. bilindiği üzere İzmir’de her gün yüzlerce küçüklü büyüklü trafik kazası gerçekleşmekte olduğunu, Bu durumda bazı aracın tamponu, bazı aracın kaportası, bazı aracın aynası zarar görmektedir. Yani 3 günde yapılabilecek bir tamir işi, ustanın yoğunluğundan veyahut bile isteye işin sürüncemede bırakılmasından dolayı 30-40 güne yayılabileceğini, Kaldı ki, servis cumartesi pazarları çalışmıyor olabileceğini, 45 günlük ikame araç bedeli istenmesi yoluna gidilmesi, hukuk güvenliği açısından uygun düşmeyecektir ve iyiniyetli bir istem olmadığını, Davacı dava konusu istemine ilişkin dava dilekçesine faturalar isimli bir ek sunmuşsa da herhangi bir iddia veya kabul anlamına gelmemek kaydıyla söz gelimi bir kişi aracını anlaştığı bir tamir servisine bırakabilir burada uzun süre kalması konusunda anlaşabilir bu nedenle araçta meydana gelen hasarın net bir şekilde tespit edilmesi, bilirkişi marifeti ile araçtaki zararın ne kadar zaman alacak bir tamir/bakım gerektirdiği ve tahsis edilen ikame aracın hangi günler davacı tarafından kullanıldığı tespitte bulunması gerekmektedir. Bu halde dolayısıyla davacı tarafından iddia edilen hususların tümünün reddini talep ettiklerini, davacı iddialarını ispatlayacak somut deliller ile hareket etmediğini, Bu halde tekrar belirtmek istedikleri davacı tarafından belirlenen, aracın 45 gün tamirde kalması gibi hususların herhangi bir geçerliliği bulunmamakta olup, bu hususlarının tümünün hasar konusunda uzman bilirkişi tarafından belirlenmesi gerekmek olduğunu, Anılan tüm nedenlerle itirazlarımızın kabulü ve işbu davanın reddi gerektiğini, yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemenizce re’sen göz önüne alınacak nedenlerle, işbu davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Trafik kayıtları, kaza tespit tutanağı, Mobese Görüntüleri, PTT kayıtları, İzmir Arabuluculuk bürosu ….. sayılı dosyası, faturalar, davalı şirket kayıtları ve poliçe, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’ne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne, İzmir Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne yazılan müzekkerelerin ve Davacı vekilinin delil listesini sunduğu, ayrıca karşı tarafın cevap dilekçesine karşı beyan dilekçesi mahkememiz dosyası içine delil olarak sunulmuştur.
İzmir 20. Asliye Hukuk Mahkemesinin ……d.iş. Sayılı dosyasının fiziki olarak gönderilmiş mahkememiz dosyası içine alınmıştır.
Mahkememiz ara kararı gereğince dosya otomotiv alanında uzman bilirkişiye tevdi edilmiş ve rapor düzenlenmiştir.
Otomotiv alanında uzman bilirkişi 18/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle;16.12.2020 tarihli kazanın oluşumunda, davalı tarafa ait ……..plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUGU’, Davacı tarafa ait…….plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda; “ETKEN OLMADIĞI,, Dava konusu …….plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 12.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, Davaya konu hasarlı …. plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 15 iş günü olduğu, Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince iİkame araç bedelinin 3.000,00.-TL olduğu görüş ve kanaatine bildirmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları doğrultusunda otomotiv alanında uzman bilirkişiden ek rapor düzenlenmesi istenmiştir.
Otomotiv alanında uzman bilirkişi 24/03/2022 havale tarihli ek raporunda özetle; 16.12.2020 tarihli kazanın oluşumunda,; davalı tarafa ait …….. plaka sayılı araç sürücüsünün “ETKEN OLDUĞU , Davacı tarafa ait ……. plaka sayılı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda, ETKEN OLMADIĞI, Dava konusu …. plaka sayılı araçta, kaza nedeniyle 12.000,00.-TL değer kaybı meydana geldiği, Davaya konu hasarlı ……. plaka sayılı aracın mevcut hasarı dikkate alındığında, makul tamir süresinin düzenli ve sistemli bir çalışmayla 15 İş günü olduğu, Yapılan piyasa araştırmaları neticesinde aynı donanım Ve teknik özelliklere sahip bir aracın kaza tarihinde günlük kiralama bedelinin 200,00.-TL olduğu, buna göre aracın onarımı süresince ikame araç bedelinin 3.000,00.-TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
Davacı vekili 06/04/2022 havale tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle; dosyası kapsamında alınan 24/03/2022 tarihli tarihli bilirkişi raporu kapsamında fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak açılan belirsiz alacak talebimiz olan maddi tazminat taleplerimizi Değer kaybına ilişkin maddi tazminat talebimizi 24/03/2022 tarihinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki şekilde arttırıldığını, Dava dilekçemizde 50,00 TL olarak bildirdiğimiz belirsiz alacak olan maddi tazminat talebimizi kaza tarihi olan 16/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte 12.000,00TL’ye artırılarak tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ettiğini, İkame araç bedeline ilişkin belirsiz alacak talebimizi 24/03/2022 tarihinde alınan bilirkişi raporu doğrultusunda aşağıdaki şekilde arttırığını, Dava dilekçemizde 50,00 TL olarak bildirmiş olduğumuz belirsiz alacağımız olan ikame araç bedeline ilişkin talebimizi kaza tarihi olan 16/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek olan yasal faizi ile birlikte 3.000,00 TL’ye arttırılarak ve davalı sigorta şirketi dışındaki tüm davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları şekilde tahsiline karar verilmesini ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin tüm davalılar üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda; tarafların iddia ve savunmaları, deliller ve tüm dosya kapsamına göre;
Dava; 16/12/2020 tarihli trafik kazası neticesinde oluşan araç değer kaybının ve ikame araç bedelinin davacıya ödenmesi talepli maddi tazminat davasıdır.
Davalıların trafik kazasından sorumlu tutulmaları için öncelikle davalı araç sürücüsünün kusurlu olup olmadığının tespiti gerekir, her ne kadar eksper raporunda taraflar araç sürücülerine %50’şer oranında kusur izafe edilmiş ise de; kaza sonrasında dosyaya sunulan CD bilirkişi tarafından incelenmiş ve davalı araç sürücüsünün kaza anında kırmızı ışıkta geçmek suretiyle trafik ihlalinde bulunduğu tespit edilmiştir. Bu hususta bilirkişi tarafından değerlendirme yapılmış, toplanan deliller ve düzenlenen bilirkişi raporuna göre, davalı araç sürücüsünün davacıya ait araç yeşil ışıkta geçtiği sırada davalı araç sürücüsünün kırmızı ışık yanmasına rağmen ışıklı levhalara gelirken dikkatsiz ve tedbirsizce davranarak ve mevcut hızıyla olay yerindeki trafik lambalarına yaklaşırken hızını azaltmadığı, kendisine yanan kırmızı ışıkta durmadığı ve geçtiği sırada yeşil ışıkta geçen araca geçiş hakkını vermeyerek kırmızı ışık ihlali yapması ile karıştığı trafik kazasında davalı araç sürücüsünün asli ve tam kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun olmadığı kanaatine ulaşılmıştır. Mahkememizce tespit edilen durumu dikkate alınarak davacının talep ettiği, değer kaybı yönünden yapılan değerlendirmede davacıya ait kaza tarihinden önce aracın piyasa rayiç değerinin 112.000,00-TL olduğu, kaza meydana geldikten sonra ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değerinin ise 12.000-Tl olduğu, Yargıtay yerleşik içtihatlarına göre belirlenen 12.000-TL değer kaybının Anayasa Mahkemesi’nin Karayolları Trafik Kanunun Sigorta Genel Şartlarına ilişkin hükmü iptal edildikten sonra hesaplama tekniğinin Yargıtay içtihatlarına uygun olduğu, bilirkişi tarafından aracın kazadan önceki ve kazadan sonraki rayiç değerinin tespitine yönelik ayrıntılı ve denetime elverişli değerlendirme yapıldığı, bu yönüyle yapılan değerlendirme ve raporun denetime elverişli olduğu bu nedenle 12.000,00-TL değer kaybından davalıların sorumlu olduğu, davalı sigorta şirketininde ZMMS poliçesi kapsamında değer kaybı bedelinden sorumlu olduğu, ikame araç bedeli yönünden yapılan değerlendirmede, davacıya ait aracın mevcut hasarı dikkate alındığında onarılmasına düzenli ve sistemli bir çalışma ile 15 gün sürede tamamlanacağı, kaza tarihinde benzer donanım ve teknik özelliklere sahip araçların kira bedelinin 200,00-TL olduğu, 15 günlük onarım süresi dikkate alındığında ikame araç bedeli zararının 3.000-TL olduğu, davalı işleten ve sürücüsünün bu zarardan sorumlu oldukları, davalı sigorta şirketi tarafından değer kaybı yönünden davacı tarafa 1.585,95-TL ödeme yapıldığı, davalı taraf her ne kadar talep artırım dilekçesi ile değer kaybı talebinin 12.000-TL olarak belirtmiş ise de, sigorta şirketi tarafından ödenen 04/05/2021 tarihindeki 1.585,95-TL ödeme belirlenen değer kaybı bedelinden mahsup edilerek kalan miktar yönünden davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmış, davalı araç sürücüsü ve işleteni dolaylı zarar olan ikama araç bedelinden sorumlu olduklarından bu davalılar yönünden belirlenen 3.000-TL ikame araç bedelinin davalılardan tahsili gerektiği kanaatine ulaşılmış ve belirtilen nedenlerle davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davalı işleten ve araç sürücüsü yönünden davalının haksız fiilden kaynaklı dava olması nedeniyle bu kişiler yönünden yönünden arabuluculuk dava şartı zorunlu olmadığından arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 10.414,05-TL değer kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden 04/05/2021 tarihinden itibaren, diğer davalılar yönünden olay tarihi olan 16/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, ( davalı sigorta şirketinin 41.000-TL poliçe teminat limiti ile sorumlu olmak kaydıyla)
2-Fazlaya ilişkin değer kaybı talebinin REDDİNE,
3-3.000,00-TL ikame araç bedelinin olay tarihi olan 16/12/2020 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …….. ve …..’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
4-Alınması gereken 916,31-TL nispi ilam harcından, peşin alınan 59,30- TL nispi harç ile 254,46-TL ıslah harcı indirildikten sonra kalan 602,55-TL harcın 134,75-TL’sinin davalılar…… ve …..den bakiye kısmın ise davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak, Hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yatırmış olduğu 59,30-TL başvurma harcı ile 59,30-TL nispi harç ve 254,46-TL ıslah hacı toplamı 373,06-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak, davacıya verilmesine,
6-Davacının yapmış olduğu 550,00-TL bilirkişi ücreti 270,45-TL tebligat-posta giderinden ibaret toplam 820,45-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre takdiren 733,70-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmının davacı üzerinde bırakılmasına,
7-7155 sayılı yasanın 19/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren 23.maddesiyle eklenen 6325 sayılı yasanın 18/A maddesi gereğince taraflar arasında yapılan arabuluculuk faaliyeti sonunda, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere Hazine tarafından karşılanan 1.320,00-TL arabulucu ücretinin, yargılama gideri olarak davalı sigorta şirketinden alınarak, Hazineye gelir kaydına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
9-Davanın kabul ve red oranına göre, Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre takdir ve tayin edilen 1.585,95-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı sigorta şirketi ile davalı …..’e verilmesine,
10-Davacının yatırdığı gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin ve davalı sigorta şirketi vekilinin yüzlerine karşı, davalılar …… ve …… yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde mahkememize yahut başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamını ödemek suretiyle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
27/09/2022
Katip ….
e-imzalıdır.

Hakim …
e-imzalıdır.